Image Map

1 Mayıs şehitlerimizi andık!..

1 Mayıs 2015 Tertip Komitesi, 1 Mayıs 1977’de Kazancı Yokuşu’nda, 1 Mayıs 1989’da Şişhane’de ve 1 Mayıs 1996’da Kadıköy’de katledilen emekçileri andı…

1 Mayıs pankartının ve kırmızı karanfillerin taşındığı anma saygı duruşu ile başladı, 1 Mayıs’larda katledilenlerin ismi tek tek okunarak anıldı.

DSC_4470

Taksim’de yapılan anmada DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, KESK Genel Başkanı Lami Özgen ve TTB Merkez Konsey Üyesi Hüseyin Demirdizen yaptıkları konuşmalarda 1 Mayıs’ta Taksim Meydanı’nın kapatılmasının hukuksuz olduğunu belirtirken, 1 Mayıs’ı İstanbul’da Taksim Meydanı’nda ve Türkiye’nin her il ve ilçesindeki meydanlarda kutlayacaklarını yinelediler.

1 Mayıs Tertip Komitesi adına konuşan Çerkezoğlu Gezi direnişinde hayatını kaybedenleri de andığı konuşmasında “Meydanlar bir ülkenin tarihi, belleğidir. Sermeye ve iktidar tarihi, belleği yok etmek istiyor. İnsanca yaşam, çalışma saatlerinin azalması, taşeronlaşmaya, işçi cinayetlerine, kadınların emeğinin sömürülmesine, kadın cinayetlerine karşı çıkmak eşit, özgür, kardeşçe yaşadığımız bir ülke, eşitlik, adalet, demokrasi, barış için 1 Mayıs’ta Taksim Meydanı’nda olacağız.” dedi.

Konuşmasında “Taksim meydanı sadece bir alan değil, sınıfsal, ideolojik, siyasi bir karşılığı, geçmişi var. Hükümetin, devletin de karşı duruşu tarihi, sınıfsal kininden kaynaklı.” diyen KESK Eşbaşkanı Özgen “AKP hükümeti düne dek 1 Mayıs alanını serbest yaptık diyordu ama 2011-2012’deki kutlamalarda milyonlarca kişi emek, demokrasi, barış taleplerini haykırarak onların korkulu rüyası haline geldi. Ortak dayanışmadan korkmaya başladılar” diye konuştu.

TTB Merkez Konsey Üyesi Hüseyin Demirdizen Taksim’de 1 Mayıs’ın kutlanması ile ilgili AİHM ve yerel mahkeme kararlarını hatırlattı. Demirdizen, “Sağlığa giden yol barış ve demokrasiden geçer. Bu ülkede barış ve demokrasi yoksa o ülkede sağlık da iyi değildir” diye konuştu.

Yokuşa kırmızı karanfiller bırakan komite üyeleri İstiklal Caddesi boyunca bildiri dağıttı. Buradan 1 Mayıs 1989’da hayatını kaybeden Mehmet Akif Dalcı‘nın Şişhane’de vurulduğu yere gidilerek bir anma gerçekleştirildi. Saygı duruşunun ardından DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, KESK Genel Başkanı Lami Özgen ve Grup Yorum birer konuşma yaptı. Yapılan konuşmaların ardından Grup Yorum üyeleri Mehmet Akif Dalcı ile ilgili hazırladıkları dinletiyi sundu.

1 Mayıs 1996’da hayatını kaybeden Hasan Albayrak, Dursun Odabaş ve Yalçın Levent de Kadıköy’de anıldı.

*** 

1 Mayıs 2015 Tertip Komitesi Başkanı, DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu’nun, Kazancı Yokuşu’nda 1 Mayıs 1977 şehitlerini anma toplantısında yaptığı konuşmanın tamamı şöyle:

Değerli dostlar,

Tam 38 yıl oldu. 38 yıldır bir anıyı yaşatıyoruz. 1977 Mayıs’ında ekmeğin ve hürriyetin türküsü söyleyen 100 binler olarak buradaydık. Umut buradaydı. Direnç buradaydı.

Fabrikalardan, atölyelerden, tersanelerden, ofislerden, sinema setlerinden, ambarlardan, hastanelerden, madenlerden, belediyelerden geldik. Biz Buradaydık. Devletin provokatörleri de, işçilerin birliğinden, yan yana gelişinden rahatsız olanlar da buradaydı, pusudaydı.

Kol kola, omuz omuza vermiş, halaylarıyla, türküleriyle, bambaşka bir dünya umudunu haykıranları hazmedemediler.

Değerli dostlar,

Panzerlerin, kalkanların, topların, tüfeklerin yüreği yoktur, kurdukları bariyerlerin yürekleri yok, o yüzden içleri boştur. Sadece kabuktur. Oysa bizim yüreğimiz var, inançlarımız, heyecanımız ve umudumuz var. En önemlisi geçmişten bugüne taşıdıklarımızın anıları var.

Ve biliyoruz ki tarih, yüreksizleri değil, mücadele edenleri yazar.

