Image Map

DİSK-AR: ASGARİ ÜCRET YOKSULLUK SINIRI KARŞISINDA YÜZDE 5 ERİDİ…

DİSK-AR AÇLIK VE YOKSULLUK SINIRI RAPORU (EYLÜL 2010)

                                

AÇLIK SINIRI 799 TL, YOKSULLUK SINIRI 2.906 TL

ASGARİ ÜCRET YOKSULLUK SINIRI KARŞISINDA YÜZDE 5 ERİDİ

 

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Araştırma Enstitüsü (DİSK-AR) Eylül ayı için açlık ve yoksulluk sınırını açıkladı. TÜİK Hanehalkı Harcama Kalıbı, TÜİK madde fiyat ortalamaları ve 4 kişilik bir ailenin sağlıklı bir biçimde alması gereken kalori miktarı üzerinden hesaplanan beslenme kalıbı dikkate alınarak hazırlanan araştırmanın sonuçlarına göre, 4 kişilik bir aile için açlık sınırı 799, yoksulluk sınırı ise 2906 TL olarak gerçekleşti.

 

Zorunlu Gıda Harcamaları

Yetişkin Kadın

6,51

Yetişkin Erkek

7,58

15-19 Yaş Erkek Çocuk

7,62

4-6 Yaş Kız Çocuğu

4,91

Toplam

26,62

AÇLIK SINIRI

799

 

Araştırmanın sonuçlarına göre sağlıklı beslenmek için yetişkin bir kadının yapması gereken günlük harcama tutarı 6.51 TL olurken, bu rakam yetişkin bir erkek için 7.58 TL, 15-19 Yaş erkek çocuk için 7.62 TL, 4-6 yaş bir kız çocuğu için 4.91 TL oldu. Buna göre 4 kişilik bir ailenin sağlıklı beslenmesi için yapması gereken günlük gıda harcaması 26.62 TL. Aynı hesaplamaya göre 4 kişilik ailenin sağlıklı beslenmek ve insanca yaşayabilmek için yapması gereken asgari harcama tutarı ise aylık 2.906 TL. Söz konusu ailenin minimum gereksinimlerini karşılamasında ise “gıda, içecek vb.” için ayırması gereken tutar 799, giyim ve ayakkabı için 182, kira, su, elektrik vb. için 822, mobilya, ev bakımı vb. için 166, sağlık için 65, ulaştırma için 284, haberleşme için 125, eğlence ve kültür hizmetleri için 64, eğitim için 57, lokanta, yemek, otel vb. için 120, çeşitli mal ve hizmetler için 103 TL olarak belirlendi.

 

Yoksulluk sınırı, geçtiğimiz yılın aynı ayına göre 376 TL artış ile 2530 TL’den 2906 TL’ye yükseldi. Asgari ücrette artış ise geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre sadece 47 TL olurken, asgari geçim indirimi hariç net 497 TL’den, 544 TL’ye ulaştı. Böylelikle asgari ücretlinin yoksulluk sınırı ile arasındaki mesafe 329 TL arttı. Bu tutar asgari ücretlinin 18 günlük ücretine eşit. Açlık sınırı ise 104 TL’lik yıllık artış ile, asgari ücretteki yılık artışın 2 katından fazla bir yükseliş kaydetti.

 

Buna göre Asgari geçim indirimi ile 626 TL maaş alan iki çocuklu ve eşi çalışmayan bir asgari ücretli,  ihtiyaçlarını tam olarak karşıladığında ancak 1 hafta geçinebiliyor. 3 hafta ise muhtaç duruma düşüyor. Yani asgari ücretli 1 haftalık maaş ile 1 ayı geçiriyor.    

 

Gıda harcamalarındaki astronomik artışlar ise, dar gelirlinin belini iyice büktü. Asgari ücretli 1 yılda, fasulye karşısında yüzde 44, domates karşısında yüzde 42, dana etinde yüzde 23, koyun etinde yüzde 20 oranında alım gücünü kaybetti. Buna karşın son 5 yılda fiyatı yaklaşık 2 katına çıkan ve asgari ücretlinin alım gücünü iyice düşüren pirinç ve ekmekte alım gücü arttı. Alım gücünde artış pirinçte yüzde 18, ekmekte yüzde 8 oldu.

 

Geçtiğimiz yılın aynı ayına göre yüzde 9.45 artış gösteren asgari ücret, aynı dönem yoksulluk sınırında yaşanan yüzde 14.86 oranındaki artışın gerisinde kaldı. Böylelikle asgari ücret, yoksulluk sınırındaki artış karşısında reel olarak yüzde 5 geriledi.

