Image Map

9. Genel Kurul Kararları

DİSK 9. GENEL KURULU KARARLARI

4-7 Ağustos 1994

 

8. Genel Kurul’dan günümüze zor bir süreçten geçerek 330 bin üyeye ulaşan DİSK’in 9. Genel Kurul sonrasındaki süreçten nicelik ve nitelik olarak sıçrama gerçekleştirerek çıkabilmesi sadece DİSK ve üyesi sendikaların tabanı için değil, tüm Türkiye işçi sınıfı için son derece önemli ve gereklidir.

İçinde bulunduğu krizi aşmak için küreselleşen, uluslarüstü bir konuma gelen ve işçi sınıfını bir kez daha köleleştirmeyi hedefleyen sermayenin çıkarcı yaklaşımları karşısında, işçi sınıfının uluslararası dayanışmasının artan önemi nedeniyle, DİSK’in güçlenmesi uluslararası işçi hareketi içinde gerekli ve yararlıdır.

DİSK 9. Genel Kurulu, bu gerekliliklerin yerine getirilmesinde katkı sağlayacağı inancıyla aşağıdaki kararları almıştır.

 

Karar No: 1

DEMOKRATİKLEŞME

Gerçek demokrasinin ancak işçi sınıfı ve emekçilerin söz ve karar sahibi olabildiği toplum gerçeğini gözardı etmeden,

Gerçek demokrasinin ancak işçi sınıfı ve emekçilerin söz ve karar sahibi olabildiği toplum gerçeğini gözardı etmeden,

Demokrasinin kurum ve ilkeleriyle bir bütün olduğunu; özgürlük, eşitlik, katılım, hoşgörü, laiklik, kişiye güven gibi vazgeçilmez nitelikleri olduğunu;

5 yılda bir oy verme hakkının demokrasinin tek belirleyicisi olmadığını;

Karar süreçlerine aktif katılım ve sonuçların toplum tarafından denetlenmesi olanakları ile, azınlık haklarının korunması ve güvence altına alınmasının;

Ülkemiz demokrasisinin bu bağlamda büyük eksikleri bulunduğunu;

Özellikle son dönemde hızla gelişen laiklik karşıtı güçlerin demokrasiyi tamamen ortadan kaldırmayı hedeflediğini;

Dikkate alan DİSK 9. Genel Kurulu;

Çeşitli gelişmelere rağmen ülkemizde hakimiyetini sürdüren ve 12 Eylül Anayasası’nda somutlanan anlayışların demokrasinin önünde engel oluşturduğunu;

Bu engelin ortadan kaldırılması için Anayasa’dan başlayarak tüm hukuk sistemimizin; BM İnsan Hakları, BM Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Uluslararası Sözleşmesi, BM Kişi Hakları ve Siyasi Haklar Uluslararası Sözleşmesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve ILO Sözleşmeleri gibi uluslararası sözleşmeleri esas alarak değiştirilmesinin zorunlu olduğunu;

Dil, din, ırk, sınıf, cinsiyet ayrımı yapılmaksızın toplumun bütün kesimlerinin inançlarını özgürce ifade edebildiği, inançları ve çıkarları doğrultusunda örgütlenebildiği ve iktidar olabildiği bir demokrasiyi kurabilmenin ilk adımının böylesi bir değişiklik olduğunu vurgulayarak;

Ülkede istikrarlı ve güvenli bir yapı oluşturulabilmesi için en önemli araç olan eğitim sisteminin, laik, her türlü ezberciliği dışlayan, insanları özgürleştiren, yaratıcı yanlarını öne çıkaran ve gelişmelerini sağlayacak bir anlayışla yeniden yapılandırılması,

Demokrasi mücadelesinde en önemli gücün işçi sınıfı olduğunu;  işçi sınıfı ve emekçilerin karar alma süreçlerine katılıp sahip çıkmadığı bir demokrasi mücadelesinin başarıya ulaşma şansı olmadığını belirterek,

DİSK’in demokrasi ideali ve mücadelesiyle işçi sınıfını buluşturmak konusunda somut adımlar atmasını;

Demokratikleşmenin sadece işçi sınıfının değil tüm emekçilerin ve insanlığın talebi olduğu bilinciyle ülke içinde ve uluslararası boyutta güç ve eylem birlikleri oluşturulmasını;

Demokrasinin vazgeçilmez noktalarından biri olan sendikal ve sosyal hak ve özgürlüklerin tahrip edilmesine yönelik her türlü girişime karşı mücadele edilmesini;

KARAR ALTINA ALIR.

Karar No: 2

ANAYASAL VE YASAL SINIRLAMALARIN KALDIRILMASI

1982 Anayasası ve Çalışma yasalarında yerlan, ILO Sendikal Özgürlükler Komitesi’nin ilke ve kararlarına aykırı tüm yasak ve kısıtlamalarla, sendikalar üzerine Anayasa ve yasalarla getirilen politik yasaklama ve kısıtlamalar kaldırılmalıdır.

Sendikaların ve sendikalarımızın ekonomik, sosyal ve politik konularda düşünce açıklamaları, kamuoyu önünde tüm emekçilerin, genel çıkarlarını ilgilendiren konularda, hükümetlerin sosyal, ekonomik ve politik icraatına eleştirmelerine olanak verilmelidir.

Sendikal hak ve özgürlükler çağdaş anlamıyla tanınmalıdır.

Sendikaları demokratik işlevlerini yerine getiremeyecekleri derecede kısıtlanmış, toplantı, gösteri, örgütlenme, siyasi partilerle demokratik kitle örgütleriyle, basınla ilgili yasal sınırlamalar kaldırılmalıdır.

Sendikaların toplumsal demokratik işlev ve görevlerini sınırlayan ve kısıtlayan yasalar düzeltilmelidir.

12 Eylül 1980 generaller darbesiyle başlayan ve günümüze değin çıkartılan antidemokratil yasaların değiştirilerek ülkemizde demokrasinin kurum ve kurallarının yeniden belirlenmesi gerektiğinden hareket eden DİSK 9. Genel Kurulu,

1982 Anayasası ve buna dayanılarak çıkartılan Sendikalar Yasası, Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Yasası, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası, Siyasi Partilerasası, Seçim Yasası, Dernekler Yasası, Basın Yasası vb. 12 Eylül  rejiminin yarattığı yasa ve kararnamelerin yürürlükten kaldırılması, yerine evrensel hukuk normlarına uygun çağdaş, demokratik yasalar hazırlanması ve uygulanması için tüm gücüyle mücadele etmeyi,

KARAR ALTINA ALIR.

Karar No: 3

İNSAN HAKLARI İHLALLERİ VE YARGISIZ İNFAZ

İnsan hakları ihlalleri Türkiye’nin gündeminden hiç düşmeyen bir sorundur. İşkence, haksız ve keyfi gözaltı, yargısız infaz, gözaltında ölüm, hukuk dışı uygulamalar, yaygın ve sistemli şiddet kullanımı, kitap toplatma, düşünce özgürlüğünün kısıtlanması, seyahat ve yerleşme haklarını yok sayma, örgütlenme özgürlüğü ve sendikal hakların keyfi olarak askıya alınması ülkemizdeki belli başlı insan hakları ihlalleri arasındadır. TBMM ve demokratik kitle örgütlerinin işleyişinin üzerinde açığa çıkarılamamış bir takım gizli örgütlerin varlığı üzerine tartışmalar, hükümet ve devletin üst düzeyinde yer alanlarca bile ileri sürülebilmektedir. Kontrgerilla vb. isimlerle tanımlanmaya çalışılan bu örgütün benzerlerinin Avrupa’nın birçok ülkesinde ortaya çıkarıldığı bilinmektedir. CIA tarafından kurulan ve devlet içinde devlet biçimde çalışan bu örgütlerin, kendileri için tehlikeli gördükleri insanları öldürmekten, toplumsal muhalefeti zaman zaman kitle katliamlarına dönüşen saldırılarla ezmeye varan, birçok yöntemi uyguladıkları ilgili devletlerin yetkililerince açıklanmıştır.

Avrupa ülkeleri hükümet yetkilerinin Türkiye’ye ilişkin iddialarına karşın hçbir devlet yetkilisi açıklama getirmemiştir. Oysa yalnızca yüzlerce insanın fai
li meçhul cinayetlere kurban verilmesi bile Türkiye’de de benzeri bir örgütün varlığı konusundaki iddiaları güçlendirmektedir.

DİSK, demokrasinin kurumlaşmasında belki de en büyük engellerden birini oluşturan yargısız infaz, faili meçhul cinayetlerin durdurulması, suçlu ve sorumluların adalet önüne çıkarılmasını demokrasi mücadelesinin vazgeçilmez koşulu olarak görür.

DİSK eski Genel Başkanı Kemal TÜRKLER ve birçok DİSK üyesinin de faili meçhul cinayetlere kurban verildiğini, yüzlerce DİSK üyesinin işkence gördüğü gerçeğini hatırlatan DİSK 9. Genel Kurulu;

Demokrasinin bu büyük ayıbının ortadan kaldırılması için tüm gücü ve deneyimiyle mücadele etmeyi,

En temel  insan hakkı olan yaşama hakkının güvencede olmadığı bir ülkede, demokrasiden söz edilemeyeceği görüşünden hareketle, tüm insanlık dışı uygulamaların son bulması için gerekli önlemlerin alınması yönünde çalışma yürütmeyi,

İnsan hakları ihlallerine yasal dayanak yaratan; işkenceyi, yargısız infazları teşvik eden; düşünceye zincir vuran “Terörle Mücadele Yasası”nın yürürlükten kaldırılması için girişimlerde bulunmayı,

Olağan hukuk sisteminin dışında özel yargılama usulleri getiren, son uygulamalarıyla da demokrasinin gelişiminin önünde ciddi bir engel haline geldiği görülen DGM’lerin kapatılması, Yasa’nın yürürlükten kaldırılması yönünde çalışma yürütmeyi,

KARAR ALTINA ALIR.

