Image Map

Uluslararası Sendikal Forum: Ekolojik ve Toplumsal Dönüşümler

Fransa Genel Emek Konfederasyonu’nun (CGT) çağrısıyla düzenlenen Uluslararası Sendikal Forum 16-19 Haziran 2021 tarihleri arasında gerçekleşti. : Ekolojik ve Toplumsal Dönüşümler başlığıyla ve DİSK’in de aralarında olduğu çok sayıda sendikanın katıldığı forum sonunda ortak bir bildiri yayımlandı.

Tüm kıtalardan 130’dan fazla örgütün katılımıyla ortaklaşa düzenlenen Ekolojik ve Toplumsal Dönüşümler/Geçişler Uluslararası Sendikal Forum sona ererken sendikal hareket içindeki kadın ve erkek kardeşlerimize ve birlikte mücadele ettiğimiz müttefiklerimize bir çağrıda bulunmak istiyoruz. Somut deneyimlerimize ve uygulamalarımızdan kaynaklanan önerilerimize dayanan bu çağrı bizleri, adil ve dayanışmacı bir dönüşüm/geçiş için dayanak oluşturduğunu düşündüğümüz bir dizi talep eksenini bir kez daha ısrarla gündeme getirmeye yöneltiyor.

Bu bağlamda :

  1. Yurttaşlar ve ücretliler olarak, kendi yaşamlarında karşılaştıkları sorunlar/meydan okumalar konusunda kendilerini ifade eden kadın ve erkek emekçilerin sesi duyulmalıdır. İnsana ve gezegenimize saygılı ekolojik ve toplumsal dönüşüm/geçiş planlarını, iş yerinden, üretenlerin bilgi ve becerilerinden hareketle oluşturabileceğiz. Günümüzde iş yerinde ötekileştirilen kadın ve genç emekçiler dahil, tüm emekçilerin sahip oldukları kendi bilgilerine dayanmalıyız. Karar alma süreçlerine kadın ve erkek emekçileri katan, adil ve koruyucu bir dönüşüm/geçiş talep ediyoruz.
  2. Çokulusluların, ekolojik ve toplumsal aciliyet karşısında, çoğunlukla hükümetlerle işbirliği içinde oynadıkları rol, etkileri, ağırlıkları ve utanmazlıkları, ciddi bir dönüşümün/geçişin hayata geçirilmesi önündeki esas engeldir. Kaynakların ve enerjinin kamusal mülkiyeti ile bunların demokratik yönetimi ve denetimi olmaksızın iklim değişikliğine karşı mücadele bir aldatmacadır. Esas olan, genel çıkarı korumak amacıyla, çevre üstünde etkide bulunan üretim ve faaliyetlere hakim olma sloganını sahiplenmektir.
  3. Ekonomimiz ile üretim sistemimizin tüm sektörlerini kapsayan ve etkileyen dünya ekolojik krizi mevcut eşitsizlikleri derinleştirmekte ve bunun en ağır bedelini aramızdaki en güçsüzlere ödetmektedir. Küresel bir karşılığı/yanıtı planlamak, gerçekleştirilecek yeniden oluşumları ve değişiklikleri öngörmek kamusal alanın misyonudur. Bu değişiklikler, adalet ve halklar arasında gerçek eşitlik hedefiyle, dünya ölçeğinde gerçekleşmelidir.
  4. Kadın ve erkek emekçilerin, gezegeni koruma mücadeleleri liberal otoriter ve neo-faşist hükümetlere karşı mücadelelerle örtüşmektedir. Mücadele içindeki bu birliktelikler, demokratik bir yenilenme olmadan temel bir değişiklik olamayacağının göstergeleridir. Demokrasi için mücadeleler ile toplumsal ve çevresel ilerleme için mücadeleler özünde birbirlerine bağlıdır ve tüm kıtalarda çok sayıda örgüt tarafından verilmektedir.
  5. Emek, zorunlu ekolojik ve toplumsal dönüşüm/geçiş denkleminin merkezinde ye alıyor. Gerçek bir dönüşüm/geçiş, günümüzde işlerini kaybeden kadın ve erkeklere, yarın eşdeğer ya da daha üst nitelikte bir iş bulmalarını garanti etmelidir. Bu, küresel düzeyde varolmayan çevresel ve toplumsal normları fiili kılmak ve de tüm dünyada yeni ekonomik atılım planlarını, olmazsa olmaz şartlara ilişkin kesin kriterlere bağlamak amacıyla, günümüzde özellikle uluslararası ticarette geçer akçe olan tahkim işlemlerinin yeniden düzenlenmesi anlamına gelir.
  6. Taleplerimizi birlik içinde ve en geniş biçimde taşımak ve gerçekleşmelerini sağlamak için, karşılıklı ilişkilerimizi, tartışmalarımızı, ittifaklarımızı sürdürmeli ve genişletmeliyiz. Çoğunlukla genel çıkarın aleyhine olan siyasal güç oranlarını arkasına alan, örgütlü ekonomik ve finansal çıkarların temsil ettiği güçlere kaşı geçerli ve derleyici alternatifleri ancak uluslararası düzeyde fiili bir dayanışmayı ve koordinasyon alanlarını inşa ederek önerebiliriz. Bu ittifaklar, cinsiyet eşitliği için mücadelelere ve sistematik ırkçılığa karşı mücadeleye eklemlenir.

Ya şimdi ?

Bizler, çalışmanın burada durmadığını biliyoruz. Mücadelenin uzun süreceğini ve tüm gücümüzle katılımımızı gerektirdiğini biliyoruz; mücadele bizleri, aramızdaki çelişkileri deneyimlerimizi ortaklaştırarak, önerilerimizi tartışarak ve nihayet, eylemliliğimizin gücüyle aşmayı dayatıyor.

İşbirliğimizi sürdürmeyi taahhüt ediyoruz; bu yılın kasım ayında Glaskow’da toplanacak olan COP26 yolumuz üzerindeki ilk aşamadır. Taleplerimizi buraya taşıyacağız ve ekolojik, toplumsal ve demokratik bir alternatif yönünde geniş ve birleşik bir hareketin inşası için diğer güçlerle birlikte çalışacağız.

 

Detaylar için Forum’un websitesini ziyaret edebilirsiniz.

ITUC ETUC