Image Map

Genel Başkanımız Kani Beko YARSAV genel kurulunda konuştu

11058058_1670475033168310_2243240068321191078_n

YARSAV’ın 4. Olağan Kongresi dün Ankara’da yapıldı. Kongreye Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, Uluslararası Yargıçlar Birliği ve önceki Avrupa Yargıçlar Birliği Başkanı Gerhard Reissner ve DİSK Genel Başkanı Kani Beko ile çok sayıda hakim ve savcı katıldı.

Ankara Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen genel kurulun açış konuşmasını yapan YARSAV Başkanı Murat Arslan YARSAV’ın 2006 yılında başlayan kararlılığının her geçen gün aratarak devam ettiğini söyledi.

Yargının, adına karar verdiği toplum için ürettiği en büyük değerin, hukuk güvenliği içinde bir yaşam olduğunu belirten Arslan, bunu sağlamak için yegane gücünü de halkın ona olan güveninin oluşturduğunu kaydetti.

AKP iktidarını eleştiren Arslan, “Gelinen noktada yargı; yapısı, işleyişi ve ürettiği adalet hizmeti ile güvenilir değil, toplumsal krizin adresi haline gelmiştir” dedi.

Uluslararası Yargıçlar Birliği Başkanı Gerhard Reissner de uluslararası örgütler ile Türkiye’nin yargının etkinliğini artırması konusunda ortak çalışma yürüttüğünü ve bu çerçevede ilerleme kaydedildiğini vurguladı.

Yargı adalete hizmet etmiyorsa orada bir problem olduğunu ifade eden Reissner, “Etkin bir yargı sadece hakimlerin olması, kararların yazılması değildir. Yargıcın yaptığı işlerle adalete, özgürlüklere, demokrasiye katkı sunması lazım” diye konuştu.

Türkiye Barolar Birliği (TTB) Başkanı Metin Feyzioğlu ise dünyanın pek çok ülkesinde yargıya, avukatlara, hakim ve savcılara yönelik baskıların arttığını savundu.

DİSK Genel Başkanı Kani Beko da Ankara’daki terör saldırısına ilişkin, “Ülkemiz Reyhanlı’dan başlayarak, Diyarbakır, Suruç ve en son başkent Ankara’da yapılan kanlı saldırılar ile canlı bombaların kol gezdiği bir Ortadoğu ülkesine dönmüştür” dedi.

*** 

10534515_1670474966501650_5127543768387717652_n

Genel Başkanımız Kani Beko’nun, Yargıçlar ve Savcılar Birliği YARSAV’ın genel kurulunda yaptığı konuşma şöyle:

Yargıçlar ve Savcılar Birliği YARSAV’ın değerli başkan ve yöneticileri,

Değerli Divan üyeleri,

YARSAV üyesi değerli yargıçlar ve savcılar,

Uluslararası Yargıçlar Birliği ve Avrupa Yargıçlar Birliği’nin değerli başkanları,

Değerli konuklar, sevgili basın emekçileri,

Hepinizi Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu DİSK adına selamlıyor, en yüksek dayanışma duygularımla saygılarımı sunuyorum.

Sözlerime, ülkemizin içinden geçtiği önemli süreçte toplanan genel kurulunuzun, ülkemiz demokrasisine, hukukuna, barışa katkı yapması dileğiyle başlamak istiyorum.

İki hafta önce, DİSK’in de içinde olduğu dört emek ve meslek örgütünün düzenlediği EMEK – BARIŞ – DEMOKRASİ mitingine yapılan kanlı saldırıda, emeğin haklarını savunan, demokrasi isteyen, barış isteyen, 102 cana, arkadaşımıza kıydılar. Ülkemizin yaşadığı en büyük terör saldırısında yüzlerce yaralı arkadaşımızın tedavileri sürüyor.

Doğu ve Güneydoğu’dan her gün gelen çatışma ve şehit cenazesi haberleri, kent merkezlerinde günlerce süren sokağa çıkma yasakları, yapılan operasyonlarda yaşamını yitiren çocuk, genç sivil vatandaşlarımızın haberleri toplumda büyük bir gerilime ve travmaya yol açmaktadır.

