Ücretlerimiz eriyor, alım gücümüz düşüyor: Tek çare örgütlenme!
ÜCRETLERİMİZ ERİYOR,
ALIM GÜCÜMÜZ DÜŞÜYOR:
TEK ÇARE ÖRGÜTLENME!
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu’nun Ücret Kayıpları Raporu ve DİSK’in önümüzdeki dönem mücadele programını kamuoyuyla paylaştığı basın toplantısında yaptığı konuşma:
On milyonlarca işçinin, emekçinin ücreti enflasyon ve vergi yükü nedeniyle her geçen gün eriyor. Adaletsiz vergi sistemiyle harcanabilir net ücret azalıyor; yüksek enflasyon nedeniyle ise alım gücümüz eriyor. Bir yandan vergiler ve kesintiler, diğer yandan enflasyon; gelir bölüşümünü daha da adaletsiz hale getiriyor.
Bu koşullar altında uzun zamandır “Gelirde, vergide, ülkede adalet” mücadelemizi büyütüyoruz. Bu mücadele kapsamında, konfederasyonumuzun araştırma merkezi DİSK-AR, bu yılın başından itibaren Ücret Kayıpları İzleme Raporu’nu hazırlıyor. Her ay TÜİK enflasyonunun açıklanmasını takiben kamuoyu ile paylaştığımız Ücret Kayıpları İzleme Raporu’nda işçilerden sermayeye kaynak aktarımının boyutları gözler önüne seriliyor. Bu raporlarda hem vergiler nedeniyle yaşanan kayıp hem de enflasyonun yarattığı toplam erime ele alınırken; tekil gelirlerde yaşanan kayıplar da ortaya konuyor.
DİSK-AR Ücret Kayıpları İzleme Raporu’na göre, ağustos ayı itibarıyla yılın ilk sekiz ayında gelir ile damga vergisinin yaklaşık 17 milyon kayıtlı işçiye faturası 528 milyar TL’yi buldu. Harcanabilir net ücret üzerine sekiz aylık enflasyonun yarattığı kayıp olan 627,3 milyar TL de eklenince işçilerin toplam ve birikimli enflasyon ile gelir-damga vergisi kaybı 1 trilyon 155 milyar TL’yi aştı.
Bu hesaplamada TÜİK’in resmi enflasyon verileri ve kayıtlı işçiler esas alındı. Kuşkusuz gerçek enflasyon verileri ve kayıtsız işçiler de göz önünde bulundurulduğunda bu kayıp daha da artacaktır.
Öte yandan bu 8 aylık dönemde işçi ücretlerindeki bireysel kayıplar da korkutucu düzeydedir. Yılın ilk yarısında 47.500 TL ve Temmuz-Ağustos 2025 aylarında 50.580 TL brüt ücreti olan bir işçinin, ağustos ayında kesinti kaybı 7.587 TL, gelir vergisi kaybı 4.528 TL ve enflasyon kaybı ise 7.114 TL’dir. SGK verilerine göre ortalama işçi ücreti ifade eden bu ücretlerin yaklaşık yüzde 40’ı vergi, kesinti ve enflasyona gitmektedir.
"Ücret Kayıpları İzleme Raporu’nda işçilerden sermayeye kaynak aktarımının boyutları gözler önüne seriliyor"@disk_arastirma raporuna erişmek için: https://t.co/aYiMYhxWqL pic.twitter.com/jYaKk4xDdw
— DİSK (@diskinsesi) September 5, 2025
DİSK-AR, Ücret Kayıpları İzleme Raporlarında yalnızca ortalama ücret alan kayıtlı işçilerin değil, asgari ücret ve katlarında ücret alan işçilerin kayıplarına da yer veriyor. Asgari ücretin vergi istisnası bulunsa da 26.006 TL’lik brüt asgari ücretin 3.901 TL’si kesintilere gitmektedir. Üzerine yüzde 21,5’lik sekiz aylık enflasyon eklendiğinde, Ağustos 2025’te asgari ücretlinin elinde reel olarak 17.352 TL kalmaktadır. Asgari ücretli bir çalışan Ocak 2025’ten bu yana 55.130 TL birikimli kayıp yaşamıştır. Asgari ücretlinin, yılın sekizinci ayında, 2 aylık çalışması vergi ve enflasyona gitmiştir.
Ücret düzeyleri arttıkça, vergi ve enflasyon kaybı da artmaktadır. Asgari ücretin iki katını ifade eden brüt 52.011 TL’lik ücret, yılın sekizinci ayında reel net, 29.650 TL’ye kadar gerilemiştir. Bu ücreti kazanan işçilerin sekiz aylık kaybı ise ücretlerinin yüzde 34,4’ünü bulmuştur.
Asgari ücretin üç katı düzeyindeki brüt 78.017 TL’lik ücrette ise Ağustos 2025 itibarıyla aylık vergi ve prim kesintisi 25.745 TL’yi bulmuş; enflasyonun eklenmesiyle toplam kayıp 37 bin TL’ye yaklaşmıştır. Bu ücret düzeyinde Ocak 2025’te toplam kesinti ve erime 21.711 TL iken her ay artarak Ağustos 2025 itibarıyla ücretin yüzde 47,4’üne kadar yükselmiştir. Bu ücretin sekiz aylık toplam kaybı, toplam kazancının yüzde 61,5’ini bulmuştur.
Ücret Kayıpları İzleme Raporu’nda asgari ücretin 1,5 katı ile 2,5 katının kayıpları da yer almaktadır. Elinizde bulunan raporlarda bu ücret düzeylerinin kayıplarını da görebilirsiniz. Ücret düzeyleri değişse de değişmeyen şey ücretlilerin üzerindeki vergi, kesinti ve enflasyon yüküdür.
