Image Map

Çerkezoğlu TTB’nin 69. Büyük Kongresi’ne katıldı

DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, Türk Tabipleri Birliği’nin 69. Büyük Kongresinde bir konuşma yaptı.

 

Konuşmanın tam metni şöyle:

Yaşatmaya ant içmiş onurlu hekimleri, mücadele arkadaşlarımı, meslektaşlarımı sevgiyle saygıyla selamlıyorum.

Yıllardır emek, barış, demokrasi, özgürlük ve eşitlik için sizlerle beraber yürüyen bir mücadele arkadaşınız olarak, bir meslektaşınız olarak burada bulunmaktan onur duyuyorum.

Burada bulunmaktan onur duyuyorum çünkü Türk Tabipleri Birliği, Cumhuriyetin ilk yıllarında, aydınlanma günlerinde Türkiye’nin en ücra köşelerine kadar sağlık ocaklarını kuran, işçiler hayatlarını kaybetmesinler diye İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği alanında sayısız çalışmalar yapan, 12 Eylül  karanlığında cesaretle idam cezasına karşı çıkan Nusret Fişek’in örgütüdür.

Burada bulunmaktan onur duyuyorum çünkü Türk Tabipleri Birliği, yaşamı boyunca savaşa karşı barışı, kardeşliği, özgürlüğü, baskılara karşı demokrasiyi savunmuş olan Erdal Atabek’in, Ata Soyer’in ve Füsun Sayek’in örgütüdür.

Burada bulunmaktan onur duyuyorum çünkü Türk Tabipleri Birliği, sermayenin ve iktidarın her türlü tehdidine boyun eğmeden Dilovası’ndaki halk sağlığı sorununun üzerine giden, bugün de barış için hepimiz adına bedel ödeyen Onur Hamzaoğlu’nun örgütüdür.

Burada bulunmaktan onur duyuyorum çünkü Türk Tabipleri Birliği, Gezi direnişinden 10 Ekim’e kadar büyük bir özveri ve cesaret örneği göstererek yaralı insanların yanına koşan, iktidarın gaz bulutu arasında yaşam kurtaranların örgütüdür.

Burada bulunmaktan onur duyuyorum çünkü Türk Tabipleri Birliği, birileri savaş politikalarıyla tüm toplumu susturup kendi arkasında dizmeye çalışırken, “Savaş bir halk sağlığı sorunudur” diyerek karanlığı dağıtmaktan çekinmeyen, “iktidar yaşamı hedef aldığında yaşamın iktidara direniş olacağını” gösteren onurlu insanların örgütüdür.

Burada bulunmaktan onur duyuyorum çünkü Türk Tabipleri Birliği, bizler hastanelerde taşeron sağlık işçisi arkadaşlarımızı örgütlerken, dayanışmasını hiçbir zaman esirgemeyen, güvencesiz çalışmaya karşı omuz omuza direndiğimiz mücadele arkadaşlarımızın örgütüdür.

Burada bulunmaktan onur duyuyorum çünkü Türk Tabipleri Birliği, sağlık hizmetleri 16 yıldır tümüyle bilinçli bir neoliberal saldırganlığın tahakkümü altındayken, “sağlığın bir kamu hizmeti olduğunu unutturmamak” için canla başla mücadele edenlerin örgütüdür.

Kısacası Türk Tabipleri Birliği, koşulların zorluğuna bakmadan, okulunu bitirdiğinde ettiği yeminin arkasında ömür boyu duran onurlu meslektaşlarımın örgütüdür.

Bir gün söylediğini öbür gün inkar eden, ettiği yemini her gün gözümüzün içine baka baka çiğneyenlerin yönettiği bir ülkede ettiği yemine bağlılığı ile Türk Tabipleri Birliği bu ülkenin onurlu ve aydınlık geleceğidir.

Ülkeyi yönetenlerin daha çok yaşam değil, “daha çok ölüm” vaat ettiği; daha sağlıklı bir yaşam değil Şehir Hastanesi denilen ticarethaneler için “daha çok hasta/daha çok müşteri” vaat ettiği, fıtrat adı altında “daha çok kar için daha çok iş cinayeti” vaat ettiği; yemekhane çalışanından hekimine kadar tüm sağlık çalışanlarına güvencesizlik vaat ettiği bir ortamda hepimize büyük görevler düşüyor.

Sermayenin çıkarları için işçilerin çalışma ve yaşam koşullarını sürekli olarak geriye götüren, Cumhuriyetin laiklik ve demokrasi gibi temel nitelikleriyle, “Yurtta Barış Dünyada Barış” gibi temel kurucu ilkeleriyle, hukuk devletiyle ve temel yurttaşlık haklarıyla çatışan bir düzene eminim ki hep beraber TAMAM diyeceğiz. Ve yine eminim ki emeğin, barışın, demokrasinin hakim olduğu bir ülkeyi, aydınlık bir geleceği hep beraber kuracağız!

Sözlerime son verirken, Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi  Başkanı  Raşit Tükel’in şahsında tüm Merkez Konsey üyelerine emek, barış, demokrasi mücadelesindeki emekleri için, birliğimizi, mücadelemizi ve dayanışmamızı güçlendiren çabaları için Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu adına teşekkür etmeyi bir borç biliyor, hepinizi dostlukla selamlıyorum.

 

ITUC ETUC