DİSK Kuruluş Bildirgesi & Kuruluş Tüzüğü Ve Belgeler
DİSK KURULUŞ BİLDİRGESİ & KURULUŞ TÜZÜĞÜ VE BELGELER
DİSK KURULUŞ BİLDİRİSİ,
ANA TÜZÜĞÜ
“Biz devrimciliği; bugünkü tutucu, gerici, ekonomik, sosyal ve politik ilişkilerin Anayasa uyarınca değiştirilmesi ve Anayasa ilkelerinin hayata uygulaması anlamına alıyoruz”
Genel Merkez Adresi: Yeniçeriler Cad. Güzel Apt. 23/6 Çemberlitaş-İstanbul
İstanbul-1968
BU YAYININ NİTELİĞİ
Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonunun R16;kısa adı DİSK) ikinci yayınını sunuyoruz.
Bu yayında DİSK’in kuruluşunu sağlayan ve DİSK’in işleyişini düzenleyen belgeleri bir araya getirmiş bulunuyoruz.
Bilindiği gibi, 12 Şubat 1967 gün İstanbul’da Şafak Sinemasında kongrelerini yapan 3 sendika (Türkiye Maden-İş, Türkiye Lastik-İş, Türkiye Basın-İş) önce Türk-İş Konfederasyonundan ayrılma kararı almış, sonra da DİSK’i kurmayı ittifakla ve alkışlar arasında kabul etmiştir. Bir sendika da (Türkiye Gıda-İş) Türk-İş’in üyesi olmadığı için yalnız DİSK’i kurma kararı almıştır.
Bu dört sendika, DİSK’i niçin kurmak istediklerini, Türk-İş’in eski üyeleri olan üç sendika da aynı zamanda niçin Türk-İş’ten ayrılmak istediklerini açıklayan birer gerekçe raporunu Kongrelerine sunmuş ve raporlar ittifakla kabul edilmiştir. Sonra da kongresini yapan 4 sendika DİSK’in Kuruluş Bildirisini ve Ana tüzüğünü aynen kabul etmiştir.
Daha önce toplanan ve merkezi Zonguldak’ta bulunan Türkiye Maden İşçileri Sendikası (bu sendika yeraltından maden çıkarılması işkolunda çalışanların sendikasıdır) Genel Yönetim Kurulu da Kurucu Heyet olan DİSK’i kurma ve DİSK Kuruluş Bildirisi ve Ana tüzüğünü aynen kabul etmeye ittifakla karar vermiştir.
Böylece beş sendika, önce yapılan toplantılara katılan bir çok sendikaların aldıkları ilke kararına uygun olarak DİSK’in kurucuları olmuş ve 13 Şubat 1967 Pazartesi günü DİSK Tüzüğü ve Kuruluş Bildirisi İstanbul Valiliğine verilerek Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) hükmi şahsiyet kazanarak çalışmalara başlamıştır.
Bu yayınımız, işte bu gelişmenin dört belgesini bir arada kamu oyuna sunmak için hazırlanmıştır.
Saygılarımızla,
DİSK KURULUŞ BİLDİRGESİ
1872 den bu yana greve hakkını kullanarak, direnme gücünün başarılarını toplayan,
Dernek kurma hakkını en güç koşullar altında kullanan, 1909 dan beri Uluslar arası işçi dayanışması çabalarına katılan,
Demokrasiye aykırı yasalar değiştirilince 1946 da yeniden sendikalar kuran,
Sosyal adaletin gerçekleştirilmesi mücadelesinde 1961 de miting yaparak yeni bir aşamaya ulaşan,
Anayasa ilkeleri uğruna kurşunlanan, coplanan, hapse atılan, yine de toplumcu mücadelesini bırakmayan;
Bizler; Türk işçi sınıfının tüm çıkarları, hakları ve özgürlükleri ve de onuru için bir araya geldik.
Emperyalizmin, devletimizin ve milletimizin hayatına yineden kastetme çabalarının arttığını ve bir avuç aracının, kapkaççının ve sömürücünün bu çabalara katıldığını gören bizler, Büyük Atatürk’ün daha 1921 de ilan ettiği gibi “bizi mahvetmek isteyen emperyalizme karşı ve bizi yutmak isteyen kapitalizme karşı” savaşmaya ant içmiş sendikacılarız.
Kendi tarihimizin derinliklerinden ve dünya işçilerinin mücadele deneylerinden yararlanarak, sosyal adalet içinde hızla kalkınmayı, işçi sınıfının, devlet yönetiminin her kesiminde söz ve karar sahibi olması ve böylece demokrasinin gerçekten uygulanması ile mümkün görürüz. Bütün gücünü işçi sınıfının bilincinden alan bizler, yurt ve dünya olayları karşısında ulusumuzun ve emekçi halkımızın menfaatlerini ve memleketimizin bağımsızlığını her şeyin üstünde tutacak en küçük özgürlüğümüz ve hakkımız için bilinçli bir dayanışma içinde bütün gücümüzü harekete getireceğiz. Kapitalist yoldan kalkınmak isteyenlerin uyguladıkları sistemden gelen sosyal dengesizlik, düzensizlik ve çalkantılara boyun eğmeyecek, kapitalist olmayan yoldan, yani emekten yana bir kalkınma planının uygulanması ile kalkınmak için uyarıcı çalışmalarımızı aralıksız sürdüreceğiz.
Devlet Planlama Teşkilatının böyle bir plan yapmasını, bu planın işçilerin de katıldığı bir yürütüm ve denetimle uygulanmasını, kalkınmak için zorunlu görürüz. Bu bakımdan toplumumuzun kalkınmasına bunca yıldır imkan bırakmayan egemen sınıfların kendi çıkarları uğruna geri bıraktıkları işçi sınıfının bilinçli bir güç halinde toplum yararına öncülük yapmasını sağlamaya çalışacağız. Yoksa; politika alanında demokrasinden söz edip, ekonomik ve sosyal alanda varlıklı sınıfların çakarlarını gözetmek Anayasamızla bağdaşamayacak bir tutum olmaktadır. Biz, yokluk ve yoksullukların işsizlik ve sefaletin, can ve mal güvensizliğinin, türlü hastalıkların, iş kazalarının, vakitsiz ölümlerin sona erdirilmesi için Anayasa ilkelerinin uygulanmasını bütün hükümetlerden ısrarla isteyeceğiz.
 
; Ekonomik bakımından zayıf durumda olanların, işleri bakımından başkalarına tabi olan işçi ve müstahdemleri, her türlü dar gelirleri, yoksul kimseleri korumayı amaç bilen Anayasamızın eksiksiz uygulanması ancak işçilerin demokratik yoldan devlet yönetimine ağırlığını koymasıyla gerçekleşebilecektir, inancındayız. Egemen sınıflar, Anayasanın eksiksiz uygulanması ancak işçilerin demokratik yoldan devlet yönetimine ağırlığını koymasıyla gerçekleşebilecektir, inancındayız. Egemen sınıflar, Anayasanın eksiksiz uygulanmasından yarar görmedikleri için Anayasa ilkelerini savsaklamada sakınca bulmayabilirler. Ama, biz, Anayasa gerekçesinde de belirdiği gibi “R30;.. maddi (mali ve iktisadi) imkanlardan, yaşama için zaruri olan gelir kaynaklarından ve varlıktan mahrum olan halk tabakaları için klasik hürriyetler yalnız kağıt üzerinde kalan parlak fakat boş laflardan başka bir değere sahip” olmayacağına inanırız. Onun için sosyal devlet ilkesinin hergün uygulanır biçime getirilmesi için çaba sarfedeceğiz. Kağıt üzerinde kalan bir demokrasi kavramının, sosyal ve ekonomik bir özden yoksun bırakılması, milyonlarca insanın aldatılması ve avutulmasından öteye geçmeyeceği tabiidir. Bundan dolayı, sendikacılık alanındaki çalışmalarımızı, işçi sınıfının devlet yönetimine ağırlığını koyması temeline dayanan bir sosyal politikaya hız kazandırması ilkesine uygun biçimde yürüteceğiz.
İşçi Sınıfının Devrimci Gücü:
Her yıl artan Türkiye nüfusu içinde en kalabalık kesim emeğiyle yaşayan insanların teşkil ettiği işçi sınıfıdır. Ne var ki işçi sınıfı, çeşitli yasalar yüzünden parçalanmış, ayrı ayrı statülere bağlanmıştır. Biz tüm işçilerin meslek örgütleri içinde ana işkolları sendikası saflarında toplanmasını ve etkin bir güç haline gelmesini başarmaya çalışacağız. Köyden şehre gittikçe daha çok sayıda akın eden nüfusun iç göç nedenlerini biliyoruz. Onun için işçilerin devrimci bir öz kazanması gereklidir. Böylece topraksızlıktan, ya da yeteri katar toprak sahibi olamamadan, çağdaş tarım araç ve gereçlerinden yoksul kalmadan gelen köyden kaçış durabilirsin, şehirdeki işçinin sosyal adalet ve asgari geçim için yapmakta olduğu mücadele, işsizlerin baskısıyla kırılmasın, kırdırılmasın.
Beslenme Devrimi:
Normal beslenme koşullarından yoksun olan işçilerimizin kalori ve protein alabilmeleri, sıhhatli bir toplum haline gelebilmemiz için zorunludur. Bu bakımdan tüketim harcamalarından işçilerin de yeteri kadar pay alabilmeleri gereklidir. Bu da hem üretimin arttırılmasına, hem de gıda maddelerinin el değiştirmeden, yani bu maddelerin maliyetleri ile kar nispetleri yükseltilmeden halka ulaştırılması esasına bağlıdır. Beslenmeden devrim, asgari gıda ihtiyacının herkesçe mutlaka elde edilecek biçime getirilmesiyle başlayacaktır. Bu amacın gerçekleştirilmesi için var gücümüzle çalışacağız.
Barınmada Devrim:
Sağlık kurulları ve yapılmış şekilleri bakımından elverişsiz olan işçi meskenlerinin ne gibi sosyal facialara yol açtığını bilmekteyiz. İşçilerin çok büyük bir çoğunluğunun kira derdiyle mücadele ettiğini de biliyoruz. Yine biliyoruz ki; konut bir kar aracı olarak bırakıldığı sürece işçilerin sağlık kurallarına ve tekniğin insan onuruna yaraşır gereklerine uygun bir konut politikası izlenemez. Biz, işçilerin insanlık onuruna yaraşır birer konut sahibi olmaları için, Anayasanın da belirttiği gibi devletin “yoksul veya dar gelirli ailelerin sağlık şartlarına uygun konut ihtiyaçlarını karşılayıcı tedbirler” almasının bir an önce gerçekleştirilmesini istiyoruz. Hazır evler endüstrisin kurulmasını, şehir içinde, devlete, belediyeye ve özel kişilere ait arsa ve arazi parçalarının Anayasa gereği gözetilerek işçi konutlarına ayrılmasını ısrarla savunacağız.
İçinde şehir suyu olmayan yıkanma, temizlenme yerleri bulunmayan, elektrikten yoksun ve semtinde belediye hizmetlerin yapılmadığı konutları devrinin kapatılmasını ısrarla isteyeceğiz.
Sağlıkta Devrim:
Memleketimizde her 4000 kişiye bir doktor, hele 51 ilde ise 9400 kişiye bir doktor düşmektedir. Bu, insan sağlığının bugüne kadar nasıl hiçe sayıldığını gösterir. Yoksul halk tabakalarının aleyhinde gelişen ve işçilerimize yeteri kadar menfaat sağlamayan sağlık politikasının işçi yararına değiştirilmesine var güçümüzle çalışacağız. Anayasamızın “herkesin beden ve ruh sağlığı içinde yaşayabilmesini ve tıbbı bakım görmesini” bir ödev olarak devlete vermesi işlerin iyiye gitmesine yetmemiştir. Halktan yana bir sağlık politikası izlenmesi de ancak halkın, halk için ve halk tarafından yönetilmesi zorunludur. Biz koruyucu hekimliğin kurulmasını, sağlık hizmetlerinden ayrı ayrı gözetilmeden herkesin, maddi güçlerine bakılmadan yararlandırılmasını istiyoruz. İnsan sağlığı, bir zümrenin geçim ve refah konusu olmamalıdır, diyoruz. Onun için de hekimliğin ve eczacılığın sosyalleştirilmesini istiyoruz.