Ülkemiz, Reyhan’lıdan başlayarak, Diyarbakır, Suruç ve en son Başkent Ankara’da yapılan kanlı saldırılarla canlı bombaların kol gezdiği bir Ortadoğu ülkesine döndü.

DİSK olarak, yaşananların, iktidarın dış politika tercihlerinin, yapılan yanlışlıkların büyük etkisi olduğunu düşünmekteyiz. Düne kadar dost ve kardeş ülke olarak yaşadığımız Suriye’nin hızla iç savaşa sürüklenmesinde ve Ortadoğu’nun en kanlı terör örgütlerinin cirit attığı bir mecra haline gelmesinde, Suriye’de mevcut iktidarı devirme sevdasıyla, Suriye sınırının rejim muhaliflerine açılarak, sınır illerinin lojistik üs haline getirilmesinin, insani yardım adı altında silah ve mühimmat gönderilmesinin, dünyanın her yanından Suriye’ye giden cihatçı teröristlerin aktarma üssü haline gelmemizin, iktidarın bütün söylemlerinde bu örgütlere açık sempatinin sergilenmesinin payı olduğunu düşünüyoruz.

Bu ülkenin yurtseverleri, barış yanlıları olarak iktidarın bu politikalarına hep karşı durduk. Ancak, karşı durmanın bedelini ağır ödüyoruz.

Buna karşı duran, hukukun üstünlüğüne, yargının bağımsızlığına inanan siz değerli yargı mensupları da bundan nasibinizi alıyorsunuz.

  • Kamuoyunda “MİT TIR’ları” diye bilinen davada, insani yardım adı altında Suriye’ye gönderilen silah ve mühimmatı ortaya çıkaran, hakkında soruşturma açan, savcı ve hakimlerin, kolluk güçlerinin tutuklanması, soruşturmanın alel acele kapatılması.
  • Yargıç ve Savcıların görevlerine son verilmesi, yargılanmaları, tutuklanmaları, rutin tayinleri dışında sürgün kararnamelerle görev değişiklikleri,
  • Yargıç ve Savcıların örgütlenerek bağımsız örgütlerini kurmalarından rahatsızlık duyan iktidarın YARSAV ve YARGI-SEN’i kapatma girişimleri,

bunun en bariz örneklerinden.

Yargının diğer bir unsuru olan savunmayı temsil eden avukatların ve onların örgütleri Barolara karşı yürütülen sistemli baskılar, Barolara karşı açılan davalar, Baro başkanları hakkında yakalama kararı çıkarılması, avukatların adliyelerde biber gazı ile şiddete uğraması, yerlerde sürüklenmesi de ülkemizin demokrasi manzaralarından.

Bu örnekleri çoğaltmak mümkün.

Ancak, demokrasinin vazgeçilmez teminatı olan, devletin diğer erkleri yasama ve yürütmenin faaliyetlerinin hukuka uygunluğunu denetleme yetkisine sahip, yargı erkine mensup yargıçların, savcıların gerek bağımsızlıklarını sağlamak, gerekse de, mesleki sorunlarına sahip çıkabilmek için yarattıkları bu bağımsız örgütlenme girişimi, bütün yaşanan baskılara rağmen, dik duran, hukukun üstünlüğü şiarından vazgeçmeyen siz değerli yargı mensuplarının varlığı, yaşanan bütün olumsuzluklara rağmen umudumuzu diri tutmamıza, daha kararlı mücadele etmemize büyük etki yapmaktadır.

Bize şaşı bakanlar şunu çok iyi bilsinler ki, adaletsizliğin ve hukuksuzluğun hüküm sürdüğü bu günler bir gün dağılıp gidecek ve eşit, özgür, adil, sosyal bir hukuk düzeni ülkemizde er ya da geç kurulacaktır.

Bu duygu ve düşüncelerle, genel kurulunuzun, hukukun üstünlüğünün, bağımsız ve tarafsız yargının tesisine katkı yapması umuduyla başarı dileklerimi sunuyorum.

ITUC ETUC