G20 ÇALIŞMA BAKANLARI TOPLANTISINA L20 AÇIKLAMASI
G20 ÇALIŞMA BAKANLARI TOPLANTISINA L20 AÇIKLAMASI
Arjantin’in Mendoza kentinde gerçekleşen Çalışma ve İstihdam Bakanları toplantısı öncesinde, G20 ülkelerinden sendikaların bir araya geldiği L20 adına bir açıklama yapıldı. Açıklamada bu toplantının; geçmişteki taahhütleri yerine getirmek, derinleştirmek ve ötesine geçmek için gerçekleştirilmesi gerektiği ifade edildi.
“Küresel ekonomik büyümenin nispeten ilerlemesine rağmen dünya halklarının büyük bir çoğunluğu daha iyi güvenlik, ücret ve sosyal güvence beklemektedir” denilen açıklamada; eşitsizliğin azalmak bir yana, aksine günden güne artış gösterdiği vurgulandı. Verimlilik ve karlardaki artış karşısında işçi ücretlerinin ilerleme kaydetmediği ve duraklama gösterdiği belirtilirken, şu ifadelere yer verildi;
“Sekiz milyarderin mal varlığı, yoksul dünya nüfusunun yarısının mal varlığına eşit seviyeye ulaşmıştır. 50 şirketin zenginliği 100 ülkenin zenginliğine eşittir. Zenginlik belirli yerlerde yoğunlaşıyor. Bu durum, dijital ekonominin piyasayı ele geçirmesiyle ve güvencesiz çalışmanın artmasıyla birlikte şiddetli bir yükseliş gösteriyor.”
“G20, küresel yönetimin kilit bir sürecidir”
Devletlerin kendi içlerindeki koordinasyonun sağlanmasının ve hükümetler arası işbirliğinin gelişmesinin önemine değinilen açıklamada; “G20, küresel yönetimin kilit bir sürecidir” ifadeleri kullanıldı. G20 ülkelerinden beklenen en önemli adımlardan birinin; ekonomik ve sosyal politikaların koordinasyonunun ve tutarlılığının geliştirilmesine öncülük etmesi olduğu belirtildi.
Günümüzde, dünya nüfusunun yalnızca %28’i kapsamlı sosyal güvenlik sistemlerinden yararlanırken ‘insanca iş’ kavramının dünyanın büyük çoğunluğu için herhangi bir gerçeklik niteliği taşımadığı vurgulandı. Bu durumun özellikle ücretsiz bakım iş yükünün üzerlerine yüklendiği kadınlar üzerinde büyük etkiler bıraktığı belirtildi. Küresel ekonomiye doğrudan istihdamdan yaklaşık 10 trilyon dolar ve aynı tutarda da ücretsiz bakım emekleriyle katkıda bulunan kadınların katılımdaki hızının durma noktasına geldiğine dikkat çekildi. Emek piyasasında devam eden cinsiyet eşitsizlikleri, genç nüfusun güvencesiz ve düşük ücretli işlerde çalışmak durumunda kalması, halihazırda işsiz olan bir genç nüfusun bulunması gibi etkenler bir araya geldiğinde herkes için düzenli ve insanca bir iş geleceğinin tehdit altında olduğunu söylenemenin kaçınılmaz olduğu ifade edildi.
İnsan yaşamını ve geçim kaynaklarını etkileyen bir başka durumun da iklim değişikliği olduğu belirtilen açıklamada; dünyanın düşük karbon ekonomisine adil bir geçiş için büyük bir yatırım ve politika ortaklığına ihtiyaç duyduğuna değinildi. Tıpkı bu durumda olduğu gibi hızla değişen teknolojik işlerde tam istihdam sağlanabilmesi adına da yeni düzenlemeler ve yatırımlarla yine adil bir geçiş yapısına ihtiyaç duyulduğu belirtildi. Bu tür yatırımlardaki eğilimlerin sosyal adaleti baltalamakta olduğuna dikkat çekilirken; bu durumun, hem yoksulluğun ve sosyal dışlanmanın artmasına katkıda bulunarak sosyal uyumu tehdit ettiği hem de uzun vadede kapsayıcı ekonomik büyümeyi sarstığı ifade edildi.
Tüm bu zorluklara, sosyal ortaklarla birlikte etkili bir cevap üretme gücüne sahip hükümetlerin harekete geçmesi gerektiği konusunda çağrı yapıldı. Bu noktada G202nin harekete geçmek için çeşitli taahhütlerde bulduğu fakat emekçilerin herhangi bir somut sonuçla karşılamadığı belirtildi.