Karar No: 4

İŞÇİ SINIFI İNANÇ VE DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ

SAVUNMADA KARARLIDIR

Demokratik toplumsal muhalefetin 12 Eylül ve sonrasında uygulanan baskılar ve devletin izlediği politikalar sonucu güçlenen şeriatçı hareketler, sosyal ve siyasal bir güç olarak etkisini giderek artırmaktadır.

Şeriatçılık, işçi sınıfı saflarında da etkili bir güç haline gelme eğilimindedir.

DİSK 9. Genel Kurulu,

Şeriatçılığın kapitalizme hizmet etiği gerçeğinden hareketle;Sivas örneğinde olduğu gibi kendilerinden farklı düşünenlere yaşam hakkı dahi tanımadığını bu akımlara karşı toplumsal tepkinin örgütlenmesini,

Şeriatçı hareketlerin yakından izlenmesini ve araştırılmasını;

Bu hareketlerin toplumsal, politik ve ekonomik programlarının işçi sınıfının bağımsız çıkarları açısında ele alınarak bilimsel çözümlemelerinin yapılmasını;

Ve bu çalışmalar ışığında, işçileri ve tüm toplumu aydınlatmaya yönelik etkinlikler düzenlenmesini,

İnanç özgürlüğünü teminat altına alan laikliğin savunulmasını,

Laikliğin temel dayanağı olan demokrasinin her türlü saldırıya karşı korunmasını,

Ülkemizi kararlığa boğmak isteyenlere karşı aktif mücadele verilmesini,

KARAR ALTINA ALIR.

Karar No: 5

GENEL AF TOPLUMSAL BİR ZORUNLULUKTUR

Türkiye’nin düşüncenin suç sayıldığı, insanların cezalandırıldığı dünyadaki az sayılı ülkelerden biri olmayı sürdürdüğünü,

Ülke sorunlarına ilişkin görüşlerini açıklayan, çözüm öneren sendikacıların, siyaset adamlarının, bilim adamlarının ve  gazetecilerin ağır cezalarla cezaevlerine konulduğunu,

12 Eylül döneminin hukuk dışı yargılamalarının olumsuz sonuçlarının, Kürt sorununun doğurduğu çatışma ortamının yüzlerce insanımızı yasadışı konuma düşürdüğünü dikkate alan DİSK 9. Genel Kurulu;

Genel bir siyasi af çıkarılmasını toplumsal bir zorunluluk olarak görerek,  kamuoyunda bu doğrultuda çalışma yapılmasını

KARAR ALTINA ALIR.

 

Karar No: 6

YEREL YÖNETİMLER

27 Mart 1994 Yerel Yönetim Seçim sonuçlarının, birçok açıdan önemli sonuçlar ortaya koy duğunu, demokratik usul ve süreçlerden geçerek bir çok yerel yönetim biriminde iktidara gelen ve şimdiye kadar ki uygulamalarıyla ülkeyi orta çağ karanlığına götürme niyetlerini ortaya koyan laik ve çağdaşlık karşıtı anlayış ve güçlerle mücadele etmenin gerekliliğine işaret eden,

Yerel yönetimleri temsili demokrasinin dışlayıcı, dar tepeden inmeci yapısına karşı, yerel halkın yerinden yönetime açık, katılım kanallarını çoğaltan ve iktidar paylaşımını yaygınlaştıran bir model olarak ele alan DİSK 9. Genel Kurulu,

Demokratik ve katılımcı yerel yönetim organları, sorumluluğuna verilen kamusal nitelikteki hizmetlerde karar veren organ niteliğine kavuşturulması ve bu niteliklerine denk düşen mali güce kavuşmalarının sağlanmasını zorunlu gören,

Bu bağlamda her iki DYP-SHP Koalisyon Hükümeti Programında da yer alan Yerel Yönetimler reformunun Türkiye’ de demokrasinin tüm kurum ve kurallarıyla yaşama geçirilmesinin bir ögesi olarak bir an önce gerçekleştirilmesini isteyen,

Kaçak işçi çalıştırılmasına imkan veren, sendikal örgütlerin gücünü kırmakta bir araç olarak kullanılan ve aynı zamanda belediyelerde yolsuzlukları körükleyen, kaynakların israf edilmesine yol açan taşeronlaştırma ile mücadele etmek temel sendikal politika olarak kabul eden DİSK 9. Genel Kurulu;

27 Mart 1994 seçimlerinden sonra bir kısım belediyelerde görülen işten çıkarmaları 5 Nisan Kararları gerekçe gösterilse de, esasında yerel yönetimlerde gerici-çağdış ı kadrolar oluşturmak girişimi olarak değerlendirmekte. Haksız ve aynı zamanda acımasız ve maksatlı bir biçimde sürdürülen işten çıkarmalara karşı mücadele etmek temel görevi olarak kararlaştırmak,

Bugün çoğu belediyede, siyasi nedenlerle, başta (belirli süreli hizmet sözleşmesiyle) geçici işçi statüsünde çalışanlar olmak üzere, hiçbir çalışanan iş güvencesi kalmadığına. İş güvencesine bugün her zamankinden daha çok ihtiyaç duyulduğuna dikkat çeken Genel Kurul, yerel yönetimlerde partizanlığı ve angaryayı da önleyecek olan, iş güvencesinin, ILO’nun 158 sayılı sözleşmesi çerçevesinde yasal dayanaklara kavuşturulmasını,

5 Nisan Kararları’nın yerel yönetimler üzerinde etkisi olumsuz bir biçimde ortaya çıkan etkilerinin giderici önlemlerin derhal uygulamaya geçirilmesini talep etmektedir.

Karar No: 7

1 MAYIS’IN YASALAŞMASI VE KUTLAMALARIN YAYGINLAŞTIRILMASI

1 Mayıs’ın, işçi sınıfının en önemli kazanımlarından biri olan 8 saatlik işgününün yasalaşması mücadelesinde bir dönüm noktası olduğunu,

Amerikalı emekçilerin, 8 saatlik işgünü için 1 Mayıs 1886 tarihinde yaptıkları ve sermayenin saldırısına uğrayan mitinginin yüzyılı aşkın bir süredir dünyanın dört bir yanında işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü olarak kutlandığını,

Türkiye’de de işçi sınıfının nicel gelişmesine bağlı olarak süreç içerisinde giderek kitleselleşen toplantılarla kutlanagelen ve 1977 ve sonrasında ve
rilen şehitlerle Türkiye işçi sınıfı açısından daha da anlam kazanan 1 mayıs’ları,

Türkiye gündemine getiren bir örgüt olarak DİSK’in, 1 Mayıs’ın ülkemizde gelenekselleşmesinde ve meşruiyet kazanmasında öncülük ettiğini, işçi sınıfının hak ve özgürlük istemleri etrafında birliğinin en güzel örnekleri 1 Mayıs mitinglerinde sergilendiğini,

1 Mayıs’ın işçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü olarak yeniden resmi tatil ilan edilmesi doğrultusunda girişimleri sürdürmeyi ve 1 mayıs’ın yasalaşmasını gerçekleştirmeyi DİSK’in başlıca hedefleri arasında yer aldığını belirterek,

DİSK Yönetim Kurulu’nu 1 Mayıs’ın yasalaşması, kutlamaların tüm emekçileri kapsayacak biçimde ve ülke genelinde yaygın ve kapsamlı bir şekilde yapılması doğrultusunda her türlü girişimi yapmakla görevlendirmeyi

KARAR ALTINA ALIR.

Karar No: 8

SAVAŞA KARŞI TUTUM VE BARIŞIN SAVUNULMASI

Binlerce yıllık insanlık tarihinde milyonlarca insanın savaşlarda yaşamını yitirdiğine, insanlığın ortak değerleri, ortak ürünlerinin yakılıp, yıkıldığını,

Savaşların, kimileri için bir geçim kapısı kimileri için ise ölüm, sefalet ve yıkım anlamına geldiğine,

Daha fazla toprak, daha fazla sömürü adına egemen sınıfların istemleriyle başlayan savaşlarda emekçilerin birbirlerini katlettiğine,

Savaşların egemenlerin egemenliklerine güç taşıdığına, kazananın hep sermaye, kaybedeninse emekçiler olduğuna,

Yalnızca Ruanda da bir ay içinde 500 binden fazla insan katledildiğine. Azgelişmiş ülkelerin milli gelirlerinin önemli bir bölümünün gelişmiş ülkelerden silah alımlarına gittiğine,

İşaret eden DİSK 9. Genel Kurulu;

İnsanlığın, emekçilerin sermaye çıkarına katledilmesinden başka bir anlam taşımayan savaşlara son verilmesinden yana olduğunu belirterek,

Kafkaslar’da, Balkanlar’da, Ortadoğu’da kısaca dünyamızın ve ülkemizin dört bir yanında süregiden savaşların, DİSK’in barışa karşı sorumluluğunu daha da artırdığının bilincinde olarak Konfederasyonumuzun Balkan Ülkeleri Sendikaları Konferansı’yla başlattığı sınıf kardeşliğinin geliştirilmesi yönündeki somut adımları sürdürmeyi,

Barışın sürekli ve egemen kılınması için işçi sınıfının güç ve eylem birliğinin sağlanması için tüm olanaklarını seferber etmeyi

KARAR ALTINA ALIR.

Karar No: 9

KÜRT SORUNU

Üzerinde yaşadığımız topraklarda birçok uygarlık hayat bulmuştur.

Bu etnik, dinsel ve kültürel çeşitlilik toplumumuzun zenginliğini ve dinamizmini oluşturmaktadır. Farklılıklarını inkara dayalı politikalar bugüne değin hiçbir sorunu çözümlememiştir. Sorunlarımızı yok sayarak dayatılan politikalar, insanlarımız arasındaki kardeşlik bağlarının zayıflamasını, giderek ayrımların ön plana çıkmasına neden olmuştur.

