Gözaltında işkencelere uğrayan Grup Yorum sanatçılarına verilen yasaklar kaldırılmalı, tutuklananlar serbest bırakılmalıdır!
DİSK Genel Başkanı Erol Ekici’nin, içlerinde Grup Yorum’un sanatçılarının da bulunduğu insanların cenazelerine sahip çıktıkları için gözaltına alınıp işkence görmelerine ilişkin açıklaması:
Gözaltında işkencelere uğrayan Grup Yorum sanatçılarına verilen yasaklar kaldırılmalı, tutuklananlar serbest bırakılmalıdır!
Geçtiğimiz haftasonu Adli Tıp Kurumu’na cenaze almak için giden gruba polisin gazla, copla saldırması sonucu, içlerinden 5’i çocuk olmak üzere 27 kişi dövülerek gözaltına alındılar.
“Dövmek” sözcüğü, polisin tutumunu açıklamakta oldukça yetersiz kalıyor; zira, gözaltına alınan kişiler 15 saat boyunca çevik kuvvet aracında ters kelepçelenerek çeşitli işkencelerden geçiriliyorlar.
Gözaltında yoğun işkencelere maruz kalanlardan ikisini kamuoyu yakından tanıyor. Grup Yorum’un solisti Selma Altın’ın polisin “özel ilgisi” sonucunda sağ kulak zarı patlarken, keman sanatçısı Ezgi Dilan Balcı’nın parmaklarında ve vücudunda ezikler oluşuyor. Gözaltındaki diğer insanlardan içlerinde kolları kırılan ve çıkanlar var. Polis, yaşanılan bu “olayda” adli kolluk vazifesi yapmıyor, adeta ideolojik duygularla “intikam” alırcasına saldırıyor, saatlerce işkence yapıyor.
AKP’nin “ustalık” döneminde yeni vesayetçi, otoriter, yasakçı, antidemokratik ve baskıcı karakterini sol muhalefet yakından tanıyor. 12 Eylül’cülerin ve sonraki iktidarların faşizan uygulamalarını aratmayan, devlet kurumlarını yeniden organize eden AKP iktidarı hukuksuzluk ve adaletsizlikte de sınır tanımıyor.
Cenazelerini almak için hastaneye gidenlere vahşice saldırmak, dayaktan ve işkencelerden geçirip gözaltına almak, muhalif olmanın dışında hiçbir adli durumları olmayan insanları tutuklamak “keyfilik” ve ideolojik duygularla “öç almak” değilse nedir? Muhalif sanatçıların kulak zarlarının patlatılıp parmaklarının ezildiği bir Türkiye’nin bir adım sonrası, Victor Jara’nın bir daha gitar çalamaması için ellerinin kırıldığı Pinochet’nin Şili’si midir?
Belli ki “ustalık dönemi”nden kasıt, hukuksuzlukta ve adaletsizlikte “pişkinlik”tir!..
Eğer yargılanması ve ceza verilmesi gereken birileri varsa, bunlar cenazelerine sahip çıkanlar değil, devletin üniformasını giyip ideolojik duygularla görevlerini kötüye kullanan ve keyfi şiddet uygulayanlardır.
Bu nedenle, sanatçılara verilen konut terketmeme ve yurtdışı yasağı kaldırılmalı ve haksız yere tutuklananlar derhal serbest bırakılmalıdır.