Genel Başkanımız Arzu Çerkezoğlu’nun SGK Genel Kurulu konuşması
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ve DİSK Genel Sekreteri Tayfun Görgün bugün SGK 7. Olağan Genel Kurulu’na katıldı. Genel Başkanımızın SGK Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmasından satırbaşları şöyle:
Sosyal güvenlik, çalışanların en önemli sosyal kazanımı, emeğin uzun soluklu mücadelesinin ürünüdür.
– Ülkemizde 1936 tarihli ve 3008 sayılı İş Kanunu ile sosyal sigortaların kuruluşu ilk kez gündeme gelmesiyle birlikte sosyal güvenlik alanındaki ilk köklü dönüşüm sağlanmıştır. Kökleri erken Cumhuriyet dönemine dayanan sosyal güvenlik hakkı ve sosyal güvenliğin kurumsal yapısı Cumhuriyet’in ikinci yüzyılının başında hiç de iç acıcı değildir.
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu SGK Genel Kurulu'nda konuştu:
"Evet SGK açık vermiyor. SGK değil çünkü emekliler açık veriyor bu ülkede" pic.twitter.com/KKMYdwQgq6— DİSK (@diskinsesi) December 27, 2024
– Sosyal güvenliğin ve sosyal güvenlik örgütlenmesinin uzun dönemlere dayanan yapısal sorunları maalesef artarak devam ediyor.
– Türkiye’de en geniş toplumsal kesimin hak ve çıkarlarını temsil eden bir kurumun genel kurulundayız. SGK, bir hükümet bürosu veya idari birim değil. Bu kurumun asıl kaynakları bizlerin primlerinden sağlanıyor. Ancak bu kurumun sahibi olan bizler üç yılda bir gün, o da sadece istişari mahiyette bir toplantıda kurumu değerlendirebiliyoruz. Genel kurul hakiki bir genel kurul olmalı: İbra yetkisi olmalı, bütçe yapma yetkisi olmalı. Kurum Başkanını seçme yetkisi olmalı.
– Sosyal Güvenlik Kurumu’nun en temel sorunlarından biri siyasi vesayet sorunudur. Bu geçmişte de böyleydi. 2018’de başlayan ve parlamenter rejimi sona erdiren başkanlık rejimi ile SGK’nin yapısı daha yoğun biçimde siyasi vesayet altına alındı. SGK’nin 12 üyeli Yönetim Kurulu üyelerinin yarısı başkan ve başkan yardımcıları dahil, Cumhurbaşkanı tarafından atanıyor. Biz on yıllardır gerçek idari ve mali özerkliğe sahip bir SGK istiyoruz.
– Bugün yaşadığımız sorunların temel sebeplerinden biri bütün itirazlarımıza rağmen büyük iddialarla ve reform olarak ilan edilen 5510 sayılı Yasa’dır. Sosyal güvenlik sistemimiz adaletsizlik üretir hale gelmiştir.
– Emeklilikte Yaşa Takılanlar olarak bilinen düzenlemeler ile bu adaletsizliklerin bir bölümü giderilirken bu kez 9 Eylül 1999 sonrası işe girenler için devasa bir adaletsizlik yaratılmıştır.
– SGK’nin mali yapısı gayet iyi ancak emekliler sefalet içinde. Cumhurbaşkanlığı Strateji Bütçe Başkanlığı verilerine göre 2002 yılında en düşük işçi emekli aylığı asgari ücretin yüzde 38 üzerinde idi. En düşük emekli aylığı, şu anda asgari ücretin yüzde 27 altında.
– 2024 yılında emekli olacaklarla 2025 ve sonraki yıllarda emekli olacaklar arasında yüzde 30 civarında fark ortaya çıktı. Bu adaletsizliği hangi vicdan kabul eder?
– Kurumun sağlık hizmeti üreticisi olmaktan çıkarılması ve sağlık alanında yaşanan özelleştirme, hem toplum vicdanı açısından büyük sorunlara yol açıyor hem de kuruma maliyeti ağır oluyor. Özel hastanelerin kuruma hasta başı maliyeti kamu hastanelerinin çok üstünde gerçekleşiyor. SGK’nin özel hastanelere yaptığı birim ödeme artıyor. SGK’nin özel hastanelerine hasta başına yaptığı ödeme 2012’de ortalama ödemenin yüzde 5 fazlası iken 2024’ün ilk altı ayında yüzde 53 fazlası oldu. Özel hastanelerin hepsi SGK’nin Sağlık Uygulama Tebliğinde öngörülen yüzde 200 ilave ücretin çok üzerinde ödeme talep ediyorlar, bu konuda denetim ve yaptırım söz konusu değil.
– SGK verileri şeffaf ve detaylı değil. Kaç emekli kaç lira aylık alıyor, bilmiyoruz. SGK’nin açıklanmayan verileri üzerinden siyasi spekülasyon yapılıyor.
– Geçmiş yıllarda gündeme gelmeyen belediyelerin SGK borçları gündeme getiriliyor. SGK, kuruma prim borcu olan tüm kişi ve kurumları ayrımsız ilan etmelidir. SGK siyasi hesaplaşmamaların odağına çekilmemelidir.
– SGK ve sosyal güvenlikle ilgili temel taleplerimizi bir kez daha sıralamak istiyorum:
-
İdari ve mali açıdan gerçek anlamda özerk, yapısı TBMM tarafından düzenlenen bir kurum istiyoruz.
-
SGK genel kurulunun denetim, karar ve ibra organı olmasını istiyoruz.
-
SGK yönetim kurulunda çoğunluğun çalışan ve emekli temsilcilerinden oluşmasını talep ediyoruz.
-
Sosyal güvenlik sisteminin Anayasa’nın emredici düzenlemelerine, sosyal devlet ilkesine uygun biçimde emekliliğe erişimi kolaylaştıracak ve emeklilerin insanca yaşamasını sağlayacak şekilde değiştirilmesini istiyoruz.
-
İşverenlere sağlanan SGK prim desteğinin işçilere de sağlanmasını istiyoruz.
-
Emeklilikte yaş adaletsizliği sorununun çözülmesini istiyoruz.
-
Emekliler arasındaki büyük eşitsizliklerin giderilmesi için intibak yasasının çıkarılmasını istiyoruz.
-
Aylık bağlama oranlarının yükseltilmesini, emekli aylığının hesabında büyümenin tamamının hesaba katılmasını istiyoruz.
-
En düşük emekli aylığının en az asgari ücret düzeyine çıkarılmasını istiyoruz.