Eğitimde Devrim:
Eğitim hizmeti, varlıklı sınıfa mensup çocukların tekeline girmiş gibidir. Anayasada öngörülen ilke uygulanmadığı için halkın öğrenim ve eğiti ihtiyaçları sağlanamamaktadır. Okulsuz köyler, öğretmensiz okullar, okula alınmayan çocuklar ve okuyup yazma bilmeyenlerin her yüz kişide 60 kişilik bir çoğunluk teşkil etmesi, eğitime ne kadar çok önem vermemiz gerektiğini açıklamaktadır. Biz, bütün işçilerin okur yazar olmalarını istiyoruz. Eğitimin mesleklerinde ilerlemelerini sağlayacak bir öz kazanmasına çalışacağız; seminerler, gece kursları, işbaşında eğitim yapmak suretiyle canlı eğitim kuralı içinde bilinçli bir sendikacılar nesli yetiştirmeye önem vereceğiz
Çalışmada Devrim:
Memleketimizde emek en hor görülen, karşılığı en az verilen bir değer yaratıcısıdır. Biz, emeği en yüce değer sayar ve Atatürk’le beraber deriz ki: “sırt üstü yatmak ve hayatını çalışmadan geçirmek isteyen insanların bizim toplumumuz içerisinde yeri yoktur, hakkı yoktur!” Oysa egemen sınıfların güttükleri çalışma politikası aşırı sömürüye dayanmakta,y milyonlarca işçiyi işsiz güçsüz, aç ve sefil bırakmaktadır. Biz bu adaletsiz düzen yerine Anayasa ilkelerinin tümünün hakim olduğu bir sosyal adalet yönetiminin yerleşmesini istiyoruz. Hiçbir kısıtlama yapılmadan, silahsız ve saldırısız grev hakkının kullanılmasını istiyo
ruz. Lokavtın sosyal bir hak olamayacağından lokavtın yasaklanmasını bekliyoruz.
Herkesin çalışmasını, çalışma gücüne uygun işlerde emeğinin tüm karşılığını almasını, çalışamayacak durumda ve yaşta olanların insanlık onuruna yaraşır bir işçilik ve emeklilik aylığı almasını istiyoruz. Bunların gerçekleşmesinin ancak emekten yana bir kalkınma planının uygulanmasına bağlı olduğunu biliyoruz. Bu bakımdan sendikacıların, memleket yönetiminde aktif görev alabilmeleri yollarının genişlemesine elverişli bir sosyal politika ile donatılmasını amaç ediniyoruz. Bu da ancak bütün işçilerin kendi ana işkollarındaki devrimci sendikalarda toplanmaları ve kardeşçe dayanışmalarını sağlamakla mümkün olacaktır.
Biz sendikalarımızı işkollarımızın en güçlü sendikaları halinde geliştirmek için işçiler arası yabancılaşmayı önlemeğe büyük çaba harcayacağız. Türk sendikacılığını herhangi bir yabancı memleketin sendikacılığının körü körüne taklidcisi durumuna düşürmeyeceğiz. Kendi gerçeklerimizden yararlanarak, kendimize özgü bir sendikacılığı uygulayacağız. Böylece sendikalarımızın demokratik hayatın vazgeçilmez, ihmal edilmez, mutlaka görüşü alınır ve isteklerine uyulur, etkin bir güç haline getirilmesini zorunlu buluyoruz. Buna çalışacağız.
Toplu sözleşmelerde ücretlerin oynak merdiven sistemine bağlanmasına dikkat edeceğiz. Bütün işkollarını kapsayan ve gerçekten asgari yaşama ihtiyaçlarını karşılayan adil bir asgari ücretin ödenmesi dönemine geçilmesi için bütün partilerin çaba harcamasını isteyeceğiz. Eşit işe eşit ücret, çocuk ve kadın işçilerin korunması ilkelerinin kağıt üzerinde kalmalarını önleyici çabalar harcayacağız. Bütün kamu kesiminde yönetime ve denetime sendikacıların katılmalarını sağlamak için olumlu çalışmalar yapacağız. Herkesin iş bulmasını, herkesin bütün sigorta kollarına tabi tutulmasını, sigorta primlerinin işçiler yararına kullanılmasını istiyoruz. Sigortanın amaçlarına aykırı bir yönetime sürüklenmesinin daima karşısında olacağız.
Milli Gelirde Devrim:
Milli gelirin ne kadar adaletsiz bölüşüldüğünü kendi yaşantımızdan biliyoruz. Çalışan nüfusun yüzde 70’i, milli gelirin yüzde yirmisini alabilmektedir. Buna karşılık çalışan nüfusun yüzde 2 si, milli gelirin yüzde 4,5 ini, yani aslan payını almaktadır. Bu aşırı dengesizlik, ancak milli gelirin hakça bölüşülmesi ile ortadan kaldırılabilecektir. Biz bir yandan milli gelirin arttırılmasına, bir yandan da emeğe göre gelir ilkesinin uygulanmasına çalışacağız. Milli gelir, kapkaççıların, vurguncuların, yabancıya aracılık edenlerin bir avuç emek sömürücüsünün kasalarına akmamalıdır, diyoruz. Milli gelir emeğe göre bölüşülmelidir diyoruz. Böylece köyde, kentte, tarımda, endüstride emekleriyle yaşayan vatandaşların kalkınması, Türkiye’nin geri kalmışlıktan kurtarılmasına giden yolun açılmasının mümkün olacağı inancındayız.
Vergide Devrim:
Herkes ödeme gücüne göre vergi ödemelidir. Oysa bugünkü bozuk düzende vergi yükü, dar gelirli yurttaşların ve işçilerin omuzlarına yüklenmiştir. İşçiler ve ücretliler, kendilerinden kat kat fazla gelir sağlayanlardan çok daha fazla vergi ödemeye mecbur bırakılmıştır. Hele dar gelirli yurttaşlara vasıtasız vergilerle güçleri üstünde vergi ödetilmektedir. Ama, milli gelirden aslan payını alanlara daha az vergi düşmektedir. Üstelik vergilerle yapılan devlet hizmetleri, yersiz harcamalar, yolsuzluklara yol açan tutumlar ve apaçık israflarla azalmakta, yapılan hizmetlerin çoğunda ise varlıklı sınıflar yararlanmaktadır.
Bu bakımdan vergilendirmede devrim yapılmasını, çok kazanandan çok vergi yoluna gidilmesini, israfın ve yolsuzlukların önlenmesini, belirli kişileri zengin eden işleyişin düzeltilmesini istiyoruz. Adil bir vergileme, vergi kaçırmalarını önleme, devlete gelir sağlama yolunda yapılacak işler arasında dış ticaret, bankacılık, sigortacılık düzeninin halk yararına değiştirilmesini bekliyoruz. Bu yapılınca, işçinin sırtına bindirilen kalkınma yükü çok hafifleyecek, hem devlet milyonlarca lira gelir sağlayacak, hem de ekonominin çeşitli dalandaki vergi kaçırmalar dent altına alınmış olacaktır. Vergide devrim, işçinin tüketim gücünü arttıracak, onun uygarlık nimetlerinden yararlanmasını kolaylaştıracaktır.
İşçi Ücretlerinde Devrim:
İşçileşen köyüler ve iş bulamayan işçiler çoğalmakta, toprak ağası, tüccar, sanayici ve mali sermaye çevrelerinin etkisindeki hükümetler sosyal adalete uygun bir çalışma hayatını imkansızlaştırmaktadır. Onun için de işçi ücretleri düşük kalmakta ve emek, değerini alamamanın sıkıntısını, ıstırabını çekmektedir. Üstelik işçi ücretlerinin belirli bir seviyede tutulmasına çalışmasına karşılık, işçilerin ve ailelerinin alabilecekleri tüketim maddelerinin fiyatları aynı seviye de kalmadığı için işçilerin alım güçleri azalmakta, bu da sosyal çöküntülere yol açmaktadır. Gerçek asgari uygarlık gereklerini karşılayacak bir asgari ücret politikasının bulunmaması, gerekse grev hakkının çok kısıtlanmasından doğan toplu pazarlık gücümüzle eğilmek görevini omuzlarımıza yüklemiştir. Biz işçi ücretleri sorununa var gücümüzle eğilmek görevini omuzlarımıza yüklemiştir. Biz işçi ücretlerinin bütün işkolları için asgari ücretler kabul edilerek, asgari uygarca yaşama olanağını yaratmaya çalışacak ve oynak merdiven düzeninin kurulmasını isteyeceğiz. Bu arada işçilerin gerçek ücretlerinin düşmesine yol açacak fiyat dalgalanmalarının önlenmesi yolunda mücadele edeceğiz.
Enflasyon olmasına yol açacak her türlü ekonomik ve mali tedbirler alınmasının karşısına çakacağız. Piyasa oyunları, ithalat, ihracat hileleri, fatura kombinezonları, tüketim mallarının el değiştirmesi gibi işçiler aleyhinde sonuçlar verdiği apaçık görülen para değerini düşürme düzenine karşı çıkacağız. İşçinin milli gelirden alması gereken payın eksiksiz verilmesini istiyoruz.
Borçtan Kurtulmak İçin Devrim:
Türkiye, tarihimizin en kabarık borcu altına girmiştir. Her çocuk 21. yüzyılda bile taşımayacağı kadar borç yüküyle doğacaktır. Bu, kalkınmak için hep kapitalist yoldan gitmede ısrar eden egemen sınıfların iş
çi aleyhine ve halk zararına işlettikleri ekonomik düzen yüzündendir. Kapitalist yoldan kalkınma, geri bırakılmış ülkeler için çıkmaz bir yol olmuştur. Geri kalmışlıktan kurtulma, ancak Anayasanın öngördüğü karma ekonomiye dayanan ve kapitalist olmayan bir yoldan kalkınmayı zorunlu kılar. Bu da emekten yana planlı bir devletçiliğin kurulmasını gerektirir. Böylece Ulusal ekonomi, Devlet Planlama Teşkilatınca hazırlanan plana göre geliştirilir, milli hasıla ve gelir artar böylece işçilerin milli gelirden alacağı pay oranı büyür, işçinin uygarca yaşaması koşulları bir bir gerçekleşir.
Borçtan kurtulmak için sanayileşmenin gerçekleşmesini en başta gelen şart sayacak ve bu uğurda çaba sarfedeceğiz. İlk anda henüz kurulmamış ağır endüstrinin kurulması, böylece, gerek sanayi için, gerekse tarım reformu için gerekli araçların yapımının sağlanması Türk endüstrisinin ve tarım kesiminin yabancılara muhtaç ve onlara borçlu olmaktan kurtarılması için zorunludur. Bu davranış, ulusal ekonominin ağırlığının tarım kesiminden sanayi kesimine devlet eliyle kaydırılması olacaktır. Böylece gizli işsizlik ortadan kalkacak, iş alanları açılacak, ithalat ve ihracat arasında Türkiye aleyhine gelişen açığın kapanması gerçekleşecektir. Bu suretle yabancı ülkelerden işlenmiş madde alıp, işlenmemiş ham maddeler ihraç eden bir Türkiye olmaktan kurtulacağız. Bunun yararlarını bütün işçilere duyura duyura borçlardan kurtulma ve yabancı ekonomilerine bağlı kalmanın utanç verici sonuçlarından uzaklaşma yolu ile işçi sınıfının ne kadar kazançlı çakacağını göstereceğiz.
Teşkilatlanmada Devrim:
İşçi sınıfının bu kadar etkin ve memleket yönetiminde ağırlığını koyan bir güç haline gelmesi hiç şüphesiz devrimci bir teşkilatlanma ile sağlanacaktır. Bütün işçilerin sendikalı olmasına çalışacağıR30; Sendikaların işçilere ne kadar yararlı örgütler olduğunu ispatlayacak ve sendikaların başına çöreklenen çakarcı sendikacıların zararlarını da anlatarak işçilerin sendikalı olmasını bilinç temeline dayayacağız. Her işkolunun en güçlü sendikasını, kendi mensuplarına en başarılı hizmeti yürütecek organlarla donatacağız. Devrimci teşkilatlanmada bütün sendikaları 16 işkolunda toplayacağız. İşkolu yönetmeliğine göre parçalanmış dalları bir ortak örgüt içinde temsil ettirecek fikir birliği düzenini kuracağız. Böyle bir örgütlenme, demokratik bir denetim altında merkeziyetçi bir işleyişin bütün başarılı meyvelerini vereceğiz.
İşçilerin kendi ana işkollarında en güçlü sendikayı kurup, yaşatması sonucunda doğacak büyük güçbirliği insanın insan tarafından sömürüsünün yerine kardeşçe bir dayanışma içinde sosyal adalete uygun bir kalkınma ortamını gerçekleştirecektir. Böyle bir gelişme, bizim geri kalmış bir toplum olmaktan kurtulup ileri bi toplum hayatına kavuşmamızı sağlayacaktır.
Bu ardı arası kesilmeyen ilerleme ve gelişme, bilim öncü sayarak, Anayasada yer alan köklü dönüşümleri yapma olanağını var ederek mümkün olacaktır. Üretim kuvvetlerinin çağdaş uygarlığa uygun seviyeye gelmesi ancak bizim Anayasaya sahip çıkmamızla sağlanacaktır.