Konfederasyonumuz etnik temelli ayrılıkların işçi sınıfı ve emekçilerin birliği anlayışına ters düştüğünü;

Yüzyıllardır birarada yaşayan; kültürel, ekonomik, siyasal, sosyal açılardan sorunları ve çıkarları ortak olan in sanların arasında gönüllü birlikteliğin korunması gerektiğini;

Büyük çoğunluğu emekçilerden oluşan Kürt ve Türk kökenli yurttaşlarımızın sömürüden arınmış bir dünya için birlikte çalışmaya hazır olduklarını;

İfade eden DİSK 9. Genel Kurulu;

Getirdiği maliyetlerle ülke ekonomisini yıkıma sürükleyen savaşın durdurulmasını, ülkenin bir bölümünde yaşayan insanlarımızın birçok hak ve özgürlüğünü kısıtlayan olağanüstü hal uygulamasının sona erdirilmesini,

İnsanlarımızı birbirine düşman eden, kan davalarıyla açılan yaraları derinleştiren kuruculuk uygulamasının kaldırılmasını,

Eski DEP milletvekillerinin serbest bırakılarak, dokunulmazlık haklarının derhal iade edilmesini,

Büyük Millet Meclisi’nde her türlü düşüncenin özgürce ifade edilmesini,

Kalıcı ve herkes için yararlı, barışçı bir çözüm için öncelikle silahların susmasını;

Çözümün demokratik siyasal süreçte aranması gerektiğini,

Sorunun her türlü yasak, korku, yıldırma ve kısıtlamadan uzak biçimde tartışılmasını zorunlu gördüğünü belirtir;

DİSK üyesi sendikaların tabanlarında Türk, Kürt veya farklı bir etnik kökenden olan tüm işçi ve emekçilerin sınıf k ardeşliğini pekiştirecek çalışmalar yapmasını

KARAR ALTINA ALIR.

Karar No: 10

ÇALIŞMA YAŞAMININ VE ÜRETİM SÜRECİNİN

DEMOKRATİKLEŞTİRİLMESİ

Türkiye’de demokratik hak ve özgürlüklerin tarihsel kazanımlar ve uluslararası normlar doğrultusunda tüm kurum ve kurallarıyla işletilmesinin, üretim sürecinin ve çalışma yaşamının demokratikleştirilmesiyle başlayacağını dikkate alan,

İşçilerin özgürce sendika seçme ve seçtikleri sendikaları vasıtasıyla toplu iş sözleşmesi yapma hakkını kısıtlayan tüm sendikal yasakların, sınırlamaların mutlaka kaldırılmasını zorunlu gören DİSK 9. Genel Kurulu;

Üretim araçları mülkiyetinin, hiç kimseye tek yanlı olarak çalışanları olumsuz yönde etkileyecek kararları alma hakkı tanımayacağından hareketle, çalışanların çalışma koşulları ve üretim sürecine ilişkin kararlara tam olarak katılımı için gerekli taleplerin üye sendikalar tarafından toplu sözleşme görüşmelerinin asli unsurları arasında değerlendirilmesi gerektiğini

a) % 10 işkolu barajı ve % 50 + 1’lik işletme barajının,

b) Üye olmada ve ayrılmada noter şartının getirilmesinin,

c) Sendika yöneticisi olabilmek için, 10 yıl fiilen çalışmış olma şartının,

d) Sendikaların, kendi tüzüklerini ve çalışma programlarını serbestçe yapmalarını engelleyen yasaklayıcı hükümlerin,

e) Sendikaların, politik amaç gütmelerini siyasi partilerle, meslek örgütleri ve demokratik kitle örgütleriyle ilişki kurmalarını, birlikte eylem yapmalarını, sendika yöneticilerinin, siyasi partilerin yönetiminde görev almalarını, milletvekili ve yerel yönetim organlarına seçilmelerini engelleyen ve yasaklayan hükümlerin,

f) Sendikaları vesayet altına alan, devletin idari ve mali denetimini öngören 2821 ve 2822 sayılı yasa hükümlerinin öncelikle kaldırılması için tüm demokratik mücadele yöntemlerinin kullanılmasını

KARAR ALTINA ALIR.

Karar No: 11

İŞÇİ SINIFININ ÇALIŞMA YAŞAMINDA TEMSİLİ

İşçi sınıfının toplumsal konulara ilişkin karar alma süreçlerinde yer almasının zorunlu olduğunu,

Ancak bunun en büyük konfederasyon anlamına gel
mediğini,

İşçi sınıfı ve emekçilerin tümünün kapsanmasının zorunlu olduğunu

belirten DİSK 9. Genel Kurulu;

Ulusal ve uluslararası kurum ve kuruluşlar içinde (SSK, ILO, Asgari Ücret Tesbit Komisyonu, İş ve İşçi Bulma Kurumu, İşsizlik Sigortası Fonu vb. gibi) işçilerin temsilcileri olarak işçi konfederasyonlarının üye sayılarıyla orantılı olarak temsilinin sağlanması. Bu konuda gerekli yasal değişiklikler ve düzenlemeler yapılmasını,

İşsizlik sigortası sistemi bir an önce yürürlüğe konularak, ILO Uluslararası Çalışma Örgütü’nün 44 sayılı Sözleşmesi, Avrupa Sosyal Güvenlik Sözleşmesi ve Avrupa Sosyal Şartı hükümlerine uygun, sosyal devlet anlayışının gerekleri yerine getirilmeli, 158 sayılı ILO Sözleşmesi hükümlerine uygun yasal düzenlemeler yapılmalı bunlara ilişkin kurumlarda konfederasyonların temsil edilmesini

9. Genel Kurul, bunların gerçekleşmesi için etkin bir şekilde mücadele etmesini

KARAR ALTINA ALIR.

Karar No: 12

KIDEM TAZMİNATI TAVANI KALDIRILMALIDIR

DİSK 9. Genel Kurulu 1475 sayılı Yasa’nın 14. Maddesi’nde düzenlenen “Kıdem Tazminatı” hakkı özüne uygun hale getirilmesi,

14. Madde’nin 13. Fıkrası’nda 12 Eylül askeri rejiminin zorlaması ile yapılan (10.2.1982 tarih 2762 Sayılı Kanun) değişiklik iptal edilerek, kıdem tazminatına konulan tavanın kaldırılması,

Kıdem tazminatının süre ve miktar yönünden toplu iş sözleşmesi ve hizmet akitleriyle düzenlenebilmesine olanak sağlayan yasal değişikliklerin ivedilikle yapılması;

İçin etkili bir mücadele sürdürmeyi,

KARAR ALTINA ALIR.

Karar No: 13

EKONOMİK KRİZ

Ülkemizde 1980 sonrasında uygulanan, üretimi ve üretimin temel ögesi olan emeği etkisizleştiren ekonomi politikalarının bugün geldiği noktada “Cumhuriyet döneminin en ağır ekonomik krizi”nden söz edildiğini,

Ülkeyi krize sürükleyen politikaların kararlaştırıcıları ve uygulayıcısı olmayan işçi sınıfının krizin faturasını ödemeye zorlandığını,

Ekonomik sistem ve bu sisteme uygun olarak uygulamaya konulan ekonomi politikalarının yarattığı olumsuz sonuçların işçi sınıfı üzerine yüklenmesini kabul edilemeyeceğini belirten DİSK 9. Genel Kurulu;

Yüzbinlerce işçiyi işsiz bırakan, üretimin durmasına, yaşamın sefalet doğuracak ölçüde pahalanmasına neden olan ekonomik politikalara karşı ödünsüz mücadele yürütülmesini,

İşyerlerinde kriz gerekçesiyle yığınsal olarak işçi çıkarılmasını ve dayatılan hak gasplarının önlenmesini,

İşçi sınıfının kazanımlarının korunması ve yeni haklar elde etmesinin yolunu açacak hukuki düzenlemeler ortaya çıkartılmasını,

Ve yaşanan kriz ortamının üretime ve emeğe hakettiği konumu kazandıracak kalıcı politikalarla aşılması için mücadele edilmesini,

KARAR ALTINA ALIR.

Karar No: 14

SANAYİSİZLEŞTİRME

Türkiye’de 1980’den sonra sanayileşmeyi ve üretimi arka plana atan, ticaret, finans, sigortacılık, borsa v.b. rant ağırlıklı faaliyetleri ön plana çıkaran, monetarist yöntemleri aşırı biçimde kullanan politikalar izlendiğini ifade eden DİSK 9. Genel Kurulu;

Ülkeyi sanayisizleştiren bu politikaların terk edilerek, sektörel düzeyde makro politikalar izlenmesini,

Gelecekte Türkiye’yi uluslararası alanda söz sahibi yapabilecek yüksek teknolojiyi temsil eden sektörlerin saptanarak, bu alanlarda devletin öncülüğünde yatırım ve üretim planlamasının yapılmasını gerekli görmektedir.

Yalnızca uluslararası çapta karşılaştırmalı üstünlüğümüzün olduğu alanlarda değil, karşılaştırmalı üstünlüklerin değiştirilebileceği gerçeğinden de hareketle, dünyanın yeniden yapılanmasına koşut olarak toplumsal üretimi arttıracak, bölgesel eşitsizlikleri ve gelir dağılımıındaki adaletsizlikleri ortadan kaldıracak yeni bir kalkınma stratejisinin belirlenmesinin, sanayileşmek açısından kaçınılmaz bir gereklilik olduğunu kabul eden DİSK 9. Genel Kurulu;

Bu konuda gerekli çabanın gösterilmesini ve çözüm önerileri üretimine katkıda bulunulmasını

KARAR ALTINA ALIR.

