Çoşgun’un katliamda kaybettiğimiz barış elçilerinin adlarını tek tek okuduğu anma etkinliğinde kitle hep bir ağızdan “burada” diye seslendi.
Çoşgun’un konuşmasından sonra kitleye seslenen DİSK Genel Başkan Yardımcısı Cafer Konca şunları söyledi:
“DİSK olarak kitleyi Ankara mitingine çağırırken bir sloganımız vardı. Düşüncelerimiz farklı olsa da acılarımız aynıdır. Gözyaşlarımızın rengi aynıdır. Cumhuriyet tarihinin en büyük alçakça katliamı yapılırken hiçbir yetkili mahkemede yargılanmadı. Hiçbir hükümet görevlisi istifa etmedi. Başbakan bu bombalama olayından sonra oylarımız arttı dedi. Ya bizim iktidarımız ya kaos dediler. Ülkeyi ateş çemberine sürüklediler. Bunlar kanla şiddetle besleniyorlar. Savaşlarda bedel ödeyen işçilerdir, emekçilerdir, yoksullardır. Savaşta ölen işçi çocuklarıdır, emekçi çocuklarıdır, yoksul halk çocuklarıdır. Bugün ülkenin dört bir yanında ocaklara ateş düşerken onlar özel istihdam bürolarıyla köle düzeni yaratma peşinde. Onlar taşeron işçileri köle etmenin peşinde. Onlar kıdem tazminatlarını kaldırmanın peşinde. Çünkü bunların derdi barış değil. Biz barış dedikçe onlar savaş diyor. Biz dostluk, kardeşlik dedikçe onlar kan diyor.”
Konca’nın, DİSK olarak katliamın tüm sorumlularının yargılanıp cezalandırılmasına kadar davanın takipçisi olacaklarını belirttiği konuşmasından sonra, Ankara katliamında ölümsüzleşenlerin yakınları ve katliam anında yaralananlar adına konuşmalar yapıldı.
Ata Önder Atabay’ın annesi Halime Atabay, “Çocuklarımız buraya barış olsun diye geldi. Benim oğlum insan gibi yaşamak için barış istiyordu. Ben insan gibi insan yetiştirdim. Elimden aldılar. Artık yeter, analar halen yanmaya devam ediyor. Artık yeter garipler ağlamasın. Zenginlere Bir şey olmuyor. Bütün annelerin yüreği yanıyor. Yanmaması için birlik olalım” dedi.
Korkmaz Tedik’in babası Erdoğan Tedik, “Ülke kan gölüne çevrildi. Ölüm haberleriyle ocaklarımıza ateş düşüyor. Kendi huzurları için bizim ocaklarımıza ateş düşürüyorlar” ifadesini kullandı.
Elif Kanlıoğlu’nun babası Ümit Kanlıoğlu, “Burada ölenlerin talebi barıştı. Kürtler eşit vatandaşlık için, emekçiler ekonomik talepleri için, kadınlar özgür birey olabilmek için gençler gelecekleri için barış istiyordu. Bu talepler barış olmadan olamazdı” diye konuştu.
Ali Deniz Uzatmaz’ın babası Ogün Uzatmaz ise, “Bu sevgi çiçekleri boşuna düşmedi. Onlar barışın çimentosu oldular” dedi.
Katliamdan yaralı olarak kurtulan Gökhan Yaralı, “Burada ölenlerin tek suçları insanları sevmekti. Onların barış istekleri bize yol ve bu coğrafyaya bir gün barış gelecek” diye konuştu.
Konuşmalar sonrasında Ankara Katliamı anıtı önüne karanfillerin bırakılması sonrasında kitle Mimarlar Odası’nda “10 Ekim Portreler- Ölümsüzleşenler” konulu fotoğraf sergisine katılmak üzere alandan ayrıldı.
10 Ekim Emek-Barış-Demokrasi mitinginde yitirdiklerimizi anmak için İstanbul’da da bir etkinlik düzenlendi. İstanbul Emek ve Demokrasi Koordinasyonu tarafından Kadıköy İskele Meydanı’nda düzenlenen anma etkinliğine DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu da katıldı. Katliamda hayatını kaybedenlerin fotoğraflarının taşındığı anmada yaşamını yitirenlerin isimleri tek tek okunurken kitle ‘Yaşıyor’ diye karşılık verdi.