O Anayasa ki herkesin kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve hürriyetleri olduğunu kabul etmiştir.
O Anayasa ki, kişinin temel hak ve hürriyetlerini fert huzurunu, sosyal adalet ve hukuk devleti ilkeleriyle bağlaşmayacak surette sınırlayan siyasi, iktisadi, sosyal, bütün engelleri kaldırmayı devlete görev olarak vermiştir.
O Anayasa ki, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartların hazırlanmasını devlete yüklemiştir.
O Anayasa ki, herkese mülkiyet ve miras hakkı tanımıştır.
O Anayasa ki, iktisadi ve sosyal hayatı, adalete, tam çalışma esasına ve herkes için insanlık haysiyetine yaraşır bir yaşayış seviyesi sağlanması amacına göre düzenlenmesini emretmektedir.
O Anayasa ki, çalışmayı herkes için hak ve ödev saymaktadır.
O Anayasa ki, çalışmaların insanca yaşaması ve çalışması, çalışma hayatının kararlılık içinde gelişmesi için sosyal, iktisadi ve mali tedbirler alınarak çalışanların korunmasını ve çalışmayı desteklemesini, işsizliği önleyici tedbirler alınmasını devlete görev olarak vermiştir.
O Anayasa ki çalışanlara yaptıkları işe uygun ve insanlık haysiyetine yaraşır bir yaşayış seviyesi sağlanması için devleti görevlendirmiştir.
O Anayasa ki, çalışanların insanlık haysiyetine yaraşır bir hayat seviyesi sağlayacak adaletli bir ücret elde etmeleri için devlete gerekli tedbirleri alma görevi vermiştir.
İşte biz, devrimciliği; bugünkü tutucu, gerici ekonomik, sosyal ve politik ilişkilerin Anayasa uyarınca değiştirilmesi ve yukarıdan beri özetlediğimiz ilkelerin hayata uygulanması anlamına alıyoruz. Devrimcilik hepimizin mülk sahibi olmasını ve uygarlık nimetlerinden eşitçe yararlanma olanağını sağlayacağı için bizim sendikacılık çalışmalarımızın özünü kapsayacaktır.
DİSK KURULUŞ TÜZÜĞÜ:
TÜRKİYE DEVRİMCİ İŞÇİ SENDİKALARI
KONFEDERASYONU
ANA TÜZÜĞÜ
BÖLÜM-1
GENEL HÜKÜMLER
KONFEDERASYONUN ADI, MERKEZİ ve AMACI
Madde 1- Konfederasyonun adı : (Türki
ye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyon) dur.
Kısa adı:(DİSK) tir
Madde 2- a)- DİSK’in Genel Merkezi İstanbul’dur. Yönetim Kurulu kararı ile Ankara’ya taşınabilir.
b)- DİSK’in İstanbul içindeki açık adresi şudur: Cağaloğlu, Nuriosmaniye Cad. Alibaba Türbe Sok. No: 18 (Özbay Han) İstanbul
c)- Genel Merkezin bulunduğu il sınırları içindeki adres, genel yürütme kurulu kararı ile değiştirilir.
Madde 3- DİSK, işçi sınıfının ekonomik, sosyal ve kültürel bakımdan kalkınması ve yücelmesi için, öncelikle, Türkiye’nin her bakımdan tam bağımsız olmasını ve hızlı bir kalkınma yoluna girmesini zorunlu görür. Bundan ötürü de, Türk işçi hareketinin, Anayasada öngörülen köklü dönüşümlerin gerçekleşmesini sağlayacak bir devrimci öze kavuşmasını şart sayar.
Temel ilkeleri şöyle kabul eder:
a)- İşçi sınıfının sorunları tam bağımsızlığa kavuşmuş toplumcu bir düzende çözümlenir. Bunun ekonomik alanda birinci adımı, emekten yana, emekçilerin yönetim ve denetimine doğrudan doğruya katıldığı planlı bir devletçilik sistemidir.
Bu sistemde kamu sektörü ağır basar ve itici, yönetici rol oynar.
b)- Çelik ve Makine Sanayii ile Enerji Kaynakları gibi Sanayi kilit noktalarının genellikle ağır sanayin, madenciliğin ve büyük ulaştırma, ihracat, ithalat işleriyle bankacılık ve sigortacılığın devlet eliyle yürütülmesi gereklidir. Bu alanlarda özel sektör yardımcı durumdadır.
c)- Emekçilere, insan onuruna uygun bir hayat seviyesi sağlamak ve bu seviyeyi devamlı olarak yükseltmek, işsizliği ortadan kaldırmak, ancak devlet eliyle yürütülecek hızlı bir sanayileşme ile mümkündür. Ancak devlet eliyle yürütülen bir sanayileşmede, işletmelerin devletleşmesi ve en ileri tekniklerin kullanılması işçilerin yararına olur.
ç)- İşçi sınıfının devrimci bir niteliğe erişmesi ve bilinçlenmesi ancak yurt ve dünya olaylarının emekçiler açısından ve bilimsel yoldan değerlendirilmesine bağlıdır. Bilim, işçi sınıfının en önemli mücadele aracıdır.
d)- Köylümüzü uygar yaşama şartlarına kavuşturmak ve sanayileşmemize temel ve destek olmak üzere, köklü bir toprak reformu zorunludur. Bunun aynı zamanda işsizliği önleyici bir yararı da vardır.
e)- Emekçilerin, tüm haklarını alabilmesi yalnız mesleki mücadele ile mümkün değildir. Bunun yanı sıra Anayasadaki demokratik haklarını kullanarak, siyasi mücadele yapmaları da gereklidir. Bu mücadele, işçi sınıfını varlığının tam bilincine kavuşturularak, insanın insanı sömürmesi esasına karşıt bir amaç güder.
Madde 4- DİSK’in başlıca görevleri şunlardır:
a)- Bütün işçilerin kendi ana işkolları sendikalarında toplanmasını ve bunların da DİSK’te bir araya gelmelerini sağlamak, DİSK’i Türkiye’nin en güçlü ve en etkili meslek örgütü haline getirmek,
b)- Türk işçi hareketinin izleyeceği politikanın ana çizgilerini saptamak ve hareketin birlik ve beraberliğini sağlamak,
c)- Toplu sözleşme ve grev düzeninin, Anayasada yer aldığı biçimde uygulanmasını ve bunların başarı ile yürütülmesi için gerekli sendikalararası dayanışma ve işbirliği sağlamak,
ç)- Çalışma hayatını ve sosyal güvenliği düzenleyen yasaların, işçiler yararına olmayan hükümetlerini değiştirmek ve yeni yasalarla bunları daha da iyileştirmek için çaba harcamak,
d)- İşçilerin çıkarlarıyla ilgili çeşitli toplantı, kurul, konferans ve örgütlere katılarak, bunların DİSK’in ilkelerine uygun biçimde kararlar almalarına çalışmak,
e)- Türkiye dışında olup da işçi sınıfı yararına çalışan ve DİSK’in ilkelerine uygun doğrultuda görüş sahibi olan uluslararası işçi örgütleriyle işbirliği yapmak, bu gibi kuruluşlara üye olmak suretiyle işçi dayanışmasının ürünlerinden yararlanmak,
f)- İşçilerin mesleki bilgilerini arttıracak ve genel kültürlerini geliştirecek her türlü eğitici eylemlerde bulunmak, sağlık ve spor tesisleri, kitaplık, basımevi ve benzeri kültürel tesisler kurmak, işçilerin boş zamanlarını değerlendirebilmeleri için olanaklar sağlamak,
g)- İşçilerin refahını veya mesleki çıkarlarını ilgilendirmen konular üzerinde bilimsel incelemeler yapmak ve bu amaçla bir araştırma bürosu kurmak,
h)-İşçiler için her çeşit kooperatifler veya şirketler, tatil siteleri kurmak, bu gibi girişimlere yardım etmek ve görevlerini yerine getirebilmek için her türlü mülk edinmek ve işletmektir.
Madde 5-a) DİSK, kendi bünyesinde bulunan sendikaları, her yönü ile bir güç birliği temel esası içinde birleştirir ve sendikaların her türlü çalışmalarını DİSK içinde aslına uygun biçimde planlaştırır ve organize eder.
b)- DİSK üyesi sendikalar, Ana tüzükler için, DİSK Ana tüzüğüne bağlılık ve uygunluk bakımından DİSK tarafından hazırlanacak tip statüsünü esas alır ve kendi sendikasının veya işkolunun özelliğine göre bu tip statüye eklemeler yapar.
BÖLÜM-II
ÜYELİK
A-Üyeliğin Kazanılması< /p>
Madde 6- DİSK’e üye olabilmek için:
a)- Yürürlükte olan yasalara göre kurulmuş işçi sendikası olmak,
b)- DİSK’in Ana tüzüğünü, kuruluş bildirisini ve Ana tüzüğe bağlı yönetmeliklerdeki hükümleri kabul etmek ve kendi Genel Kurulunca yasalara uygun nitelik ve biçimde DİSK’e üye olma kararı almak şarttır.
Madde 7- Kendi Genel Kurulunda DİSK’e üye olma kararı alan Sendikanın yetkili yöneticileri, bu kararı en geç iki hafta içinde DİSK Genel Sekreterliğine göndermek suretiyle üyelik talebinde bulunur.
Madde 8- DİSK’e üye olma konusundaki Genel Kurul kararını, ilgili sendikanın yetkili yöneticileri DİSK Genel Sekreterliğine bildirmediği takdirde, bu husus, adı geçen sendikanın DİSK üyeliğine kabulüne engel olmaz. Böyle bir durum karşısında ilgili sendika üyeliğe kabul edildiği takdirde işbu Ana Tüzüğün 7. maddesindeki görevi yapmayan ilgili sendika yöneticilerinin bu konuda art düşünceli olup olmadıkları araştırılır. Maksatlı iseler, haklarında hukuki kocuşturmaya başvurulduğu gibi, ilgili sendikanın genel kuruluna şikayet edilir ve görevden düşürülmeleri istenir. İlgili sendika genel kurulu, DİSK’in isteğine uymadığı takdirde, o andan başlayarak sendika DİSK üyeliğinden kendiliğinden düşer.
Madde 9- Bu Ana Tüzüğün 7. maddesindeki gibi DİSK’e üye olma kararı olan sendikaların DİSK’e üyelik konusu, DİSK’in ilk yönetim kurulu toplantısında görüşülüp karara bağlanır.
DİSK yönetim kurulunca, DİSK’e üyeliği kabul edilen sendika, DİSK’e üyelik kararı aldığı kendi genel kurul toplantısının tarihinden itibaren DİSK’e üye olur ve bu tarihten başlayarak DİSK’e ait yükümlülüklerini yerine getirir.
Madde 10- DİSK üyesi bir sendikadan ayrılarak kurulan yeni bir sendika, DİSK’e üye olamaz. Ancak hukuki zorunluluk sebebi ile DİSK’e üyesi bir sendikadan ayrılan ve kurulan sendikanın DİSK’e üye olma hakkı saklıdır.
Madde 11- Aynı işkolunda birden fazla sendikanın DİSK üyeliğine kabulü mümkündür
a)- Birbirleri ile mücadele halinde olup olmadıkları,
b)- Aralarında mücadele varsa dahi DİSK tarafından işçinin yararına olarak bu mücadelenin kaldırılıp, kaldırılamayacağı,
c)- Yöneticilerin arasında vazgeçilmez anlayış farklarının veya küskünlüklerinin olup olmadığı,
d)- Belirli bir süre içinde DİSK’in temel ilkeleri açısından birleştirilmelerinin mümkün olup olmadığı göz önünde tutulur.
B- Üyelikten ayrılma
Madde 12- a)- DİSK üyeliğinden ayrılmak isteyen üye sendikanın, kendi genel kurulunda yasalara uygun nitelik ve biçimde karar alması şarttır.
b)- DİSK üyeliğinden ayrılma isteğinde bulunan sendikanın yetkili yöneticileri, bu konunun görüşüleceği sendika genel kurul toplantısından en geç 15 gün önce, durumu DİSK Genel Sekreterliğine bildirir. Çekilme kararının alınacağı genel kurul toplantısında DİSK’in yetkili bir temsilcisi bulunur ve görüşlerini sözlü olarak açıklar.
c)- DİSK’ten ayrılan sendika, genel kurulundan ayrılma kararı aldığı tarihten itibaren DİSK’e karşı yükümlü olduğu üyelik aidatını üç ay daha ödemekle yükümlüdür.
