İşyerlerinden ve meydanlardan yükselen sesimizi Çalışma Bakanlığı’na taşıdık: #AsgariÜcret5200Net
İşyerlerinden meydanlara ülkenin dört bir tarafından yükselttiğimiz “Geçinmek İstiyoruz: Asgari Ücret 5200 Net” mücadelemizi bugün Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na taşıdık.
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK Genel Sekreteri Adnan Serdaroğlu, DİSK Genel Başkan Yardımcıları Remzi Çalışkan ve Alaaddin Sarı ve DİSK Yönetim Kurulu üyesi Seyit Aslan’ın da katıldığı bir yürüyüşün ardından yüzlerce DİSK’li Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde taleplerimizi haykırdı.
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu burada yaptığı açıklamada “Bu sadece bir ekmek mücadelesi değildir. Emeğimizin ucuzlatılmasına karşı bir mücadeledir, memleket mücadelesidir” dedi.
Çalışma Bakanlığı’nın önünden haykırıyoruz:
Bıçak kemikte!#AsgariÜcret5200Net pic.twitter.com/mNq7G24C5Z— DİSK (@diskinsesi) December 3, 2021
“Bu sadece bir ekmek mücadelesi değildir. Emeğimizin ucuzlatılmasına yönelik bir mücadeledir, memleket mücadelesidir”#AsgariÜcret5200Net pic.twitter.com/p4AW8w0Cb4
— DİSK (@diskinsesi) December 3, 2021
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu Çalışma Bakanlığı önünde açıklama yapıyor:
“İşçi sınıfının emeğinin, ekmeğinin, çocuklarımızın geleceğinin ve bu memleketin bütün değerlerinin kelepire satılığa çıkarılmasına asla izin vermeyeceğiz. Yok öyle yağma!”#AsgariÜcret5200Net pic.twitter.com/6K6MZRVGGa— DİSK (@diskinsesi) December 3, 2021
Gerçek enflasyonu en iyi işçiler bilir @tuikbilgipic.twitter.com/39S4o6KyFA
— DİSK (@diskinsesi) December 3, 2021
BASIN METNİ:
ASGARİ ÜCRET 5200 NET!
DİSK Yönetim Kurulu adına Genel Başkan Arzu Çerkezoğlu’nun Ankara’da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde yaptığı basın açıklaması:
Türkiye’de on milyonlarca insanımızın yaşam koşullarını belirleyecek olan 2022 asgari ücreti için, masada olmamamıza rağmen, işyerlerinden, meydanlardan yükselen talepleri bugün buraya Çalışma Bakanlığı önüne taşıdık.
1 Ekim 2021’den beri milyonlarca işçi adına, emekçi adına, emekli adına, geçinemeyenler, barınamayanlar, iş bulamayanlar adına meydan meydan, işyeri işyeri haykırıyoruz: Artık yeter, geçinmek istiyoruz diyoruz.
İşsizlik, pahalılık, zamlar, faturalar belimizi büküyor.
Ekonomik krizin ve pandeminin ağır yükünü biz taşıyoruz. Her sabah yeni zamlara uyanıyor, her gün yoksullaşıyoruz.
Biz çalışıyoruz, bir üretiyoruz, bu ülkenin ekonomisini biz büyütüyoruz ama geçinemiyoruz. Borçla yaşamaya çalışıyoruz.
Üstüne üstlük son günlerde Türk Lirası değer kaybettikçe, biz kaybediyoruz. Emeğimiz ucuzluyor, satın alma gücümüz azalıyor.
Ülkeyi yönetenler Türk Lirasının değer kaybetmesi ile övünüp buna “kurtuluş savaşı” diyorlar. Oysa paramız değer kaybettikçe bu ülke daha yoksul ve daha bağımlı hale geliyor.
Türkiye Avrupa’nın en düşük asgari ücretinde Arnavutluk ile yarışıyor. Türkiye’de asgari ücret artık ucuz emeğin sembolü olan Çin’den bile düşük.
Değerli mücadele arkadaşlarım.
Bunu bile isteye yapıyorlar. Amaçladıkları tam da bu. Türk Lirası değer kaybedince ücretler azalacak, bu ülkenin işçileri en ucuz emek olarak dünyaya pazarlanacak.
