Image Map

Manisa Gölmarmara: "Kaza değil katliam"

DİSK Yönetim Kurulu adına Genel Başkan Kani Beko’nun, Manisa Gölmarmara’da tarım işçilerinin ölümüyle ilgili DİSK Genel Merkezi’ndeki basın açıklaması

tarim

Manisa Gölmarmara’da açık kamyonet kasasında tıka basa işe taşınan çoğunluğu 13’ü kadın, 1’i çocuk 15 tarım işçisi yaşamını yitirdi. Bu insanlar kilosu 1.5 liraya asma yaprağı toplayarak yaşamaya ve çocuklarını yaşatmaya çalışıyordu. İş cinayetlerinde ölen tüm işçiler gibi ölmek için değil yaşamak için sabahın erken saatlerinde yollara düşmüşlerdi. Öncelikle DİSK Yönetim Kurulu olarak, ölen işçi kardeşlerimizin yakınlarına başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyoruz.

İşçi sağlığı ve iş güvenliği tedbirleri alınmadığı için insanlarımızı yitirmeye devam ediyoruz. 2015 yılının ilk 6 ayında en az 794 işçi çalışırken ölmüştü. Temmuz ayı da maalesef büyük bir katliam ile başladı.

Kamyonet kasasında işçi taşınırken gerçekleşen bir olaya kaza demek mümkün değildir, bu açıkça bir katliamdır. Ve bu tarım işçilerinin öldüğü ilk katliam da değildir. 8 ay önce Isparta’da tarım işçilerini taşıyan midibüste, yine çoğunluğu kadın 17 kişi ölmüştü. Geçtiğimiz yıl da iş cinayetlerinde yaşamını yitiren 131 kadın işçinin yarısından fazlası, 71’i tarımda çalışmaktaydı.

Geçtiğimiz yıl madenler ve inşaatların arından en fazla iş cinayeti tarım işkolunda yaşanmıştı. ILO istatistiklerine göre de iş kazaları ve meslek hastalıkları yönünden madencilik ve inşaat sektörünün ardından en tehlikeli sektör tarım sektörüdür.

2015 yılında şu ana kadar 190 tarım işçisi kardeşimiz yaşamını yitirdi. Tüm bu olumsuz tabloya rağmen ülkeyi yönetenler seri cinayetleri izlemeye devam etmektedir.

Ülkeyi yönetenlere soruyoruz:

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, tarım işçilerinin yüzde 80’inden fazlasının sigortasız çalıştığını bilmiyor mu? Tarım işçileri yıllardır komisyoncu/dayı/aracı/elçi gibi adlarla anılan kişilerin esareti altında, kayıtsız, güvencesiz çalıştırılırken Bakanlık bu durumdan habersiz olabilir mi? Dayılık/komisyonculuk/aracılık/elçilik adı verilen işçi simsarlığını, Özel İstihdam Büroları ile yasallaştırmanın gayreti içerisinde olanlar, bu projelerinde ısrar edecekler mi?

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, yıllardır uyguladıkları neoliberal politikalar sonucunda tarımda yaşanan yıkımın farkında mı? Mülksüzleştirilen, yoksullaştırılan köylüler artık emeklerini satmak zorunda kalmakta, ucuz iş gücü haline gelmektedir. Köylülerimiz, üç kuruş için ya madenlerde ya yollarda ölmektedir. Bu manzaradan dolayı Tarım ve Köyişleri Bakanlığı en ufak bir rahatsızlık duymakta mıdır?

Katliamdan bir gün önce Arçelik fabrikasında haklarını isteyen işçilerin üzerine gönderilen devlet gücü, tarım işçilerinin yüzde 80’inden fazlası sigortasız çalıştırılırken, işçiler kamyonet kasalarında taşınırken ortada görünmemiştir. İşçiler hak aradığında; işçiler sokaklara, meydanlara çıktığında teyakkuza geçen İçişleri Bakanlığı tarım işçilerinin yıllardır insanlık dışı koşullarda taşındığından habersiz midir?

Mayıs ayında Manisa’da düzenlediği mitingde yaptıkları duble yollarla övünen Başbakan, Akhisar ve Salihli’yi bağlayan, Gölmarmara’dan geçen yolun 1998’den beri bitirilememesini nasıl açıklamaktadır? Adı “ölüm yolu”na çıkan bu yolun hali ortadayken, bu konuda TBMM Genel Kurulunda uyarılar yapılmışken ilgili Ulaştırma Bakanları rahat uyuyabilmekte midir?

Evinden uzakta çalışan tarım işçileri, barınma sorunlarıyla karşılaşmakta, ayrımcılığa maruz kalmakta, yollarda onar onar ölmekte ancak devlet bu gelişmeler karşısında sadece izleyici olmaktadır.

DİSK olarak acil taleplerimiz şunlardır:

  • Mevsimlik işçiler sosyal güvenlik şemsiyesi içine alınmalıdır.
  • Dayılık/komisyonculuk/aracılık/elçilik adı altında sürdürülen işçi simsarlığına, Özel İstidam Büroları ile yasallık kazandırılmamalıdır. Tarım işçileri İŞKUR’da kayıt altına alınarak kamusal hizmet alanından yararlanmaları sağlanmalıdır.
  • İşveren niteliğine haiz olanların aracılarla iş yapması yasaklanmalı ve kurumsal kayıt altında işçi istihdamı sağlanmasına dair bir düzenleme yapılmalıdır.
  • Çalışma saatleri yasaların belirlediği günlük çalışma saatlerine çekilmelidir.
  • Ulaşım, barınma ve sağlık ile ilgili koşulları insana yaraşır hale getirilmelidir.
  • Mevsimlik tarım işçilerinin ücret düzeyi yaşanabilir bir düzeye çekilmelidir.
  • Mevsimlik tarım işçilerinin işçi sağlığı ve iş güvenliği koşullarının düzelmesi için gerekli düzenlemelerin hızla yaşama geçirilmesi gerekmektedir.
  • Mevsimlik tarım işçileri için sendikal örgütlenme konusu en önemli sorunlardan biridir. İşçilerin ekonomik, sosyal ve demokratik taleplerini ifade edecekleri örgütlenmelerin önünü açacak düzenlemeler hızla yapılmalıdır.

Yapılması gerekenler bellidir. Bunları yapmayarak meseleyi kazaya, kadere, fıtrata bağlayanlar açıkça yeni katliamlara neden olacaktır.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur…

ITUC ETUC