 

TÜRKİYE YOKSULLAŞIYORR30;

Türkiye’de geniş halk kesimleri bir yandan işsizlik diğer yandan ise reel ücretlerde gerilemelerle ciddi bir yoksullaşma yaşamaktadır. Buna gıda fiyatlarında yaşanan astronomik artışlar eşlik etmektedir.

Emekçilerin, açlık ve yoksullukla terbiye edilmeye çalışıldığı bu süreçte, hanehalkı gelirlerinde de reel olarak gerileme yaşanmıştır. Buna karşın sermaye kesimlerinin karlarında yaşanan artışlar dikkat çekicidir. Krizin olumsuz etkisi bir karabasan gibi üstümüze çökerken, 2009 yılında, Türkiye’nin ilk 500 büyük firmasının yüzde 82’si kâr elde etmiştir. Yine kriz döneminde Türkiye’nin dolar milyarderlerinin sayısının 13’ten 28’e yükselmesi Türkiye’de yaşanan süreci anlamak açısından yoruma gerek bırakmayan bir veridir.

 

Kamu hizmetlerinin hızla ticarileşmesinin sonucunda, vergilerimiz ile finanse ettiğimiz kamu kaynakları tarafından yerine getirilmesi gereken kamu hizmetlerinin finansmanı yine halkın üzerine yıkılmaktadır. Okulların elektiriğinden, suyuna, yakacağına hatta personeline kadar, finansman ailelerin katkısı ile sağlanmaktadır. Yine sağlık sisteminin finansmanına halkın katkısı artmaktadır. Bu durum emekçilerin ikinci bir vergilendirme dalgasına muhatap kalması ve yoksulluğun derinleştirilmesi anlamına gelmektedir.

 

Adaletsiz vergi olarak bilinen dolaylı vergilerin bütçede ağırlığını koruması, gelir vergisinin bordrolu emekçilerin sırtına yıkılması, buna karşın sermaye çevrelerine aktarılan kaynağın, teşviklerin devasa boyutlara ulaşması, yukarıda tanımlanan durumun nedenleridir.

 

Türkiye’de yaratılan değerin adil bir biçimde dağılması, herkesin kamu hizmetlerine erişiminin ücretsiz ve nitelikli olarak sağlanması için sosyal bir programa ihtiyaç vardır. Türkiye halkı kendisine dayatılan bu adaletsiz düzene karşı, geceleri aç yatılmayan, gündüzleri işsiz kalınmayan günlerin özlemini duyumsamaktadır. Bunun için uluslar arası finans kuruluşlarının yönlendiriciliğinde sürdürülen, adaletsizliği ve yoksulluğu körükleyen ekonomi-politikalar derhal terk edilmelidir.

ARAŞTIRMANIN YÖNTEMİR30;

Açlık ve yoksulluk sınırı DİSK Araştırma Enstitüsü tarafından her ayın ilk haftasında, Türkiye İstatistik Kuru
mu’nun Tüketici Fiyat Endeksini açıklanmasını takiben kamuoyu ile paylaşılmaktadır.

 

Araştırmada, DİSK-AR tarafından Sağlık Bakanlığı ve Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyabetik bölümünün hazırladığı  “Türkiye’ye özgü beslenme kalıbı”nın, farklı kaynaklardan elde edilen verilerle değerlendirilerek yenilenmesi sonucunda elde edilen DİSK-AR beslenme kalıbı dikkate alınmıştır. Elde edilen beslenme kalıbı her ay açıklanan TÜİK madde fiyatları ile değerlendirilerek kişinin ihtiyacına göre yapması gereken gıda harcamasının tutarı tespit edilmektedir. Söz konusu tutar Avrupa Birliği için aktif bir kişinin günlük olarak temin etmesi gereken kalori miktarları ile düzeltilmektedir. Hesaplamada esas alınan kalori miktarları şunlardır:

 

4-6 yaşındaki bir kız çocuğu için 1600 kalori

15-18 yaş arası bir erkek çocuk 2818 kalori

Yetişkin bir erkek 2698 kalori

Yetişkin bir kadın 2150 kalori  

 

4 Kişilik ailenin sağlıklı beslenmek için yapması gereken minimum aylık gıda harcaması AÇLIK SINIRI olarak belirlenmektedir. Bu verinin Hanehalkı tüketim harcamasına dağıtılması ile elde edilen veri ise bize YOKSULLUK SINIRINI vermektedir.

 

Araştırmada 2003 yılı Hanehalkı Tüketim Araştırması sonuçları ile oluşturulan harcama kalıbı esas alınmaktadır. Bunun nedeni 2003 yılında gerçekleştirilen Hanehalkı Tüketim Harcaması araştırmasının en kapsamlı örnekleme dayanan çalışma olmasıdır.

 

 

ITUC ETUC