Image Map

12 EYLÜL OHAL İLE SÜRÜYOR!

DİSK Genel Başkanı Kani Beko, 12 Eylül’ün 37. yıldönümüyle ilgili bir açıklama yaptı.

Açıklamanın tam metni şöyle:

12 EYLÜL OHAL İLE SÜRÜYOR!

Her türlü demokratik tepkiyi baskı ve zorla sindiren, işkenceyi/devlet terörünü kurumsallaştıran, konfederasyonumuz DİSK’in faaliyetlerini durdurarak ve yöneticilerini yargılayarak, üyelerini zorla sarı sendikalara üye yaparak emeği örgütsüz hale getiren 12 Eylül askeri darbesi 37. yılını doldurdu.

Vahşi bir neoliberal düzeni Türkiye’de de inşa edebilmek için ABD emperyalizminin tam desteği ile yapılan bu darbe Türkiye toplumuna ağır bedeller ödetti, tahribatlar yarattı ve yaratmaya da devam ediyor. İşçi sınıfının örgütlü gücünü, direncini, siyasi temsilini ortadan kaldırmak, Türk-İslam ideolojisini egemen anlayış haline getirmek, yurttaşların demokratik katılımının önünde barajlar dikmek, toplumun tüm farklı renklerini yok etmek 12 Eylülcülerin başlıca politikalarıydı. Tüm bu politikalarla Türkiye’yi içine soktukları cendere yıllardır bizleri boğuyor.

Bugün 12 Eylül AKP ile devam ediyor. 12 Eylül askeri faşist darbesinin pek çok uygulaması 37 yıl sonra OHAL rejimi ile yeniden hayat geçiriliyor.

15 Temmuz darbe girişiminden sonra demokrasi ve hukuk ortak paydasında buluşmak ve darbe hukukuna kökten son vermek mümkün iken maalesef bu yol tercih edilmedi. Bombalanan parlamentonun rolünün artırılması gerekirken, parlamento devre dışı bırakıldı ve ülke Anayasayı askıya alan kanun hükmünde kararnamelerle yönetilmeye başlandı. Darbe püskürtüldü ancak demokrasi kazanmadı. Tersine hükümet Anayasayı askıya alarak adeta bir sivil darbeye yöneldi. 2017 yılının 12 Eylül’ü, 15 Temmuz darbesi kadar ülke çapında ilan edilmiş Olağanüstü Hal ve onun aracılığıyla yaşatılan hak ihlalleriyle de anılacak.

Bir yıldan fazladır süren OHAL döneminde Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük kamu görevlisi tasfiyesi yaşanmıştır. Kamuda yaşanan ihraç ve tasfiyeler 12 Eylül dönemiyle kıyaslanamayacak kadar kapsamlıdır.

12 Eylül döneminde kamu kuruluşlarından 1402 sayılı Sıkıyönetim Kanunu kapsamında yaklaşık beş bin kişi çıkarılmışken; OHAL ilanından bugüne aralarında yaklaşık altı bin akademisyenin de olduğu toplamda yüz yirmi binin üzerinde kamu görevlisi ihraç edilmiştir.

12 Eylül 1980 tarihinde başlayıp yaklaşık 9 yıl süren sıkıyönetim döneminde yaklaşık 52,000 kişi tutuklanmış iken; OHAL’in ilk bir yılında 51,000 kişi tutuklanmıştır. 12 Eylül’ün 9 yılda ulaştığı rakama Erdoğan Türkiye’si bir yılda ulaşmıştır!

Olağanüstü Hal’in ilan edilmesinin üzerinden geçen bir yılı aşkın sürede gazeteler, radyolar ve televizyonlar kapatılarak çalışanları ya işsiz bırakılmış, ya da cezaevine gönderilmiş; temel hak ve özgürlüklerin kullanımı fiilen kısıtlanmış; tam da 12 Eylül’de olduğu gibi işçilerin başta grev hakkı olmak üzere sendikal hak ve özgürlükleri rafa kaldırılmış, halkın iradesi atanan kayyumlarla gasp edilmiş ve Anayasa’nın başlangıç ilkelerinde belirtilen “demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti” olma özelliği ayaklar altına alınmıştır.

OHAL, darbenin izlerini silmek ve darbecilerle mücadele etmek hedefinden sapmış ve muhalifleri sindirmenin, susturmanın bir aracına dönüşmüştür. 12 Eylül Darbesi, bugün OHAL aracılığıyla sürmektedir.

12 Eylül darbesinin 37. yılında 12 Eylülcülerin kendileri mezarda, fikirleri iktidardadır. Parlamentoyu kapatmak, bombalamak ya da bir anayasa değişikliğiyle yetkilerini budayarak onu yürütmeye tabi kılmak darbecilere özgü yöntemlerdir.

Bugüne kadar darbelerin ve her türlü dikta girişiminin karşısında demokrasi, sosyal hukuk devleti, emek, barış ve laiklik talepleriyle çıkan DİSK, OHAL uygulamaları karşısında da bu taleplerle duracaktır!

DİSK, tüzüğünde yer alan “sınıfının onursal görevi olarak, faşizme, cuntacılığa, oligarşiye, baskıya, zulme ve işkenceci tüm rejim ve dikta yönetimlerine karşı mücadele etme” görevi çerçevesinde bugün de yaşanan fiili darbe karşısında net bir tutum almaktadır, almaya da devam edecektir.

Bugün ülkemizin ihtiyacı tek adam diktatörlüğü ile taçlanan bir hukuksuzluk rejimi değil, demokrasidir. Çözüm demokrasidir; demokrasiyi kurmak için direnmektir! 12 Eylül 1980’de en büyük saldırıya uğrayan, yöneticileri idamla yargılanan, üyeleri tutuklanan Konfederasyonumuz, OHAL eliyle uygulanan darbeye de tarihinden aldığı cüretle direnecektir!

Hükümeti, 12 Eylül’ün 37. yılında darbe hukukuna, OHAL uygulamasına ve ülkemizin itibarını uluslararası alanda ayaklar altına alan tüm bu hukuksuzluklara son vermeye ve yarattığı mağduriyetleri gidermeye çağırıyor; temel hak ve özgürlüklere saygı göstermesinin hayati önemine bir kez daha vurgu yapıyoruz.

ITUC ETUC