Karar No: 15

VERGİ ADALETİNİN SAĞLANMASI

Vergi Yasalarının sistemin demokratikliğinin ve devletin sosyalliğinin en belirgin kriterlerinden biri olduğunu,

Toplumda gelir sahibi olan kesimlerin, ulusal gelirden aldıkları payla orantılı bir şekilde vergi ödemekle yükümlü olduklarını,

Bu amaca ulaşmak için modern ve etkin bir vergi sistemi kurularak vergi kaçıranlara karşı etkin önlem alınması gereğini saptayan DİSK 9. Genel Kurulu;

Kapsamlı bir vergi reformunun yapılması;

Vergi tabanının genişletilmesi,

Çalışanlar üzerindeki vergi yükünün azaltılması,

Kayıtdışı ekonominin vergilendirilmesi,

Başta, ülkedeki tüm dengeleri alt üst edecek boyutlara ulaşan rant gelirleri olmak üzere tüm sermaye kazançlarının ciddi biçimde vergilendirilmesi,

Ülke çapında verg imükelleflerinin merkezi bir sistemle kayda alınması, teknolojik olanaklardan da yararlanarak vergi kaçırılmasının yolunun tıkanması, vergi kaçırmanın vaka-i adiye olmaktan çıkartılıp toplumsal bir suç olduğu bilincinin yerleştirilmesi,

Vergi yasaları ve teşviklerle tanınan her türlü ayrıcalık ve muafiyetin kaldırılması,

Tahakkuk ettirilen ancak ödenmeyen vergi prim ve fon kesintisi borçlarının faiziyle birlikte tahsil edilmesi,

Tüketimi özendirici ve lüks tüketimi yönlendirici reklam türü ekonomik etkinliklerin yüksek oranda vergilendirilmesi ve bu vergilerin yansıtılmasını engelleyici düzenlemeler yapılması,

Başta zorunlu tasarruf kesintisi ve istihdam üzerindeki diğer fonlar olmak üzere tüm fonların kaldırılması, hak sahiplerine nemalarıyla birlikte ödemesi;

konularında aktif bir mücadele yürütülmesini

KARAR ALTINA ALIR.

Karar No: 16

ÖZELLEŞTİRMEYE KARŞI MÜCADELE

DİSK, kamu iktisadi kuruluşlarının mülkiyetinin, yönetiminin veya sadece gelirlerinin tümüyle ya da kısmen özel kişilere devredilmesi ve kamuya ait etkinlik alanlarının özel sermayeye açılmasını içeren ve kendisini ideolojik bir saldırı biçiminde gösteren ÖZELLEŞTİRMEYE ideolojik olarak karşıdır.

Diğer yandan işçi sınıfı ve toplumun diğer çalışan kesimleri açısından büyük kayıplara yol açan özelleştirme, dünya kapitalizminin krizden çıkmak için dayattığı çözümlerin önemli bir unsurudur. Özelleştirme yeni uluslararası işbölümünün Türkiye’de gerçekleşti
rilmesi için uluslararası sermaye sınıfı tarafından dayatılan bir uygulamadır. KİT’lerin özelleştirilmesi çokuluslu tekellerin gücünü ve etkinliğini artıracaktır.

Gelişen, değişen ülke ve dünya koşullarında, kimi ekonomik alanlarda kamu işletmeciliğine gerek kalmamış olabileceği, kamunun bu alanlardan çekilmesi veya bu alanlara yatırım yapmamasının daha verimli ve rasyonel olabileceği yaklaşımıyla, bugün ülkemizde yapılmak istenen özelleştirme girişimi aynı şeyler değildir. “Sosyal Devlet” olmayı da özünde ortadan kaldırmayı amaçlayan ideolojik özelleştirme saldırısının bu boyutunu; sosyal güvenliği bile özelleştirmeye yönelen anlayış çok açıkça ortaya koymaktadır.

DİSK 9. Genel Kurulu; kamu açıklarını önlemenin, iç ve dış borçları ödemenin yolunun yüksek gelir gruplarının vergi yükünü artırmak borç yerine vergi almak ve kayıtdışı ekonomiyi vergilendirmek olduğunun bilinciyle;

Ulusal çıkarlar açısından özel öneme sahip kuruluşların kapatılmaları veya özelleştirilmeleri ülkenin geleceği açısından büyük sıkıntılar yaratabileceğinden, bu statüdeki kurumları ve diğerlerinin teknik ve yönetsel açıdan çalışanların da söz ve karar sahip  olduğu demokratik bir yönetim anlayışıyla düzenlemelerin yapılmasını,

Özelleştirme girişimlerine karşı, yukarıda değinilen ideolojik boyutu hep göz önüne alarak, gerekli çabayı harcamayı, tavır almayı ve çözüm üretmeyi,

KARAR ALTINA ALIR.

Karar No: 17

GELİR DAĞILIMININ DÜZELTİLMESİ

24 Ocak 1980 kararlarıyla saptanıp 12 Eylül darbesi sonrasındaki emek düşmanı uygulamalarla bozulan ve 1994 kriziyle daha da adaletsiz bir hal alacağı şimdiden belli olan gelir dağılımının düzeltilmesi, işçi sınıfının örgütleri olan sendikaların birincil somut görevleri arasında yer aldığını vurgulayan DİSK 9. Genel Kurulu;

Ekonomi politikalarındaki tutarsızlıklar nedeniyle kronikleşen enflasyonun tek haneli rakamlara indirilmesi için gerekli önlemlerin alınmasını,

İşçilerin gerçek ücretlerinin yükseltilmesini,

Asgari ücretin bir ailenin asgari geçim düzeyine göre saptanarak bu miktarın tüm ücret grupları için vergiden muaf tutulmasını,

Çalışanlar üzerindeki vergi ve fon benzeri kesintilerin azaltılarak brüt/net ücret makasının kapatılmasını,

Üretici ve emeğiyle yaşayan kesimlerden, rantiye kesimine sürekli kaynak aktarılmasına yol açan politikaların derhal terkedilmesini

TALEP EDER,

Bu amaçların gerçekleştirilmesi yolunda mücadele verilmesini,

KARAR ALTINA ALIR.

Karar No: 18

DEMOKRASİ PLATFORMU

İşçi sınıfı ve emekçi halkın, egemen sınıfların ağır bir saldırı kampanyasıyla karşı karşıya olduğu günümüzde, tüm demokrasi güçlerinin  ortak bir mücadele yürütmesi gerekmektedir. İşçi sınıfı, demokrasi mücadelesinin öncü ve temel gücüdür. Bu nedenle, demokrasi güçlerinin birliğini sağlamakta, işçi sınıfı örgütleri etkin bir rol üstlenmek durumundadır. Bu görevin yerine getirilmesinde DİSK, tarihsel misyonu ve ilkeleri gereği etkin bir inisyatif almalıdır.

İşçilerin, kamu çalışanlarının ve tüm demokratik güçlerin güç ve eylem birliğini oluşturmak için kurulan Demokrasi Platformu’nun, emekçilerin ve demokratik güçlerin ortak mücadelisini geliştiren bir kurum olduğunu saptayan

DİSK Genel Kurulu,

Demokrasi Platformu’nun,  tüm emekçilerin çıkar ve istemlerini ifade etme potansiyeline sahip bir kurum olarak güçlü bir çekim merkezi oluşturduğu,

Konfederasyonumuz ve bağlı sendikalarımızın merkezlerinin örgütsel bütünlükleri içinde, tüm alt birimlerinin bulundukları yerlerde tüm demokrasi güçlerini kapsayan yerel demokrasi platformları oluşturmak üzere girişimde bulunmalarını,

Kurulan yerel demokrasi platformlarının faaliyetlerinde, Konfederasyonumuz ve bağlı sendikalarımızın üst organlarının alt organlarına yardımcı ve özendirici bir tutum içinde bulunmasını,

Merkezi ve Yerel Demokrasi Platformlarının faaliyetlerine sendikalarımızın tüm üyelerinin etkin bir tarzda katılımı amacıyla, platform etkinliklerinin yaygın ve düzenli bir biçimde duyurulmasını,

KARAR ALTINA ALIR.

Karar No: 19

DİĞER KONFEDERASYONLARLA İLİŞKİLER

İşçi Sendikaları Konfederasyonları arasında var olan görüş ve değerlendirme farklılıklarına karşın işçi ve çalışanların ortak çıkarlarıyla ülkemizi ilgilendiren konularda aralarındaki farklılıkları geri plana bırakarak birlikte davranış sergilemelerini olumlu bulan ve destekleyen DİSK 9. Genel Kurulu önümüzdeki süreçte de bu birlikte davranma ve güç ve eylem birliği oluşturma çabalarının geliştirilerek sürdürülmesini,

KARAR ALTINA ALIR.

Karar No: 20

KAMU ÇALIŞANLARI SENDİKALARIYLA İLİŞKİLER

Türkiye’deki sınıf hareketinin önemli bir dinamiği olarak ortaya çıkan kamu çalışanları bağımsız, demokratik ve meşru bir mücadele ile sendikalarını kurmuşlar ve yasallık tartışmasını da sona erdirmiş bulunmaktadırlar.

Ancak hükümetin hazırlamakta olduğu “Memur Sendikaları Yasası” hem grev ve toplu sözleşme haklarını içermeyerek bu sendikaları danışma organları haline getirmeye çalışmakta, hem de örgütlenme özgürlüğünü çiğneyerek işçi sendikalarından ayrı ve tek bir konfederasyon oluşturmaya zorlamaktadır.

TBMM tarafından onaylanan ve böylece iç hukukun da bir parçası haline gelen 87 sayılı ILO sözleşmesine de aykırı olan bu durumun kabullenilemez olduğunu belirten

DİSK 9. Genel Kurulu,

Kamu çalışanlarının grevli-toplu sözleşmeli sendikal mücadelesiyle aktif bir dayanışma içerisinde olmayı,

İşçileri ve kamu çalışanlarını kapsayan ortak ve demokratik bir sendikal haklar yasası için mücadele etmeyi,

İşçilerin ve kamu çalışanlarının ortak bir çatı altında örgütlenmesini sağlamak için girişimlerde bulunmayı

KARAR ALTINA ALIR.

