Image Map

DİSK-KESK-TMMOB: Yaşamı Ve Barışı Savunmak Suç Değildir; TTB’nin Yanındayız!

Türk Tabipleri Birliği tarafından geçtiğimiz yıl Ocak ayında yapılan “Savaş Bir Halk Sağlığı Sorunudur” başlıklı basın açıklaması nedeniyle TTB Merkez Konseyi üyelerine verilen hapis cezalarını kınıyoruz.

Bu ceza sadece Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi üyesi 11 arkadaşımıza değil, Türkiye’de barıştan, kardeşlikten yana tüm toplumsal kesimlere verilmiştir. Bizler bugün sadece arkadaşlarımızın haksız yere cezalandırılmasının üzüntüsünü değil, barış talebinin mahkemeler tarafından bir suç olarak görülmesinin utancını da yaşıyoruz. Bu utancı yaratan, savaşı ve şiddeti kendisine politika malzemesi yapan siyasi iktidar ve o siyasi iktidarın güdümünde hareket eden yargı kurumlarıdır.

Her şeyden önce bilinmelidir ki, Türk Tabipleri Birliği Anayasanın 135. Maddesinde belirtilen kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşlarından biridir. Bu niteliğiyle kamunun genel çıkarını ve halkın sağlığını korumak Türk Tabipleri Birliği’nin temel görevi ve sorumluluğudur. Türk Tabipleri Birliği’nin hekimlik mesleğini merkezine alarak yaptığı tüm açıklama ve uyarılar toplumun çıkarını ve halkın sağlığını korumayı amaçlamaktadır.

Çatışmalarda hayatını ve sağlığını kaybedenlerin acıları başta olmak üzere, savaşların ne denli yıkıcı insani ve toplumsal sonuçları olduğunu bu coğrafyada yaşayan hepimiz çok yakından biliyoruz. Bu nedenle bizler emek ve meslek örgütleri olarak savaşa karşı barışı, düşmanlık politikalarına karşı kardeşliği savunuyoruz. “Yurtta barış, dünyada barış” ilkesinin gereğini yerine getiriyoruz.

Bütün bunlar bilinmesine, bütün bunlar yargılama sürecinde defalarca dile getirilmesine rağmen mahkeme heyeti hukuki ve insani değil, tamamıyla siyasi bir kararla arkadaşlarımızı cezalandırmayı tercih etmiştir. Çünkü bu dava en başından itibaren bizzat siyasi iktidar tarafından yönlendirilmiş ve kullanılmıştır.

Siyasi iktidar, Türk Tabipleri Birliği’nin tümüyle barışçıl olan açıklamasını, toplumu kutuplaştırmanın, o dönemde kurduğu ittifakı güçlendirmenin, barış yanlısı kesimleri susturmanın bir aracı olarak kullanmıştır. Sadece bu kadar da değil, siyasi iktidar bu açıklamayı aynı zamanda kamu kurumu niteliğindeki meslek örgütlerini kendi istekleri doğrultusunda şekillendirmek için de bir fırsat olarak görmüştür.

Siyasi iktidarın hedef gösteren açıklamaları sonrasında Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi üyelerinin gözaltına alınmasıyla başlayan soruşturma ve dava süreci, ülkemiz demokrasisi ve hukuku açısından bir utanç vesikası olarak tarihe geçmiştir. Ülkemizdeki mahkemelerin hukukun izinde değil, siyasi iktidarın güdümünde olduğunu bir kez daha açık biçimde göstermiştir.

Bizler DİSK, KESK ve TMMOB olarak bugüne kadar yanında olmaktan gurur ve onur duyduğumuz Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi üyeleri ile dayanışmamızı bugün bir kez daha tüm kamuoyuna ilan ediyoruz.

Bizler DİSK, KESK ve TMMOB olarak bugüne kadar gurur ve onurla savunduğumuz barıştan yana tavrımızı bugün bir kez daha tüm kamuoyuna ilan ediyoruz.

Tüm kamuoyunu Anayasal bir hak olan düşünce ve ifade özgürlüğünü savunmaya, barışın ve barışı savunanların yanında olmaya davet ediyoruz.

ITUC ETUC