Üç fidan mezarı başında anıldı
Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan, katledilmelerinin 44. yıl dönümünde mezarları başında anıldı.
Karşıyaka Mezarlığında yapılan anma törenine DİSK Genel Başkanı Kani Beko da katıldı.
Konuyla ilgili yazılı bir açıklama yayınlayan Beko, “Bugün onların bize bıraktığı miras, işçi sınıfının taşeron düzenine, güvencesizliğe, iş cinayetlerine, yoksulluğa, geleceksizliğe karşı mücadelesinde yaşıyor” dedi.
Açıklamanın tam metni şöyle:
DENİZ, YUSUF, İNAN MÜCADELEYE DEVAM!
Ülkemiz yoksul / Ülkemiz fakir / Ve işçiler / Öğrenciler / Düşer yanyana
Düşer ya / Vatanın bir yanı da ölür – Enver Gökçe
Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın idamlarının üzerinden 44 yıl geçti.
Halkının bağımsızlığı, özgürlüğü ve mutluluğu için emperyalizme ve faşizme karşı mücadele vermiş, bu üç yiğit devrimci, gencecik yaşlarında idam edilmişlerdi.12 Mart faşist cuntası döneminde, onların idamına onay verenlerin ismi kaybolup giderken, üç fidan milyonların yüreğinde, bilincinde ve mücadelesinde büyümektedir.
Deniz’i, Yusuf’u ve Hüseyin’i darağacına yollayanların amacı bellidir. Amaç işçi ve emekçilere gözdağı vermek, gelişen kitle hareketinin önüne set çekmek idi. Amaç anayasal hakların alanını daraltarak halkı susturmak idi. Anayasa’yı bizzat ortadan kaldıran 12 Mart faşist cuntası, gençlerimizi Anayasa’yı ortadan kaldırmaya çalışmak suçundan TCK’nın 146/1 maddesi uyarınca idama gönderdi.
12 Mart hukuku, 12 Eylül faşist cuntasının Anayasası ile pekiştirilmiştir ve bugün de AKP’nin antidemokratik yasa ve uygulamalarıyla devam etmektedir. Bugün Anayasa’yı açıkça ihlal eden ve tanımadığını ilan eden iktidar, kendisine karşı demokratik tepkilerini gösteren herkesi “suçlu” olarak yaftalamakta, susturmaya çalışmaktadır.
Ancak idam sehpasına “Yaşasın tam bağımsız Türkiye! Yaşasın Türk ve Kürt halklarının kardeşliği! Yaşasın işçiler, köylüler! Kahrolsun emperyalizm!” sloganıyla çıkan gençlerimizin sesi susturulamadı. Ve onların darağacında bizlere bıraktıkları miras yaşamaktadır.
Bugün onların bize bıraktığı miras, işçi sınıfının taşeron düzenine, güvencesizliğe, iş cinayetlerine, yoksulluğa, geleceksizliğe karşı mücadelesinde yaşıyor.
Bugün onların mirası, HES’lere, termik santrallere, nükleer santrallere, kentsel yağmaya karşı doğayı ve yaşamı savunma mücadelelerinde yaşıyor.
Bugün onların bize bıraktığı miras, öğrencilerin ve eğitim emekçilerinin bilimsel, özerk-demokratik üniversite mücadelesinde yaşıyor.
Bugün onların bize bıraktığı miras, kadınların eşitlik, özgürlük ve insanca yaşam mücadelelerinde yaşıyor.
Bugün onların bize bıraktığı miras, Türkiye’nin dört bir yanında yüzbinlerin türküsü, sloganı, bayrağı olarak 1 Mayıs’ta alanlarda dalgalandı.
Deniz, Yusuf ve Hüseyin’in anıları önünde saygıyla eğiliyoruz.