Türkiye’de vergi sistemi, gelir vergisi oranlarının yüksekliği, vergi tarife dilimlerindeki adaletsizlik ve asgari ücret vergi istisnasının çalışanlar aleyhine uygulanması nedeniyle adaletsizdir. Çalışanlar adaletsiz vergi sistemi yüzünden nisan ve mayıs aylarında ikinci vergi tarife dilimine (yüzde 20), ağustos ve eylül ayında ise üçüncü tarife dilimine (yüzde 27) giriyor ve ciddi kayıplara uğruyor. Çalışanların yıl içinde aldığı ücret zammının önemli bir bölümü önce vergilere gidiyor, sonra da enflasyon karşısında eriyor.
Bir kez daha söylüyoruz: Türkiye’de vergide adalet yoktur. İşçilerin zaten oldukça düşük olan ücretleri yüksek vergiler ve kesintilerle budanırken, sermaye grupları çeşitli muafiyet ve ayrıcalıklardan yararlanmaktadır. Bu nedenle gelirde adalet, vergide adalet talebi artık ertelenemez bir zorunluluktur.
Bu koşullar altında işçiler her geçen gün daha da yoksullaşırken hükümet, yoksulluk sınırının dörtte biri düzeyinde olan, açlık sınırının yüzde 15 altındaki asgari ücrete zam yapmama ısrarını sürdürüyor. Emeklilerin önemli bir bölümü ise asgari ücrete bile ulaşamıyor. Kamu işçilerinin ve memurların ücretleri ise toplu sözleşme süreçlerinin sonunda enflasyona ezdirildi.
Hükümetin ekonomi politikası ücretleri baskılamaya dayanmaktadır. Bu yolla fakirden zengine, işçi sınıfından sermayeye büyük bir kaynak aktarımı gerçekleştirilmektedir. Bugün sizlerle paylaştığımız rapor da, bu adaletsiz düzenin bilançosunu gözler önüne sermektedir.
Asgari ücrette, kamu toplu sözleşmelerinde ve emeklilerin geçim mücadelesinde hep beraber tanık olduk: İktidar ve sermaye aynı taraftadır. İkisinin ortak amacı ücretleri baskılamak, vergi yükünü bizlerin omuzlarına daha fazla yüklemektir. Gelirde ve vergide adaletin sağlanmasının biricik yolu, işçi sınıfının örgütlü gücünden geçmektedir. Bu nedenle tüm işçileri DİSK çatısı altında sendikalı olmaya, emeğine ve geleceğine sahip çıkmaya çağırıyoruz!
• Asgari ücret acilen artırmalıdır. Tüm ücretler gerçek enflasyona karşı korunmalı; ekonomik büyümeden de payını almalıdır.
• Asgari ücret sonrası ilk gelir vergisi tarife oranı yüzde 10’a düşürülmelidir.
• Gelir vergisi tarife dilimleri yeniden değerleme oranında (asgari ücret artışından az olmamak kaydıyla) artırılmalıdır.
• Asgari ücret istisnası vergiden değil, matrahtan indirim yoluyla uygulanmalıdır.
• İşverenlere uygulanan 5 puan SGK prim desteği çalışanlara da uygulanmalıdır.
• Çağ dışı damga vergisi kaldırılmalıdır.
• Sendikalaşmanın önündeki engeller kaldırılmalı, toplu iş sözleşmesi kapsamı genişletilmelidir.
İşçilerden sermayeye kaynak aktarımının boyutları gözler önüne seren raporumuzu bugün bir basın toplantısı ile paylaştık…
"Bizden çaldıklarını geri almak, emeğimizin hakkını korumak ve çocuklarımıza adil bir gelecek bırakmak ellerimizde. Bunun yolu yan yana durmaktan,… pic.twitter.com/QLzDO2v8Lv
— Arzu A. Çerkezoğlu (@ArzuCerkezoglu) September 5, 2025
Milyonlarca işçi aynı dertleri paylaşıyoruz, aynı umutları taşıyoruz. Yalnız değiliz. Bu bilinçle Türkiye’nin dört bir yanında bir örgütlenme seferberliği başlatıyoruz. Biz bu ülkenin tüm değer ve güzelliklerini üretenler, olarak diyoruz ki; bizler iktidar sermaye işbirliği ile dayatılan asgari bir yaşamı değil; insanca, adil ve umut dolu bir hayatı hak ediyoruz. Ve ülkenin dört bir yanındaki sınıf kardeşlerimizle buluşmak için tüm bölgelerde, tüm işkollarında; fabrikalarda, atölyelerde, belediyelerde, hastanelerde, inşaatlarda, madenlerde, tersanelerde, okullarda, bankalarda, AVM’lerde, plazalarda örgütlenme seferberliğimizi büyütüyoruz.
Yalnız olmadığımızı biliyoruz ve bu gerçeği kent kent hep beraber göreceğiz: Milyonlarca emekçi aynı dertleri paylaşıyor, aynı umutları taşıyor. Bizden çaldıklarını geri almak, emeğimizin hakkını korumak ve çocuklarımıza adil bir gelecek bırakmak ellerimizde. Bunun yolu yan yana durmaktan, dayanışmayı büyütmekten, sendikalı olmaktan geçiyor. Gelirde, vergide ve ülkede adalet için, emeğimizin karşılığını almak ve geleceğimizi birlikte kurmak için tüm işçi ve emekçileri DİSK çatısı altında örgütlenmeye, omuz omuza mücadele etmeye davet ediyoruz. Çünkü birlikte güçlüyüz, birlikte kazanacağız!
Rapora erişmek için:
https://arastirma.disk.org.tr/?p=13143