C- Üyelikten çıkarılma
Madde 13- DİSK’in Ana Tüzüğüne ve yetkili organların kararlarına uymayan üye sendika yöneticileri veya DİSK’te görevli üyeleri ferden DİSK üyeliğinden veya bu görevden DİSK Yürütme Kurulunun isteği ve Onur Kurulunun kararı ile çıkarılırlar. Çıkarılan yöneticilerin kendi Sendikalarının Genel Kurulları DİSK tarafından uyarılır. Uyarıya rağmen DİSK’in çıkardığı yöneticilere görev veren üye Sendikalar DİSK Yönetim Kurulunun isteği ve onur kurulunun kararı ile DİSK’ten çıkarılırlar.
Yukarıdaki fıkralar uyarınca DİSK’ten çıkarılan üye Sendikanın, DİSK Genel Kuruluna itiraz hakkı vardır. Genel Kurul çıkarma kararını onayladığı takdirde üye Sendika bildirimden başlayarak, yasalı süre içinde bu karar aleyhine iş mahkemesinde itirazda bulunabilir. İş Mahkemesinin kesinleşmiş kararına göre davranılır.
Madde 14- Aynı işkolunda birden fazla DİSK üyesi Sendikanın belirli bir süre içinde birleştirilmesi için, DİSK Yürütme Kurulunca özel bir BİRLEŞTİRME KOMİSYONU kurulur. Ve belirli birleştirme süresi Yürütme Kurulunca saptanır
BİRLEŞTİRME KOMİSYONU: Birleştirilmesi gerekli üye sendikaların yöneticilerinden gerekli açıklamayı alır. Bu sendikaların durumunu bizzat tetkik eder. Ve en iyi birleştirme formülünü bir raporla DİSK Yürütme Kuruluna bildirir. Yürütme Kurulu formül gereğince birleşme konusunda ilgili sendikalara gerekli bildirimi yapar. İlgili sendika başkanlıkları en geç iki hafta içinde DİSK’e cevap vermekle yükümlüdür. Bundan kaçınan sendikanın, birleşme konusundaki DİSK teklifine (Hayır) cevabı verdiği anlamında kabul edilir.
Birleşme konusundaki DİSK tarafından önerilen formüle (Hayır) diyen sendika kendiliğinden DİSK üyeliğini, (Hayır) cevabını verdiği andan veya cevapsız olarak geçirdiği iki haftalık sürenin bitiminden başlayarak yitirir ve DİSK’ten ayrılmış olur.
Birleşme formülü hakkındaki DİSK Yürütme Kurulu yetkilileri ile, kendiliğinden DİSK üyeliğinden ayrılan sendikanın DİSK dışında hukuki yollardan hak arama yetkisi saklıdır. İlgili sendikaların iki haftalık cevap verme süresi, ilgili sendikaların teklifi ile nedeni olumlu görüldüğünde, DİSK Yürütme Kurulunca uzatılabilir.
Madde 15- DİSK’ten ayrılan veya üyelikten çıkarılan veya kendiliğinden DİSK Üyeliğinden düşen sendika, DİSK aidatlarının peşin ve işlemede ödenmesi nedeni ile, DİSK üyeliğini kaybettiği andan başlayarak üç aydan daha fazla süre için aidat ödemiş durumda olsa dahi, bu fazla ödenmiş miktar, DİSK tarafından ilgili sendikaya hiçbir suretle geri verilemez ve ilgili sendikanın bu konuda DİSK’ten herhangi bir istekte bulunmaya hakkı yoktur.
BÖLÜM-III
ÖRGÜT
A- Organlar:
Madde 16- DİSK’in organları şunlardır:
a- Genel Kurul,
b- Temsilciler Kurulu,
c- Yönetim Kurulu,
d- Yürütme Kurulu,
e- Denetim Kurulu,
f- Onur Kurulu
B- Genel Kurul:
Madde 17 a)- Genel Kurul DİSK’in en yüksek organıdır. DİSK’e üye sendikaların delegelerinden kurulur.
b- Genel Kurula katılacak üye sendikaların delege sayısı aşağıdaki biçimde ve oranda hesaplanır ve saptanır.
1- Üye sayısı 1000’e kadar olanlar 1 delege
2- Üye sayısı 1000’den yukarı olanlar her 1000 üye tam sayısı için 1 delege, (Artık üye sayısı 500’den fazla ise 1000’e tamamlanır.)
3- Yürütme Kurulu üyeleri, Yönetim Kurulu üyeleri, Denetim Kurulu ve Onur Kurulu üyeleri, DİSK’e üye sendikalardan birinin üyeliklerini yitirmemiş iseler, DİSK Genel Kurulunun doğal üyesidirler. Bunlar üye sendikalardan seçilerek gelecek delegeler arasında olamayacakları gibi, üye sendikaların kontenjanlarına da tabi kılınamazlar.
Madde 18-DİSK Genel Kuruluna üye sendikalardan gönderilecek delegeler, sendika
Ana tüzüğünde buna dair hüküm yoksa, üye sendikanın son genel kurul toplantısında, Genel Kurul tarafından seçilir. Her delege için ayrıca bir de yedek delege seçilir.
Madde 19- a) Olağan genel kurul, yasanın saptadığı en uzun süreye uygun olarak
toplanır. Bu ana tüzüğün 20. maddesindeki biçim ve neden dışında da olağanüstü Genel Kurul, gerektiğinde toplantıya çağrılabilir.
Olağan ve olağanüstü genel kurulların toplantıya çağrılması, Yürütme Kurulu veya Yönetim Kurulu tarafından kararlaştırılır. Genel Kurulun gündemi, yeri, günü ve saati, genel kurulun toplantıya çağrılmasına karar veren kurul tarafından saptanır. Böyle bir saptama olmadığı hallerde bu yetki ve görev yürütme kurulundadır.
Yürütme veya yönetim kurullarından biri tarafından genel kurulun toplantıya çağrılması mümkün olmadığı hallerde veya gerektiğinde olağan veya olağanüstü genel kurul, genel başkan tarafından toplantıya çağrılabilir. Bu takdirde toplantının gündemi, yeri, günü ve saati genel başkanca saptanır.
b)- Genel kurul toplantısının gündemi, yeri, günü ve saati, en az 15 gün önce iki gazete ile duyurulur. Ayrıca genel kurulun toplanacağı, yörenin en yüksek mülkiye amirine de durum yazı ile bildirilir.
c)- Genel kurula sunulacak bütün raporlar ile gelecek devreye ait bütçe teklifi, genel kurul toplantısı tarihinden en az 2 hafta önce üye sendikalara yeteri kadar gönderilir.
d)- Genel Kurul, mülkiye amirine bildirilen, gazetelerde duyurulan gün, saat ve yerde toplanır.
e)- Birinci toplantıda yeter sayı sağlanamazsa, ikinci toplantının yeri, saati ve gündemi tekrar mülkiye amirine bildirilir. İkinci toplantı, birinci toplantı gününden en çok 15 gün sonraya bırakılır ve bu toplantıda yeter sayı aranmaz.
Madde 20- a) Üye sendika sayısının 1/5 oranındaki sendikaların yazılı başvurmaları üzerine, yürütme veya yönetim kurulu, genel kurulu olağanüstü toplantıya çağırır.
b)- Olağanüstü genel kurul toplantısını isteyen üye sendikalar, görüşülecek konuları gerekçeleriyle birlikte apaçık olarak yazılı başvurmalarında belirtirler.
c)- Olağanüstü genel kurul toplantısında yalnız gündemdeki konular görüşülür.
Madde 21- Genel Kurul gündemi, yürütme ve yönetim kurullarından biri tarafından hazırlanır. Gündeme yeni bir madde eklenmesi için genel kurula katılan delegelerden 1/20 inin yazılı önergesi şarttır. Gündemdeki bir maddenin çıkarılması için mevcudun 2/3 sinin yazılı isteği gerekir.
Madde 22- Genel Kurul, genel başkan veya onun yokluğunda genel sekreter tarafından açılır. Yoklama yapılır, delege adedinin yarısından bir fazlası varsa toplantı açılır ve bir başkan, iki başkan yardımcısı, gereği kadar yazman seçilir. Bu seçimler ile komisyon seçimleri açık oy ile yapılır. Genel Kurul başkanlık divanı delegeler arasından seçilir.
C- Genel Kurul Yetkileri:
Madde 23- a)- Ana tüzükte değişiklik yapmak, (Ana tüzük değişikliği, genel kurulda hazır bulunan delegelerin en az 2/3 sinin çoğunluk kararı ile yapılır)
b)- Yönetim ve denetim kurullarının raporlarını görüşüp karara bağlamak ve yöneticileri aklamak veya haklarında dava açılmasına karar vermek,
c)- Onur Kurulu kararlarına karşı yapılacak başvurmaları görüşüp karara bağlamak, çıkarma kararlarını onaylamak,
d)- Bu ana tüzükte yazılı amaç ve görevlerin gerçekleşmesi yolunda yöneticilere ve konfederasyon organlarına yöneri vermek ve gerekli kararları almak,
e)- Yönetim, Yürütme, Denetim ve Onur Kurulu Üyelerini gizli oyla seçmek,
f)- Konfederasyon organlarında görev alan yöneticilere verilecek ücretlerle her türlü ödenek ve yollukları, bütçeyi görüşüp karara bağlamak.
D- Temsilciler Kurulu:
Madde 24- Temsilciler Kurulu bir danışma organıdır. Gündemde olan konuları görüşür. Kararları, Yürütme Kurulu ile yönetim Kuruluna veya genel kurula sunma ve önerme niteliğini taşır.
Genel Başkan, Yürütme Kurulu veya Yönetim Kurulunca toplantıya çağrılır ve gündemi saptanır.
Her üye sendikanın üçer yürütme kurulu üyesinden kurulur. Üye sendikanın yürütme kurulu üçten fazla üyeleri olursa, kendi aralarında seçim yaparlar.
E- Yönetim Kurulu:
Madde 25- DİSK Yönetim Kurulu, bu ana tüzüğün 66. maddesinde belirli 16 işkolunun birer temsilcisi ve 5 DİSK Yürütme Kurulu üyesi olmak üzere 21 kişiden kurulur.
İşkolu temsilcileri, bu ana tüzüğün 66. maddesinin (d) fıkrasındaki hükme göre seçilir. Bunların, üye sendikalardan birisinin en az merkez yürütme kurulu üyesi olması gereklidir. Kendi sendikalarındaki merkez yürütme kurulu üyeliğini herhangi bir nedenle yitirine, kendiliğinden DİSK Yönetim kurulu üyeliğinden de düşer ve yerine yedeği geçer.
Bu ana tüzüğün 66. maddesindeki 16 işkolundan bir veya birkaçından DİSK’e üye sendika yoksa, bu işkollarından DİSK’e üye sendika oluncaya kadar, bunlara ait DİSK yönetim kurulu fiili üye sayısı göz önünde tutularak, yönetim kurulunun toplantı ve karar çoğunlukları saptanır. 21 tam sayı, yönetim kurulunda bütün işkollarının temsilcileri tamamlandığında göz önüne alınır.
Yönetim Kurulunun Görev ve Yetkileri:
Madde 26- DİSK Yönetim Kurulu:
a) Kendi üyeleri arasından 2 başkan vekili seçer.
b) En az, altı ayda bir yürütme kurulunca saptanan yerde toplanır. Yürütme kurulunun hazırladığı gündemdeki konuları görüşür, karar bağlar. Kararlar çoğunlukla alınır. Oyların eşitliği halinde toplantı başkanının katıldığı taraf çoğunluğu alır.
c) Dilediği konuları yürütme kuruluna havale eder. Yürütme kuruluna aktarılan kararların uygulanışından doğacak sorumluluklar yönetim kuruluna aittir. Yönetim Kurulunca verilen kararları yürütme kurulu belirli bir süre için ertelemek isterse, erteleme gerekçesiyle birlikte yönetim kurulunu olağanüstü toplantıya çağırır.
d) DİSK, çalışmaları hakkında yürütme kurulunca hazırlanan hesap ve çalışma raporlarını, kararlarını ve eylemlerini gözden geçirir. Ana tüzük ve genel kurulca verilmiş kararlar üzerinde yorumlar yapar, yürütme kuruluna öneriler verir. Hesaplarda yolsuzluk görürse, durumu denetim kuruluna duyurur.
e) Uluslar arası örgütlerce verilen bursların kullanılmasını düzenler. Bu işyerlerde aranacak nitelikler yönetmelik ile saptanır.
f) 275 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu uyarınca Yüksek Hakem Kurulu ile Yüksek Uzlaştırma Kurulunda işçileri temsil edecek hakemleri seçer.
g) Asgari Ücret Tespit Komisyonuna katılacak işçi üyesinin seçimini yapar, İş ve İşçi Bulma Kurumu, İşçi Sigortaları Kurumu, Çalışma Meclisi, Genel Kurul toplantılarına katılacak delegelerin işkolları esasına göre seçimlerini yapar.
h) Denetim Kurulunun vereceği rapor üzerine gerekirse genel kurulu olağanüstü toplantıya çağırır.
i) Yasalara göre işçi temsilcisi gönderilmesi gereken yerlere gidecek temsilcileri seçer.
