Image Map

“Türkiye İşçi Sınıfı Gerçeği” araştırmamızın özet sonuçlarını açıkladık

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK)  tarafından gerçekleştirilen, Türkiye işçi sınıfının çalışma ve yaşama koşulları ile algı ve tutumlarını ortaya çıkarmayı hedefleyen ve Türkiye çapında bütün işçileri kapsayan Türkiye İşçi Sınıfı Gerçeği başlıklı saha araştırmasının özet sonuçları 21 Şubat 2018 günü İstanbul Şişli Belediye Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde düzenlenen bir basın toplantısı ile açıklandı.

DİSK Araştırma Dairesi (DİSK-AR) tarafından planlanan Türkiye İşçi Sınıfı Gerçeği Araştırmasının içeriği IPSOS Sosyal Araştırmalar Enstitüsü birlikte oluşturuldu. Araştırmanın alan çalışması IPSOS tarafından gerçekleştirildi. Türkiye çapında 15 yaş üzeri bütün işçileri kapsayan araştırma kapsamında 2000 kişi ile görüşüldü. Araştırma yüzde 95 güven düzeyinde +/-2 hata payı ile gerçekleştirildi. Araştırmanın ayrıntılı sonuçları bir kitap olarak önümüzdeki aylarda kamuoyuna sunulacak.

Özet sonuçların açıklandığı basın toplantısına, DİSK Genel Başkanı Kani Beko, DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, DİSK Yönetim Kurulu Üyesi Kanber Saygılı, DİSK üyesi sendikalarımızın genel başkanları, genel merkez ve şube yöneticileri ile işyeri temsilcileri katıldı. Basın toplantısında ilk konuşmayı DİSK Genel Başkanı Kani Beko yaptı. Bu tip araştırmaların, sendikal politikaların oluşturulmasında ve sendikal mücadele önceliklerinin belirlenmesinde büyük önem taşıdığına işaret ettiğine dikkat çeken Kani Beko’nun konuşmasının tam metni şöyle:

Sevgili basın emekçileri, değerli konuklar

Örgütümüzün değerli yöneticileri,

“DİSK Türkiye İşçi Sınıfı Gerçeğini Açıklıyor” konulu basın toplantımıza hoş geldiniz.

Bu toplantıda uzun zamandır üzerinde çalıştığımız ve çok önemli bulguları olan bir saha araştırmasının sonuçlarını sizlerle paylaşacağız.

Araştırmamızın adı Türkiye İşçi Sınıfı Gerçeği.

Bu çalışmayla konfederasyonumuz, işçi sınıfının ve emeğin sorunlarıyla ilgili bilimsel çalışmalarına bir yenisini ekliyor.

Bilindiği gibi saha araştırmaları işçi sınıfının çalışma ve yaşama koşullarıyla ilgili algılarını ve beklentilerini ortaya koyan önemli bilimsel araçlar arasında yer almaktadır.

İşçilerle yüz yüze yapılan görüşmeler sonucu, işçi sınıfının somut durumu ve bu durumla ilgili algı ve beklentilerinin bilinmesi, sendikal politikaların oluşturulmasında ve sendikal mücadele önceliklerinin belirlenmesinde büyük önem taşıyor.

Somut durumu bilmeden ve ona uygun politikalar üretmeden sendikal mücadele başarıya ulaşamaz.

Oku attıktan sonra nişan alınmaz. Önce nişan almak, hedefi iyi belirmek sonra oku fırlatmak gerek.

Özet sonuçları elinizde bulunan Türkiye İşçi Sınıfı Gerçeği 2017 adlı araştırma, işçi sınıfının çalışma ve yaşama koşulları ile çalışma hayatı ve toplumsal konulardaki algı, tutum ve beklentilerini ortaya çıkarmayı hedefliyor.

Bu çalışma kendi alanında bir ilki oluşturmaktadır.

Bugüne değin Türkiye işçi sınıfının durumunu ortaya koymayı hedefleyen işkollarına, sektörlere ve belirli bölgelere dayalı çeşitli alan çalışmaları yapıldı.

