ACİL DEMOKRASİ! Kaybedecek vakit yok!
ACİL DEMOKRASİ! Kaybedecek vakit yok!
DİSK ÜLKE ÇAPINDA KAMPANYA BAŞLATIYOR!
İLK TOPLANTI 4 ARALIK EDİRNE’DE
ARALIK R11; OCAK AYLARINDA
- EDİRNE, ESKİŞEHİR, KOCAELİ, ADANA, GAZİANTEP, DİYARBAKIR, BURSA, İZMİR, İSTANBUL, KONYA BÖLGELERİNDE TEMSİLCİLİK KURULLARINI TOPLUYOR.
- 13 ŞUBAT 2011 TARİHİNDE BÜTÜN ÜLKEDEKİ SENDİKAL KADROLAR VE ÖRGÜTLÜ OLDUĞUMUZ TÜM İŞYERİ BAŞTEMSİLCİLERİ ANKARA’DA BÜYÜK BULUŞMAYA KATILACAKR30;
- 15 ŞUBAT 2011’DE ALINACAK KARARLAR DİSK GENİŞLETİLMİŞ BAŞKANLAR KURULU TOPLANTISINDA DEĞERLENDİRİLECEKR30;
Konuya ilişkin olarak DİSK Genel Sekreteri Tayfun Görgün’ün yaptığı açıklama:
Kapitalist küreselleşme tüm insani değerlerin üzerinden bir silindir gibi geçiyor. Yoksullaştırıyor, yalnızlaştırıyor, çaresizleştiriyor.
Emekçiler güvencesiz çalışma koşullarına hapsedilmeye çalışılırken aynı zamanda da örgütsüz bırakılmak isteniyor. Esnek üretimde geçici, kısmi zamanlı, parça başı işler yaygınlaşıyor, özellikle kadınlar neoliberal düzende daha fazla sömürülüyor, daha yoğun baskıyla karşılaşıyor. Sendikalaşma ve örgütlenme siyasi iktidarlar tarafından bir suç gibi görülerek engelleniyor. Temel bir insan hakkı olan iş ve çalışma güvencesi hükümetler tarafından bertaraf edilmesi gereken bir tehdit olarak algılanıyor.
İktidarın torba yasa olarak gündeme getirdiği yeni Ulusal İstihdam Strateji Belgesi kaygılarımızı arttırmaktadır. Çünkü Hükümet Türkiye’nin en büyük sorunu haline gelen işsizliğin çözümüne yönelik emek kesiminin taleplerine karşı duyarsız kalırken, işveren çevrelerinin taleplerini adeta bir emir olarak ele almaktadır. Yeni Ulusal İstihdam Strateji Belgesi daha az işçi ile daha çok üretim yapmayı hedefleyen, güvencesiz, kuralsız ve esnek çalışmayı bir ilke olarak kabul eden bu haliyle işsizliğin çözümünü değil, işsizliğin artmasını ve yoksullaşmayı sağlayacaktır.
Farklı kimliklerin toplumsal ve siyasal yaşamda kendisini ifade etmesi engellenirken; insanları birbirine düşman eden, toplum içindeki bağları kopararak parçalanmaya iten ötekileştirici, düşmanca politikalar, toplumsal bütünlüğün en büyük tehdidi olmaya devam ediyor.
Yakın tarihimizin kan, gözyaşı ile biriktirdiği tortularla yüzleşmek demokratik bir ülkede uygar yurttaşlar olarak barış içinde yaşamak için tüm gücümüzle bu sürece müdahale etmek zorundayız. Çünkü demokratikleşmenin, emeği hapsolduğu cendereden çıkartmanın ve barışı sağlamanın başka bir yolu yoktur. Bu yüzden sosyal adalet, eşitlik, özgürlük, emek, barış ve demokrasi eksenli mücadeleyi yükseltmeli taleplerimizi olanca gücüyle haykırmalıyız.
Özlemini duyduğumuz Türkiye tablosunun önündeki en büyük engellerden biri olan 12 Eylül’ün Darbe Anayasası’ndan kurtulmanın biricik yolu geniş toplumsal kesimlerin katıldığı, özgür bir tartışma ortamında bir toplumsal uzlaşının gerçekleştirilmesidir
Emeğin özgürleşmesi, barışın sağlanması ve demokrasinin kurumsallaşması ancak kapsamlı özgürlükçü, etnik, dinsel ve toplumsal cinsiyete dayalı ayrımcılıklardan arındırılmış yeni bir Anayasa ile mümkündür.
Öte yandan, Konfederasyonumuz DİSK’in 1993 yılında yeniden sendikal yaşama atılmasıyla temel mücadelemizi belirlerken, örgütlenme stratejimizi iki ana eksen üzerinde kurgulamıştık. Birincisi örgütlenme çalışmalarını aralıksız sürdürmek, ikincisi ise örgütlenmenin önündeki yasal engellere karşı mücadeleyi yükseltmek.
Bugün 2821 R11; 2822 yasalarda yapılması düşünülen değişiklikler belli bir sürece gelmiştir. Yapılacak değişikliklere uygun yeni bir örgütlenme seferberliği başlatılması gündemimizin birinci maddesi olacaktır.
Özgürlükçü R11; eşitlikçi R11; demokratik bir anayasa hedefli , yasal değişiklikleri hedefleyen mücadelemiz yanında; güvencesiz çalışma, taşeronlaştırma, işçi sağlığı R11; iş güvenliği konularında “ACİL DEMOKRASİ” adı altında bir kampanya sürdürülecektir. Bu kampanya çerçevesinde örgütsel toplantılara hız verilecektir.
Sendikalarımıza üye temsilcileri gerek bilgilendirme gerekse mücadelenin kitleselleştirilmesi için “temsilcilik kurullarının” ülke çapında toplantıları gerçekleştirilecektir.
Daha sonra tüm sendikal kadrolar ve üye sendikalarımızın baştemsilcileri Ankara’da büyük buluşmaya katılacaklardır.
Alınan kararlar 2011 mücadele stratejimizi oluşturacaktır.