Image Map

DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu Balıkesir’de “Sağlık ve Demokrasi” paneline katıldı

Cumhuriyet Halk Partisi sağlık komisyonu tarafından Balıkesir’de düzenlenen “Sağlık ve Demokrasi” paneline DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu da katıldı.

Türkiye’de sağlık politikalarının tartışıldığı panel 14 Ocak Cumartesi günü saat 14’te başladı. CHP Balıkesir İl Başkanı Ender Biçki’nin açılış konuşmasının ardından DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu ve TTB eski Başkanı Eriş Bilaloğlu birer konuşma yaptı.

Arzu Çerkezoğlu, konuşmasında işçinin, emeğin milli gelirden aldığı payın çok düşük olduğunu ve Türkiye’nin iş cinayetlerinde dünyada ve Avrupa’da zirvede olduğunu söyledi. DİSK Genel Sekreteri Çerkezoğlu, Anayasa değişikliğinin halkın gündeminde olmadığını da belirttiği konuşmasında özetle şunları söyledi:

“Türkiye ücretliler toplumu haline geldi. Toplumun 3’te 2’si emek geliriyle yaşamını sürdürüyor. İşçi sınıfı nicel ve nitel olarak tarihinin en büyük genişlemesini yaşıyor. Ayrıca işçi sınıfının sendikal ve siyasal örgütlülüğü tarihinin en zayıf dönemini yaşıyor.

Türkiye’de bu süreç 24 Ocak 1980 kararlarıyla başladı ve 12 Eylül darbesiyle yaşandı. 2001 kriziyle birlikte 2002 yılı ile birlikte bir siyasi parti kurulu ve tek başına iktidar yapıldı. 2008 kriziyle sermaye vites büyüttü ve emek değersizleştirildi. Kent ve doğa yağmalandı. Bu süreç 2013 yılında Gezi İsyanını doğurdu. Türkiye bugün AKP sayesinde emek cehennemini yaşıyor.

Türkiye işçi hakları konusunda en geri ülkeler arasında. Türkiye çalışanların haklarıyla ilgili uluslararası sözleşmelerin 2/3’üne imza atmamış attıklarını ise uygulamamış bir ülke. Türkiye’de her 100 işçiden 5’i sendikal haklarını kullanabiliyor. Türkiye’de kapitalizm ve onun iktidarı AKP emekçilerin açısından hayatı yaşanmaz hale getirdi.

Sermaye sahipleri ise çok kazanıyor. Türkiye’de üretilen milli gelirden 2000’li yıllarda yüzde 50-52’si şimdi ise 30-35 emekçilerin. Türkiye’de derin bir gelir adaletsizliği var. Nüfusun en düşük gelirli durumu milli gelirden yüzde 6 pay alıyor. Yoksullar daha yoksul zenginler ise daha zengin olmuş durumda.

Türkiye’de işsizlik patlamış durumda. Bu siyasi iktidar tarafından da kabul edilen bir durum. Her 5 gençten biri işsiz. 3 kadından biri işsiz. Türkiye’de sendikalaşma oranı yüzde 5’lere kadar düşmüş durumda. Her yıl en az bin 500 işçi çalışırken ölüyor. Yaralananlar ise bilinmiyor. Türkiye’de her yıl beş Soma katliamı oluyor. Dünyadaki en uzun çalışma saatleri bizde. Taşeron başta olmak üzere güvencesiz çalıştırma süreleri artmış durumda. AKP iktidarı taşerona kadro sözü verdi ama bu sözler tutulmadı. Bu sayı 2016 yılında 2 buçuk milyona yaklaşmış durumda. Taşeronlaşma en fazla sağlık sektöründe var. Sağlıkta taşeron sayısı 2002’de 11 bin iken bugün bu rakam 150 binlere ulaştı.

Özel istihdam yasası çıkartıldı. Bu yasa mecliste bir başbakan yokken çıkartıldı. Taşeron işçilerine verilen sözler unutuldu. Kıdem tazminatının gaspı yolda. Zorunlu BES yürürlüğe girdi. İşsizlik Sigortası Fonu’na el uzatılması gündemde. Asgari ücrete ise yüzde 8’lik bir zam yapıldı. Bugün açlık sınırının altında bir asgari ücret var.

Böylesi bir süreçte kadın emeği de yok sayıldı. Aile-iş yaşamı uyumu adı altında, istihdam paketleri ve özel istihdam büroları aracılığıyla kadınlara yarı zamanlı evden çalışma gibi güvencesiz çalışma biçimleri dayatıyorlar.

AKP’nin 2017-2019 orta vadeli programında da olağanüstü bir sömürü hedefleniyor. Emeğin tüm kazanımlarının ortadan kaldırılması hedefleniyor.

Meclisin ortadan kaldırıldığı bir süreci yaşıyoruz. Anayasaya aykırı bir şekilde uygulanan rejim, yasal güvence altına alınmaya çalışılıyor. Bugün gerçekten bu süreçte siyasal iklim emeğin kazanılan haklarını geriye götürecek. Hak aramak fiilen mümkün olmayacak.”

Balıkesir Haberci

 

Balıkesir Haberci

 

Balıkesir Yeni Haber

 

Balıkesir Yeni Haber

ITUC ETUC