Image Map

Siirt’teki katliam Ankara’da protesto edildi

ankara_siirt

Siirt Şirvan’daki madenci katliamını ve iş cinayetlerini protesto etmek için DİSK Ankara Bölge Temsilciliği, KESK Ankara Şubeler Platformu, TMMOB İl Koordinasyon Kurulu ve TTB Ankara Tabip Odası tarafından Ankara Olgunlar Madenci Anıtı’nda bir basın açıklaması düzenlendi.

“Soma, Ermenek, Şirvan Kaza Değil Katliam!”, “Susma Haykır, Taşerona Hayır!”, “Kaza Değil Cinayet, Katili Hükümet!” sloganlarının atıldığı basın açıklamasına, DİSK üyesi sendikalardan yönetici ve üyeler ile emek ve meslek örgütü yönetici ve üyeleri katıldı.

Basın açıklamasını emek ve meslek örgütleri adına DİSK/Genel-İş Ankara 2 No’lu Şube Başkanı Turan Kütükbaş okudu.

Basın Açıklaması Metni :

Madenlerde İşçi Katliamları Devam Ediyor!

17 Kasım 2016 Perşembe günü Siirt’in Şirvan ilçesine bağlı Maden köyündeki bakır madeninde meydana gelen şev kaymasında 16 işçi göçük altında kaldı şu ana kadar 6 işçinin cansız bedenine ulaşıldı, madende toprak altında kalan 10 işçi için arama çalışmaları devam ediyor.
Ciner grubunu tarafından işletilen Siirt’in Şirvan ilçesinde bulunan Madenköy bakır madeninde ana firma ile birlikte farklı taşeron firmalar üretim yapmaktadır.
Açık ocak şeklinde çalışan bakır madeninde 2016 Temmuz ayında da benzeri bir şev kayması meydana gelmiş ve her hangi bir can kaybı olmamıştı. Bölgenin yapısı gereği sekmenlerin daha düşük tutulması kademelerin daha kısa aralıklarda olması gerekmektedir. Ancak madeni işleten firmanın aşırı kar hırsı ve madenlerde ki işçi sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin alınmaması sonucunda şev kaymaları meydana gelmektedir.
Bu katliamın nedeni olarak aşırı yağış ve heyelan gösterilmeye çalışılsa da asıl nedeni madende üretimin kurallara uygun yapılmaması ve madenlerdeki denetimsizliktir. Yetkililerin göçük veya Heyelan demelerinin sebebi yaşanan olayı doğal afet gibi göstermek istemelerindendir. Maden mühendisleri odasının da belirttiği gibi burada proje dışına çıkılarak üretim hızlandırılmış şev açılarına uyulmamıştır.
Hatırlanacağı üzere 6 Şubat ve 11 Şubat 2011 tarihlerinde Maraş Elbistan da yine Ciner grubuna ait Park Elektrik Üretim Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin işlettiği Cellolar kömür sahasında da benzeri bir şev kayması meydana gelmiş ve 11 madenci toprak altında kalmıştı. 9 madencinin bedeni hala toprak altında çıkartılmayı beklemektedir.
Şirvan’da ki maden işçileri toprak altındayken dün gece Zonguldak Kilimli’de ki madende iş cinayetinde bir maden işçisi daha hayatını kaybetti. Bütün uyarılara rağmen patronların aşırı kar hırsı madencilerin canı pahasına devam ediyor.
Madenlerde ki denetimsizliğe ve işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerinin yetersizliğine dikkat çekmek üzere yapılan her çağrı hükümet ve sermaye tarafından “Sizler ülkenin kalkınmasını istemeyen ihanet şebekelerisiniz!” denilerek terörize edilmektedir. Hükümetin ve sermayenin bu tavrının sonuçları ise malumdur. Türkiye’de 2015 yılında toplam 1730 işçi, 2016 yılının ilk 10 ayında en az 1600 işçi hayatını iş cinayetlerinde kaybetti.
Hükümetin Soma katliamının ardından meclise getirdiği ve “Soma Yasası” olarak bilinen maden yasası, yer altı ve yerüstü maden işletmelerinde bir takım düzenlemeler içermekteydi. Yetersiz olan bu mevzuat ve tedbirlerin uygulanması ise son olarak 2017 Haziran ayına ertelenmiş durumdadır.
Hükümetin madenciliği taşeronlaşma, hizmet alımı ve rödovans anlaşmaları ile özelleştirmesi sonucunda sektörün geneline hâkim olan manzara; üretim zorlaması, denetimsizlik ve iş cinayetleri ile birlikte çevre katliamlarıdır.
Meslek odaları ve sendikalar olarak gerek Enerji Bakanlığı’na gerekse Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na ilettiğimiz raporlarda madenlerde ki denetimsizliğin, işçi sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin alınmamasının sonuçları ağır olmaktadır.

Taşeronlaşma uygulamaları ivedilikle iptal edilmelidir!

Özelleştirmeler durdurulmalıdır!

Ucuz üretim için ucuz işgücüne dayalı çalışma kolaycılığından vaz geçilmelidir!

Denetimin özelleştirilip ticarileştirildiği mevzuat derhal değiştirilmelidir!

Ağır iş kolunda faaliyet yürüten bütün işletmeler; kamu denetiminin yanı sıra bağımsız kurumlar, sendikalar ve çalışanların da denetimine açılmalıdır!

DİSK Ankara Bölge Temsilciliği- KESK Ankara Şubeler Platformu- TMMOB İl Koordinasyon Kurulu- TTB Ankara Tabip Odası

ITUC ETUC