Mücadeleci işçi önderi Kemal Nebioğlu
Yaşar Seyman – ASMİN |
|
|||||
|
||||||
Mücadeleci işçi önderi Kemal Nebioğlu | 21/08/06 | |||||
Bazı uğraşların yükü ağırdır. O uğraşları hakkı ile yapanların ödeyeceği bedel de ağır olur. Sendikacılık evrensel bir uğraş olsa da yükü ağır uğraşlardandır. Hakkıyla yapanlar dünyada bu bedeli canlarıyla ödemişlerdir. Ülkemizde bu işi hakkıyla yapanlar da bedeller ödediler. Geçtiğimiz hafta yitirdiğimiz DİSK kurucusu ve eski genel başkanı Kemal Nebioğlu’da böylesi saygın, mücadeleci bir işçi önderiydi.
ıı Eylül akşamı dinlenmek için ülkemizden ayrılan güneş başka ülkeleri belki de o akşam sadece Amerika’yı aydınlatmak için gidip, bizi 12 Eylül karanlığında bıraktı. ABD’yi aydınlatmaya giden güneş uzun yıllar devrimci örgütlerin, devrimcilerin, idam edilen gençlerin üzerine bir daha doğmadı. Güneşi giden örgütlerden biri de DİSK’ti. DİSK ve yöneticileri uzun yıllar güneşsiz kaldılar… Kemal Nebioğlu ile DİSK Başkanı olduğu günlerde ı Mayıslara, sendikal etkinliklere, panellere katıldım. Konuşmalarında emekçilere ve emek dünyasına adanan bir yaşamın izlerini görmek kolay değildi. Çünkü ‘ben’ kavramını çoktan aşmış ‘biri’ olmuştu. İnanılmaz engin gönüllü, sevecen ve birikimli biriydi. Kemal Nebioğlu, ile 2000 yılında toplanan 11. Olağanüstü CHP Kurultayı’nda, Parti Meclisi üyeliğine seçildik. Kemal Başkan, CHP parti meclisine büyük umutlarla gelmişti. Zaman zaman yan yana oturur ve CHP parti meclisini izlerdik. Ne çok göz göze gelip, düşüncelerimizi paylaştık anlatamam. Onun, konuşmaları hep emek ağırlıklı oldu. DİSK’in web sitesine konan yaşamöykü-sünde ‘UYAN’ isimli bir şiir kitabı olduğunu öğrendim. Bu yazıyı yazmadan önce edinmeyi, okumayı ve sizlerle paylaşmayı çok istedim ama ulaşamadım. Onu, Nazım Hikmet’in dizeleri ile anmaya ne dersiniz?
“Onlar ümidin düşmanıdır sevgilim, / Akarsuyun meyve çağında ağacın,/ Serpilip gelişen hayatın düşmanı. / Çünkü ölüm vurdu damgasını alınlarına; / – Çürüyen diş, dökülen et – / Bir daha geri dönmemek üzere yıkılıp gidecekler. / Ve elbetteki sevgilim, elbet, / dolaşacaktır elini kolunu sallaya sallaya,/ Dolaşacaktır en şanlı elbisesiyle: İşçi Tutumuyla / Bu güzelim memlekette hürriyet…”
Kemal Nebioğlu’nun yaşam öyküsünü okuyunca; görünen işçi sınıfına hizmeti seçmişse-niz öteki Rizeliler gibi başbakan olmak bir yana uzun yıllar sıkıntılı günler ve 12 Eylül darbesi ile dört yıl Metris’te yatmak var. Emekçilerle yürümek, tercihini onlardan yana yapmak bedel ödemeyi gerektirmez mi ? Özgürlük günlerinizde siyasete girseniz, çalışsanız bile parlamentoya girmek kolay mı? Kemal Nebioğlu’nun ölümü bana bir kez daha CHP’nin kurumsal kimliği adına gördüğüm eksiği anımsattı. O nedenle CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve CHPyöneticilerine bir öneride bulunmak istiyorum. CHP’de üst düzey yöneticilik yapanlar için gazetelere ölüm duyurusu vermek şık bir davranış olmaz mı? Kemal Nebioğlu’nu yazdığım gün, CNNTÜRK’te Hava-İş Başkanı Atilay Ayçin, haberlerde Çiğdem Anat’ın sorularını yanıtlıyordu. Biten konuşma sonunda sendikadaki odama sığamadım. Bana sendikal uğraşı seçmemin onurunu bir kez daha yaşattığın için sana teşekkürler Atilay Başkan, diye mesaj attım. İşte iki onurlu emek önderi. Yükü ağır bedeli ödenmeye değer sendikal uğraşın iki yüz akı… Kemal Nebioğlu’nun mücadelesi önünde saygıyla eğiliyor, DİSK’e, ailesine, emekçilere başsağlığı diliyorum. Genç kuşak sendikacılardan Atilay Ayçin’in yıllardır sürdürdüğü akıllı, kararlı, onurlu mücadelesini kutluyorum.. |