Madde 27- Yönetim Kurulu gündeminde eklenecek maddeler için yazılı önerge vermek zorunludur. Önergelerin gündeme alınması çoğunluğun oyu ile olur.
Madde 28- Herhangi bir nedenle yürütme kurulundan boşalan yerler, ilk genel kurula kadar geçerli olmak üzere, yönetim kurulunun kendi arasından yapacağı seçimle doldurulur.
F- Yürütme Kurulu:
Madde 29-
a) Yürütme Kurulu; Genel Başkan, Genel Sekreter ve Genel Kurulca seçilen üç üye olmak üzere beş kişiden kurulur.
b) Üç yürütme kurulu üyesinin seçimi, genel başkan seçimindeki usul ile yapılır.
c) Yürütme kurulu en az haftada bir toplanır. Başkan dahil her üye bir oya sahiptir.
Madde 30- Yürütme Kurulunun herhangi bir üyesinin
a) Meşru veya yazılı özre dayanmaksızın arka arkaya yürütme kurulunun üç toplantısına gelmediği,
b) Ana tüzük hükümlerine ve alınan kararlara uymadığı
c) Sıfat ve yetkilerine kötüye kullandığı,
d) DİSK’in veya DİSK’e üye sendikaların onurunu lekeleyen eylemlerde bulunduğu,
belgelerle kanıtlanırsa, suçu işleyen hakkında diğer yürütme kurulu üyeleri veya onuru lekelenen üye sendikanın yazılı müracaatını alan yürütme kurulu üyelerinden biri durumu bir raporla yürütme kuruluna bildirir ve yönetim kurulu toplantıya çağrılır.
Yönetim kurulu olaya ait belgeler üzerinde inceleme yaptıktan ve yüzleştirmeden sonra, suçu sabit görürse, şikayet edilen üye hakkında geçici olarak görevden uzaklaştırma kararı verir. Durumu ayrıca DİSK onur kuruluna da bildirir. Aksi olduğunda, şikayet eden veya edenlere aynı hüküm uygulanır. Onur kurulu kararı ile görevden uzaklaştırılan Yürütme Kurulu üyelerinin Genel kurula başvurma hakkı vardır.
(Genel Başkanı yargılama yetkisi, Genel Kurula aittir).
G- Yürütme Kurulunun Görev ve Yetkileri:
Madde 31- Yürütme Kurulunun görevleri ve yetkileri şunlardır:
a) DİSK’in amaç ve ilkelerinin gerçekleşmesinden birinci derecede sorumludur. Türk işçi hareketini ilgilendiren her çeşit konuyu izler.
b) Amaç ve ilkeleri gerçekleştirmek, örgütlenmeyi çabuklaştırmak ve üye sendikalar arası birlik ve beraberliği sağlamak için yurdun çeşitli bölgelerinde
temsilcilikler kurumak,
c) DİSK amaçlarını gerçekleştirmek ve üye sendikaların ihtiyaçlarını karşılamak için ihtisas daire ve büroları kurmak ve bu daire ve büroların çalışma programlarını hazırlamak,
d) Üye sendikaların yapacağı toplu iş sözleşmeleri için gerekli bilgiyi toplamak, değerlendirmek ve sendikaların yararlanmalarını sunmak,
e) Ana tüzük hükümlerini aynen uygulamak,
f) DİSK’in bütün organlarında çalışacak kişilerin atanmalarını yapmak ve bunların ücretlerini saptamak,
g) İşveren veya işveren örgütleri ile toplu iş sözleşmelerine temel olacak ilkeler konusunda anlaşmalar yapmak,
h) Acele durumlarda DİSK Yönetim Kurulu yetkilerini kullanmak ve karar almak. (Bu durumda konu yönetim kurulunun ilk toplantısına sunulur.)
Madde 32- Yürütme kurulu üyeleri, daire ve büroların sekreterliklerini ilk oturumda paylaşırlar. Her sekreter, bürosunun yürütümünden sorumludur.
H- Genel Başkan:
Madde 33- Genel Başkan, genel kurulda hazır bulunan delegelerin 2/3 çoğunluk oyu ile seçilir. Bu çoğunluk elde edilemediği takdirde oylama üçüncü tura kadar sürer. Üçüncü turda da 2/3 çoğunluk elde edilmezse, üç turun oy toplamı bulunarak en çok oy alan aday seçilmiş olur. Aday tek olduğu takdirde, 2/3 çoğunluğa bakılmaksızın, ilk tur sonunda tek aday seçilmiş olur. Bu seçimler gizli oylama ile yapılır.
İ- Genel Başkanın Yetki ve Görevleri:
Madde 34- DİSK’i, Ana tüzükte başka hüküm olmadığı hallerde, her bakımdan genel başkan temsil eder. Görevini geçici bir süre için yapamayacağı zaman, yetkisini genel başkan vekillerinden birisine bırakır. Böyle bir durum yoksa genel başkan vekillerinin, üyelik bakımından en kıdemlisi başkana vekalet eder.
Madde 35- Genel Başkanın görev ve yetkileri şunlardır:
a) DİSK adına demeç vermek, basın toplantısı yapmak resmi ilişkilerde bulunmak,
b) Gerektiğinde, yürütme kurulunun kararını almadan 2.500-TL. ya kadar harcama buyruğu vermek,
c) DİSK’i resmi ve özel kuruluşlar karşısında; idari, mali, adli, mesleki hususlarda her bakımdan temsil etmek,
d) Ana tüzük ve ona bağlı olarak çıkarılan yönetmeliklerin uygulanmasın sağlamak,
e) DİSK’in idari ve mali birliğini ve DİSK içinde uyuşum ve düzeni sağlamak, üye sendikalarla DİSK ilişkilerini yürütmek ve DİSK üyelerinin haklarını kollamak, DİSK’in tinsel kişiliğinin zedelenmesine olanak vermemek,
f) Toplu iş sözleşmelerinin temel hükümlerinin kabulü için çalışmak, gerekli ortamı yaratmak, ilişki ve girişimlerde bulunmak,
g) Gerektiğinde DİSK içinde olan ve olmayan kimselere belirli işlerin izlenmesi için temsil yetkisi vermek, davaya vekalet vermek, sulh olmak, ibra etmek, davadan vazgeçmek ve davayı kabul etmek, idari, adli, mali ve icrai takibat yapmak veya yaptırmak,
h) Grev halinde, bu hakkın iyi kullanılması ve başarı sağlaması için bütün olanak ve örgütleri harekete geçirmek yürütme komiteleri kurmak, kişi ve gruplara özel görevler vermek, greve katılanların yararına ekonomik sosyal ve kültürel anlaşmalar yapmak, grev fonundan veya başka meşru kaynaklardan yararlanarak ödemeler yapmak veya yaptırmak,
i) DİSK’te ücretle çalışanların terfihlerini, yer değiştirme ve atanmalarını, cezalandırma ve çıkarılmalarını, Ana tüzüğe bağlı olarak çıkarılacak yönetmelik hükümlerine göre yürütmek, uygulamak, öneriler yapmak ve kararları yerine getirmek.
j) Gerektiğinde DİSK yapısı içindeki her türlü haberleşme, işlem ve hesaplarda kendisi veya görevlendireceği kimseler eliyle incelemeler yapmak veya yaptırmak,
k) Genel sekreterlikçe yürütülmekte olan işleri yakından izlemek, gerektiğinde incelemek ve açıklamalar istemek,
l) Kongreleri veya toplantısında bulunduğu her türlü konferans ve toplantıları açmak, başkanlığını yapmak veya toplantıyı yönetecek kimseleri atamak, kongre divanlarını seçtirmek,
m) Yönetim kurulu ile yürütme kurulu kararlarında, DİSK’in bütününü ilgilendiren veya DİSK’in onuru ile ilgili ve DİSK’i sorumlu durumda bırakması olanaklı konularda, konunun yeniden görüşülmesi için ilgili kurula geri vermek ve yeniden görüşülüp karara bağlanmasını istemek. (Bu gibi durumlarda bu kararların yürütülmesi sonucundan Genel Başkan sorumlu değildir. Kararı veren kurulun karara katılan ve oy veren üyeleri sorumludur.)
J- Genel Sekreter
Madde 36- Genel Sekreter, DİSK Genel Kurulunda, genel başkanın göstereceği en az iki aday arasından, genel başkanın seçildiği usul ile seçilir.
Genel Sekreter DİSK ücretli kadrosunda olmak üzüre bütün mesaisini DİSK’e verir.
Genel Sekreterin görev ve yetkileri şunlardır:
a) DİSK’in her türlü yazışmalarında, haber almada, DİSK’in amaçları ile ilgili yayın ve istatistikleri derlemede, toplu sözleşmeye esas olacak bilgileri toplamada görevlidir.
b) Yazışma ve işlemlerin düzgün işlemesinden sorumludur.
c) Yürütme Kurulu toplantılarının gündemini hazırlar ve Yürütme Kurulunu genel başkanın bilgisi altında toplantıya çağırır.
d) DİSK organlarının almış olduğu kararların yürütülmesiyle görevlidir.
e) DİSK’in yürütme ve yönetim kurulu üyelerinin 274 sayılı sendikalar yasasının 27. maddesi uyarınca verecekleri mal bildirimlerinin zamanında noterliğe verilmesi ile noterlikten bir belge alınmasını sağlar, bu belgenin hangi noterlikçe verildiği, tarih ve numarasını yönetim kurulu defterinin özel bir sayfasına kaydettikten sonra, bu belgeleri DİSK deneticilerine verir.
f) Yasalar, ana tüzük ve yönetmelikler uyarınca tutulması gerekli defter ve dosyaların tutulmasını ve kayıtların düzenli biçimde, usulüne uygun olarak yapılmasını sağlar.
g) DİSK’e bağlı t
üm ihtisas bürolarının başıdır ve DİSK’in yurt çapındaki örgütlenme çalışmalarını yönetir.
h) DİSK’in her türlü iç çalışmalarını düzenler, örgütün düzenli ve verimli çalışmasını sağlar.
K- Denetim Kurulu:
Madde 37- Denetim Kurulu, genel kurulca seçilen 3 asil 3 yedek üyeden kurulur. Denetim Kuruluna, genel kurulca gizli oyla en çok oy verilen seçilir. Kendi arasından bir başkan, bir raportör seçer.
Görev ve yetkileri şunlardır:
a) DİSK’in mali çalışmalarının denetimini yapmak,
b) Denetimleri sırasında gördükleri herhangi bir yolsuzluk veya usulsüzlüğü, yürütme ve yönetim kurullarına ve genel kurula bildirmek,
c) DİSK’e bağlı üye sendikalar hakkında yapılacak yakınma ve bildirim üzerine yürütme kurulunun iznini veya yönerisini alarak, denetlemede bulunmak ve raporunu DİSK yürütme kuruluna vermek,
L- Onur Kurulu:
Madde 38-Onur Kurulu, 5 asil 3 yedek üyeden kurulur. Onur kurulu, genel kurulca gizli oyla, en çok oy alma usulü ile seçilir. Onur kurulu kendi arasından bir başkan ve bir raportör seçer. Onur kurulu DİSK’in tüzel kişiliğine saygı göstermeyen ve ana tüzüğe aykırı davrananlar hakkında yönetim kurulu veya yürütme kurulunun vereceği rapor üzerine toplanır ve kararını verir.
Onur kurulunun vereceği cezalar şunlardır:
1- Uyarma
2- Kınama,
3- Geçici çıkarma,
4- Kesin çıkarma .
BÖLÜM R11;IV
MALİ HÜKÜMLER
Madde 39- DİSK’in gelirleri:
a) Üye örgütlerden alınan aidat gelirleri,
b) Eğitim gelirleri,
c) Grev fonu gelirleri,
d) Yasalara göre sağlanacak gelirler,
e) Bağışlar,
f) Mamelek gelirleri,
g) Üyesi bulunduğu örgütlerde, uluslararası öteki örgütlerden alacağı yardımlar.
Madde 40- DİSK’e üye sendikalar, her 100 üye için yılda 600-TL DİSK’e aidat verirler. Bu aidat yılda bir defada veya 2-4 belirli süreli taksitlerle ödenir.
