Image Map

Emek ve meslek örgütleri Diyarbakır halkının yanındadır!

IMG_2760

DİSK, KESK, TMMOB, TTB temsilcilerinden oluşan heyet son dönem yaşanan provokasyonlara dikkat çekmek ve tüm kesimlere sağduyu çağrısı yapmak için 13 Haziran’da Diyarbakır’daydı. 

Genel Başkanımız Kani Beko’nun da aralarında olduğu heyet, 5 Haziran’da İstasyon Meydanı’nda gerçekleştirilen HDP mitingindeki patlama sonucunda 5 kişinin yaşamını yitirdiği yerde bir basın açıklaması yaptı.

Heyetin temaslarının basına yansımaları için tıklayınız 

DİSK, KESK, TMMOB, TTB heyeti adına KESK Eş Genel Başkanı Lami Özgen’in okuduğu basın açıklamasının metni:

IMG_2763

Emek ve meslek örgütleri Diyarbakır halkının yanındadır!

Aradan 25 yıl geçtikten sonra bir kez daha 1990’lı yılların özel savaş konsepti hayata geçirilmek isteniyor.

Ağrı/Tendürek provokasyonunun, Mersin-Adana bombalamalarının, Bingöl’de seçim aracı şoförünün işkence yapılarak 30 kurşunla katledilmesinin, Erzurum’da aracıyla birlikte şoförün yakılmasının, 5 Haziran Diyarbakır katliamının ve en son 9 Haziran’da Diyarbakır’da gerçekleşen infazların aynı planın ve tezgâhın parçaları olduğunu düşünüyoruz. Bismil Belediye Eş Başkanının ve HDP Eş Genel Başkanı Sayın Selahattin Demirtaş’ın evinin polis ve özel timlerce basılması ve “yanlışlık oldu” diyerek olayın kapatılmaya çalışılmasını da unutmamamız gerekiyor.

Maşalar ve tetikçiler kim olursa olsun arkasındaki organizatörün aynı olduğu gelişmelerden anlaşılmaktadır.

AKP devletinin derin yüzü, 90’lı yıllardaki kontrgerilla saldırılarının simgesi haline gelen “beyaz reno” ve arkadan tek el atış yöntemine geri dönüş yapmıştır. AKP medyasının yayınları ise 90’lı yıllardaki Perde Arkası programını aratır cinstendir. Yandaş medya kışkırtıcı, yanlı ve kan kokan bir yayın politikasıyla olayların üzerine sis perdesi örtmekte, HDP yönetici ve üyelerini hedef haline getirmektedir.

Bu sürecin 7 Haziran genel seçiminde devreye sokulması arkasındaki siyasi gücü göstermektedir. 7 Haziran genel seçimleri sürecinde nefret, şiddet ve ötekileştirme dili kullanan AKP ve Cumhurbaşkanı tehlikeli bir kutuplaşma ortamı yaratmak istemiş, halklarımızın sağduyusu ile boşa çıkarılınca bu kez saldırılar ve linç girişimleri başlamıştır.

 

Tercihini barıştan ve halkların kardeşliğinden yana koyan Diyarbakır halkı bu saldırılarla adeta cezalandırılmak istenmektedir. 7 Haziran’da bölge illerinde silinen AKP Diyarbakır şahsında Kürt halkına ve barıştan yana tavır koyan tüm vatandaşlarımıza gözdağı vermekte, Ortadoğu’da devam eden etnik ve mezhepsel savaşın ülkemize taşırılacağı mesajıyla tehdit etmektedir.

Diyarbakır’da Yeni İHYA-DER Başkanının suikastla katledilmesi, sonrasında 3 vatandaşımızın öldürülmesi, 2’si ağır 8 kişinin yaralanması, sokaklarda uzun namlulu silahlarla gövde gösterileri yapılması, sağa sola ateş açılması ve polisin seyretmesi, esnaf dükkânlarının taranması darbe öncesi günleri çağrıştırmaktadır. Amaçlanan da böylesi bir ortamın yaratılmasıdır.

12 Eylül darbeci generalleriyle aynı zihni yapıda olduğunu kanıtlayan AKP, oluşturulacak kaos ortamında “kurtarıcı” rolüne soyunmak istemektedir.

Ancak bu kirli ve kanlı oyunlar amacına ulaşamayacaktır.

Çünkü katledilenler, tehdit edilenler ve üzerinde oyun oynanmak istenenler sadece Diyarbakır halkı değil yeni bir yaşam, barış ve demokrasiden yana tercihini yapan bizler, tüm Türkiye vatandaşlarıdır.

Çünkü halklarımız 7 Haziran seçimlerinde otoriter ve dikta rejime karşı özgürlüklerden ve demokrasiden ve halkların kardeşliğinden yana bir irade ortaya koymuştur.

AKP seçim sonuçlarını iyi okumalı, demokrasiden ve barıştan yana ortaya konan iradeye saygı duymalıdır.

Yaşanan olaylar tüm boyutlarıyla açığa çıkarılarak karanlıkta kalan tek bir nokta bırakılmamalıdır.

Yaşamını yitiren vatandaşlarımızın ailelerine başsağlığı ve sabır, yaralılara acil şifalar diliyor, herkesi sorumlu ve sağduyulu davranmaya çağırıyoruz.

ITUC ETUC