Karar No: 21

İŞYERİNDE EĞİTİM VE SOSYAL ÇALIŞMALAR

İşyerlerinin sendikal hareketimizin güç kaynakları olduğunu kabul eden

İşyeri örgütlülüklerini gerek sendikal ilkelerimizin hayata geçirilmesinde gerekse işçilerin işyerleri ile hayatın her alanındaki sorunlarının kavratılıp çözümleri konusunda harekete geçirilmesinde büyük önem taşıdığını vurgulayan DİSK 9. Genel Kurulu;

İşyerlerinde toplu sözleşmeden spora, eğitimden çevre korumacılığa farklı konularda kurulacak çalışma gruplarının sendikal hareketimize güç katacağının bilinciyle bu konudaki çalışmaların yoğunlaştırılmasını,

ormal >KARAR ALTINA ALIR.

Karar No: 22

SENDİKAL DEMOKRASİ

DİSK’e yaşam veren sınıf ve kitle sendikacılığı anlayışının temel ilkelerinden olan sendikal demokrasi herşeyden önce “tabanın söz ve karar sahibi” olması demektir. Ama bunun gerçekleşebilmesi için de tabanın tüm bilgilere ve kararların oluşumuna, katılım olanaklarına sahip olması gerekir ki, bu da tabanın örgütlü olmasından, yani işyeri örgütlenmelerinden geçer.

İşyerlerinde sağlıklı ve etkin örgütlenmeler olmazsa sendikal demokrasinin yaşama geçmesinin önüne engeller dikileceğine dikkat çeken

DİSK 9. Genel Kurulu,

İşyerlerinden başlayarak ve aşağıdan yukarıya doğru bütün kurullar ve kurumlarda, bürokratik merkeziyetçiliğe karşı demokratik merkeziyetçiliğin savunulmasını, yani;

Bütün organların üyelerin eşit koşullarda yarıştığı seçimlerle oluştuğu,

Tam bir açıklık ve şeffaflık çerçevesinde bütün bilgilerin üyelere doğru şekilde ulaştırıldığı,

Azınlık haklarının güvence altına alındığı ve azınlığın çoğunluk olma olanaklarının gerçekten bulunduğu,

Sendikal program ve talepler doğrultusundaki kararların bütün üyeler için bağlayıcı olduğu ve yine bu çerçevede alt organların üst organlara uyduğu,

Bunların dışına taşan kararların ancak örgütü temsilen alındığı, ikna ve etkileme gücüne dayandığı ve örgütsel disiplin adına zorlamada bulunulmadığı,

Ve nihayet temsili demokrasiyle yetinilmeyerek mümkün olduğunca doğrudan demokrasinin uygulanmaya çalışıldığı bir sendikal demokrasi anlayışını ve örgütsel işleyişi benimsediğini

Bu ilkenin örgütsel bütünlüğün, dinamizmin ve yaratıcılığın güvencesi olduğunun bilincinde bulunan  DİSK 9. Genel Kurulu, seçilecek yönetim kurulunun bu ilkeleri konfederasyon ve bağlı sendikalarda titizlikle uygulamasını,

KARAR ALTINA ALIR.

Karar No: 23

SENDİKAL BİRLİK

İçinde bulunduğumuz sorunların ancak işçilerin sendikal birliğiyle aşılabileceğine dikkat çeken her işkolundan tek sendika, ülke düzeyinde tek konfederasyon ve uluslararası düzeyde tek üst örgüt oluşumunu işçi sınıfı hareketi için nihai hedef olduğunu,

Bununla birlikte, sendikal birliğin “yöneticilerin birliği” değil işçi sınıfının mücadeledeki birliği bakışıyla ele alınması gerektiğini vurgulayan DİSK 9. Genel Kurul,

Yasa zoru ile “tekliği” böylesi bir birlik olarak görmediğini,

Sendika kurma ve seçme özgürlüklerinin önündeki tüm engellerin, anti-demokratik yasal düzenlemelerin kaldırılmasının işçilerin özgür iradeleriyle gerçekleşecek birlik sürecinin başlayabilmesi için gerekli olduğunu,

Sendikaların işverenlerden, siyasi iktidarlardan, devletten bağımsız olma, tabanın söz  ve karar sahibi olması, sendikal mücadeleyi demokrasi mücadelesi ile iç içe sürdürme, işçilerin bir sınıf olarak siyasal mücadele hakkını savunma ilkeleri temelinde Türkiye’deki tüm sendikal merkezlerle sendikal eylem birliğine girilmesini,

Sendikal örgütler arasındaki farklılıkları gözardı etmeden, eylem birliğinde eşitlik, karşılıklı saygı ve içişlerine karışmama, her örgütün özgül karakterini hesaba katma ilkelerine dayalı olarak bu çabada ayrılık noktalarından çok birleşme noktalarının ortaya çıkarılmasını,

İşçi sınıfının, halkın ve ülkenin sorunlarının çözümünde ortak noktalardan hareketle kararlı ve etkin müdahalelerin yapılabilmesi için çaba harcanmasını,

Bu uğurda mücadele etmeyenlerin güç ve eylem birliğinden kaçınanların özünde birliğe giden yolu tıkadıklarını hatırlatarak,

Sendikal birliğin bu anlayıştan hareketle oluşturulması için mücadele etmeyi

KARAR ALTINA ALIR.

Karar No: 24

TOPLU SÖZLEŞMELER

Toplu Sözleşme mücadelesi, sendikal örgütlülüğün yaratılmasının ve DİSK’in yeniden örgütlenmesinin önemli bir aracıdır. Özellikle toplu sözleşmenin sermayeyle girilen en açık çatışma biçimlerinden biri olduğunu ve toplu sözleşme yetkisi üzerine konan yasal sınırlamalar ve engeller nedeniyle, toplu sözleşmelerin çok önemli bir mücadele konusu olduğunu kavrayan,

DİSK Genel Kurulu,

Toplu Sözleşme mücadelesinin gerek talepleri, gerekse yöntemleri açısından işçileri kavrayan ve güncel ihtiyaçlara yanıt veren bir tarzda gerçekleştirilmesini;

Toplu Sözleşmelerin hazırlanmasından imzalanmasına kadar her aşamada işçilerin söz ve karar sahibi kılınmasını; DİSK’in temel ilkelerinin sözleşmelerde yer almasını,

Oluşturulacak ücret politikasının enflasyon karşısında gerçek ücretlerde meydana gelen gerilemelerin periyodik aralıklarla durdurulması anlayışıyla değil, gerçek ücret düzeyinin sürekli olarak korunmasını ve yükseltilmesini gözeten bir tarzda ele alınmasını;

Ancak toplu sözleşme mücadelesinin ücret talebiyle sınırlanmamasını, tüketim ideolojisine göre biçimlendirilmeye çalışılan emekçilerin, toplumsal yaşamın bütün yönleri açısından özgürleştirici taleplere yöneltilmesi ve bu taleplerin, bedelinin sermayeye ödettirilmesi yaklaşımıyla zenginleştirilmesini;

Bu yaklaşımla işçi sınıfının temel sorunu olan işgüvencesi yanında, sendikal güvencenin, tüm toplumun sağlığını yakından ilgilendiren çevre sorunlarını ve eğitim-kültür gereksinimleri gibi konuların toplu sözleşme konuları olarak ele alınmasını;

Toplu sözleşme mücadelesinin işçileri üretimden yatırıma, teknoloji seçiminden istihdama, işyerlerindeki çalışma ortamından işçi ailelerinin yaşam alanlarına kadar uzanan bir yelpazede oluşturulacak hedefler ekseninde genişletilmesini;

İşten atılma, özelleştirmenin durdurulması, gelir dağılımının düzeltilmesi gibi işçi sınıfının ortak sorunları konusunda üretilen politikaların toplu sözleşme talebi olarak gündeme sokulmasını,

KARAR ALTINA ALIR.

Karar No: 25

SENDİKAL HİZMETLERİN ÇEŞİTLENDİRİLMESİ

Sendikaların demokrasinin gelişmesi, güçlenmesi ve korunması için örgütlü toplumun oluşturulmasında önemli örgütlenmeler olduğunu. Bu görevi yerine getirebilmeleri işçi sınıfını hayatın her alanında kucaklayan, sömürüsüz bir dünyanın örneklerini sergileyen kurumlar oluşturmaları bir ihtiyaç olarak gördüğünü.

Bu bağlamda Sendikalar üyelerinin işyerlerindeki sorunları kadar, günlük toplumsal hayatlarının sorunlarına ilişkin olarak da çalışma yürütmek zorunda olduklarını kabul eden,

DİSK 9. Genel Kurulu bu tespitten hareketle üyelerimize, sağlık hizmetlerinden, eğitimlerine, dinlence gereksinimlerinden konut sorunlarına, çocuklarının eğitiminden tüketim kooperatiflerine kadar hizmet verme
konusunda çaba harcanmasını,

Sendikaların olanaklarının bu amaçla değerlendirilmesini, DİSK bünyesinde oluşturulacak özel bir birimin bu konuda, eşgüdüm sağlamasını,

KARAR ALTINA ALIR.

Karar No: 26

EĞİTİM SEFERBERLİĞİ

DİSK 9. Genel Kurulu, sermaye bugün tek yanlı politikalarıyla gerek kitlesel medya, gerekse örgün eğitim aracılığıyla kendi ideolojisini egemen kılmakta ve yoğun bir ideolojik saldırı sürdürmektedir.

DİSK, yaygın propaganda ve örgün eğitim çalışmalarıyla işçi sınıfının ve diğer katmanların ekonomik, demokratik ve kültürel çıkarlarını savunarak düşünsel bütünlüğü egemen kılmayı amaçlar.

Bu bilinçle mücadeleye hazır olması ve önümüzdeki döneme damgasını vuracak bir örgütlenmenin pekiştirilmesi için eğitimin çok önemli bir yer tuttuğu inancıyla sendikalarımızla oluşturulacak bir koordinasyon içerisinde eğitim seferberliğinin başlatılmasını,

KARAR ALTINA ALIR.

Karar No: 27

KADIN SORUNLARI VE ÖRGÜTLENME

Sendika üyeliği bileşiminde değişikliğin yaşandığı, hem genel olarak, hem de tek tek ülkelerde erkek sendika üyesi sayısının azaldığını, kadın üye sayısının arttığını gözönüne alan DİSK 9. Genel Kurulu;

a) kadın işçilerin örgütlenmesine öncelikli önem verilmesine,

b) bunun sağlanması için varolan kadın dairesinin işlerliğe kavuşturulmasını sağlayacak ivedi önlemlerin alınmasına,

c) üye sendikalarda kadın üyelerle ve onların sorunlarıyla ilgilenecek büro veya dairelerin kurularak aktif bir şekilde çalıştırılmasına,

d) kadınların ağırlıkla çalıştığı ancak geleneksel olarak sendikaların ya hiç girmediği ya da pek az varlık gösterdiği sektör ve işkollarında (örneğin tarım) örgütlenmeye ağırlık verilmesine,

e) periyodik olarak -mesela iki yılda bir kez- tüm ülke çapında çalışan kadınlar kurultayı toplanmasına,

f) yasalardan cinsiyet temelinde ayrımcılık yapan maddelerin ayıklanması ve/veya değiştirilmesi için sürekli ve kararlı mücadele yürütülmesine,

g) sendikalarda yönetim kademelerinde kadın üyelerin sayıları oranında temsil edilmeleri için gerekli çalışmaların yapılmasına,

KARAR VERİR.

Karar: 28

GENÇ İŞÇİ SORUNLARI VE ÖRGÜTLENMESİ

Toplumların yarını olan gençlik eğitimden çalışmaya, kültürden spora birçok alanda ağır sorunlarla karşı karşıya olduğunu,

Teknolojide yaşanan gelişmelerle, eğitimin, bilginin önemi daha artırdığını,

Metalaşmanın her alana yayıldığı, sosyal devlet anlayışının yok edildiği günümüzde eğitim giderek “parası olanın” yapabildiği bir ayrıcalık haline geldiğini, işçi sınıfına, emekçilere kendini geliştirme, çocuğuna iyi bir gelecek hazırlama fırsatı tanınmasının zorunlu olduğunu,

Başta gelişmiş ülkeler olmak üzere hemen tüm dünyada genç nüfusun işsizler ordusu içindeki oranı ürkütücü boyutlara ulaştığını,

Gençlerimizin büyük bir kısmının ilk öğrenimden sonra çalışmak için okullarından ayrılmak zorunda kalışının toplum için büyük zararlar oluşturmakta olduğunu,

Getirilen yasaklarla, sınırlamalarla ezilen gençliğin en temel haklarını savunamaz duruma itildiğini,

Kırsal kesim gençliği  eğitim ve iş olanaklarından, çalışma şansını elde edenlerse sosyal haklardan tümüyle yararlanamamaktadır.

Ülkemizde 12-24 yaş grubunda yer alan gençlerin, toplam çalışan nüfus içindeki oranının % 30’a yaklaştığını; toplam işsizlerin % 56’sını yine bu yaş grubunda yer alanların yani gençlerin oluşturduğunu; çalışan gençler için sosyal güvenlik yasalarının ve uygulamalarının yetersiz olduğunu, özellikle 18 yaşın altındaki gençler için hemen hemen hiçbir gerçek sosyal koruma bulunmadığını hatırlatan DİSK 9. Genel Kurulu;

Zorunlu temel eğitim süresinin bitiminden önce, çocukların okuldan alınmasının veya devamsızlıklarının önlenmesi amacıyla, aileler üzerindeki çocuklarını işe gönderme baskısını azaltmayı sağlayacak sosyal yardım önlemleri alınması için harekete geçmeyi,

Çıraklıkla ilgili düzenlemelerin, gerekli ve yeterli teftiş mekanizmalarının da kurulup işletilmesiyle birlikte hayata geçirilmesini sağlamak üzere mücadele etmeyi,

18 yaşın altındakilerin örgütlenmesiyle ilgili yasal kısıtlamaların kaldırılması, yani tüm çalışanlara yaş sınırı olmaksızın sendikalı olma hakkı tanınması için mücadele etmeyi,

16 yaşından küçükler için farklı asgari ücret saptanması uygulamasından vazgeçilmesi, tek bir asgari ücret uygulanması için gereken girişimlerin yapılmasını,

Gençler için mesleki eğitim programlarının çeşitlendirilip hayata geçirilmesi için uğraşılmasını,

KARAR ALTINA ALIR.

Karar No: 29

İŞSİZLERİN ÖRGÜTLENMESİ

Çalışma hakkının yaşama hakkı kadar kutsal olduğuna,

İşsizliğin günümüzde yapısal bir özellik kazandığına,

İşsizlerin toplum içinde giderek dışlandıklarına,

İşsizlerin üretici güçlerini korumak ve geliştirmek hakkına sahip olduğuna,

Sermayenin çalışan işçilerle işsizler arasında suni ayrılıklar yaratmaya yönelik ideolojik saldırılarına,

dikkat çeken DİSK 9. Genel Kurulu;

İşsizlerin örgütlü mücadeleye kazanılması yeteneklerinin korunup geliştirilmesi, istihdam alanlarının artırılması için projeler hazırlanması, işsizlik sigortasının gerçekleştirilmesi amacıyla Konfederasyonumuz bünyesinde özel birim oluşturulmasını; olanaklar ölçeğinde hukuk, mesleki eğitim, sağlık vb. konularda hizmetler verilmesini,

Ülkemiz ve dünyanın içinde bulunduğu kriz ortamının bu girişimleri acil hale getirmesi nedeniyle derhal çalışmalara başlanmasını

KARAR ALTINA ALIR.

Karar No: 30

EMEKLİ VE TÜKETİCİLERİN ÖRGÜTLENMESİ

Her işçinin bir tüketici olduğunu ve ilerde emekliye ayrılacağına,

Sivil örgütlenmelerin demokrasinin güvencesi olduğuna,

İşçi sınıfının bu örgütlenmelerde öncülük yapması gerektiğine,

İşaret eden DİSK 9. Genel Kurulu;

Emekli ve tüketicilerin örgütlenmelerinin güçlendirilmesi,

Ulusal ve uluslararası düzeyde dayanışmaların sağlanması,

Hakları konusunda bilinçlendirme çalışmaları yapılması, gibi etkinliklerin zorunlu olduğuna,

Bu amaçla DİSK’in Emekli Sorunları Dairesi’nin etkin hale getirilmesine, >

Tüketici sorunlarıyla ilgili olarak özel birim kurulmasına,

Tüm üye sendikaların bu faaliyetlerde aktif olarak yer almalarına

KARAR ALTINA ALIR.

Karar No: 31

AYRIMCILIĞA VE

IRKÇILIĞA KARŞI

MÜCADELE

Dünyanın son on yıl içinde yaşadığı sarsıntılı dönem, geçmişte kaldığı sanılan eski korkuların yeniden insanlık gündemine gelmesine neden olmuştur.

Başta Avrupa olmak üzere ırkçılık hızla yayılmaya, çeşitli uluslardan insanları tehdit etmeye başlamıştır.

İnsanlığın yüzlerce yıllık birikimlei yeni acılara neden olacak biçimde ihlal edilmektedir.

İnsanların doğuştan sahip oldukları hak ve özgürlükler, kendilerinden başkasına hayat hakkı tanımayanlarca yol sayılmaya çalışılıyor. Dünyadaki hemen tüm devletlerin imzaladığı evrensel insan hakları beyannamesinde şu ilke vazgeçilmez hak olarak tanımlanmaktadır:

Tüm insanlar eşit olarak doğarlar, ırklarından, renklerinden, cinsiyetlerinden, düşüncelerinden dolayı suçlanamaz ve cezalandırılamazlar.

DİSK’in mücadelesiyle de kanıtlanmış demokrasinin ve insanlığın temel değerlerinin savunulmasındaki kararlılığını vurgulayan DİSK 9. Genel Kurulu;

İnsanlığın temel kazanımlarının korunmasını,

Hangi gerekçeyle olursa olsun yaratılan ayrımcılığa ve ırkçılığa karşı etkin mücadele verilmesini,

Özellikle Avrupa’da yaşayan Türkiyeli göçmenlerin uğradığı ırkçı saldırıların durdurulması için başta ICFTU ve ETUC olmak üzere sendikal örgütlerle sıkı işbirliğinin geliştirilmesini ve işçi sınıfının dayanışmasının pekiştirilmesi yönünde etkin mücadele vermeyi,

KARAR ALTINA ALIR.

Karar No: 32

GÖÇMEN İŞÇİ SORUNLARI

Göçmen işçilerin, halen, hem içine yaşayıp çalıştıkları yeni toplumun hem de içinden geldikleri toplumun asli parçası olduğunu, onların sorunlarının her iki ülkedeki işçi sınıflarının ve işçi örgütlerinin doğrudan sorunu ve mücadele alanı olduğunu,

İnsan hakları ve çalışan haklarıyla ilgili uluslararası metinlerin sanayileşmiş veya sanayileşmekte olan tüm ülkeler için asgari standartlar belirlediğini,

Son yıllarda sanayileşmiş ülkelerde yaygınlaşan işsizliğin, milliyete dayalı ayrımcılığın, ırkçılığın güçlenmesine zemin hazırladığını, ayrımcı uygulamaların ve ırkçı saldırıların ilk hedefinin, göçmen işçiler ve aileleri olduğunu gözönüne alan 9. Genel Kurul,

Göçmen işçilere ve ailelerine, bulundukları ülkenin yurttaşlarıyla eşit ekonomik, siyasi, kültürel ve toplumsal hakların hem ülkeler düzeyinde hem de topluluklar düzeyinde (Avrupa Birliği gibi) yasayla tanınması ve bu yasaların uygulanması,

Avrupa Birliği özelinde birlik içinde yer alan tüm ülkelerin ulusal yasalarını, birliğin genel ilkeleriyle ve/veya birlik içindeki en ileri ülkenin mevzuatıyla uyumlaştırmalarının sağlanması,