Yok öyle yağma! Bu ülke, bu halk, bu ülkenin işçi sınıfı satılık değildir. Uluslararası pazarlarda kelepire satılığa çıkarılacak şahsa ait bir mal değildir.
Yabancı sermaye için, petrol prensleri ve kralları için “kelepir emek kelepir memleket” diye tezgâh açanlara direneceğiz!
TL ucuzlasın, emek ucuzlasın, memleketin taşı toprağı ucuzlasın tezgahını bozacağız!
İşte biz bu asgari ücret sürecindeki mücadelemizi sadece ekmeğimizi savunma mücadelesi olarak görmüyoruz. Bu sadece ekmeğimizi değil, aynı zamanda emeğimizi ve memleketimizi savunma mücadelesidir.
DİSK-AR dün 2022 asgari ücret raporunu yayımladı. Ülkemizde asgari ücrete dair gerçekleri size kısaca bir kez daha özetlemek istiyorum.
Türkiye’de milyonlarca işçi asgari geçim için yetersiz olan asgari ücretle geçinmeye çalışırken, milyonlarca işçi asgari ücret dahi alamıyor. Kadınların dörtte biri asgari ücretin altında bir ücretle çalışıyor. Asgari ücretin yüzde 20 fazlası ve altında ücret alan işçilerin sayısı 10 milyona yaklaşıyor. Türkiye hızla bir asgari ücretliler ülkesine dönüşüyor. Asgari ücret sembolik bir ücreti değil ortalama ücreti ifade ediyor.
Hani televizyonlara çıkıp ekonomi büyüyor, Türkiye büyüyor diyorlar ya. Ben size büyüyen şeyi söyleyeyim. Adaletsizlik büyüyor. Asgari ücret 1974’te kişi başına milli gelirin yüzde 81’i düzeyinde idi. 2021 yılında ise kişi başına milli gelirin yüzde 54’üne geriledi. Bu adaletsizliğe dur diyoruz: Biz çalışıyoruz, biz üretiyoruz, Türkiye büyüyorsa payımızı istiyoruz!
Gelirde adalet olmadığı gibi vergide de adalet yok. Patronların vergi yükü sürekli azaltılırken, asgari ücretlinin vergi yükü artıyor. Asgari ücretle çalışan işçilerden alınan vergi miktarı ilk vergi dilimi tarifesi düşük tutularak artırıldı. 2002 ve 2003 yıllarında ilk vergi dilimi tarifesi asgari ücretin 15-16 katı idi. 2021 yılında ilk vergi dilimi asgari ücretin 6,7 katına geriledi. Böylece işçinin patronundan çok vergi ödediği adaletsiz bir düzen kuruldu. Bizler bu dilim dilim soyguna dur diyoruz. Brüt asgari ücretin net ödenmesini istiyoruz. Asgari ücretin ve tüm ücretlerin asgari ücret tutarı kadar bölümünde vergi ve kesintiler kaldırılarak tüm ücretlere 1000 lira iyileştirme yapılmalı diyoruz. Asgari ücret sonrası ilk vergi dilimine uygulanacak oranın yüzde 10’a düşürülmesini, vergi dilimleri tarifesinin en az kişi başına GSYH oranında artırılmasını istiyoruz.
Türkiye’de asgari ücret tek bir işçi için hesaplanıyor. Oysa asgari ücret hesabında sadece işçinin kendisi değil, uluslararası standartlara uygun şekilde geçindirmekle yükümlü olduğu aile bireyleri de esas alınmalıdır.
Asgari ücret artışında yoksulluk sınırı da bir kriter olarak dikkate alınmalıdır. Bir hanede iki kişi çalıştığında en azından yoksulluk sınırı aşılmalıdır. Gerek yoksulluk sınırı gerek gıda fiyatları artışı ve gerekse ekonomik büyüme dikkate alındığında 2022 yılında asgari ücreti en az net 5.200 TL olmalıdır.
Tekrar ediyoruz. Bu sadece bir ekmek mücadelesi değildir. Emeğimizin ucuzlatılmasına yönelik bir mücadeledir, bir memleket mücadelesidir.
Bu ülke, bu halk, bu ülkenin işçi sınıfı satılık değildir!
Emeğimizi ve memleketimizi savunmak için omuz omuza!
Demokrasinin, hukukun, adaletin egemen olduğu Emeğin Türkiyesi için omuz omuza!
İNADINA SENDİKA, İNADINA DİSK!