"Direniş çadırları DİSK’in ve işçi sınıfın onurunu temsil etmektedir"
DİSK Genel Başkanı Kani Beko’nun Ülker fabrikasındaki son gelişmelere dair değerlendirmeleridir
DİSK/Gıda-İş üyesi oldukları için işten atılan ve 57 gündür direnen Ülker işçilerinin, 22 Aralık 2014 tarihinde Ülker’deki özel güvenlik görevlilerinin tehditleri ile karşılaştıkları öğrenilmiştir.
Ülker fabrikasının özel güvenlik müdürü, fabrika önündeki çadırın ve pankartların kaldırılması yönünde tehditlerde bulunmuş, bu doğrultuda işveren Murat Ülker’in talimatı olduğunu ifade etmiştir.
Daha önceden Ülker işverenine de ifade edildiği gibi fabrika önündeki çadırı kaldırmanın yolu, Anayasal haklara saygı duyarak, DİSK/Gıda-İş üyesi işçileri işe geri almaktır.
Bunun dışındaki her girişim, Anayasal haklarını kullandıkları için işten çıkartılan işçileri tehdit etmek, işçilere yönelik fiili müdahalede bulunmak mevcut suçlara yenilerini eklemek anlamına gelmektedir.
Türkiye’de işçiler, kendi özgür iradeleriyle bir sendikaya üye olmak istediği için işten atılmaktadır. Sendikal haklarını kullanan işçiler baskı, tehdit ve hatta şiddet ile karşı karşıya kalmaktadır. Bugün Türkiye’nin dört bir yanında DİSK’e bağlı sendikaların direniş çadırlarında bu Anayasal hak için mücadele vermektedir.
O çadırlar haklarını kullandıkları için işten atılan işçileri soğuktan, yağmurdan korumakla kalmamakta DİSK’in ve işçi sınıfın onurunu temsil etmektedir.
Başta Ülker işvereni olmak üzere tüm işverenler bilmelidir ki o çadırları kaldırmanın bir yolu vardır: O da işçilerin Anayasal haklarına saygı göstermektir. DİSK Yönetim Kurulu bu konuda her türlü diyaloga açık olduklarını bizzat Murat Ülker’e iletmiştir.
Bunun dışında tehdit ve şiddet içeren yollara başvurulması halinde, tek bir direniş çadırına yapılan saldırı, tüm direniş çadırlarına, DİSK’e, işçi sınıfına yapılmış sayılacaktır.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur