DİSK-AR İŞSİZLİK VERİLERİNİ DEĞERLENDİRME RAPORU (Ağustos)
Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Enstitüsü (DİSK-AR) TÜİK tarafından açıklanan Hanehalkı İşgücü Anketi Mayıs 2012 dönem sonuçlarını değerlendirdi:
1) Türkiye’de çalışma çağındaki her iki kişiden biri çalışmıyor. İşgücüne katılım oranı %50,5 düzeyinde. İşsiz sayılmayan umudu kesik işsizlerin sayısı ve ev içi emeğin görünmez olmasının sonucunda açığa çıkan bu durum Türkiye’de işsizliği olduğundan düşük gösteriyor.
2) AB ülkeleri için Eurostat verilerine göre 2012 yılının birinci çeyreği için işgücüne katılım oranı %68 düzeyinde. Türkiye’de iş isteyenlerin (işgücüne katılım) oranı AB-27 ortalaması kadar olsaydı işsiz sayısı 11 milyon 845 bin, işsizlik oranı yüzde 32 düzeylerine çıkacaktı.
3) Umudu olmadığı için ya da diğer nedenlerle son 3 aydır iş arama kanallarını kullanmayan ve bu nedenle işsiz sayılmayanlar dahil edildiğinde işsizlik oranı %8,2 değil, %13,8, işsiz sayısı da 2 milyon 272 bin değil, 4 milyon 43 bin oluyor.
4) Gençler için ise durum daha da kötü. Her iki gençten biri kayıtdışı çalışırken, umudu kesik işsizlerle birlikte her 4 gençten biri işsiz konumda. Resmi olarak %15,9 olan işsizlik, umudu olmadığı için ya da diğer nedenlerle son 3 aydır iş arama kanallarını kullanmayan ve bu nedenle işsiz sayılmayan gençler dahil edildiğinde %25’e ulaşıyor. 695 bin işsiz gence karşı 533 bin çalışmaya hazır ancak umutsuzluk başta olmak üzere çeşitli nedenlerle iş aramayan genç var.
5) Kadınlar için çalışma yaşamına katılmak son derece zor. İşgücüne katılım oranı kadınlar için %30,2 düzeyinde. Çalışma çağındaki her üç kadından sadece biri çalışıyor. Lise ve üzeri eğitime sahip kadınlar erkeklere göre 2 kat daha fazla işsizlik gerçeği ile yüzleşiyor. Erkeklerde işsizlik oranı lise mezunları için %9,1, mesleki ve teknik lise için %6,4, yükseköğretim için %11,7 iken bu oran kadınlarda sırası ile %17,8, %18,9, %11,7 seviyesinde.
6) Kayıtdışı oransal olarak gerilese de hâlâ kriz öncesi değerlerinin üzerinde. 2008 Mayıs dönemi ile karşılaştırıldığında kayıtıdışı istihdam 480 bin artmış durumda. Erkekler için aynı dönemde kayıtdışı 198 bin azalırken kadınlar için 678 bin artmış durumda.
7) Tarım sektörü kriz öncesine göre 1 milyon 10 bin artmış durumda. Buna göre toplam istihdam artışının %30’u tarım kesiminde gerçekleşti.
8) Güvencesiz çalışma hızla yaygınlaştı. 2009 yılı mayıs dönemi ile karşılaştırıldığında geçici çalışanların sayısı %36 artarak, 1 milyon 467 binden, 1 milyon 992 bine yükseldi. Geçici çalışmanın yaygınlaştırılması hükümetin istihdam stratejisi açısından bir amaç olarak değerlendiriliyor.
Sonuç olarak Türkiye’de işsizlik sorunu kadınların ve gençlerin çalışma hayatında karşılaştıkları engeller üzerinden ağır bir biçimde yaşanıyor. Türkiye’yi küresel sermayenin ucuz işgücü deposu olarak şekillendirmeye çalışan ucuz istihdam stratejisi, temelde çalışma yaşamının yapısını tahrip etmeye odaklanmıştır. İşsizlik sorunu, insan onuruna yaraşır iş ekseninde ele alınmalıdır. Bu amaçla;
-
Haftalık çalışma süresi gelir kaybı yaşanmaksızın 37,5 saate, fazla mesailer için uygulanan yıllık 270 saat sınırı, 90 saate düşürülmelidir.
-
Herkese en az 1 ay ücretli izin hakkı tanınmalıdır.
-
Herkes için iş güvencesi ayrımsız bir biçimde uygulanmalıdır.
-
Sendikal hak ve özgürlükler güvence altına alınmalı, sendikal barajlar, noter şartı kaldırılmalı, herkesin sendika hakkını özgürce kullanabilmesi için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
-
Kamu girişimciliği ve hizmetleri istihdam yaratacak şekilde yeniden ele alınmalıdır.
-
Kamuda personel açığı derhal kapatılmalıdır.
-
Taşeronlaşma ve kayıtdışı istihdam engellenmelidir.