Image Map

Mücadelemizde kararlı, taleplerimizde ısrarcıyız!

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ne ilişkin DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu’nun yaptığı açıklama:

Kadınların eşit oy hakkı, çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve ücret eşitliği talebi ile başlayan eşitlik ve özgürlük mücadelesi 8 Mart’ı yarattı.

Bugün bizler, her 8 Mart’ta olduğu gibi, büyük annelerimizden devraldığımız mücadele bayrağını, tezgâh başlarında, ofislerde, meydanlarda; olduğumuz her yerde yükseltiyoruz.

Biz kadınlar, erkek egemen kapitalist düzene ve ataerkil kültüre karşı inatla ve inançla mücadele ediyoruz. Biz kadınlar ekonomik, demokratik ve siyasal haklarımızı istiyoruz.

Kadınların emek piyasasındaki ikincil konumu, istihdam biçimleri, ücret eşitsizliği, uğradıkları ayrımcılıklar, karar mekanizmalarından dışlanmaları, yok sayılmaları cinsiyetçi istihdam politikalarıyla da her gün yeniden üretilen ataerkil kapitalist sistemden kaynaklanıyor. Emek piyasalarının cinsiyet temelli örgütlenmesi kadınların düşük ücretli ve güvencesiz sektörlerde yoğunlaşmasına yol açarken, işyerindeki cinsiyetçi işbölümü toplumsal cinsiyet rollerinin bir uzantısı olarak karşımıza çıkıyor.

Hükümet çocuk, yaşlı bakımı ve ev işlerinin yükünü kadınların üzerinden alacak sosyal politikalar geliştirmek yerine, çalışmaktan kaynaklanan son hak kırıntılarını da ellerinden alıp, kadınlara evden, eğreti, esnek, güvencesiz ve sendikasız çalışma biçimlerini dayatmaya devam ediyor.

Bir yıldır dünyayı kasıp kavuran Covid-19 salgını tüm ülkelerin ekonomilerini derinden etkiledi; yoksulluk arttı, kadın yoksulluğu daha da arttı. Kadın erkek arasındaki cinsiyet eşitsizliği uçurumu derinleşti. Kadın işsizliği 5,5 milyona ulaştı, ümitsiz kadın işsizlerin sayısı vahim bir hal aldı. Kadınlar iş bulma ümidini kaybetti. Ümitsiz işsizlerin sayısı genelde yüzde 134,1, erkeklerde yüzde 107,9, kadınlarda yüzde 171 arttı. Öte yandan tüm dünyada kadınların ücretli ücretsiz emeğini merkezine alan sağlık, perakende, gıda, tarım, bakım ve temizlik işlerinin yaşamsal önemi ortaya çıktı. Salgın koşullarında, okulların, kreşlerin kapalı olması, sosyal hizmetlere erişimdeki zorluklar ve devletin sosyal destek sağlamaması, kadınları toplumsal cinsiyet rollerine geri dönmek zorunda bıraktı.

Salgın döneminde evlere kapanma sonucunda kadına yönelik erkek şiddeti arttı. Kadınlar hayatta kalmak için mücadele ediyor. Her gün kadınların katledildiği bu ülkede İstanbul Sözleşmesi’ni tartışmak, yasaları etkin uygulamamak iş bilmezliğin değil, kadın düşmanlığının açık göstergesidir.

Fakat tüm bunlara rağmen, kadınların kurtuluş mücadelesi her geçen gün daha da büyüyerek, yaşamın tüm alanlarını dönüştürerek sürüyor. Hep birlikte, aşağıdaki taleplerimizi gerçekleştirmek için sesimiz yükseltmek, emeğimizin hakkını almak için eşitliğin olduğu bir dünya ve daha demokratik sendikalar için DİSK’te örgütlenelim, birlikte mücadele edelim.

  • Kadın istihdamın önündeki engellerden olan çocuk bakımı, yaşlı bakımı ve ev işleri kadının üstünden alacak sosyal politikalar uygulanmalı.
  • Çalışma hayatında kadına yönelik her türlü ayrımcılık terk edilmeli, cinsiyetçi iş bölümüne, ücret eşitsizliğine son verilmeli; güvenceli ve düzenli işler yaratılmalı.
  • Salgın döneminde artan kadın işsizliğini azaltacak istihdam politikaları hızla hayata geçirilmelidir. Kadınların gelirlerini koruyacak önlemler alınmalı, artan bakım emeği için ekonomik destek ve ebeveyn yardımları sağlanmalı.
  • Sendikaların çalışma alanlarına yönelik politikaları oluşturulurken ve hayata geçirilirken toplumsal cinsiyet eşitliği referans alınmalı.
  • İstanbul Sözleşmesi’nin tartışılmasına son verilmeli, 6284 sayılı Yasa etkin bir şekilde uygulanmalı.
  • ILO 190 sayılı Sözleşme derhal onaylanmalı, sendikalar bu konuda ortak kampanyalar örgütlemeli.
  • Sendikalar yaşamın her alanında kadına yönelik fiziksel, cinsel, psikolojik, ekonomik şiddet ve tacizin sonlandırılması için önlemler almalı.
  • Sendikalarda, meslek odalarında ve diğer demokratik örgütlerde kadınların karar mekanizmalarında varlığını garanti altına alacak kararlar hayata geçirilmelidir.

 

Sen Yoksan Bir Eksiğiz, Birlikte Güçlüyüz!

Yaşasın 8 Mart, Yaşasın DİSK, Yaşasın Kadın Dayanışması!

ITUC ETUC