Göçmen işçilerin ve ailelerinin, kendi ülkelerinde siyasi haklarını kullanabilmelerinin sağlanması,

Bulundukları ülkelerde, seçme ve seçilme haklarının tanınması anadillerinde eğitim ve sosyal faaliyet imkanına sahip olmalarının sağlanması,

Çalışma ve oturma izinlerinin polis denetiminde olmasının göçmen işçilerin bulundukları ülkelerdeki sendikal örgütler içinde yer almalarını zorlaştıran bir unsur olduğu düşünülerek, göçmen işçilere ve ailelerine istemleri halinde çifte vatandaşlık hakkının tanınması,

Özellikle sanayileşmiş ülkelerdeki kaçak işçilerin büyük kısmını Türkiye gibi ülkelerden gitmiş göçmenlerin oluşturduğu, sınırdışı etme uygulamasının sadece bu işçileri cezalandırmaya yönelik olduğu, oysa bu döngüden yarar sağlayanın işverenler olduğu düşünülerek, bu ülkelerdeki işçi örgütleriyle birlikte, bu yola başvuran işverenlere karşı önlem alınması ve kaçak çalıştığı saptananların belirli bir süreçte yasal işgücüne dahil edilmesi için mücadele etmeyi,

Ülke içinde göçe zorlayan koşulların değiştirilmesine yönelik, çevre koruması, insan ve sendika hakları ile çelişmeyen her türlü projenin desteklenmesi,

Ülkesine kesin dönüş yapan göçmen işçilerin ve aile bireylerinin uyum sorunlarının çözülmesi ve yeniden toplumlarına entegre olabilmeleri için gerekli çalışmaları yürütecek birimler oluşturulması veya bu tip kurumlarla ortak çalışmalar yürütülmesini,

İlgili ülkelerin işçi örgütlerinde göçmen işçiler için özel birimler kurulmasını, bu birimlerin sadece göçmen işçilerle sınırlı faaliyet göstermekle yetinmeyip, göçmen işçilerin aile bireyleri için de çeşitli entegrasyon ve eğitim ve/veya beceri programları uygulamasını teşvik etmeyi,

KARAR ALTINA ALIR.

Karar No: 33

YABANCILAŞMA ETKİLERİNİN AZALTILMASI

Üretim araçları mülkiyetinin üretimi kollektif olarak yürüten işçi sınıfı dışında bulunmasının yarattığı yabancılaşma etkisinin 1990’larda değişen üretim tarzlarıyla birlikte günümüzde daha da ağırlaşacağını, kol-kafa emeği ayrımının giderek ortadan kalkmakta olduğunu ve bu yöntemle sömürünün daha sofistike bir biçimde ortaya çıkacağına dikkat çeken DİSK 9. Genel Kurulu;

Emeğiyle yaşayan kitlelerin, kafa ve kol emekleriyle yarattıkları değerlere yabancılalaşmalarının yaşamlarını da içine alacak şekilde faaliyetlerinin yaygınlaştırmalarını,

Emekçilerin vasıflarını ve yeteneklerini uygulayabildiği ve geliştirebildiği iş organizasyonlarının sağlanmasını,

Emek-sermaye ilişkisi içinde işçi sınıfının çıkarlarına hizmet edecek yöntemlerin geliştirilmesi amacıyla entellektüal faaliyetleri teşvik etmelerini ve bu tür faaliyetler içine ayrım gözetmeksizin tüm üyelerin katılımını sağlamalarını,

KARAR ALTINA ALIR.

Karar No: 34

MEDYA VE İLETİŞİM, KAMUOYU OLUŞUMUNA YÖNELİK

DİSK’İN GÖREVLERİ

2000’li yılların hazırlığı içinde olan dünyamız, teknolojide yaşanan gelişmelerle birçok sektörde, özellikle iletişim alanında devasa ilerlemeler kaydettiğini,

Devletler arasındaki sınırlar uydu sistemleriyle hemen tümüyle ortadan kalktığını,

Herhangi bir yörede meydana gelen bir olay, anında dünyanın tüm ülkelerinin televizyon, radyo kanallarından bizlere ulaşır olduğunu,

Hakların birbirlerini tanımaları, anlamaları, sorunlarına ortak olmaları anlamında olumlu gelişmeler, aynı zamanda farklı bir sorunu da gündeme getirdiğini,

Hemen tüm sektörlerde olduğu gibi medya üzerinde de oluşan tekelleşme, bilgi üretimi ve bilginin ulaşımında sermayenin egemenliğini giderek daha da pekiştirdiğini,

Sermayenin toplum üzerindeki
ideolojik egemenliğinin yeniden üretilmesi ve pekiştirilmesinde önemli bir işleve sahip olan medya, son gelişmelerle uluslarüstü bir egemenliğin oluşumuna yöneldiğini,

Medya, uluslarüstü sermayenin, işçi sınıfının tüm dünya ölçeğinde etkisizleştirilmesinde, örgütsüzleştirilmesinde başlıca saldırı aracı haline geldiğini,

Tümüyle sermayenin denetiminde olan medya tekelleri, basın-yayın organları işçi sınıfının istemlerine karşı duyarsızlaşmaktan öte sınıfa karşı diğer toplum kesimlerinin yönlendirilmesinde yoğun kampanyalar yürüttüğünü,

Belirten DİSK 9. Genel Kurulu;

Toplumun bilgi edinme hakkını korumayı ve medya tekellerinin bunu engelleyici tavırlarıyla mücadele edilmesini,

İşçi sınıfının medya tekellerinin ideolojik etki alanından kurtarılması için teknolojinin sunduğu olanakların değerlendirilmesini,

Günümüz toplumunun başlıca bilgi edinme araçları olan televizyon ve radyo yayınlarıyla işçi sınıfına olduğu kadar tüm toplum kesimlerine ulaşılmasını,

Tek tek sendikaların yayınlarının getirdiği maliyetleri de gözönüne alarak, kitle yayını olarak DİSK’in Sesi gazetesini, kadro yayını olarak DİSK-AR bülteni kadro ve teknik açıdan güçlendirilip daha etkin ve yaygın bir yayın politikası izlenmesi,

Uluslarüstü sermayenin işçi sınıfı üzerindeki bilgi tekellerine karşı uluslararası dayanışmanın pekiştirilerek, üst örgütlerimiz olan ICFTU ve ETUC’la olanaklar ölçeğinde ortak yayın projelerinin geliştirilmesi doğrultusunda Yönetim Kurulu’na gerekli çalışmaları yürütme görevi verilmesini,

KARAR ALTINA ALIR.

Karar No: 35

ÇEVRE SORUNLARI

Dünyamızın canlıların yaşaması için temel önlem taşıyan doğal kaynaklarının, -hava, su, yiyecekler ve bu arada enerji kaynakları- hızla kirlenmekte, tükenmekte olduğunu; bu tükenme ve yokoluşun temel nedeninin kar hırsıyla aşırı üretim yapan ve hep yeni pazarlar peşinde koşan kapitalizm olduğu,

Günümüzde en önemli çevre sorunlarının başında, kabaca söylersek, kimi ülkelerin ekonomilerinin önce tek ürüne, sonra da ihracata bağımlı hale getirilmesiyle, sürekli tek ürün yetiştirilen toprakların verimsizleşip çölleşmesi sonucu, çevrenin kimi zaman geridönüşsüz biçimde tahrip edilmesinin; açlığın  şiddetli ve kalıcı bir olgu halinde kitlesel ölümlere neden olacak düzeylerde yaşanmasının geldiğini; öldürücü açlığın pek yaşanmadığı ülkemizde, kronik yetersiz beslenmenin ve buna bağlı çocuk ölümlerinin ve gelişme bozukluklarının yaygın olduğunu,

Çevreyi tahrip eden aşırı üretimin aşırı tüketimi de körüklediğini, oysa daha çok tüketmenin daha refah içinde yaşamak anlamına gelmediğini, herkesin daha çok mal tüketmesinin sağlanmasının ve çevre tahribatını önleyeceğini ne de insani ortam yaratılmasına katkıda bulunacağını, sağlanmasını gerekenin tüm toplulukların hayat kalitesinin yükseltilmesi olduğunu,

Bir diğer çok önemli sorunun, dünya kaynaklarının eşitsiz dağılımının had safhalara ulaşması olduğunu, bu devasa eşitsizliğin kaynaklardan yararlanamayan ülkeler ve topluluklarda, ne olursa olsun gelişme ve kalkınma baskısı yarattığını, “önlerine atılan teknoloji”ye bağımlılık getirdiğini veya bu bağımlılığı artırdığını,

Dünya ortamını canlılar için yaşanabilir sınırların ötesine geçirerek kötüleştiren pekçok teknolojinin, gelişmiş ülkelerde kullanımdan kaldırılmasına paralel olarak, Türkiye’nin de aralarında yer aldığı ülkelerde ihraç edildiğini ve bu ülkelerde halen kullanılmaya devam edildiğini,

Dünyanın çeşitli bölgelerinde sürmekte olan savaşların, hangi taraf kazanırsa kazansın veya hangi taraf kaybederse kaybetsin, savaş alanı haline gelen toprakları bırakalım insanların yaşamasını, herhangi bir canlının yaşamasına imkan vermeyecek şekilde çoraklaştırdığını (Vietnam örneğin olduğu gibi),

Sanayilerin ve kent hayatının gerektirdiği enerjiyi sağlamakta kullanılan yenilenemeyen enerji kaynaklarının tükenmekte olduğunu, nükleer enerji kaynaklarının dünya üzerindeki hayat için topyekün yok oluş tehdidi taşıdığını,

Kuzey ülkelerinin zararlı atıklarını geri bıraktırılmış ülkelere göndererek bu ülkelerin doğasını çöplük haline getirdiklerini,

Ülkemiz ve dünya sermayenin toplumsal baskıyla karşılaşmadıkça zararlı atıklarını arıtmadığını,

