Image Map

CHP heyeti Cumhurbaşkanlığı seçimi gündemiyle DİSK'i ziyaret etti

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da içinde bulunduğu heyet, Ağustos ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde 2 Haziran’da Konfederasyonumuza bir ziyaret gerçekleştirdi

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, DİSK Genel Başkanı Kani Beko, Sosyal-İş Genel Başkanı Metin Ebetürk, Emekli Sen Genel Başkanı Veli Beysülen  DİSK’e bağlı sendikaların yöneticileri ve DİSK’e bağlı sendikalara üye çok sayıda işçi ile buluştu. Toplantıda, yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin görüş alışverişinde bulunuldu.

chp6

DİSK Ankara Bölge Temsilcisi Remzi Çalışkan yaptığı açılış konuşmasında, “Soma’da kaybettiğimiz işçi kardeşlerimizi anarak başlamak istiyorum. İşçilere emekçilere her türlü kuralsızlığın adaletsizliğin eşitsizliğin ve yoğun saldırıların olduğu bir süreç içinden geçiyoruz. Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili biz emekçilerin de biz işçilerin de söyleyecekleri olacak. Biz toplumun bütün kesimlerinin temsilcisi olan, güçten, iktidardan, ezenden yana olmayan eşitlikten adaletten ve özgürlüklerden yana olan güçsüzün ezilenin de sesi olabilecek çağdaş, aydın, demokratik bir Türkiye’nin çağdaş aydın bir cumhurbaşkanına ihtiyacı olduğuna inanıyoruz” diye konuştu.

“Demokratik bir cumhuriyet ancak eşitlikçi, halkçı, kamucu bir cumhuriyet olarak var olabilir”

Genel Başkanımız Kani Beko konuşmasında şu görüşleri ifade etti:

“Giderek daha baskıcı hale gelen rejim, her türlü eşitsizliği yeniden üreten neoliberal programın doğal bir sonucudur. Bu kadar eşitsizlik, bu kadar yoksulluk, işçilere ölümüne çalışmayı dayatan ve çalışmaktan başka hiçbir yaşam hakkı tanımayan bir düzen ancak baskı ve zor yoluyla ayakta kalabilir. İşte bu nedenle işçiler, emekçiler, yoksullar, halkımızın geniş kesimleri siyasetten dışlanmış, ifade ve katılım kanalları kapatılmıştır. İşte bu nedenle demokratik bir cumhuriyet ancak eşitlikçi, halkçı, kamucu bir cumhuriyet olarak var olabilir.”

Kılıçdaroğlu ise yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Gerçekten de toplumun her kesimini kucaklayan barış dilini kullanan toplumu kutuplaştırmayan bir cumhurbaşkanına ihtiyacımız var. Hukukun üstünlüğüne inanmış, örgütlü toplumdan yana, her soruna dikkatle eğilen sağduyuyla eğilen bir cumhurbaşkanına ihtiyacımız var. Bu yüzden meslek kuruluşlarını, sendikaları ve sivil toplum örgütlerini ziyaret ediyoruz. Onlara, ‘Sizin düşündüğünüz cumhurbaşkanı profili nasıl olmalı?’ diyoruz ve görüşlerini alıyoruz. Çünkü sonuçta mevcut yasaya göre 20 milletvekilinin imzasıyla bir cumhurbaşkanı adayı önerilebiliyor, halka gidilecek ve halk sonunda bir tercihte bulunarak ve oyunu kullanacak.”

Bağımsız bir medyadan söz etmek mümkün değildir”

“Çağdaş demokrasilerde güçler ayrılığı ilkesi vardır. Bütün yetkiler bir kişide toplanmamıştır. Yasama yargı ve yürütme dediğimizi bizim anayasamızda da yer alan ve üçlü yapı milli iradeyi ifade ediyor. Bir güçler dengesi vardır. Daha sağlıklı bir toplum oluşturmak için, hukukun üstünlüğünü egemen kılmak için böyle bir yöntem, demokraside insanoğlunun ulaştığı son yöntemdir. Bizden daha ileride olan toplumlarda bir dördüncü güç daha vardır o da medya. Halkın gözü ve kulağı olan sesi olan medya vardır” şeklinde konuşan Kılıçdaroğlu Türkiye’de medyanın büyük ölçüde iktidarın kontrolüne girdiği için bağımsız bir medyadan söz etmenin mümkün olmadığının altını çizdi.

“Yasama, yargı ve yürütme arasında sağlıklı bir ilişki yok”

Kılıçdaroğlu konuşmasının devamında, “Gelinen noktada yasama, yargı ve yürütme arasında da sağlıklı bir ilişkinin olduğunu ifade edemeyiz. Seçilecek cumhurbaşkanı bütün bu dengelerin sağlıklı çalışması için caba harcayacak birisi olmalıdır. Yani denge fren gözetimini dikkate almalı, toplumsal dengeleri dikkate almalı, uyumsuzlukları dikkate almalı ve devletin sağlıklı işleyen bir saat gibi çalışmasına önayak olmalıdır. Cumhurbaşkanı bunu sağlarken bilgili olmalıdır, birikimli olmalıdır, dünyayı bilmelidir, Türkiye’yi bilmelidir, insanımızı bilmelidir, sorunlarını bilmelidir. Böyle bir düşüncemiz var. Sizlerin ifade ettiği düşünceyle aslında aramızda büyük bir paralellik var. Herhangi bir isimlendirme şu an aşamada söz konusu değil ama önümüzdeki süreç içinde bu isimlendirme de doğal olarak olacaktır” dedi. Kılıçdaoğlu seçilecek cumhurbaşkanı adayı için ise, “Biz seçilecek cumhurbaşkanının herkes tarafından ‘işte bu benim cumhurbaşkanım olabilir’ diyeceği bir kişi olmasını arzu ediyoruz. Türkiye’de bu koşulları taşıyan çok kişi var. Toplumu kutuplaştırmamış herkesi kucaklamış bugüne kadar yaptığı çalışmalarla önemli başarılar sağlamış dünyayı iyi bilen bilgi birikimi olan elbette insanlarımız var. Bu adayları önünüze getireceğiz ve sizden o aşamada da gelip destek isteyeceğiz” şeklinde konuştu.

chp5

 

ITUC ETUC