Ne mutlu bize ki bu meydanda yitirdiklerimizin anısını burada önünde durduğumuz bu anıta hapsetmedik. Bu anıtın, kaybettiklerimizin anısına yapılan bu anıtın tanıklığını hatırlayalım. 1989’dan 2007’den Gezi’ye bu tanıklığı hatırlayalım.

Selam olsun, 1 Mayıs 1977’nin 30. Yıldönümünde, yani 2007 yılında tüm baskı ve yasaklamalara, gözaltılara, polis terörüne rağmen, ellerinde karanfilleri, yüreklerinde umutla Taksim meydanını sokak sokak zorlayan binlere, on binlere!

Selam olsun, 2008 yılında, 2009 yılında sokakları, parkları ve meydanlarıyla bize ait olan ve gasp edilmek istenen kentimize, emeğimize sahip çıkan on binlere!

Selam olsun, 2013 1 Mayıs’ında keyfi yasaklamalara, yalanlara teslim olmayanlara, direncini, onurunu en önemlisi yüreğini alıp haksızlığın ve zulmün önünde bedenleriyle duranlara!

O gün zulmün önünde bedenleri ile duranlar olmasaydı, belki bu meydan 15 gün boyunca özgürlüğün, başka bir dünya umudunun mayalandığı yer olmayacaktı.

Selam olsun, Mayıs’ın öfkesini Haziran’a çeviren, kentine, toprağına, yaşam alanlarına sahip çıkan, zulmün üstüne üstüne yürüyen milyonlara!

Selam olsun, Ali İsmail’lere, Abdocan’lara, Berkin’lere, Ethem’lere! Anıları önünde saygıyla eğiliyoruz.

1989 yılında Taksim mücadelesinin ateşini yakan Mehmet Akif Dalcı’yı… 1996 yılında Kadıköy’de 1 Mayıs’ta sabahın seherinde öldürülen Hasan Albayrak, Dursun Odabaş ve Yalçın Levent’i saygıyla anıyoruz.

Değerli dostlar,

Meydanlar, dünyanın her yerinde o ülkenin tarihidir. Bir ülkede bir kentte yaşayan halkların, işçilerin, emekçilerin, kadınların, gençlerin ortak belleği, ortak tarihidir meydanlar… Bugün sermaye ve onun iktidarı, anılarımızı yok ederek bu kentin tarihini yeniden yazmak istiyor. İnsanın ve emeğin değil, rantın ve paranın İstanbul’unu yaratmak istiyorlar.

Bu meydandan artık dönüş yoktur. Bunu artık herkes biliyor. İnanıyoruz ve biliyoruz ki, bu topraklarda yaşayan ve bu ülkenin tüm değerlerini ve güzelliklerini üretenler; sömürünün ve zulmün ellerinden kurtuluşunu da yine bu meydanda hürriyet türküleriyle kutlayacaktır. Buna inancımız tamdır.

Değerli dostlar,

2007 yılında hep beraber bir yol açtık. Bu yolu panzerlerle, tomalarla, gaz fişekleri ile kesmek istiyorlar. Boşunadır. Bu yolu belki yarın yine tutabilirler. Ancak çabaları nafiledir.

Tarih bize bunu söylüyor. Bizden öncekilerin yarattığı tarih de, kendi tarihimiz de bize bunu söylüyor.

Yolumuzu kesebilirsiniz ama umudumuzu yenemeyeceksiniz!

Bugün burada bir kez daha ilan ediyoruz ki, Taksim’deki bu bariyerler, TOMA’lar yasadışıdır.

Ve iktidara sesleniyoruz:

Mahkeme kararlarına uymayarak, hukuku ayaklar altına alarak bu ülkeyi yönetemezsiniz.

Bu nedenle biz, 1 Mayıs’ta Taksim meydanında işçi sınıfının sesini, sermayenin ve AKP hükümetinin dayatmalarının karşısına koyacağız.

Asgari ücretin artırılması için,

Çalışma sürelerinin kısaltılması için,

Haklarımıza sahip çıkmak için,

Yaşamı savunmak için,

Kölelik bürolarına, taşeronlaştırmaya,

Kıdem tazminatımızın gaspına karşı

İş cinayetlerine karşı

Emeğimize, kentlerimize, doğamıza, yaşama hakkımıza sahip çıkmak için,

Kadınların toplumsal yaşamdan dışlanmasına, emeğinin sömürülmesine, şiddete ve kadın katliamlarına karşı eşit ve özgür yaşayacağımız bir ülke için,

Kürdüyle, Türküyle, Arabıyla, Ermenisiyle, alevisiyle sünnisiyle eşit, özgür, kardeşçe yaşayacağımız bir ülke için,

Eşitlik, özgürlük, adalet, barış, kardeşlik ve demokrasi için Taksim’deyiz.

DSC_6408 DSC_6422 DSC_6425 DSC_6462 DSC_6471 DSC_6486 DSC_6500 DSC_6511 DSC_6513 taksimanma-4 taksimanma-5 tkadikoy1 tkadikoy2

 

 

ITUC ETUC