DİSK-AR tarafından da daha önceki yıllarda belirli illeri ve sektörleri kapsayan araştırmalar yapıldı.

Bu çalışma işkolu ve bölgesel ayırım gözetmeden tüm işçileri kapsıyor ve Türkiye işçi sınıfının gerçeğinin genel bir tablosunu sunuyor.

Birazdan size sunacağımız araştırma DİSK’in 50. kuruluş yıldönümü etkinlikleri arasında planlandı. Araştırmanın hazırlıkları 2017 yaz aylarında yapıldı ve saha/anket uygulaması Eylül-Kasım 2017 aylarında tamamlandı. Bu özet rapor anket çalışmasının sonuçlarına dayanıyor.

Araştırma uzun ve titiz bir ekip çalışmasıyla hazırlandı. DİSK Araştırma Dairesi (DİSK-AR) tarafından planlanan ve IPSOS Sosyal Araştırmalar Enstitüsü ile birlikte içeriği oluşturulan araştırmanın alan çalışması IPSOS tarafından gerçekleştirildi.

Araştırma DİSK İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Dairesi İşçi Ceza Paraları Projesi ve Friedrich Ebert Stiftung (FES) Türkiye Derneği tarafından desteklendi.

Araştırma, Türkiye’deki işçi sınıfının çalışma ve yaşama koşulları yanı sıra işçilerin sendikalara ilişkin tutumlarını tespit etmek açısından büyük önem taşıyor. Araştırmada çalışma ve yaşama koşulları yanı sıra toplumsal cinsiyet, sınıf bilinci ve sosyal hayat ile ilgili algı ve beklentilere de yer verildi.

Konfederasyonumuz DİSK kuruluşundan beri bilimi en büyük yol gösterici olarak kabul etmiş, sendikal politikaların oluşturulmasında bilimsel araştırmaya büyük önem vermiştir.

DİSK’in bilimsel çalışmaya verdiği değerin en önemli göstergesi 1970’li yıllarda kurulan ve bugün de çalışmalarına devam eden DİSK Araştırma Enstitüsü, DİSK-AR’dır.

DİSK tarafından yaptırılan bu kapsamlı araştırmanın Türkiye işçi sınıfı gerçeğini anlama konusunda hem bilim dünyasına hem de sendikalara önemli veriler sunacağını ve emek politikalarının oluşturulmasında önemli katkılar yapacağını düşünüyoruz.

Bugün sizlere araştırmanın özet sonuçlarını sunuyoruz. Araştırma sonuçları üzerine DİSK-AR tarafından düzenlenecek bir çalıştay sonrasında araştırmanın ayrıntılı sonuçları bir kitap olarak önümüzdeki aylarda kamuoyuna sunulacaktır.

Araştırmanın gerçekleştirilmesinde emeği geçenlere ve katkı sunanlara DİSK Yönetim Kurulu ve tüm DİSK örgütü adına teşekkür ediyorum.

DİSK Genel Başkanı Kani Beko’nun konuşmasının ardından araştırmanın sonuçlarını Doç.Dr. Aziz Çelik sundu. Basın toplantısına sunulan raporda yer alan bulgular aşağıda özetlenmiştir:

Türkiye İşçi Sınıfının Manzarası

  • Ücretler düşük!

Araştırma sonuçlarına göre, 2017 sonu itibariyle işçilerin ortalama giydirilmiş net geliri 1894 TL’dir. 2017 yılı asgari ücretin 1404 TL olduğu düşünülecek olursa işçilerin ortalama net kazançları asgari ücrete yakındır. İşçilerin yüzde 66’sı 2000 TL’den az gelir elde etmektedir.

  • Sigortasızlık kaygı verici

İşçilerin yüzde 18’i çalıştığı işyerinde sigortası olmadığını belirtmiştir. Sigortasızlık eğitim, cinsiyet ve kayıt dışılığa göre değişiklik göstermektedir. 15-24 arası genç işçiler içinde sigortasızların oranı yüzde 34 ile 43 arasında değişmektedir.

