Akan Kan ve Gözyaşlarını Durdurmanın Tek Çaresi Savaşı Derhal Durdurmaktır!
(DİSK Genel Başkanı Kani Beko’nun, çatışmaların artması ve Dağlıca’daki kayıplara ilişkin açıklaması)
AKAN KAN VE GÖZYAŞLARINI DURDURMANIN TEK ÇARESİ SAVAŞI DERHAL DURDURMAKTIR!
-
Duymayan kulaklara, görmeyen gözlere de sesleniyoruz: Bu topraklarda HİÇBİR KİMSENİN ÖLMESİNİ İSTEMİYORUZ! DİSK olarak biz BARIŞIN TARAFINDAYIZ! Görevimiz, insanlarımızın öldürülmesine seyirci kalmak değil, insanları yaşatmaktır!
Dağlıca’da dünden beri süren çatışmanın acı bilançosu henüz resmi olarak ilan edilmedi. Bu konuda tüm resmi kurumlar ve yöneticiler susuyor. Öyle görülüyor ki, sadece ölüm ve kan üzerinden politik kazanç sağlamanın peşindeler.
Her yerde ve her koşulda söylüyoruz: “Savaş, ölüm, acı, gözyaşı ve yıkım demektir!” Savaş karşıtları söylüyor, kitle örgütleri söylüyor, barış yanlısı siyasi partiler söylüyor, kadınlar söylüyor, öğrenciler söylüyor bunu… “Savaş, ölüm, acı, gözyaşı ve yıkım demektir!”
Nereden acı bir haber gelse, nereden gencecik insanların (ve üstelik artık çocukların!) tabutları gelse, nerede oğlunun, eşinin, yeğeninin, arkadaşının tabutuna sarılıp çaresizlik içinde gözyaşı döken insanlar görsek, yüreklerimiz bir kez daha acı ile burkuluyor.
Savaşın seçim sonrası birdenbire alevlenerek yükselmesinin nedenini artık herkes anlıyor:
Bunun nedeni ve kışkırtıcısı “400 milletvekili olsa bunlar olmazdı” deme pişkinliğini gösterenlerdir!
Bunun nedeni, onlarca asker ölümünü gizleyip stadyumlarda siyasi şov yapacak kadar vicdandan yoksun olanlardır!
Bunun nedeni, kendi çocuklarını bedelli askerlik ve çürük raporlarıyla askere göndermeyip yoksul çocuklarının tabutlarını siyasi kürsüye çevirmek isteyenlerdir.
Kendi çıkarları için ülkemizi ateşin içine atanları artık halkımız tanıyor: Halkın evlatlarını feda etmeye hazır olduklarını söyleyerek, Türkiye’ye dayattıkları, fiilen uyguladıkları sistemlerini yasallaştırmaya çalışanlardır bunlar. Ve bunlar, yeni ölüm haberleri geldikçe ağızlarını köpürterek “Daha çok ölüm olabilir” diyenlerdir!
Bir kez daha söylüyor ve uyarıyoruz:
- Savaş, ölüm, acı, gözyaşı ve yıkım demektir!
- Savaş, cinayet demektir!
- Savaş, baskı, şiddet ve sömürünün katmerlenerek artması demektir!
- Savaş, ekmeğimizin küçülürken zenginlerin kasalarının dolması demektir!
- Savaş, emeğin haklarının tamamen ortadan kaldırılması demektir!
- Savaş, demokrasi ve özgürlüklerin bitirilmesi demektir!
- Savaş, insan haklarının, hukuk ve adaletin hiçe sayılmasıdır!
- Savaş, çevrenin, doğanın tahrip edilmesi demektir!
- Savaş, savaş kararı alanların çocuklarının değil, emekçi halk çocuklarının gönderildiği bir cehennem demektir!
İşte 400 milletvekili çıkarmak uğruna AKP’nin halkımıza sunduğu savaş budur!.
- Savaş sürdükçe halk konuşamayacak!
- Savaş sürdükçe kan ve gözyaşı akmaya devam edecek!
- Savaş sürdükçe onlar kasalarını dolduracak, halk yoksulluğa mahkum olacak!
AKAN KAN VE GÖZYAŞLARINI DURDURMANIN TEK ÇARESİ SAVAŞI DERHAL DURDURMAKTAN GEÇMEKTEDİR!
Yeni Dağlıca’ların, yeni Cizre’lerin, yeni Suruç’ların yaşanmaması için, tüm Türkiye halklarına karşı savaş açanlara, savaşı körükleyenlere, savaş kışkırtıcılarına karşı her zamankinden daha inançlı, daha yürekli ve daha kitlesel bir şekilde direnmeliyiz.
Şimdi, “içeride ve dışarıda savaş!” çığlıkları atanlara karşı yüksek sesle ve cesaretle “ÖLDÜRÜLENLER BİZİM ÇOCUKLARIMIZ!.. YAŞASIN HALKLARIN KARDEŞLİĞİ!.. SAVAŞA HAYIR!..” diye haykırma zamanıdır.
Duymayan kulaklara, görmeyen gözlere de sesleniyoruz: Bu topraklarda HİÇBİR KİMSENİN ÖLMESİNİ İSTEMİYORUZ! DİSK olarak biz BARIŞIN TARAFINDAYIZ! Görevimiz, insanlarımızın öldürülmesine seyirci kalmak değil, insanları yaşatmaktır!