Her Ocak ayı içinde, üye sendikalar üye durumu ile o yıla ait DİSK’e ödenmesi gerekli aidat tutarını DİSK’e bildirir. Yıl sonunda üye sendikalar, kendi aidat bilançolarını çıkarırlar. Ve gelecek yılın Ocak ayı içinde bir önceki yıla ait aidat farkı varsa öder. Aidat farkı, üye sendikanın o yıl içinde üye sayısındaki artmadan ileri gelir. Her üye sendika üye sayısı ne olursa olsun DİSK’e yılda en az 1.000- TL. aidat öder.
Madde 41- Bu anatüzüğün 40. maddesi uyarınca DİSK’e ödenmesi gerekli aidatların tamamı veya ilk taksiti en geç her yıl Ocak ayı sonuna kadar ödenir.
Üye sendikanın, mali durumunun elverişsizliği nedeniyle sendikanın isteği üzerine DİSK yürütme kurulunca aidat, belirli sürelerle taksite bağlanır. Ve her taksitin kesin ödeme günü saptanır. Saptanan bu ödeme günlerini geçiren üye sendika, DİSK tarafından yazı ile uyarılır. Buna karşın ödeme tarihini üç ay geçiren sendika kendiliğinden DİSK Üyeliğinden düşer.
Madde 42- Her üye sendika ödediği aidat ve bağışların denetimini kolaylaştırmak amacıyla mali raporlarını her dönem sonunda DİSK’e göndermekle sorumludur.
Madde 43- DİSK’in eğitim gelirleri aşağıda gösterilmiştir:
a) DİSK’in aidat gelirlerinin %5 i,
b) DİSK’e üye sendikaların eğitim için ayıracakları %5 gelirlerinin 3/5 ü, (Her 3 ayda bir alınır.)
c) Üye sendikalarla birlikte düzenlenecek eşya piyangosu, gösteri, balo, sergi ve benzeri çalışmalardan elde edilecek net gelirin 25 i eğitime harcanır.
Madde 44- DİSK, Genel ve Katma bütçeli idarelerle mahalli idareler ve bunlara bağlı sabit ve döner sermeyeli kurumla, sermayenin tamamı devletçe verilmek suretiyle kurulan iktisadi teşekkül ve kurumlarla, sermayelerinde devletin katkısı bulunan bankalar kamu kurumu niteliğindeki mesleki teşekküller dahil olmak üzere, özel yasalarla kurulan bankalarca ödenmiş sermayesinin en az karısına katılmak suretiyle kurulan teşekküllerle, bunların aynı oranda katılması ile kurulan müesseselerden, işveren ve işveren örgütlerinden bağış ve mali yardım kabul edemez.
Madde 45- DİSK, tüzel kişi olarak siyasi partilerden veya onlara bağlı örgütlerden herhangi bir suretle maddi yardım kabul edemez, maddi yardımda bulunamaz, onların teşkilatı içinde yer alamaz.
Birleşik Grev Fonu
Madde 46- DİSK’e üye sendikalar, DİSK Grev fonuna, her 100 üye için yılda en az 250-TL verirler. Bu paranın, sendikaların üyelerinden alınıp alınmayacağı, alınacak ise bunun nasıl uygulanacağı ve grev fonunun nasıl kullanılacağı, temel ilkeleri genel yönetim kurulunca saptanan özel bir yönetmelikle düzenlenir.
Madde 47- DİSK’in mali işleri, yürütme kurulunda saptanmak üzere, yürütme kurulu üyelerinden birisinin yetki ve sorumluluğunda yürütülür.
Madde 48- DİSK’in kasasında olağan olarak en çok 2.000-TL para bulundurulur. Bu miktar koşullara göre yürütme kurulu kararı ile eksiltilebilir veya çoğaltılabilir.
Kasadaki 2.000-TL. lık olağan miktar çoğaltılmış iken, kasadaki paranın, hırsızlık veya yanma gibi olağanüstü olaylar karşısında doğacak zararın ilk 2.000 TL. ile arttırılan miktar arasındaki miktardan, çoğaltılma kararına olumlu oy kullanan yürütme kurulu üyeleri ortaklaşa sorumludur ve hemen ödemekle yükümlüdürler.
Madde 49- DİSK’in kasadaki miktardan fazla paralar
ı, DİSK’e ait banka hesaplarına düzenli olarak yatırılır. Ve para mutlaka banka hesaplarında tutulur.
Madde 50- a) DİSK’in paraları, bankalardan veya gerekli yerlerden birinci imza yetkilisi ile ikinci imza yetkililerinden birisi olmak üzere iki yetkili imza ile alınır veya çekilir.
Birinci imza yetkilileri, genel başkan ve genel sekreterdir.
İkinci imza yetkilileri, diğer üç yürütme kurulu üyeleridir.
b) Bu maddenin (a) fıkrasındaki hükme göre iki yetkilinin imzası ile para alma veya çekme yetkisi bir veya birkaç kişiye verilebilir.
BÖLÜM R11; V
ÇEŞİTLİ HÜKÜMLER
Madde 51-Yürütme kurulu kararı ile gereğine ve ihtiyaca göre yeterli sayıda genel başkan yardımcıları ile genel sekreter yardımcıları atanabilir.
Bu yardımcılar, yardımcısı olduğu kimsenin yönetici ile çalışır. Ve görev ve yetkilerini yardımcılığını yaptığı kimselerden alırlar. Yardımcıların görev ve yetkileri gerektiğinde yürütme kurulunca da saptanabilir.
Madde 52- Defterler: DİSK’in tutmaya zorunlu olduğu defterler şunlardır:
a) “Üye kayıt defteri”, bu defterde üyelerin kimlik ve adresleri, DİSK’e giriş günleri ve yükümlü oldukları aidat miktarı kaydedilir.
b) Yönetim Kurulu ve yürütme kurulunun gün sırası ile ve zincirleme numaralarla kayıtlanmış ve altı imza edilmiş kararların yazılmasına özgü “Karar Defteri”.
c) Gelen ve giden evrakın gün ve numara sırasıyla kaydedileceği “Gelen ve Giden evrak kayıt defteri”,
d) Gelen Evrakın aslının, giden evrakın suretinin saklanacağı “Gelen ve giden evrak dosyaları”,
e) “Zimmet defteri”,
f) “Aidat”, “Gelir” ve “Gider” defterleri,
g) “Bilânço, Envanter ve Kesin Hesap Defteri”,
h) Genel Kurul Başkanı ve yazmanları yönetim kurulu ile birlikte imza edecekleri “Genel Kurulu Karar Defteri”,
i) Yürütme kurulunun bir tutanakla saptayacağı numaralanmış ve yürütme kurulunca mühürlenmiş gelirlere ait kopyeli makbuzlarla, giderlerin fatura evrak ve kaydiyesini saklamaya özgü dosyalar.
(DİSK demirbaşlarının kaydedileceği, “Demirbaş defteri” ile, yukarıda (a), (b), (f) ve (h) fıkralarında isimleri yazılı defterler kullanılmadan notere onaylattırılır.)
Madde 53-Uyuşmazlıkları Uzlaştırma ve Çözüm Komisyonu: DİSK’in üyesi bulunan sendikalar arasındaki her türlü uyuşmazlık DİSK’e bağlı bulunan üye sendikaların temsilcilerinden kurulan bir komitece çözümlenir. Yürütme kurulu üyeleri bu komitenin doğal üyesidirler.
Bölge Temsilcileri
Madde 54-
a) DİSK yürütme kurulu gerekli gördüğü yerlerde bölge temsilcilikleri kurar veya kaldırır. Temsilciliğin kurulacağı bölgelerde en az üçten az DİSK üyesi sendikanın örgütü varsa veya hiç yoksa temsilci, yürütme kurulunca atanır. 3 veya daha fazla ise bu sendikaların genel merkezlerinin o bölgeden gösterecekleri 2 şer temsilcinin katılacağı toplantıda seçilir. Temsilcinin görevden affı da aynı yolla olur. DİSK yürütme kurulu yetkisi saklıdır.)
b) Bölge temsilciliğinde görev alacak yardımcıların, uzman ve personelin atanması da DİSK yürütme kurulunca yapılır.
c) Bölge temsilciliklerinin yetkisi, görev ve sorumlulukları bir yönetmelikle düzenlenir.
Madde 55- DİSK yürütme kurulunun kaç üye ile toplandığına bakılmaksızın, yürütme kurulu kararlarının üç üyenin olumlu oyu ile alınması zorunludur.
Yürütme Kurulu üyelerinin, çeşitli görevler nedeniyle toplanamaması halinde, olağanüstü bir durum karşısında genel başkanın, o da yoksa genel sekreterin kendiliğinden karar verme yetkisi saklıdır. Bu takdirde, kendiliğinden karar verme yetkisini kullanan, konuyu ilk yürütme kurulu toplantısına sunar ve onay alır. Yürütme kurulunun onaylamaması karşısında konu, ilk yönetim kurulu toplantısına götürülür ve gündeme alınır.
Madde 56- DİSK yürütme kurulu ve diğer kademelerindeki seçimli işlerde görev alabilmek için, DİSK’e üye sendikalardan birisinin üyesi olmak zorunlu ve yeterlidir.
Madde 57-DİSK organlarına seçimle getirilenler ile üye sendikaların üyeleri DİSK’in doğal üyeleridir.
Madde 58- DİSK, üye sendikaların her türlü işlem ve kayıtlarını denetleyebilir. Gerektiğinde üye sendikaların denetim ve onur kurullarına durumu aktarma yetkisine sahip olmakla beraber, üye sendikaların genel kurullarını toplantıya çağırma yetkisi de vardır.
Madde 59- Üye sendikalar, DİSK kararlarına uymakla yükümlü ve zorunludurlar. Ancak, DİSK yöneticilerince verilen yönerge ve kararlar DİSK ana tüzüğündeki amaç ve ilkelere aykırı olamaz.
Madde 60- Sosyal Güvenlik: DİSK yöneticileri, personelin sosyal güvenlik, sigorta ve dinlenme haklarını garanti altına alır. Personel işçi statüsüne tabidir. Personel ile ilgili yönetmelik çıkarılır.
Madde 61-Kıdem ve İhbar Tazminatları: DİSK yönetici kadrolarında DİSK’ten ücretli olarak görev yapan ve tekrar seçilemeyenler, her kıdem yılı için DİSK’ten son aldığı maaş karşılığında 30 günlük kıdem tazminatı alır. DİSK’in personel ve müstahdemleri İş Kanunu hükümlerine tabidir.
Ölüm halinde kıdem tazminatları, eş ve çocuklarına, eş ve çocukları yoksa anne ve babaya ödenir.
Madde 62- DİSK genel kurulunda, üye sendikalardan 1/5 i DİSK’i yaşatmayı yükümlendiği sürece DİSK feshedilemez. Fesih kararını ancak bu amaçla çağırılmış olan genel kurul alabilir. Genel kurulun böyle bir karara varabilmesi için üyelerin en az 2/3’sinin genel kurulda bulunması zorunludur. Bu toplantıda çoğunluk elde edilemezse ikinci kez genel kurul toplantıya çağırılır. Bu toplantıda yeter sayı aranmaksızın fesih kararı alınabilir. Ancak bu suretle yapılan toplantıda fesih kararı mevcut üyelerin 2/3 sinin oyu ile alınır. Durum, DİSK tasfiye kurulunca 5 gün içinde
yörenin en büyük mülkiye amirine bildirilir.
Madde 63- Üye sendikaların yasasal gelirlerinin alınması için kullanılan (Gelir ve Gider makbuzları) DİSK tarafından zincirleme numaralı ve soğuk damgalı olarak hazırlanarak üye sendikalara kullanılmak üzere imza karşılığında dağıtılır. Üye sendikalar gelirlerinin toplanması için başta makbuz kullanamazlar. Makbuzların baskı giderleri, belirli bir oran içinde üye sendikalarca ödenir. Üye sendikaların gelir ve giderlerinin düzenlenmesi ile muhasebe usullerinde birlik ve beraberliğin sağlanması amacıyla DİSK yürütme kurulunca gerekli çalışmalar yapılır. (Üye sendikalar DİSK tarafından bastırılan makbuzları kullanmaya başlayıncaya kadar ellerindeki makbuzları DİSK’e soğuk damga ile damgalatmak ve numaralatmak suretiyle kullanabilirler.)
Madde 64-
a) DİSK yürütme kurulu üyelerinin (Genel Sekreter hariç) ücretleri kendi sendikalarınca ödenir. Yürütme kurulu üyelerinin DİSK ile ilgili işlerde yolluk, otel ve yol masrafı gibi seyahat giderleri, DİSK tarafından ödenir. Üye sendikalarda yönetici veya görevli olan kişilere DİSK tarafından özel görev verildiğinde, bu göreve ait seyahat masrafları DİSK tarafından ödenir.
b) Yönetim kurulu toplantısı, genel kurul toplantısı, komisyon gibi DİSK çalışmalarına katılanlar ile Onur Kurulu ve Denetim Kuruluna ait çalışmalar için üyelerin yaptıkları her türlü gezi ve kayıp ücreti giderleri kendi sendikalarınca ödenir.
