Image Map

ITUC'tan Başbakan'a Torba Yasa Mektubu

Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC) Genel Sekreteri Sharan Burrow, Başbakan Tayip Erdoğan’a gönderdiği protesto mektubunda 3 Şubat 2011 tarihinde Ankara’da (DİSK, KESK, TMMOB ve TTB) üyelerine yönelik polis şiddetini kınadı ve torba yasanın geri çekilmesini talep etti. Burrow ayrıca uluslararası işçi hareketinin Türkiye’deki gelişmelerden duyduğu endişe aktarırken, Türkiye’nin sendikal yasaları ILO Sözleşmeleri’ne uygun biçimde değiştirmesi gerektiğini bir kez daha hatırlattı.

 

Sn. Tayyip Erdogan

 

Türkiye’nin de içinde bulunduğu 151 ülkeden 301 sendikayı ve 176 milyondan fazla sendika üyesini temsil eden Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu  (ITUC) olarak en temel yasal hakları olan protesto hakkını kullanan ve emek karşıtı yasayı protesto etmek isteyen barışçıl gösterilere katılan kişilere dönük uygulanan polis şiddetini kınamak için size yazıyoruz.

 

Geçen Çarşamba, 2 Şubat 2011 tarihinde, size gösteriye katılan kişilere polis şiddeti uygulamamasını garanti altına almanızı talep eden bir mektup yazmıştık. Türk yetkililerin bu talebimizi dikkate almaması bizim açımızdan bir hayal kırıklığıdır. Bunun yerine sadece haklarına saygı gösterilmesini talep eden göstericilere karşı biber gazı ve basınçlı su kullanılmıştır.

 

Yeni çalışma yasasında yer alan düzenlemeler kısaca şöyledir:

25 yaş altı için deneme süresi dört aya çıkıyor.
16 yaş altı ve üstündekiler için ayrı şekilde belirlenen asgari ücret, yasa ile 18 yaş altı ve üstündekiler için ayrı ayrı belirlenecek. Bu da 16-18 arasında olanların ücretinde düşmeye yol açacak.
Turizm sektöründe çalışanların fazla mesaiden kaynaklanan hakları gasp edilecek.
·         Kadrolu belediye işçileri, ihtiyaç fazlası olarak ilan edildiklerinde beş gün içinde taşra teşkilatlarına yollanabilecekler. Aksi halde işlerini kaybedecekler. Bu uygulama en fazla kadınları etkileyecek. Sendikal örgütlülük daha da zorlaşacak.

·         Belediye bu uygulamaya gittiğinde beş yıl boyunca kadrolu işçi alamayacak. Bu da taşeronlaşmanın önünü açacak.

·         Engellilerin çalışma alanı daraltılıyor.

·         İşsizler, işsizlik fonundan eskisi gibi faydalanamayacak. Yeni yasayla, işsizlik fonu primlerinin yarısı taşeron firmalara kaynak olarak aktarılıyor. Hem taşeronlaşmanın hem özel istihdam bürolarının yolu açılıyor.

·         Yasa, stajyerlerin sömürülmesinin yolunu açıyor. 20’nin altında işçi çalıştıran yerde staj yapanın ücreti düşecek. Stajyerlik uygulaması yaygınlaşacak, alt sınır 5 kişilik işyerine kadar düşüyor. Denetimsizliği artıracak.

·         Kısmi zamanlı çalışanlar genel sağlık sigortasından yararlanmak için eksik primlerini kendisi ödemek zorunda kalacak. Asgari ücetin 1/3 ünden fazla maaş alanlar sigorta primleri tam olarak kendisi ödemek zorunda kalacak.

·         Kamu çalışanlarının hakları büyük ölçüde daraltılacak, esneklik artacak, performansa dayalı değerlendirme uygulamaya konulacak, kimi durumlarda çalışanlar 6 aylığına başka yere R16;transfer’ edilebilecekler.

 

Sayın Başbakan, uluslararası sendikal hareketin ve Avrupa Kurumlarının hükümetinizden yasalarınızı uluslararası ve Avrupa standartlarıyla uyumlu hale getirmeniz noktasında her seferinde ricada bulunulmaktadır. Ancak ITUC olarak bu taleplerin aksi yönünde bir gidişat olduğunu ve ILO’nun 87 ve 98 sayılı sözleşmelerinden her geçen gün daha da uzaklaşıldığını görmekteyiz. Bu durum uluslararası işçi hareketi için büyük bir endişe oluşturmaktadır.

 

Yukarda bahsedilen yasa maddeleri geri çekilmelidir. Türk yetkilileri yasal haklarından başka bir şey aramayan göstericilere yönelik şiddet kullanmaktan geri durmalıdır. Türkiye’den bir an önce uluslar arası hukukun yükümlülüklerini yerine getirmesini ve imzacısı olduğu uluslar arası sözleşmelere ve anlaşmalara saygı göstermesini beklemekteyiz.

 

Saygılarımla

 

Sharan Burrow

ITUC Genel Sekteri

ITUC ETUC