Image Map

Halk zulüm karşısında sinmedi, iktidar korku imparatorluğu kuramayacağını bir kez daha gördü

BASKI VE ZORBALIĞI, ADALETSİZLİK VE HUKUKSUZLUĞU İLKE EDİNEN İKTİDAR, KORKU İMPARATORLUĞU KURAMAYACAĞINI BİR KEZ DAHA GÖRDÜ!

SOKAKLARINDAKİ POLİS BARİYERLERİYLE BÜYÜK BİR CEZAEVİNE DÖNÜŞTÜRÜLEN İSTANBUL’DA HALK, ZULÜM KARŞISINDA SİNMEDİ…

  • İstanbul’u açık hava hapishanesine çevirmek pahasına binlerce polisi işçilere, emekçilere saldırı için seferber eden AKP hükümeti ve onun valisi 1 Mayıs’ı yasaklayamayacağını bir kez daha gördü. Emekçiler tüm İstanbul’u 1 Mayıs alanına çevirdi.
  • Hükümetin ve AKP Valisi’nin yasakçı tavrı tamamen ideolojiktir. Sermayenin ideolojisine ve çıkarlarına hizmet edenlerin işçi düşmanlığı bugün üzerimize yağdırılan gaz bombaları, tazyikli sular ve polis copu ile bir kez daha ayyuka çıkmıştır.

 

1 Mayıs’ı Taksim’de kutlatmamak, AKP politikalarına karşı yükselen muhalefeti sindirmek için birkaç haftadır Vali’den Başbakan’a kadar devletin en yetkili ağızlarınca tırmandırılan gerilim, bugün yoğun devlet şiddeti eşliğinde devam etti ve saatlerce Taksim’e açılan bütün semt, mahalle ve sokaklarda artarak sürdü.

Panzerleri, TOMA’ları, on binlerce polisiyle 1 Mayıs’ı abluka altına alan AKP hükümetinin basınçlı su, cop ve gaz bombalarıyla polisi halkın üzerine saldırtmasının adı bellidir: FAŞİZM!.. Bu faşizan anlayışın altında Gezi İsyanı ile sokaklara çıkan milyonlar karşısında duyulan korku vardır. AKP iktidarı, yolsuzluk, yağma ve talan düzenine meydan vermemek için yaşamın her alında direnenlerin kararlılığından açıkça korkmaktadır.

Dünyada onlarca ülkede milyonlarca insanın coşkuyla kutladığı bir günü kâbusa çevirmenin; 39 bin polisle kenti işgal etmenin, halkı sokak savaşlarına zorlamanın, emekçilere barikatlar kurarak en az 60 insanı yaralayıp, 160’ını işkence uygulayarak gözaltına almanın; yasaları, yasal haklarımızı, alınmış uluslararası mahkeme kararlarını tanımayarak keyfince yasaklar koymanın; “Benim dediğim olur” diyerek kentin sokaklarında saatlerce terör estirmenin; tüm kentte fiili sıkıyönetim uygulayarak 15 milyon İstanbulluya işkence çektirmenin arkasında yatan halk korkusudur, emekçi korkusudur, Gezi’nin yarattığı korkudur.

AKP iktidarının hak hukuk tanımaz baskıcı karakteri, başta İstanbul ve Ankara olmak üzere, 1 Mayıs’ta tüm ülkede estirdiği terör ve şiddetle kendini bir kez daha gösterdi. Siyasi iktidarın, en temel ve demokratik haklarını savunan milyonların üzerine polis gücünü tüm şiddetiyle göndermesi sonucunda İstanbul ve Ankara’da yüzlerce insan yaralandı, onlarcası gözaltına alındı, uygulanan fiili sıkıyönetim sonucunda halk evlerine hapsedildi, esnaf polis şiddeti sonucunda zarar uğratıldı.

Kendinden başka herkesi düşman görerek fütursuzca saldıran AKP’yi, işçisi, emekçisi, tabibi, mühendisi, kadını ve genciyle tüm bir halka uyguladığı zulümden dolayı şiddetle kınıyor; gözaltına alınanların derhal serbest bırakılmalarını, yaralıların acilen tedavi edilmesini istiyoruz.

Sahip oldukları gücü halka karşı terör ve şiddete dönüştürenler, emekçilere ve halka yönelik bu saldırgan yasakçı tavırlarının yanlarına kalacağını düşünüyorlarsa büyük bir yanılgı içindedirler!

Geçmiş yıllarda yaptıklarının hesabını nasıl sormuşsak, sokakları, meydanları bu yasakçı anlayışa teslim etmeyerek direnmiş AKP iktidarının demokrasi maskesini düşürmüşsek, bundan sonra da aynı anlayışla yasaklara meydan okuyacağız. Hak, hukuk tanımayan bu anlayış bizlerin girişimi ile uluslararası mahkemelerde nasıl hesap vermişse, bu yaptıklarının hesabını da verecek. AKP iktidarının işçi düşmanı, demokrasi ve barış düşmanı gerici faşizan bir hükümet olarak tarihe kazınması için elimizden ne geliyorsa yapacağız.

Bu saldırılar karşısında direnenlerin, günler öncesinden başlayan tehditlere kulak asmayıp dün 1 Mayıs meydanlarına çıkanların gösterdiği gerçek de açıktır: Türkiye işçi sınıfının, emekçilerin ve halkın iradesini teslim alamadınız, alamayacaksınız.

Antidemokratik yasalarınızdan ve yasaklarınızdan aldığınız güçle kurduğunuz işçi/emekçi düşmanı iktidarınız, dünyanın en güzel değerlerini yaratan biz emekçilerin elleri ile yıkılacak, bu ülkede eşitlik, özgürlük, adalet ve barış rüzgarı esecektir…

Siyasi iktidarı uyarıyoruz: Bugün halka karşı sokaklarda kullandığınız şiddet ve zulüm, çok değil, yakın bir gelecekte o şaşaalı koltuklardan inmenizin tohumları olacaktır.

Şimdiden ilan ediyoruz ki 1 Mayıs meydanımızı er ya da geç kazanacağız, seneye de mutlaka Taksim’de olacağız!

Bu daha başlangıç mücadeleye devam!

Yaşasın 1 Mayıs! 

DİSK-KESK-TMMOB-TTB

ITUC ETUC