G20’nin taahhütlerini somutlaştırabilmesi adına üzerinde yoğunlaşması gereken adımlar şöyle sıralandı;
– Yaşama maliyetine göre asgari yaşam ücretlerinin sağlanması ve ayarlanması
– Özellikle ücretler konusunda örgütlenme ve toplu sözleşme özgürlüğünün desteklenmesi ve anlaşmaların kapsamını artırmak için önlemler alınması
– Herkesi kapsayan sosyal güvenlik sistemlerinin güçlendirilmesi ve yatırım yapılması
– Küresel tedarik zincirlerinin güvencesizlik, kayıt dışılık, kölelik ve çocuk işçiliğinden arındırılması ve şirketlerin faaliyetlerinin tümünde, insan haklarına dair gerekli özeni göstermesi de dahil olmak üzere, işçilere karşı yükümlülüklerini yerine getirmelerini sağlamak
-İklim değişikliği ile başa çıkmak, düşük karbonlu bir ekonomiye adil bir geçiş için stratejiler geliştirmek ve Paris İklim Anlaşması’nın hedeflerinin gerçekleştirilmesine katkıda bulunmak
– İşgücünün dijital bir geleceğe “adil bir geçiş” için hazırlanması. Bunun için,
Teknoloji dağıtımı ve yatırım ihtiyaçları, geçiş ve eğitim fonlarının üçlü yönetişimi konularında sosyal diyaloğu teşvik etmek,
Sosyal güvenlik sistemlerinin güçlendirilmesi ve uyarlanması,
Standart dışı çalışma biçimlerinin işçilere karşı sorumluluktan kaçma yöntemi olarak kullanılmaması ve bu işlerde çalışan işçilerin tüm çalışma haklarından yararlanmalarını sağlanması. Bunun için, toplu sözleşmenin, barış ve sosyal adaletin ortak inşası ve sosyal diyalog için bir içsel mekanizmaya dönüşmesi gerekmektedir;
– Emek piyasasında cinsiyet eşitliğini teşvik etmek ve bakım ekonomisine büyük ölçüde yatırım yapmak ve yeni işler oluşturmak için eğitmek ve milyonlarca kişiyi kayıt dışılıktan çıkarmak; Ayrıca, aile içi şiddet izni düzenlemesi de dahil olmak üzere, iş yerinde şiddet konusu ele alınmalıdır;
– Aktif emek piyasası politikaları ve örgün eğitim yatırımlarının içinde olduğu bir süreci dahil ederek, sürekli yükselen genç nüfus işsizliği seviyelerini ele almak ve genel olarak işgücü talebini artıran önlemler almak;
– Mültecilerin ve göçmenlerin entegrasyonunun planlanması ve sosyal kapsamaya dair engellerin kaldırılması.
“Çalışma Bakanları geçmiş taahhütlerini gözden kaçırmamalıdır”
G20’nin; işgücü gelir payı, adil ücret politikası ilkeleri, küresel tedarik zincirleri içinde işçi hakları, istihdam ve ücretlerde kadın ve erkeğin eşit katılımı, gençliğin kapsanması, iş sağlığı ve güvenliği, ve beceri geliştirme konularında taahhütlerde bulunduğu hatırlatıldı. Bu kapsamda; Çalışma Bakanları’nın bu geçmiş taahhütleri gözden kaçırmaması gerektiğine ve önceliğin bu alanlarda halihazırda yapılmış olan çalışmaları uygulamak ve derinleştirmek olması gerektiğine vurgu yapıldı.
Ancak bu taahhütlerin yerine getirilmesiyle; özellikle yoksulluğun sona erdirilmesi (SKH1), kapsamlı ve eşit kalitede eğitim ve yaşam boyu öğrenme fırsatlarının sağlanması (SKH4), cinsiyet eşitliği ve kadın ve kız çocuklarının güçlendirilmesi (SKH5), insanca iş ile ekonomik büyüme sağlanması (SKH8) ve eşitsizliklerin azaltılması (SKH10) konusunda ilerleme kaydedilebileceği ifade edildi.
L20 tarafından yapılan açıklama; “G20 Liderlerine, devasa boyutlara gelmiş vergi kaçırma ve vergiden kaçınma sorunlarını ele almak, mali düzenlemeyi güçlendirmek ve ekonomiyi yeniden finanse etmek için önlemler almak ve tüm insanlar için gıda güvencesini garanti altına almak için dilekçe vereceğiz” şeklindeki ifadelerle noktalandırıldı.