ELİ KANLI FAŞİSTLERİN ÖZEL YASALARLA SERBEST BIRAKILMALARI, DEVLET TARAFINDAN KORUNUP KOLLANDIKLARINI BİR KEZ DAHA GÖSTERMİŞTİR!
DİSK Genel Başkanı Erol Ekici’nin, 3. Yargı Paketi’ne eklenen geçici bir maddeyle Kemal Türkler ve 7 TİP’li öğrencinin katillerinin AKP-MHP işbirliğiyle serbest bırakılmalarına ilişkin açıklaması:
ELİ KANLI FAŞİSTLERİN ÖZEL YASALARLA SERBEST BIRAKILMALARI, DEVLET TARAFINDAN KORUNUP KOLLANDIKLARINI BİR KEZ DAHA GÖSTERMİŞTİR!
Efraim Ezgin, Faruk Ersan, Hürcan Gürses, Latif Can, Osman Nuri Uzunlar, Salih Gevenci, Serdar Alten. 20-25 yaşlarında gencecik 7 öğrenci, 1978 yılında Ankara Bahçelievler’de önce işkence edilerek, telle boğularak ve sonra da kurşunlanarak katledildiler. Bu ekipte yer alan faşist Ünal Osmanağaoğlu Konfederasyonumuzun Kurucu Genel Başkanı Kemal Türkler‘in 22 Temmuz 1980’de katledilmesi olayında da yer aldı.
Katiller uzun süre yakalanmadılar. Çünkü aranmamışlardı bile. Katliamın tertipçilerinden Abdullah Çatlı’nın yıllar sonra “Susurluk Kazası”yla birlikte devlet tarafından kollanıp daha başka cinayetlerde de kullanıldığı ortaya çıktı. Katliama katılanlardan Mesut Korkmaz ve Kadri Kürşat Poyraz ise hâlâ yakalanmış değiller.
Uzun yıllar Türkiye’de ve uluslararası kirli işlerde kullanılan bu faşist canilerden Haluk Kırcı, Ünal Osmanağaoğlu, Bünyamin Adanalı yıllar sonra yakalanmış olsalar da yer yer firar etmelerine göz yumuldu ya da “yanlışlıkla” tahliye edildiler. Devletin bu tavrı hiç değişmedi; çünkü geçmişte eli devrimci kanına bulaşan Mehmet Ali Ağca, Ömer Ay, Uğur Coşkun, Muhsin Kehya vd. 16 Mart 1978, 1 Mayıs 1977, Kahramanmaraş, Çorum, Sivas, Gazi Mahallesi katliamlarını ve siyasi cinayetleri düzenleyen faşist caniler de korunup, kollanıp, kullanıldılar.
Kemal Türkler cinayeti ile ilgili MHP Genel Başkanı Alparslan Türkeş, MHP’li Yılma Durak ile Celal Adan‘ın, ‘azmettirici oldukları’ iddiasıyla yargılandıkları davada ilk karar 7 Nisan 1987 tarihinde çıkmış; sanıklardan Abdulsamet Karakuş ve Aydın Eryılmaz adlı tetikçiler Türkler’i öldürmekten 12’şer, olayda kullandıkları aracı gasp etmekten de 20’şer yıl ağır hapis cezasına çarptırılmışlardı.
Kemal Türkler‘in katillerinden firari Ünal Osmanağaoğlu ise Avrupa’da eroin ticaretinden yakalanmış ve cezaevinden çıktıktan sonra da Türkiye’ye iade edilmişti. Yargılanacağı yerde, Kuşadası’nda devlet çiftliği işletmeciliği yaptığı ortaya çıkmış ve Türkler Ailesi avukatlarının uzun çabaları ve girişimleriyle açtığı dava sonucunda 19 yıl sonra yeniden yargılama başlatılmıştı. Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen bu dava 1 Aralık 2010 tarihindeki duruşmada, zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırıldı.
Darbecilerle, çetelerle mücadele ettiğini söyleyenler bir kez daha katiller sürüsünü nasıl koruduklarını gösterdiler. 3. Yargı Paketi’yle kişiye özel düzenlenen geçici 3. madde kapsamında DİSK Genel Başkanı Kemal Türkler‘i de öldürmekten de yargılanan ve Ankara’da öldürülen 7 TİP’li öğrencinin cezaevindeki iki katili jet hızıyla serbest bırakıldı.
Devrimci gençler pankart açtıkları, yumurta attıkları, puşi taktıkları için 8-10 yılla cezalandırılırken, geçmişte kontr-gerilla faaliyetleri yürüten bu katillerin her bir cinayetten iki yıl bile yatırılmayarak serbest bırakılmaları devlet tarafından korunduklarının ve “mükafatlandırıldıklarının” yeni bir göstergesidir.
12 Eylül askeri darbesi öncesinde Genel Başkanı Kemal Türkler öldürülmüş, örgütü kapatılmış, 600 bin üyesi dağıtılmış, 2 bin 500 üyesi işkenceden geçirilmiş, yıllarca hapishanelerde kalarak yöneticileri idamla yargılanmış ama tek “suçu” emeğin hakkını savunmak olduğu için devletin “hışmına” uğrayan bir işçi konfederasyonu olarak bu gelişmeleri kaygıyla izliyoruz.
İktidar olduğu günden bu yana adaletsizlikte, hukuksuzlukta, vicdansızlıkta sınır tanımayan; insan haklarını, demokrasiyi ve hukuk devleti ilkelerini ayaklar altına almakta hiçbir çekince görmeyen AKP’nin “Katliamcılar, katiller dışarı, demokrasi güçleri içeri!” diyen uygulamaları karşısında söyleyeceğimiz tek söz: “Gün gelecek, devran dönecek, AKP halka hesap verecek!” olacaktır…