Image Map

Provokasyonlara ve faşizme karşı demokrasi için omuz omuza!

Ülkemiz, 7 Haziran’daki Genel Seçimlere Anayasa ihlallerinin, saldırıların, bombaların gölgesi altında giriyor. Tek adamın yönettiği bir “Anonim Şirket” rejimi kurma hırsının damgasını vurduğu seçim süreci, devletin tüm kurum ve olanaklarıyla tek bir parti lehine çalıştığı, muhalefet partilerinin de düşmanca söylemlerle ve eylemlerle hedef alındığı oldukça antidemokratik bir süreç olarak yaşanıyor.

AKP iktidarı, 12 Eylül darbecilerinden miras kalan yüzde 10 barajına sıkı sıkıya sarılarak bu tek adam rejimi için TBMM’de güç elde etmek istiyor. Kamuoyu araştırmalarında bu barajı aşma ihtimali gözüken partiye, HDP’ye yönelik her gün iktidar kanadından hedef gösteren açıklamalar geliyor.

Bu açıklamaların gölgesinde, seçim standlarına, bürolarına ve araçlarına yönelik saldırılara maruz kalan HDP’nin Adana ve Mersin binalarına eş zamanlı bombalı saldırlar gerçekleşti. Şans eseri herhangi bir ölüm yaşanmaması, bu saldırıların bir “katliamı” hedeflediği gerçeğini de gizleyemiyor; zira, patlama saati binada yoğun bir kalabalığın bulunduğu zamana rastlıyor. Yani “birileri” kanlı bir provokasyon yaratma hesaplarını gerçekleştirme çabasındalar hala.

Yine, HDP Eş Başkanlarının Adana mitingi sonrası ve Mersin mitingi öncesi bölgede bulundukları bir zamanda bu saldırının yaşanmasının da “manidar” olduğu açıktır. Dolayısıyla bu saldırılar sadece HDP’yi değil, demokrasiyi ve demokratik güçleri hedef almaktadır.

Bu ürkütücü saldırıların kimler tarafından yapıldığı sorusu önemli olmakla birlikte, saldırılara zemin yaratan gerçeklerin başında; tarafsız olması gereken bir Cumhurbaşkanı’nın açıkça taraf olarak nefret söylemleriyle seçim turlarına başlaması, Başbakan’ın ve AKP kurmaylarının bu nefret dilini adeta kutsayarak seçmeni milliyetçi/ırkçı söylemlerle konsolide etmeye çalışmaları gelmektedir. Bugüne kadar HDP’ye yönelik olarak gerçekleştirilen 60 üzerindeki saldırının ardından devletin kılını kıpırdatmaması, bombalamaya kadar gelen saldırıları adeta teşvik etmiştir.

Genel Seçimlerin yaklaştığı bu süreçte gerilimi yükselten, saldırıları besleyen, Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın nezdinde biçimlenen bu saldırgan AKP siyasetinin ülkemizi sürükleyeceği yerin hiç kuşkusuz “Kaos ortamı” olacağı çok açıktır. Geniş kitleleri korku ve yılgınlığa, ülkeyi gerilime hapseden kaos ortamlarından yine AKP iktidarının faydalanacağı da çok açıktır.

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu olarak:

  • Nefret dili kullanarak insanlık suçu işleyenlere, ülkemizi tehlikeli sulara sürükleyen basiretsiz yöneticilere, kaos ortamlarından medet ummaya çalışan çevrelere buradan sesleniyoruz: Sonunda kaybeden siz olacaksınız!..
  • Bu ülkenin adaleti tesis etmekle görevli onurlu ve dürüst kamu görevlilerini, savcıları göreve çağırıyoruz: Bu saldırganlığa sessiz kalmayın, izin vermeyin!
  • Özgürlükler, demokrasi ve toplumsal barış savunucularını bu süreçte birbiriyle kenetlenmeye, demokratik hak ve özgürlüklerini yılmadan, usanmadan savunmaya, her türlü komplo, provokasyon ve saldırılar karşısında dikkatli olmaya çağırıyor, saldırıya uğrayanlara ve tüm HDP’lilere geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.

Provokasyonlara ve faşizme karşı, demokrasi için omuz omuza!

Yaşasın halkların kardeşliği!

hdp_mersin2

ITUC ETUC