Flormar işçilerine dayanışma ziyareti
Sendikalı oldukları için işten çıkarılan ve 161 gündür Flormar’ın Gebze’deki fabrikası önünde işleri, ekmekleri ve sendikal hakları için direnen işçilere DİSK, KESK, TMMOB ve TTB bir dayanışma ziyareti gerçekleştirdi. 22 Ekim Pazartesi günü gerçekleşen ziyarete DİSK-KESK-TMMOB-TTB Genel Başkanları ve yöneticileri katıldı.
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK Yönetim Kurulu üyesi Kanber Saygılı ve DİSK Kocaeli Bölge Temsilcisi Vedat Küçük’ün de katıldığı ziyarette konuşan Petrol İş Genel Sekreteri Ahmet Kabaca, 161 gündür Flormar işçileriyle dayanışmanın hiç eksik olmadığını belirterek, bu dayanışmanın da gücüyle işçilerin sendikalı olarak işbaşı yapacaklarına inancını ifade etti.
Ziyarette ilk olarak söz alan TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, “Patronlar örgütlü işçi istemiyorlar. Türlü yalanlar ve baskılarla örgütlenmeleri dağıtmak istiyorlar. Bunu yaparken de hükümetleri de arkalarına alıyorlar” dedi ve OHAL koşullarında başlatılan Flormar direnişinin umut kaynağı olduğunun altını çizdi.
TTB Merkez Konsey Başkanı Sinan Adıyaman ise demokrasilerin vazgeçilmezi olan örgütlenme hakkının işçilerin elinden alınmasın kabul edilemez olduğunu vurgulayarak “TTB olarak bu konuda her zaman diğer meslek örgütleri ve sendikalar ile yanınızda olacağız. Burada sizlere sağlık hizmeti vermeye devam edeceğiz” dedi.
KESK Eş Genel Başkanı Aysun Gezen ise “Sendikal faaliyet anayasal bir hak” olduğunu hatırlatarak “Ekonomik haklarımızı aramak, bağımsızlığımızı almak, kendi ayaklarımız üstünde durmak için kadınlar olarak ön saflardayız. Bu direnişe renginizi verdiniz, bu ülkeye de renginizi verin. Siz güzelleşeceksiniz direndikçe. Bu ülke de sizinle güzelleşecek” dedi.
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ise sözlerine “Merkezinde kadınların olduğu hiçbir direniş yenilmez. Bir kadın direnişi olarak tarihe geçen Flormar da daha ilk günkü coşkusu ile devam eden bu direniş, Türkiye işçi sınıfına, emekçi halka, tüm topluma öyle bir direnç, coşku verdi ki ilk günden kazanılmış bir direniştir burası” diyerek başladı.
Çerkezoğlu sözlerinin devamında şunları ifade etti:
“İşine ve emeğine sahip çıkmak, bunun için de yan yana gelip örgütlenmek sadece anayasal bir hak değil bu dünya yüzündeki en onurlu şeydir. Bugün 2018’in dünyasında ve Türkiye’sinde bu dünyayı ve ülkeyi yönetenlerin kadınlara, gençlere, işçilere vaat edecekleri hiçbir şey kalmadı. Bütün yaldızlar döküldü ve masallar bitti. Bize vaat edecekleri tek şey işsizlik, yoksulluk, eşitsizlik, savaşlar ve katliamlar. Burada Flormar direnişçisi arkadaşların onurlu direnişi, duruşu sadece Türkiye’nin değil dünya işçi sınıfının, emek hareketinin geleceğini temsil ediyor”.
Geçtiğimiz ay Arjantin’de sendikaların bir araya geldiği L20 (Labour20/Emek20) Konferansı’ndan bahseden Çerkezoğlu, diğer ülkelerin sendikalarının kendisine Flormar direnişini sorduğunu belirterek “Bu direnişin nasıl bir gücü temsil ettiği çok açıkça gösteriyor” dedi.
Flormar işverenine ve siyasi iktidara seslenen Çerkezoğlu, “Buradaki işçi arkadaşlarımız son derece onurlu bir mücadeleyi sürdürüyorlar. İşçileri sendikalı olduğu için işten çıkarmak işsizlikle, açlıkla yüz yüze bırakmak en hafif deyimiyle vicdansızlıktır. Kendilerini bu hukuksuzluğa bir an önce son vermeye ve bu onurlu mücadele karşısında talepleri yerine getirerek gerekeni yapmaya çağırıyoruz. Eğer siz bugün bu adımları atmazsanız onurlu direniş mutlaka başarıya ulaşacaktır. Ve tarihin bembeyaz sayfalarında bir emek mücadelesi olarak yıllar boyu anılacak bundan sonrası için örnek, bayrak olacak ve yolunu aydınlatacaktır” dedi.
İstanbul Yeni Havalimanında insanca çalışma koşulları istediği için tutuklanan 29 işçi ve sendika yöneticisine Flormar direnişçilerinin desteğini hatırlatan Genel Başkanımız Arzu Çerkezoğlu, kriz koşullarında ortak mücadelenin önemine dikkat çekti.
“Bugün bu ülkeyi yönetenlerin adım adım sürüklediği, bilerek ve isteyerek getirdiği bu ekonomik kriz koşullarında bu krizin faturasını kim ödeyecek? Bu krizin faturasını krizi yaratan ülkenin yüzde 1’i mi ödeyecek yoksa işçiler, emekçiler, kadınlar mı ödeyecek? İşte Flormar direnişi bu krizin bize yıkılmasına karşı çok önemli bir direnç noktası. Bu nedenle bu direniş artık Flormar’dan, Gebze’den çıkmıştır. Bu direniş tüm Türkiye işçi sınıfının bu sermaye düzenine karşı hakkını, hukukunu korumak için verdiği mücadelenin çok önemli yol göstericilerinden bir tanesi olmuştur.”