Çevre sorunlarının siyasi, ekonomik veya coğrafi sınırların ötesine geçtiğini, bu nedenle sadece belirli bir ülke ya da bölge bağlamında mücadele  yürütülemeyeceğini de gözönüne alarak, uluslararası çevre kuruluşlarıyla, sendikaların çevre birimleriyle, bilgi üreten kurum ve kuruluşlarla ve diğer ilgili örgütlerle hem ilkesel düzeyde hem de somut projeler bazında işbirliğine girmeyi ve bu işbirilğini geliştirmeyi,

Herkesin hayat kalitesinin yükseltilmesi ve bu amaçla kullanıma sunulan ürün çeşitliliğinin ve kalitesinin yükseltilmesi konusunda bilinç geliştirme amaçlı her türlü çalışmayı gerçekleştirmeyi,

Ülkemizde acil çevre sorunları arasında yer alan nükleer enerji santralları kurulmasına karşı sürekli ve düzenli mücadele yürütmeyi, alternatif enerji üretimiyle ilgili projelere katkıda bulunmayı veya bu projeleri desteklemeyi,

Sadece iş ortamının ve iş koşullarının düzeltilmesiyle sınırlanmayan, aynı zamanda çevreye zarar veren teknolojiler ve/veya üretim teknikleri kullanan kurum ve kuruluşların, bu teknolojileri terkedip çevreye zarar vermeyen teknolojilere geçmelerini sağlamak için her düzeyde -işyeri, parlamento, toplumsal baskı grupları, sendikal eylemler, toplu sözleşmeler-mücadele etmeyi,

Çevreyi yoketmek pahasına kalkınmanın veya üretim artışının, en hafif deyimle toplu intihar anlamına geldiğinden hareketle, çevreyle uyumlu kalkınma ve kentleşme ve bu konuda gerek sendikalara gerek tek tek bireylere düşen görevler bilincinin yerleşmesi için düzenli ve sürekli eğitim programlarının hayata geçirilmesini;

KARAR ALTINA ALIR.

Karar No: 36

SOSYAL GÜVENLİK

Sosyal Güvenliğin, sosyal devletin bir görevi, her vatandaşın da hakkı olduğu kadar sağlık, analık, iş kazası, meslek hastalığı, malüllük riskleri karşısında emeğin yeniden yaratılmasına ve üretmeye elverişli tutulmasına yarayan bir güvence olarak değerlendiren,

Toplumun her insana, yaşamının türlü durumları karşısında aşırı yoksulluğa düşmeden ve özgürlüğünden feda ettirmeden insana yaraşır bir varlık düzeyi sağlamaya yönelik kamusal sosyal düzenleme ve önlemler almakla sorumlu olduğunu ifade eden,

İlkemizde, sosyal güvenlik kurumlarının ve önlemlerinin yetersiz olduğu, özellikle sağlık hizmetlerinin, iflas noktasında olduğu, yaşlılık ve malüllük aylıklarının, barınma giderlerini bile karşılayamadığı, emeklilerin büyük bir bölümünün yoksulluk sınırında yaşadığı,

Sosyal güvenlik kurumlarının özellikle SSK’nın, batma noktasında bulunduğu,
emeklilerin yetersiz olan maaşlarının ödenmesinde, her ay bir buhran yaşandığı, bankalarla yapılan anlaşmalar sonunda gecikmeli ödenebildiği, emeklilerin  banka önlerinde uzun kuyruklar oluşturduğu gerçeklerini belirten,

Sermaye sözcüsü partilerin kurtuluş yolu olarak göstermek istedikleri özel sigorta kuruluşlarının da kaynak sıkıntısı içinde çözümsüz kaldığını,

Sosyal güvenlik kurumlarına da KİT gözüyle bakılmasının Anayasanın devlete yüklediği sosyal güvenlik ödevini ve devletin sosyal niteliğini göz ardı ederek, sosyal güvenlik kurumlarına bağlı sağlık tesislerinin, hastanelerin özelleştirmesi emeklilik yaşının ve çalışma sürelerinin uzatılması sonucunu doğuracağını,

Bu yaklaşım içindeki Hükümetin SSK’nın elindeki sağlık tesislerinin ve hastanelerin özelleştirilmesinin, yetersiz olan sosyal güvenlik sağlık hizmetlerini olumsuz etkileyeceğini,

Yüksek oranda işsizliğin olduğu, ortalama insan ömrünün düşük olduğu ülkemizde, yaygın sigortasız işçi çalıştırıldığı da göz önünde bulundurulursa, emeklilik yaşı ve çalışma sürelerini arttırımın, “ölmeden emekli olma” anlamına geldiğini,

Sosyal güvenlik kurumlarının, yıllardır devlet tarafından kötü yönetildiği, adeta birer arpalık durumuna getirildiği, tahsil edilmeyen sigorta primleri ile işverenlere adeta ucuz kredi sağlandığı, sonuç olarak, başta SSK olmak üzere sosyal güvenlik kurumlarının batma noktasına gelmesinden devletin bizzat sorumlu olduğunu tespit eden DİSK 9. Olağan Genel Kurulu;

– Başta, tüm çalışanları kapsayacak tek bir sosyal güvenlik kurumu yaratılması için çağdaş bir sosyal güvenlik kurumu yasası çıkarılması,

– SSK’nın siyasal iktidarların vesayetinden kurtarılması ve kurumun tam anlamıyla özerk ve kendi içerisinde demokratik bir yapıya kavuşturulması,

– Çağdaş sosyal güvenlik kurumlarının en önemli çalışma alanlarından birisi kayıt ve denetimdir. Bu kurumlar ancak sağlıklı bir kayıt ve etkin bir denetim sistemiyle gelir ve giderleri arasındaki hassas dengeyi kurabilirler. Bu nedenle etkin bir denetim mekanizması ve kadrosuyla, kaçak işçi çalıştırılmasının engellenmesi,

– Kamu kuruluşları KİT’ler, belediyeler ve özel sektör işverenlerinin neden oldukları prim gecikmelerini engelleyecek yasal düzenlemeler yapılarak kurumun gelirlerinin güvence altına alınması,

– SSK primlerinin kullanımı, biriktirimi ve değerlendirilmesinin özerk kurumun genel kuruluna bırakılması, bu konudaki devlet müdahalesinin ortadan kaldırılması,

– Devlet bütçesi içinden sosyal sigortaların finansmanı için mutlaka belli bir pay ayrılmasının sağlanması, bu payın, kurumun yönetim giderlerinin karşılanmasından, bir takım sigorta kollarının finansmanına kadar uzanan geniş seçenekler içinde düşünülmesi ve kullanılması,

– Kurumun verdiği sağlık hizmetlerinin sosyal sigortaların kapsadığı nüfus düşünülerek, yeniden yapılandırılması, bunun için ilk etapta sağlık kadrolarının tamamlanması ve sağlık hizmetlerinin yürütümünde teknolojik yenilenmenin sağlanması ve sağlık yatırımlarının ihtiyaç duyulan oranda artırılarak sağlık hizmetlerinin eşgüdümünün sağlaması için Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün oluşturulması için mücadele etmeyi

KARAR ALTINA ALIR.

Karar No: 37

İŞ GÜVENCESİ

Sanayi toplumlarının gelişiminin ortaya çıkardığı temel gerçeklerden biri üretim sürecinde en temel etkenin insan olduğu,

Üretimin nesnel etkenlerinin kalitesi bilim ve teknolojinin gelişimine bağlı olarak arttırılabileceğini,

Ama insan unsurunun üretimde emegin ve düşüncenin kalitesini ve verimliliğini arttırabilmenin birinci koşulunun işçilerin güvenli bir ortamda çalışmasını sağlamak olduğunu,

Güvenli bir ortamın önkoşulunun kendisini geliştiren bir işin bulunması ve eğer işsiz kalınmışsa bunun toplum tarafından verilen destekle paylaşılmasından geçtiğini,

saptayan  DİSK 9. Genel Kurulu;

İş güvencesinin sağlanması, kabul edilen ILO’nun  158 sayılı Sözleşmesinin iç hukuka uyarlanması için “İş Güvencesi Yasa Tasarısı” olarak bilinen taslağın yasalaşması,

Bununla da yetinilmeyerek ekonominin temel mekanizmalarındaki yapısal değişikliklerin iş güvencesini arttırıcı yönde geliştirilmesi, iş güvencesini arttıran teşviklerin yaratılması,

İşsizliğin sadece işsiz kalanlar tarafından mücadele edilmesi olanaksız bulunan bir sosyal hastalık olduğu da dikkate alınarak herşeye rağmen işsiz kalanların karşılaşacakları maddi ve sosyal yıkımlarını hafifletmek, bunu toplumca göğüslemek için işsizlik sigortasının acilen yasalaşması konusunda gerekli çabanın gösterilmesini,

KARAR ALTINA ALIR.

Karar No: 38

SENDİKAL HAREKETİN SON 30 YILININ İRDELENMESİ

Türkiye’de, sendikal hareketin, özellikle 1963-1993 dönemi, her bakımdan incelenmesi, tartışılması ve ileriye doğru sonuçlar çıkarılması gerektiren bir süreyi içermektedir.

1963-1993 dönemi gerçek sendikal pratiğin çok canlı ve eylemli yaşandığı yıllardır.

Örgütlenme, toplu sözleşme, basın-yayın, araştırma, mali politikalar, eğitim, sendikal demokrasi, hukuk, sendikal etkinlikler, kooperatifçilik ve sendikal işlerlik gibi konularda Türkiye sendikal hareketinin pratikte neleri ne  kadar yaptıklarını hangi birikimleri sağladıklarını alt başlıklar dahil irdelemek için,

DİSK 9. Genel Kurulu;

DİSK’in  tarafsız, yansız ve bilimsel olabilmesi için Türkiye sendikal hareketinin diğer yapılarına, ilgili üniversitelerin kurumlarına ve bilimsel araştırmalar yapan kurumlara bir çağrı yapmasına ve bu kurumlarla bunu gerçekleştimesini;

KARAR ALTINA ALIR.

ITUC ETUC