Image Map

İstanbul Bakırköy'de Ülker işçileri ile dayanışma şöleni yapıldı

ulker2

Gıda-İş sendikamıza üye oldukları gerekçesiyle işten atılan Ülker işçileri, direnişlerinin 97. gününde Ülker İşçileri ile Dayanışma Şöleni gerçekleştirdi. Bakırköy Atatürk Spor ve Yaşam Köyü’nde gerçekleşen şölene DİSK Genel Başkanı Kani Beko’nun gönderdiği dayanışma mesajı şöyle: 

Gece demeden, gündüz demeden, soğuk, yağmur, çamur demeden haftalardır direnişlerini inanç ve kararlılıkla sürdüren Gıda-İş sendikamıza üye işçi kardeşlerimi DİSK adına sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

Değerli Direnişçi Kardeşlerim

Türkiye’de sendikal hak ve özgürlükler, hem yasal düzenlemeler aracılığıyla, hem de uygulamada ağır bir biçimde ihlal ediliyor. Her yıl on binlerce işçi, kendi özgür iradeleriyle bir sendikaya üye olmak istediği için işten atılıyor. Sendikal haklarını kullanan işçiler baskı, tehdit ve hatta şiddet ile karşı karşıya kalıyor. Bugün Türkiye’nin dört bir yanında DİSK’e bağlı sendikaların direniş çadırlarında bu Anayasal hak için mücadele veriliyor.

Bugün Türkiye’de her yüz işçiden sadece 5’i toplu sözleşme hakkından faydalanıyor. Parası olan işverene Anayasa’yı, yasaları çiğneme hakkı veriliyor. Sendikal hak ve özgürlükler ayaklar altına alınıyor, güvensiz çalışma koşulları, taşeronlaştırma ve güvencesizliklerle işçiler adeta ortaçağ koşullarında ve cehennem azabıyla çalışmak zorunda bırakılıyor.

Ancak Türkiye’nin dört bir yanında da DİSK’li işçiler bu tehditlere, bu hukuksuzluğa pabuç bırakmıyor. Onurlu Ülker işçileri gibi direnerek haklarına sahip çıkıyor.

Direnişteki Ülker işçisi kardeşlerim,

Mücadelenizde sonuna kadar haklı olduğunuz için, kararlılığınız ve inancınız da sonuna kadar tam olmalıdır. Asla yalnız değilsiniz. Yaptığınız bu onurlu mücadele de sadece sizin değil, tüm işçi sınıfının mücadelesidir. Görmeseniz de, işitmeseniz de şunu çok iyi bilin ki; işyerlerinde, tüm direniş çadırlarında, tüm tezgahlarda, fabrikalarda, atölyelerde, tersanelerde, madenlerde çalışan diğer sınıf kardeşlerinizin yüreği sizin yanınızdadır. Siz kazanınca işçi sınıfı da kazanacaktır.

Kullandıkları reklamlarda “Mutlu et ki mutlu ol” diyerek kendi işçisini mutsuzluğa sevk edenlere; Anayasa ve yasaları ayaklar altına alarak sosyal cinayet işleyenlere karşı ilk sözümüz neyse son sözümüz de o olacaktır: “Zafer kazanmadan bu çadır sökülmeyecek!”

Onuruyla direnen, adalet isteyen, haksızlık karşısında eğilmeyen arkadaşlarımız işbaşı yapana kadar, onlarla kol kola omuz omuza mücadeleye devam edeceğiz. Bedeli ne olursa olsun bu onur mücadelesinin sonuna kadar yanında olacağız.

Ülker işçisi yalnız değildir!

Atılan işçiler geri alınsın!

Zafer direnen emekçinin olacak!

Yaşasın işçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışması!

ulker1

DİSK Genel Başkan Yardımcısı ve Gıda İş Genel Başkanı Celal Ovat da dayanışma şöleninde bir konuşma yaptı. Celal Ovat’ın konuşmasının tam metni de şöyle: 

Değerli emek dostları, dayanışmanın bayrağını göğe doğru yükselterek bugün burada umudu haykırmaya gelen dostlar merhaba,

Hepinizi Türkiye Gıda İşçileri Sendikası Gıda-İş adına sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

Bu selam Kemal Nebioğlu’dan…

Bu selam 15-16 Haziranlar’dan…

Bu selam 1974’te bundan 41 yıl önce inadına DİSK  inadına Gıda-İş diyen, referandum isteyen Ülker işçilerinden…

Bu selam her türlü saldırıya direnerek 1979’da grevine sahip çıkan DİSK’li Ülker işçilerinden…

Bu selam Sabri Ülker’e “biz büyüğüz Sabri bey biz” diyen ağabeylerimizden ablalarımızdan…

Bu selam grev bayrağını Türkiye’nin dört bir yanında metal patronlarına inat dalgalandıran onurlu metal işçilerinden…

Selam olsun emeğin yanında olanlara, selam olsun Ülker direnişçilerine, selam olsun direnenlere, selam olsun!