Madde 65-
a) Yürütme kurulu, ana tüzük hükümlerine uygun yönetmelikler hazırlar, yürürlüğe koyar ve yönetim kurulunun ilk toplantısına sunar. Bütün yönetmelikler bu yolla yapılır.
b) Ana tüzüğün hükümlerinin tam uygulanabilmesi için bu ana tüzüğün çeşitli yerlerinde yönetmelik çıkarılacağına dair hüküm olmayan konularda bile, ana tüzüğün sözüne ve özüne aykırı olmamak suretiyle yönetmelikler çıkarılabilir.
Ana tüzüğe bağlı olarak çıkarılan ve uygulamaya konulan yönetmelik hükümleri aynen bu ana tüzük hükümleri değerindedir.
Madde 66-
a) Yasalarca sendikaların işkolu sayısı her ne biçimde ve sayıda saptanmış olursa olsun, DİSK için iç örgütlenme bakımından, işkolu sınıflandırması aşağıdaki gibidir ve 16 dır;
1- Tarım ve hayvan yetiştirme, ormancılık ve tomrukçuluk,
· Avcılık ve av hayvanlarının üretilmesi, balıkçılık, süngercilik ve sair deniz ürünlerinin çıkarılması,
2- Kömür madenciliği, metal cevherleri madenciliği, taş, kil, kum ocakları ve madenlerden gayrı maddelerin topraktan çıkarılması, kömür mamulleri imalâtı (Maden arama dahil).
3- Ham petrol vesair akaryakıtlar ve tabii gaz tasfiyehaneleri ve petrol mamulleri sanayi, akaryakıt depo ve istasyonları akaryakıt nakli ve satışı (“Pipe-line” ve petrol arama dahil).
· Suni ve tabii lastik, kauçuk, plastik, bakalit, linolyum, suni muşamba ve benzeri sanayi ve bu maddelerden inşaat elektrik ve sıhhi malzeme, ev eşyası ve her çeşit eşya imalatı.
· Ecza ve kimya sanayi (boya sanayi ve atom sanayi dahil) pil ve batarya akümülatör sanayi (azot sanayi dahil),
4- Gıda maddeleri imalatı sanayi, insanların istihlakine mahsus gıda maddelerinin imali, her çeşit hayvan, kümes ve av hayvanları kesilmesi ve temizlenmesi, ambalajlanması, mezbahalar ve etten mamul gıda maddeleri imalatı; sütten mamul maddelerin imali, hayvani ve nebati yağ sanayi (sabun sanayi dahil) her nevi gıda maddelerinin konserve yapılması ve saklanması, değirmende öğütülmüş maddeler imali, ekmekçilik, pastacılık, börekçilik ve her nevi un ve unlu maddelerden yiyecek imali, kakao, çikolata, şekerleme ve benzeri maddeler imali, kakao, kahve, tuz öğütülmesi ve çay yaprakları üzerinde yapılan ameliyeler ve benzeri işler, yem sanayi, maya imalatı işçi ve tütün sanayi inbikten geçirilmiş alkollü içkiler, şaraplar, likörler, malt likörleri, hafif içkiler, karbon hamızı ile meydana getirilmiş içeceklerin imali, tasfiyesi, karıştırılması, imbikten geçirilmesi, tahammur ettirilmesi, bira fabrikaları, alkolsüz içkiler (gazoz, meyva suları ve benzerleri), sigara, puro, pipo, enfiye, çiğnenen tütün gibi mamullerin imalatı, tütünün ayıklanması, kurutulması gibi bütün sanayi ile ilgili imalat ve manipülasyon işleri, yaprak tütün işleme ve bakım evleri.
· Şeker Sanayi
5- Her çeşit dokuma sanayi, giyecek eşya sanayi, hazır dokuma eşya imalatı (trikotaj), iplik sanayi ve çırçır sanayi (İdrofil pamuk imalatı dahil) çamaşırhaneler, ütü, kola, boyama ve temizleme işleri.
6- Kundura sanayi deri ve mamulleri ve deri giyecek eşya (saraciye) imalatı ve debagat işyerleri, kürkçülük, tutkal sanayi ve bağırsak işleme yerleri.
7- Ağaç ve mantar mamulleri, mobilya imalatı, doğrama ve bıçakçılık sanayi, kereste fabrikaları, her çeşit suni tahta ve benzeri imalatı.
8- Kağıt, kağıt mamulleri ve selüloz sanayi
· Matbaacılık, neşriyatçılık, klişecilik (basın teknisyenleri)
· Basın mensupları (Gazeteciler) ve her çeşit neşriyat işlerinde çalışanlar.
9- Metalden başka maden sanayi: Her çeşit toprak ve seramik sanayi ile çömlek, çini imalatı ve çimento, alçı, taş, toprak kullanmak suretiyle inşaat malzemesi vesair malzemesi imalatı, ateş tuğlası, tuğla ve kiremit sanayi, seramik ve fayans sanayi cam ve camdan mamûl eşya sanayii
· Çimento Sanayi
10- Her türlü metal imalatı (demir, bakır, krom ve sair maden cevherlerinin ve bunların halitalarının izabesi, tasfiyesi, haddelenmesi, dökülmesi ve şekillendirilmesi), çelik sanayi, madeni eşya imalatı, makine imalatı, elektrik makine ve cihazları ve aletleri ve madeni nakil vasıtaları imalatı ve onarımı, sair madeni eşya ve malzeme imalatı.
· Gemi yapımı ve onarımı
11- Yapıcılık: Her çeşit bina, yol, köprü, baraj, demiryolu, tünel, metro, kanalizasyon liman, dalgakıran, havuz, istihkam, hava meydanı, dekovil hattı, tranvay hattı, spor sahaları inşaatı gibi yapıcılık işleri ve bunlarla ilgili ve bunları tamamlayıcı işler.
· Kamu sektörünce yapılan yol yapım, onarım ve bakımı
12- Enerji Sanayi: Elektro, gaz, su istihsal, toplama taşıma ve dağıtım işleri ile,
· Ayrıca işkolu gösterilmemiş olan veya yerinde sendika bulunmayan devlet, belediye, özel idare hizmetleri: Çöp, kanalizasyon drenaj, itfaiye ve vesair gibi her çeşit kamu hizmetleri ve görevleri,
· Her çeşit sağlık hizmetleri: Hastaneler, sanatoryumlar, bakım ve dinlenme evleri, doğum ve çocuk bakım evleri, doktor muayenehaneleri, klinikler gibi sıhhi tedavi müesseseleri, diş klinikleri ve hayvan bakım evleri, röntgen muayenehaneleri ve benzerleri,
13- Toptan ve perakende ticaret, her çeşit sınai, zirai ve hayvani maddelerin ve ürünlerin toptan ve perakende alım ve satım işleri,
· Banka ve diğer müesseseler:
Bankalar, para ve ticaret borsaları, sigortalar ve her çeşit mali müesseseler, kredi kooperatifleri, kredi esham ve tahvilat komisyoncuları.
· Her çeşit büro ve teknik bürolar, yazıhane, avukat ve mali müşavirler, emlak komisyoncuları, iş takip büroları ve benzeri müesseselerde görülen işlerle, dernekler, noterler, ticaret ve sanayi odaları ile benzeri işçi ve işveren teşekkülleri.
14- Kara taşıtmacılığı motorlu ve motorsuz taşıt işleri (otobüs, kamyon, tramvay, tünel ve sürücülük işleri)
· Demiryolları taşıtmacılığı:
Demiryolları ve buna bağlı işyerlerinde görülen işler,
· Deniz taşıtmacılığı:
Gemi ve benzeri ile her çeşit insan, eşya ve hayvan taşıtmacılığı ile bunlara bağlı deniz işleri.
· Hava taşıtmacılığı
Havacılığın yerüstü işleri dahil.
· Ardiye ve antrepoculuk:
Antrepolar, ardiyeler, soğuk hava depoları, umumi mağazalar, silolar ve bunlarda yapılan her türlü yükleme ve boşaltma işleri, liman, istasyon ve iskelelerde yapılan yükleme ve boşaltma işleri, ambarlama ve depolama işleri.
· Haberleşme:
Posta, telefon, telgraf, radyo, televizyon işleri ve hizmetleri (yapımı hariç)
15- Otel, pansiyon, lokanta, büfe, pastane, kahvehane, gibi yatma, dinlenme veya yemek yerleri ile sinema ve tiyatrolar, hayvanat bahçeleri, sirkler, parklar, plajlar gibi eğlence yerleri, yüzme havuzları, stadyum, hipodrum, tenis, golf sahaları gibi açık ve kapalı spor yerleri, hamamlar, kaplıcalar dahil.
Sahne, perde ve benzeri temsil sanatkarı, müzik, resim, heykeltıraşlık dekorasyon, edebiyat ve benzeri güzel sanatlarla ilgili işler.
16- a) Milli Savunma ile ilgili askeri işyerleri (Uluslar arası ve yabancı askeri işyerleri dahil)
b) DİSK’in herhangi bir kurul, komite komisyon seçimi için iş bu Ana tüzükte üye sendikaların temsilcisi biçiminde sendikalar için kullanılan deyimlerden bu maddenin (a) fıkrasındaki 16 işkolu anlaşılır. Bu duruma göre 274 sayılı yasaya dayanılarak yürürlükte olan sendikaların işkolları yönetmeliğinin olanaksızlığı veya bu Ana tüzük hükmü uyarınca henüz birleştirilmeleri sağlanamaması nedeniyle işkolunda birden fazla üye sendika olduğunda, bu sendikaların yürütme kurullarının üçer üyesinden kurulan toplantıda DİSK için gerekli kimseler seçilir. Oy eşitliği halinde seçim yapılamazsa eşit oyları almış olan adaylar arasından ad çekme usulüne başvurulur.
c) DİSK’in örgütlenme daire ve büroları konusundaki sınıflandırma ve çalışma programları bu maddenin (a) fıkrasındaki esasa göre yapılır.
d) Bu maddenin (a) fıkrasında saptanmış işkolu sınıflandırmasına göre, DİSK yönetim kuruluna DİSK Genel kurulunca her işkolu için ayrı ayrı olmak üzere bir asil, bir de yedek üye seçimi yapılır.
Madde 67 R11; DİSK’in kurucuları şunlardır.
1. Türkiye Maden, Madeni Eşya ve Makine Sanayi İşçileri Sendikası (Türkiye Maden-İş Sendikası)
2. Türkiye Lastik- Kauçuk ve Plastik Sanayi İşçileri Sendikası (Lastik-İş)
3. Türkiye Basın Sanayi İşçileri Sendikası (Basın-İş)
4. Türkiye Gıda Sanayi İşçileri Sendikası (Türkiye Gıda-İş)
5. Türkiye Maden İşçileri Sendikası (Türk Maden-İş)
6. Yukarıda adları yazılı beş kurucu sendikayı temsilen Konfederasyonumuzun tüzüğünü imzaları ile resmi kuruluşlara vermeğe yetkili olan kişiler şunlardır.
a) Türkiye Maden, Madeni Eşya ve Makine Sanayi İşçileri Sendikası (Türkiye Maden-İş Sendikası)’nı temsilen Genel Başkan Kemal Türkler,
b) Türkiye Lastik, Kauçuk ve Plastik Sanayi İşçileri Sendikasının (Lastik-İş)i temsilen Genel Başkan Rıza Kuas,
c) Türkiye Basın İşçileri Sendikası (Basın-İş)i temsilen Genel Başkan İbrahim Güzelce,
d) Türkiye Gıda Sanayi İşçileri Sendikası (Türkiye Gıda-İş’i temsilen Genel Başkan Kemal Nebioğlu,
e) Türkiye Maden İşçileri Sendikası (Türk Maden-İş)i temsilen Genel Başkan Mehmet Alpdündar
Kurucu sendikaları temsilen gerekli işlemleri yapmaya yetkili isimleri sayılan sendika temsilcilerinin açık kimlikleri ve ikametgah adresleri tüzüğe eklidir.
