Image Map

“Örgütlenme ve grev hakkı tanınmalı, barajlar kaldırılmalı”

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Türkiye Ofisi tarafından yürütülen “Çalışma Hayatında Sosyal Diyaloğun Geliştirilmesi Projesi” nin Ankara’daki kapanış konferansına DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK Yönetim Kurulu üyesi Mustafa Safvet Yahtaoğlu, DİSK Ankara Bölge Temsilcisi Tayfun Görgün, Sosyal İş Genel Başkanı Metin Ebetürk, Emekli Sen Genel Başkanı Veli Beysülen’in de aralarında olduğu DİSK üyesi sendikaların yöneticileri de katıldı.

Kapanış Konferansı kapsamında, ILO Türkiye Direktörü Numan Özcan’ın moderasyonundaki panelde, DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu’nun yanı sıra, KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Aslan, Kamu Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, Memur Sen Genel Başkanı Ali Yalçın ve TİSK Yönetim Kurulu Başkanı Kudret Önen katıldı.

Üç konu başlığı etrafında düzenlenen panelde, “Çalışma Hayatının Yönetişimi ve Aktörlerin Geleceği” , “Toplu Sözleşmelerin Geleceği” ve “Türkiye’de Sosyal Diyaloğun Geleceği” başlıkları ele alındı.

DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu konuşmasına başlarken “Sendikalaşmanın önüne engeller çıkarıldığı, grev hakkının neredeyse rafa kaldırıldığı ve bununla övünen bir zihniyetin olduğu bir ortamda sendikaların geleceğini tartışıyoruz” dedi.

Sendikaların geleceği, demokrasinin geleceğidir

20.yüzyılın sonlarında otomasyon, robotlar ve yeni üretim modelleri gerekçe gösterilerek “Elveda proletarya” denmesinin ardından dünya tarihindeki en büyük işçileşme süreçlerinden birini yaşandığını hatırlatan Çerkezoğlu, “Türkiye’den örnek verirsek, bundan 30 yıl önce ücretlilerin tüm gelir getirenler arasındaki oranı neredeyse yarı yarıya iken, bugün dörtte üçe ulaştı” dedi. Sendikaların, işçi sınıfının, yani emek gücünü satarak yaşayanların hızla artan oranını görerek, ama değişen niteliğini de kavrayarak kendini yeniden örgütlemesinin bir zorunluluk olduğunu söyleyen Arzu Çerkezoğlu, “Sendikalar zayıfladıkça, demokrasi de gerilemiştir” dedi ve sendikaların geleceğinin demokrasinin geleceği olduğunu ifade etti.

Yeni bir toplumsal sözleşmeye ihtiyaç var

Neoliberal dönemde eski toplumsal sözleşmelerin, hükümetler ve sermaye tarafından tek taraflı  feshedildiğini söyleyen DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, bu süreçte yeni bir toplumsal sözleşmeye, yeni bir toplumsal sözleşme için ise örgütlenmeye ihtiyaç olduğunun altını çizdi.

Türkiye’de de her dört gençten, her üç genç kadından birinin işsiz olduğu, yeni bir rejim inşa edilirken çalışma hakkının ortadan kaldırıldığı, her gün 4-5 işçinin çalışırken yaşamını yitirdiği, emekliliğin ve sosyal güvenliğin piyasalaştırıldığı bir ortamda, yeni bir toplumsal sözleşmeye ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Özel sektörde toplu sözleşme hakkından faydalanan işçi oranının yüzde 5’e gerilediği, asgari ücret civarında çalışanların oranının yüzde 70’lere yaklaştığı bir ortamda asgari ücretin devletin toplumla yaptığı en büyük toplu sözleşme olduğunun altını çizen DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, asgari ücretin belirlenme sürecinin uzlaşmazlık halinde grev hakkını da içeren bir toplu pazarlık süreci, toplumsal sözleşme süreci olarak işletilmesi gerektiğini söyledi.

Son dönemde çalışma hayatına ilişkin tartışmalarda digital ekonomi, platform ekonomisi, sanayi 4.0 gibi kavramları sık sık duyduğumuzu hatırlatan Arzu Çerkezoğlu, teknoloji geliştikçe daha az çalışarak daha iyi hayat sürme masalının sonunda her yerin işyeri ve her anın mesai olduğu çok daha kötü koşullarda, güvencesiz çalışma biçimlerinin yaygınlaştığını söyledi.  DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu gelişen teknolojiyle beraber çalışma yaşamındaki değişimlere dair şu değerlendirmelerde bulundu “İşçi sömürüsüne dayalı dijital ekonomi adeta bir bilgisayar virüsü gibi yayılırken, işçi hakları, sosyal haklar, yurttaş denetimi ‘block’lanıyor. İnternet yasaklarının yaygın olduğu ülkelerde denildiği gibi çare VPN değil, işletim sistemini değiştirmek.”

ILO sözleşmelerine uyulmalı

Türkiye’de sosyal diyaloğun geleceğini tartışmadan önce bugünün tartışılması gerektiğini ifade eden DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, Türkiye’de sosyal diyaloğun en önemli kurumlarından biri olan, 2010 Anayasa referandumuyla Anayasal bir kurum haline gelen Ekonomik Sosyal Konsey’in 2009’dan beri çalıştırılmayarak bir Anayasa suçu işlendiğini söyledi.

Türkiye’nin imzalamış olduğu pek çok ILO sözleşmesini uygulamayan ihlal eden bir ülke durumunda olduğunu hatırlatan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu “Önümüzdeki dönemde ILO’nun denetim ve raporlama mekanizmalarını etkinleştirmesini bekliyoruz” dedi. Sendikaya üye olma, sendika kurma, toplu sözleşme hakkı ve grev hakkı gibi temel işçi hakları konusunda bile ILO sözleşmeleri ve tavsiye kararlarının ihlal edildiğini vurgulayan Arzu Çerkezoğlu, “Bakanlıktan beklentimiz ILO sözleşmelerinin uygulanması ve sendika yasalarının ILO sözleşmelerine uygun şekilde düzenlenmesi” dedi.

Örgütlenme ve grev hakkı tanınmalı, barajlar kaldırılmalı

“Bir tarafın eli kolu bağlıyken diğer tarafa olabildiğince serbestlik tanınan bir ortamda sosyal diyaloğun gelişmesi beklenemez” diyen DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, işçilerin örgütlenme ve grev haklarının ellerinden alınmış haldeyken sosyal diyalogdan söz edilemeyeceğinin altını çizdi ve atılması gereken adımları şöyle sıraladı:

  • Sosyal diyalogun başlıca şartlarından olan taraflar arasında eşitlik sağlanmalı,
  • Kurumsal/yapısal düzenlemeler gerçekleştirilmeli ve sosyal diyalog gönüllü bir pratik olmaktan kurtarılmalı,
  • Çalışma yaşamındaki en temel sosyal diyalog enstrümanı olan toplu sözleşme mekanizmasının önündeki işyeri-işkolu barajı gibi engeller kaldırılmalı,
  • Fiili grev yasaklarına derhal son verilmeli,
  • İşçilerin sendikalaşmasının ve sendikal hak ve özgürlüklerini kullanmasının önündeki engeller kaldırılmalıdır.

 

ITUC ETUC