Değerli dostlar,

Aylardır direniyoruz, soğuğa, kara, fırtınaya inat direniyoruz. Umudun çayını demliyor arkadaşlarımız çadırlarında.

Sabri Ülker’in çocukları reklamlarda mutlu etki mutlu ol diyor. 70 yıldır her gün mutlu ediyorlarmış.

Halbuki üretenler mutlu değil. Ülker’de hak yok, adalet yok. Uzun çalışma süreleri, düşük ücretler, kötü çalışma koşulları var. Ülker’de mutluluk yok! Ülker’de sendika seçme özgürlüğü yok!

Değerli dostlar,

Onlar 70 yıldır sömürüyor. Biz ise 41 yıldır direniyoruz. Tüm baskılara, dayatmalara rağmen. Evet servet babadan oğula geçer. Ama direniş bir nesilden başka bir nesile geçiyor.

Sabri Ülker DİSK’ten korkuyordu. Oğlu da korkuyor.

DİSK Gıda-İş 1974’te direniyordu, bugün de direniyor.

Ve direnmeye devam edecek!

Çünkü biliyoruz ki, onların kavgası daha fazla kar, bizim kavgamız daha fazla ekmek götürme kavgası.

Buradan Ülker ailesine sesleniyoruz.

Korkunun ecele faydası yok.

Direniş işçi sınıfı için bir huydur.

O huy nesilden nesile geçer.

Bu inattan vazgeçin.

Kapı önünde direnen arkadaşlarımızın sayısı az ama Ülker ailesinin kabusu olacak kadar çoğuz.

Bakın buradayız.

Bizim gücümüz dayanışmamızdan geliyor.

Bizim gücümüz birliğimizden geliyor.

Biz umudu büyütüyoruz dostlar.

Onlar istedikleri kadar inat etsinler.

Bu direniş kazanacak.

Bu direniş kazanacak!

Değerli Dostlar

Biliyorsunuz, önceki gün sendikamız Birleşik Metal-İş, MESS’in dayatmalarına boyun eğmemek için, insanca iş koşulları ve insanca yaşamak için, tüm engellemelere rağmen grev kararı almıştı.

Fabrikalarda kurulan sandıklarda yapılan oylamalarda, sendikalı işçilerin dışında da greve evet oyları çıktı. Ama işte o fabrikalara grevi engellemek için sandık kurduranlar bunda başarılı olmayınca Bakanlar Kurulu kararıyla grevi 60 gün ertelediler. Yani işçi iradesini tanımadılar! İşçi hakkını milli güvenliği zedeleyen bir tehdit olarak gördüler.

Arkadaşlar, onların Milli Güvenlik dedikleri şey bir kez daha anlaşılmalıdır ki, sömürünün, MESS’in, sarı sendikaların güvenliğidir!

Bu ülkede Anayasal grev hakkı AKP darbesi ile gasp edilmektedir!

Metal grevinin yasaklanması işçinin iradesine karşı bir darbe girişimidir!

Ama korkunun ecellerine de bir faydası olmayacak. Geçmişte tarih yazan metal işçileri ve DİSK’li tüm işçi kardeşlerimiz bu hükümete gereken yanıtı verecektir. Çeliğe biçim veren metal işçisinin, patronu/hükümeti de eğip bükme yeteneğine sahip olduğunu test edenler hüsrana uğrayacaktır!

Değerli dostlar

Burdan bir çağrıyı da Danone işverenine ve Tek Gıda-İş Sendikası’na yapıyorum.

100 güne yakın zamandır Danone’de çalışan işçi kardeşlerimizin vermiş oldukları Toplu İş Sözleşmesi mücadelesi var.

Danone’de Gıda-İş Sendikası olarak %95 örgütlü olduğumuz halde, işveren yasaların ve barajların arkasına sığınarak bizden yetki talep etmektedir. Bizim oradaki yetkimiz İŞÇİDİR!.. Yetkimizin var olduğunu kendileri de çok iyi biliyor.

Eğer işçinin iradesine zerre kadar saygınız varsa, işçilerin kimi yetkilendirdiğini kendi gözlerinizle görmek istiyorsanız, gelin oraya REFERANDUM SANDIĞI kuralım.

Eğer cesaretiniz varsa, eğer demokrasiye ve işçilere saygınız varsa hodri meydan. En kısa zamanda kuralım sandıkları!

Sevgili Dostlar;

Bu duygu ve düşüncelerle hepinizi direnişimize verdiğiniz destek için bir kez daha selamlıyorum.

Türkiye’nin dört bir yanından ekmekleri ve onurları için direnen on binleri selamlıyorum.

Direnişçi Ülker işçilerini, ailelerini verdikleri onurlu direniş için kutluyorum.

Zafer direnen emekçinin olacak! 

10958935_10204166553705117_8979682585202942760_n

 

ITUC ETUC