Image Map

Kemal Nebioğlu'yu andık!..

DSC_7914 2

DİSK kurucusu ve eski Genel Başkanı Kemal Nebioğlu’yu kaybedişimizin 9. yıldönümünde (10 Ağustos 2015) mezarı başında yapılan bir törenle andık… Törene Genel Başkanımız Kani Beko, Kemal Nebioğlu’nun eşi ve çocukları, DİSK üyesi sendikaların genel başkan ve yöneticileri ile direnişteki DİSK/Cam Keramik-İş üyesi Serapool işçileri ve gazeteci Şükran Soner katıldı.

Genel Başkanımız Kani Beko törende yaptığı konuşmada şunları söyledi:

DİSK’in mücadele neferlerinden Kemal Nebioğlu’nu ölümünün 9. yıldönümünde saygı ve sevgiyle anıyoruz!

Türkiye işçi sınıfı bundan 9 yıl önce değerli bir sıra neferini, öncüsünü, liderini kaybetti. Türkiye’nin yakın tarihinin canlı tanıklarından, o tarihi yazan insanlardandı sevgili Nebioğlu.

DİSK’i kuran, DİSK’i Türkiye işçi sınıfının öncüsü yapan, hepimizin gönülden bağlı olduğu ilkeleri mücadele içinde yazanlardan biriydi Kemal Nebioğlu.

  • Önce İbrahim Güzelce gitti tam 1 Mayıs’ın arifesinde.
  • Ardından Kemal Türkler katledildi, faşist namluların kustuğu kurşunlarla.
  • Rıza Kuas, o yiğit insan var gücüyle direndi kansere ve 12 Eylül zulmüne, ama hastalık onu da aldı bizden.
  • Mehmet Alpdündar, maden işçilerinin onurlu öncüsü yılların yorgunluğunu emeklilikle atarken ayrıldı aramızdan.

Ve DİSK’in beş temel taşından biri ve bir kuşağın son temsilcisi olan Kemal Nebioğlu’nu da 9 yıl önce uğurladık yoldaşlarının yanına.

Kemal Nebioğlu’nu tarif etmek zor, onu anlatmak hiç kolay değil. İnatçı bir Laz, güvenilir bir dost, sezgileri ve sınıf bilinci güçlü bir emekçi; kararlı, kavgacı ve akılcı bir sendikacı, hedefini bilen ve inançla yürüyen bir siyasetçi. Bunlar bile onu anlatmaya yetmiyor.

O, 80 yıllık bir ömre, birçok yaşamı başarıyla sığdırabilmeyi başaran, zorlu dönemlerde yılmadan ve sağlam duran, eylemin ve kavganın olduğu yer neresi olursa olsun, koşullar ne olursa olsun koşabilen, öfkesini ve sevgisini her zaman ışıl ışıl parlayan gözlerinden gösterebilen bir insandı.

Gerektiğinde hasta yatağından kalkarak eylem alanlarında bizlere omuz vermiş bir büyüğümüzdü Nebioğlu. Dilinden kavga sözcüğünü düşürmezdi. Koşullar zorlarsa en ön safta yerini almayı da bilirdi. Yüreği insan sevgiyle doluydu ve karıncanın bile incinmesine dahi gönlü razı olmazdı.

Ülkemizde önemli bir döneme damgasını vurmuş bir kuşağın son temsilcilerinden biriydi Kemal Başkan. Öyle bir kuşaktı ki, Türkiye işçi sınıfının sendikal örgütlenmesinde öncülük yapmış, hak ve özgürlüklerin genişletilmesi için yoku var etmiş, sermayenin, iktidarların saldırılarına büyük bir cesaretle göğüs germiş, gerektiğinde hapis yatmış ama ilkelerinden taviz vermemiş insanlardı onlar.

Bugünkü sendikaların temelleri, toplu sözleşme ve grev hakkı Nebioğlu ve arkadaşlarının dişe diş verdikleri mücadelelerle kazanıldı.

Kemal Nebioğlu bir görev insanıydı, aldığı sorumluluğu zorluğu ne olursa olsun cesaretle, akılla, büyük bir beceriyle yerine getirirdi. İşte bu nedenle en zorlu görevlerde hep onun adı ve damgası vardı.

DİSK’i daha ilk döneminde boğmaya kalktıklarında 15-16 Haziran direnişimizin örgütlenmesinde en büyük sorumluluğu O üstlenmişti. Zamansız kaybettiğimiz Güzelce’nin en büyük düşünü, 1 Mayıs’ı alanlarda kutlamayı, en görkemli biçimde yaşama geçirenlerin başındaki iki Kemal’den biriydi Nebioğlu.

Kemal Nebioğlu zor dönemlerin, zorlukların insanıydı; cezaevinde direnişin, cesaretin, yüksek moral gücünün simgesiydi. Birçok kez tutuklandı, en son DİSK Davası’nda 4 yıla yakın cezaevinde kaldı. Hepsinden başı dik, işkencelere, baskılara karşı onurlu bir duruş sergileyerek çıktı.

İşçi sınıfının Türkiye’de demokrasinin gelişiminde önemli ve öncü bir rolü olduğunu söyler, bunun için de işçilerin aktif olarak siyaset yapmasını, partili mücadeleyi savunurdu. TİP’in kuruluşunda ve CHP’de verdiği mücadele ile bunu pratikte de göstermişti. İşçi sınıfının bir temsilcisi olarak Meclis’e girenler arasında o da yerini almıştı. Yaşamının önemli bir bölümünü solun birliğine adamıştı. Yakın tarihe kadar da bu çabaların içinde yer almıştı.

Kemal Nebioğlu, her yönüyle bugünün gençlerine örnek gösterebileceğimiz, tarihimizle canlı bağımızdı. Günümüzün sendikacılarına, siyaset adamlarına verebileceği, aktarabileceği zengin deneyimlere sahipti.

Ondan devraldığımız birikim ve deneyim, onun bıraktığı miras çok önemlidir. Nebioğlu ve onun kuşağı emekçilerin her alanda örgütlenmesini, hak ve özgürlükleri örgütlenerek, ortak hedefler etrafında birleşerek yürümesine inanır, bunun için uğraşırdı. Türkiye’nin bağımsız, demokratik, özgür ve barış içinde bir ülke olmasını savunan bilinçli bir emekçi, inançlı bir sosyalist, inatçı bir mücadele insanıydı.

Şimdi bizler DİSK’i DİSK yapan, Türkiye işçi sınıfının öncü örgütü haline getiren değerleri, eserleri, birikimi yaratan Nebioğlu ve arkadaşlarından devraldığımız bayrağı en iyi şekilde taşımanın sorumluluğunu üstlendik.

Onların kurduğu, uğruna cezaevlerinde, direnişlerde canları pahasına oluşturduğu ilkeleri, kurumları daha ileriye taşıyarak, onların huzur içinde yatmasını, anılarının kuşaktan kuşağa aktarılmasını sağlayacağız.

Kurucularımızın sonuncusu, eski Genel Başkanımız, abimiz, dostumuz, yoldaşımız, sırdaşımız Kemal Nebioğlu’nun anısının önünde bir kez daha saygıyla eğiliyoruz.

DSC_7836 2 DSC_7839 2 DSC_7847 2 DSC_7856 2 DSC_7859 2 DSC_7867 2 DSC_7879 2 DSC_7884 2 DSC_7886 2 DSC_7889 2 DSC_7905 2 DSC_7910 2

ITUC ETUC