Image Map

Sanık olarak ifade vermek için değil, hesap sormak için ayağa kalkıyoruz!

DSC_9130

10 Ekim’de Ankara’da düzenlediğimiz “EMEK, BARIŞ ve DEMOKRASİ” mitingimiz kana bulanarak 101 insanımız katledildi.

  • Mitingimizi kana bulayan canlı bombaların ismini, yerini, yurdunu bilip patlayana kadar yakalamadıklarını itiraf edenler henüz hesap vermedi.
  • Katillerin, polisin bütün denetimlerini geçerek Ankara’nın göbeğine kadar gelişlerine seyirci kalanlar henüz hesap vermedi.
  • Ortadoğu’da ırkçı-mezhepçi çatışmanın fitilini ateşleyip, TIR’larla bu ateşe benzin taşıyanlar henüz hesap vermedi.
  • Katliamın ardından hükümetin “öfkeli çocuklar” gözüyle baktığı cani bir örgüt ortaya çıktığı halde “kokteyl terör” diyerek soruşturmayı saptıranlar henüz hesap vermedi.
  • 101 canımızın kanı yerde iken anket yaptırıp, “Ankara saldırısı sonrası oyumuz yükseliyor” diyenler henüz hesap vermedi.

Ancak onlar, katliamları kınayan, hesap soran, sorumluların yargılanmasını isteyen, katliamda hedef olan, saldırıya maruz kalan emekçilerin yargılanmasını istiyorlar!

DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’nin çağrısıyla, 10 Ekim Ankara Katliamı’nı protesto etmek için Sirkeci Garı önünde toplananlardan DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, DİSK İstanbul Merkez temsilcisi Önder Atay, Limter-İş sendikamızın Genel Başkanı Kamber Saygılı, Sine-Sen sendikamızın Genel Başkanı Zafer Ayden, Dev Sağlık-İş sendikamızın Genel Sekreteri Gürsel Kaya, Emekli-Sen sendikamızın Yönetim Kurulu Üyesi Rahime İldemir Bayrak, Genel-İş sendikamızın Konut İşçileri Şube Başkanı Nebile Irmak Çetin, Genel-İş sendikamızın İstanbul 1 nolu Şube Başkanı Mehmet Pehlivan, Genel-İş sendikamızın İstanbul 3 nolu Şube Başkanı Zeynel Yiğit, DİSK Hukuk Dairesi Müdürü Av. Necdet Okcan ve Güvenlik-Sen sendikamızın örgütlenme uzmanı Erdoğan Demir’in de aralarında olduğu 18 kişi hakkında “Cumhurbaşkanı’na hakaret ve 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri yürüyüşleri yasasına muhalefet”ten soruşturma açıldı.

Cerrahpaşa’daki eylemle ilgili de aralarında KESK Genel Başkanı Lami Özgen ve TTB İkinci Başkanı Raşit Tükel‘in de olduğu 23 kişi hakkında soruşturma başlatıldı.

22 Ocak 2016 Cuma günü saat 10:00’da da ifade vermek üzere İstanbul Çağlayan Adliyesi C Kapısı önünde toplanıldı.

KESK Eş Başkanı Lami Özgen, Çağlayan Adliyesi önünde yaptığı konuşmada katliamlara ortaklık eden, işbirliği içinde olan bütün yetkililerden de hesap soracaklarını söyledi. Özgen konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Bu katliama ilişkin yaptığımız açıklamalar suç değildir. En demokratik hak arama mücadelesinin bir parçasıdır. Herkes bunu böyle görmeli, böyle bilmeli. Bu politikada ısrar edenler, bu ülkede daha nice katliamların önünü açacaklarını şimdiden bilmelidir. Bu katliama ilişkin yaptığımız açıklamada, hakkımızda soruşturma başlatan savcılığa ifade vermeye değil bu katliama ilişkin tutumuzu söylemeye geldik.”

DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu da yaptığı konuşmada şunları söyledi:

Bu ülkede bu kadar sorun varken ülkeyi keyfince yönetmeye çalışan bir kişinin gündemi nedeniyle buradayız.

‘Alçaklar’, zalimler’, ‘mert değil namertsin’, ‘artistlik yapma’, ‘ananı da al git’, ‘kadın mı kız mı bilemediğim’, ‘İsrail dölü?’, ‘Aydın müsveddeleri, karanlıksınız’, “yüzüne tükürsen, yağmur yağıyor herhalde der”…

Daha bir çoğunu söylemeye, ağza almaya yüreğimin yetmediği bu ifadeler, bizim burada soruşturulmamıza neden olan ifadeler değil. Bu sözler bizim kendisine hakaret ettiğimiz iddia edilen kişiye ait.

Ve bizler, bu soğukta, bu karda kışta sizleri çok tutmak istemiyoruz. Bu ülkenin onca sorunu varken, bu ülkede insanlar ölürken, bu ülkede 40-50 günlere varan sokağa çıkma yasakları varken, sokaklarda kadınların çocukların cesetleri bekletiliyorken, bu ülkede işsizlikle, yoksullukla, açlıkla mücadele derken, bu ülkede mesela taşeron işçileri kadro beklerken mesela bize açtığınız bu soruşturmalarla mı ülke rahata çıkacaksa buyurun bunu yapın.

Ama bizler bu ülkenin gerçek sahipleri, onurlu insanları olarak diyoruz ki: Bizler, ülkemizin, “taşların bağlanıp köpeklerin salındığı” bir ülke haline dönüştürülmesine izin vermeyeceğiz. Bizler, öldürenlerin, katillerin meşru, öldürülenlerin-mağdurların suçlu gösterilmesine izin vermeyeceğiz.

Bugün bizi suçlayarak, sanık sandalyesine oturtarak, “Sanık ayağa kalk!” diyenlere şunları söylüyoruz:

  • Evet ayağa kalkmaya geldik!
  • Bu ülkede eşitlik, özgürlük ve adalet için ayağa kalkmaya geldik!
  • Evet Ayağa kalkıyoruz! Ama sanık olarak ifade vermek için değil, bu ülkenin gerçek sahipleri olarak hesap sormak için ayağa kalkıyoruz!
  • Eşitliğin, özgürlüğün, kardeşliğin ve demokrasinin bayrağını daha yüksekte tutmak için ayağa kalkıyoruz!

Bu ülkede tarihin önümüze koyduğu soru basit ve net: Dün “Ali İsmail’in mi yanındasın Saray’ın mı?” diye soruyordu tarih. Bugün de “Ölümün mü yanındasın yaşamın mı, insanın mı, insanlığın mı, emeğin mi, geleceğin mi” diye soruyor.

Bizim yanıtımız da çok açık ve net:

And olsun ki eşitliğin, özgürlüğün, insanın, emeğin ve demokrasinin ülkesini kuracağız.

KONUŞMAYI YOUTUBE KANALIMIZDAN İZLEMEK İÇİN GÖRSELE TIKLAYINIZ: 


DSC_9137 DSC_9160 DSC_9163 DSC_9164 DSC_9167 DSC_9175

ITUC ETUC