Image Map

ALIŞMAYACAĞIZ! ÖLÜM DEĞİL YAŞAM KAZANACAK!

DİSK Genel Başkanı Kani Beko’nun İstanbul İstiklal Caddesi’ndeki saldırı ile ilgili açıklaması

ALIŞMAYACAĞIZ! ÖLÜM DEĞİL YAŞAM KAZANACAK!

20 Temmuz 2015 – Suruç

10 Ekim 2015 –Ankara Emek Barış Demokrasi mitingi

12 Ocak 2016 – İstanbul Sultanahmet

17 Şubat 2016 – Ankara Merasim Sokak

13 Mart 2016 – Ankara Kızılay

19 Mart 2016 – İstanbul Taksim

Son 8 ayda Türkiye’de altı kez intihar bombacılarıyla sarsıldık. Yüzlerce canımızı bu insanlık suçu katliamlarda yitirdik.

Her saldırıdan sonra tüm ülke olarak terörü lanetledik, bu saldırıların bir son bulmasını istedik.

Biz bu ülkenin yurttaşları olarak özgürce, kardeşçe, barış içinde, insanca yaşamak istiyoruz.

Bu isteğimizin muhatabı bellidir, muhatap ülkeyi yönetenlerdir.

Ancak ülkeyi yönetenler maalesef kendi dışlarındaki herkesi ama herkesi “düşman” ve “terörist” olarak yaftalamakla uğraşmakta, tüm görüş ve eleştirilere kulaklarını tıkamakta, kendi sorumluluklarını yok saymaktadır.

Bu kadar saldırıdan ve ölümden sonra tek bir siyasi sorumlunun bile istifa etmemiş olması, demokrasimizin içinde bulunduğu durumun göstergesidir. Geçtiğimiz aylarda komşu ülke Romanya’da 32 kişinin öldüğü bir yangından sonra Başbakan’ın istifa ettiğini, dünyanın bir çok ülkesinde yurttaşların ölümünün ardından siyasilerin kendilerini “sorumlu” olarak gördüğünü düşündüğümüzde, Türkiye’yi yönetenlerin “sorumsuz” tavrı daha da çarpıcı bir hal almaktadır.

2013 yılındaki Reyhanlı katliamından beri bu ülkenin yurttaşları, hükümetin “Suriye macerası”nın bedelini ödemektedir. Tüm uyarılara ve eleştirilere rağmen, Türkiye’yi yönetenlerin içeride ve dışarıda ısrarlı bir biçimde yürüttüğü savaş politikaları ülkemizi uçurumun kenarına getirmiştir.

Kendine yönelik bir saldırı olmadıkça savaşların bir cinayet olduğunu ifade eden “Yurtta barış, dünyada barış” anlayışının reddedilerek, komşu ülkelerdeki etnik ve mezhepsel savaşlara müdahil olunması ülkemizi büyük bir tehdit ile karşı karşıya bırakmaktadır.

Ülkedeki tüm sorunların baskı ve şiddet ile çözülmeye çalışılması ülkemizi uçuruma daha da yakınlaştırmaktadır. Akademisyeninden gazetecisine, sendikacısından aydınına farklı düşünen herkesi “terörist” ilan edip, iktidardan farklı düşünen herkesin peşine düşen “güvenlik”  politikalarıyla, intihar eylemcileri “patlamadan yakalanamamakta”dır.

“İstikrar” söylemiyle 7 Haziran seçimlerini tanımayarak ülkeyi 1 Kasım’da yeni bir seçime sürükleyenlerin, her an tesadüfen hayatta kaldığımız, sokaklarında yaşam belirtisi olmayan, halkın evlerine kapandığı bir ülke tablosundaki sorumluluklarını yok sayamayız.

İstanbul İstiklal Caddesi’nde 4 kişinin yaşamını yitirdiği 39 kişinin de yaralandığı saldırıyı lanetliyoruz.  Katliamı gerçekleştirenleri lanetlerken, ülkeyi yönetenlere de siyasi sorumluluklarını bir kez daha hatırlatmayı yurttaşlık görevi biliyoruz.

ITUC ETUC