  • Geçim sıkıntısı büyük!

İşçilerin yüzde 54’ü ay sonunu zorlukla getirdiğini ifade etmektedir. Lise altı eğitime sahip işçilerin yüzde 59’u ve sigortasız işçilerin yüzde 71’i ay sonunu zorlukla getirdiklerini beyan etmiştir.

  • Çalışma süreleri uzun

Türkiye’de çalışma süreleri OECD ve AB ortalamasına göre yüksektir. OECD ülkelerinde haftalık ortalama çalışma süresi 40,4 saat iken Türkiye’de 49,3 saattir. İşçilerin yüzde 55’i haftada en az bir gün ve daha fazla olmak üzere fazla mesai yapmaktadır.

  • Sendikalaşma düşük

Araştırmaya göre işçilerin yüzde 87’si sendikasızdır. İşçilerin yüzde 44’ü sendikalara olumlu bakmaktayken, olumsuz bakanlar ise yüzde 16’dır.

  • Sendikalı işçilerin çalışma ve yaşama koşulları sendikasızlara göre daha iyi

Sendikalı işçiler sendikasızlara göre yüzde 21 daha fazla gelir elde etmektedir. Sendikalı işçilerinde yıllık izin kullanmadıklarını söyleyenlerin oranı daha düşüktür. Araştırma, sendikalı işçilerin çalışma ve yaşama koşullarının sendikasızlara göre belirgin biçimde daha iyi olduğunu göstermektedir.

  •  İşçilerin dörtte biri yıllık izin kullanmıyor!

İşçilerin dörtte biri hiç yıllık izin kullanmıyor. İşçi gruplarına göre farklılık gösteren yıllık izin kullanımı sigortasızlarda yüzde 48’e yükselmektedir.

  • Çalışma hayatının en önemli sorunu düşük ücret ve işsizlik

Araştırmaya göre çalışma hayatında düşük ücreti sorun olarak gören işçilerin oranı yüzde 77’dir. Çalışma hayatının ikinci en önemli sorunu ise yüzde 75 ile işsizliktir.

  • Çalışma hayatından memnuniyet oranı düşük

Genel olarak işçilerin çalışma hayatından memnuniyet oranları düşüktür. İşçilerin yüzde 43’ü kendisine ve ailesine yeterince zaman ayıramadığından dolayı şikâyetçidir. Yaptığı işe karşılık adil ücret kazandığını, ücretinden memnun olduğunu düşünen işçilerin oranı ise yarıdan azdır.

  • İşçilere yönelik ayrımcılık yaygın, kadın işçilere yönelik ayrımcılık yüksek!

Ayrımcılık çalışma hayatında önemli bir sorun olarak öne çıkmaktadır. İşçilerin yüzde 14’ü en yüksek oranla siyasi görüş ve düşünceleriyle ilgili ayrımcılığa uğramaktadır.

Kadınlarda ayrımcılık algısı daha yüksek. Çalışma hayatının her aşamasında ayrımcılığa uğrayan kadınların en çok yüzde 23,2’si işe alım aşamasında ayrıma maruz kalmaktadır. Öte yandan kadın işçilerin sadece yüzde 7’si işyerlerinde kreş desteği sunulduğunu belirtmektedir.

  • İşyerlerinde sağlık ve güvenlik önlemleri yetersiz

İşçilerin yüzde 44’üne göre işyerlerinde işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri yetersizdir. İş yerinde çalışma arkadaşlarının ölümlü iş kazası ve meslek hastalığı yaşandığını söyleyenlerin oranı yüzde 1,4’tür.

  • İşçilerin en yaygın sosyal faaliyeti TV izleme ve sosyal medya

İşçilerin en sık zaman ayırdıkları sosyal faaliyet TV izleme ve sosyal medyadır. Hiçbir zaman televizyon izlemeyenlerin oranı yüzde 2 ‘de kalmıştır.

Rapora PDF formatında ulaşmak için tıklayınız.

ITUC ETUC