DİSK’in KURUCULARI
Adı Soyadı |
Babası |
Doğum Yeri |
Doğum Tarihi |
İşi |
Ev Adresi |
Kemal TÜRKLER |
Himmet |
Denizli |
1926 |
Türkiye Maden, Madeni Eşya ve Makine Sanayi |
Edirnekapı Vatan Cad. Polis Evleri A-2 Daire 8 İSTANBUL |
Rıza KUAS |
İsa |
Kocaeli |
1926 |
Türkiye Lastik, kauçuk ve plastik Sanayi İşçileri Sendikası (Lastik-İş)’in Genel Başkanı |
Bestekar Hakkı Sok. No.11 Samatya /İSTANBUL |
Mehmet ALPDÜNDAR |
Hüseyin |
Trabzon |
1928 |
Türkiye Maden İşçileri Sendikası (Türk Maden-İş’in Genel Başkanı) |
Terakki Mah. Sendika Sitesi Fatih Sok. No:6 ZONGULDAK |
Kemal NEBİOĞLU |
Cemal |
Rize |
1926 |
Türkiye Gıda Sanayi İşçileri Sendikası (Türkiye Gıda-İş)in Genel Başkanı |
Bahçelievler 17. Sok. No:28 Daire 4 ANKARA |
İbrahim GÜZELCE |
İsmail |
İstanbul |
1922 |
Türkiye Basın İşçileri Sendikası (Basın-İş)’in Genel Başkanı |
Laleli Öztürk Cad. Mimarbaşı Sok. Bahar Apt. No: 8-10 İSTANBUL |
DİSK’İN KURUCU SENDİKALARININ GENEL KURULLARINA SUNDUĞU
TÜRK-İŞ ÜYELİĞİNDEN AYRILMALARI HAKKINDA RAPOR:
Sayın Delegeler, Değerli Arkadaşlar
Sendikalar olarak önemli bir kararın eşiğindeyiz. Sendikalarımız yetkili organların daha önce yaptıkları toplantılarda Türk-İş Konfederasyonundan ayrılma kararı almış ve bu kararın uygulanması için Genel Yürütme Kurulları görevlendirilmişti. İşte bugün; alınan bu prensibi görüşecek ve Kongremizin kararıyla yeni bir döneme girmiş bulunacağız.
Sendikalarımızın bu ilke kararını almasının nedenlerini özet olarak sizlere sunmak ve onayınızı almak isteriz.
Niçin Türk-İş’ten ayrılmak istiyoruz?
1. Çünkü Türk-İş, Ana tüzüğünde yazılı ilkeleri ve kongrelerinde alınan kararları artık uygulama gücünü yitirmiştir.
Örnekler: Türk-İş Ana tüzüğünün 3. Mac. B ve D fıkralarında, işçilerin adil bir ücret elde etmeleri ve sosyal adaletin gerçekleştirilmesi amaç edinilmiştir. Türk-İş Ana tüzüğünün 7. maddesi, vazgeçilmez bir prensip olarak kendi amaç ve ilkelerine aykırı hareket edenlerin Türk-İş’ten çıkarılmasını öngörmüştür. Oysa Türk-İş, insanlık onuruna uygun bir ücret elde etmek isteyen ve bu amaçlarına ulaşmak için yasaların tanıdığı grev yapma hakkını kullanan Paşabahçe işçilerinin bu grevini destekleyen emekten yana sendikaları geçici olarak üyelikten çıkarma kararı almıştır.
Türk-İş Ana tüzüğünün 5. maddesinin F fıkrası uyarınca, Türk-İş bünyesinde federasyon ve sendika olarak ayrı ayrı temsil edilen kuruluşlar, 6 ay içerisinde birleştirilmelidir. Buna uymayanlar kesinlikle ihraç edilir.
Durum böyle olduğu halde, Türk-İş bu ilkeyi de uygulayamamıştır. Böylece Türk-İş, bünyesinde türlü iş kollarında irili ufaklı sendikaların kurulmasına açık kapı bırakarak, işçi haklarının çiğnenmesine göz yummuştur.
2. Sendikalar kanununa göre çıkarılan işkolu yönetmeliğinin hazırlanışında uluslararası normlar kasten bir kenara itilmiş, işkolları, işçi örgütlerinin başında bulunanların politik görüşlerine göre düzenlenmiştir. Bunun sonucu olarak da ana işkolları parçalanmış, işçiler güçsüz bırakılmıştır.
3. Türk-İş, bütün bu sayılarla yetinmeyerek, Ana tüzüğündeki hükümleri açıkça ve hiçbir sakınca duymadan savsaklamış, böylece kanun önünde gayri meşru bir örgüt durumuna düşme tehlikesini bile göze almıştır. Öte yandan Türk-İş yöneticileri, kendi kişisel çıkarlarına uygun bir yaşantının içinde, sendikalar arası dayanışma ruhuna aldırış etmez olmuşlardır.
Örnekler: Tüzüğün 20. Maddesi uyarınca, üst üste üç ay süre ile aidatını ödemeyen bir kuruluş, bu sürenin sonunda Türk-İş üyeliğini kendiliğinden kaybeder. Oysa 30 Eylül 1966 tarihindeki duruma göre, bir çok kuruluşların 3-4 ayı aşkın bir süreden beri aidat ödemedikleri anlaşılmıştır. Böylece Türk-İş, hem sendikalar arası dayanışma heyecanını söndürmüş, hem de kanun karşısında bir çok üyesini kaybeder duruma gelmiştir .
4. Türk-İş, hangi iktidar işbaşında ise, onun paralelinde bir yol izlemeyi kendisi için baş ilke saymış, bu yüzden önemli hiçbir işçi sorunu çözümleyememiştir.
Örnekler: Türkiye’nin tüm ezilen yoksul işçilerini kapsayan asgari ücret bir türlü günün yaşama şartlarına uygun adil ve insanlık onuruna yaraşır bir seviyeye getirilememiştir. Bir çok işkollarınınız asgari ücreti halen birkaç yıl önceki hayat şartlarına göre uygulanmaktadır. Türkiye’de bugün asgari ücreti henüz bu ölçülere göre bile tespit edilemeyen işkolları vardır. Asgari geçim indirimini yükselten kanun 1966 yılında uygulanacakken, hükümetin bütçe açığını kapatmak için işçi ve dar gelirlilerden daha fazla vergi almayı amaç bilen erteleme kararı, iktidar partisi milletvekillerinin oylarıyla kabul edi
lmiştir. Bu durum karşısında Türk-İş Yönetim Kurulu üyesi ve hatta birisi Türk-İş’in başkan vekili olan üç milletvekili işçilerin geçim indirimini yükseltecek bu kanunun uygulanmasını iki yıl sonraya bırakmak için kaldırılan parmaklara kendi parmaklarını da katmaktan biç bir sakınca duymamışlardır. Yani görevleri Türk işçisinin yanında olması gerekenler işçinin az vergi ödemesini öngören kanunun aleyhinde gönüllü olarak oy vermişlerdir. Buna rağmen Türk-İş bu üyeleri hakkında herhangi bir kocuşturma açmamıştır. Böylece Türk-İş, işçiler, ücretliler, tarımla ve hayvancılıkla geçinen dar gelirliler ile köylülerden (toplam 23,5 milyon tutar) fazla vergi alınması karşısında kılını bile kıpırdatmamıştır.)
5. Türk-İş, toplum gerçeklerine aykırı düşen bir politika izlemiştir. Böylece, işçi haklarının sağlanması yolunu açıklıkla tıkamıştır.
Örnekler: Türk-İş partiler üstü politika diye bir terane tutturarak, gerçekte iktidara gelen her partinin dümen suyuna girmiş, Türkiye’nin en önemli üretici gücü olduğuna şüphe bulunmayan işçi sınıfının kanun yapacak bir güç olarak parlamentoya girme bilincini körletmeye kalkmıştır. Bu sınıfsal ihanetini öretebilmek için de, bir takım acayip ve komik yollara başvurmuş örneğin, seçimlerden önce 9 milletvekilinin seçtirilmemesi için kampanya açmıştır. Bu davranış ile seçimlerde ancak parti listelerine oy verildiği gerçeğini bir yana atmış, adeta, partilerin program ve amaçlarını bilmezlikten gelmiştir. Kaldı ki, 9 milletvekilini seçtirmeme gibi olumsuz bir yönde katalize edilmek istenen aldatıcı çaba bile verimli olmamıştır. Çünkü Millet Meclisine seçtirilmemek istenen milletvekilleri bugün parlamentoda bulunmaktadırlar. Halbuki asıl mesele hangi parti programının Türk işçilerin o parti listelerine oy vermelerini katalize etmektir.
6. Türk-İş, birbirleriyle çelişen ve birbirleriyle sahte dostluklar kuran bir yönetici kadrosunun elindedir. Bu kadro samimiyetsiz kişilerden kurulu bir kadrodur.
Örnekler: Türk-İş Mali Sekreteri senatör Ömer Ergin 780 sayılı Af Kanununun “Yüksek Adalet Divanınca mahkum edilenlerle ilgili” 5. maddesinin Anayasaya aykırı olduğunu ileri sürmüştür. Bunu kendi siyasi akidesine aykırı bulan Türk-İş başkan vekili ve Milletvekili Hasan Türkan derhal harekete geçmiştir, Türkan, Cumhurbaşkanı Subay’a sunduğu bir muhtırada Ömer Erg ün’ü Türk-İş tüzüğüne ve Anayasaya aykırı hareket etmekle suçlamış, senatörlükten azlini istemiştir.
7. Türk-İş milli bir kuruluş olmaktan çıkmış, Amerikan yardımlarıyla ayakta duran bir kuruluş olmuştur.
Örnekler: Türk-İş’in 1 Ocak 1964’ten 31 Aralık 1965 e kadar ki iki yıllık süre içinde düzenlediği bütçe toplam 9.182.783.71 liradır. Bütçenin gelir bölümünde üye aidatı sadece 1.948.029.80 liradır. ABD yardımları ve bağışları, Türk-İş bütçesinin en dolgun bölümünü teşkil etmiştir.
8. Türk-İş kendi bütçesiyle ve kendi aidat geliri ile memurlarının aylıklarını veremez hale düşmüştür.
Örnek: Türk-İş kadrosunda bulunan 65 memurdan 32 sinin ücretini Türk-İş ödemektedir. Geriye kalan 33 memurun maaşlarını Amerikan Hükümeti, yani ABD ödemektedir.
9. Türk-İş, Yurt gerçeklerine ve Türkiye şartlarına aykırı bir eğitim politikası gütmekte, Amerikan Hükümetinin, Türkiye’de uygulatmak istediği sendikacılık politikasına göre hareket etmektedir.
Örnek: Türk-İş’in eğitim işlerini Amerika’sılar yürütmekte, eğitim masraflarını Amerika’sılar ödemektedir. Amerikan Hükümetinin bir örgütü olan ABD, Türk-İş’e seminerler için 2 milyon 369 bin 294 lira 83 kuruş vermiştir.
10. Türk-İş, tam bağımsız, kişiliği olan, onurlu bir politika izlenmesini isteyenlere karşı, yalnız Amerikanlıların çıkarına göre ayaklanan bir düzeni kurma eğilimindedir.
Örnekler: 13 Temmuz 1948 de yürürlüğe giren ve Türkiye ile Amerika arasında imzalanan bir antlaşmaya göre, ABD’nin Türkiye’deki işyerlerinde çalışan işçilere, hiçbir Türk kanunu uygulanmayacaktır. Türk işçilerine tanınan ve tanınacak olan toplu sözleşme grev ve benzeri hiçbir haktan ABD işyerlerinde çalışan Türk işçileri istifade edemeyecektir. Türkiye Genel İşçiler Sendikası, ABD’ye bağlı işçiler adına toplu sözleşme yapmak istemiş, fakat karşısına bu ikili antlaşma dikilmiştir. Bunun üzerine, Türk-İş, derhal bu yürüyüşe cephe almıştır.
Türk-İş, hiçbir zaman işçi haklarının tanınmadığı Amerikan işyerlerine bu imtiyazı veren ikili Antlaşmalara cephe almamıştır. Üstelik cephe alanlara iftira çamuru yağdırmıştır.
11. Türk-İş, işçileri uyutucu ve işçi haklarının alınmasını güçleştirici bir oylama politikası içindedir.
Örnekler: Türk-İş, sözde toprak reformunu savunur. Hükümet, toprak reformuna karşıdır. Türk-İş sözde dış ticaretin devletleştirilmesini ister. Hükümet bu görüşü solculukla ithama kalkar. Türk-İş işsizlik sigortasını savunur görünür. Hükümet işsizlik sigortası diye kıdem tazminatını ortadan kaldıran bir tasarı hazırlar. Türk-İş milli petrol politikasından yanaymış gibi davranır. Hükümet petrol boru hattını yabancıların eline geçirmeye yarayacak bir çalışma gösterir. Türk-İş kalkınma planının sözde finansman kaynaklarının dar gelirlerinin sırtına yükletilmemesini ister. Hükümet daha çok dar gelirlilerin sırtına binecek bir vergi politikası yürütür. Bütün iktisadi devlet teşekküllerinin yönetimine işçilerin katılması kanun gereğidir. Fakat hükümet yalnız birkaç iktisadi devlet teşekkülünde işçilere kısıtlanmış söz hakkı tanır. Türk-İş aldırış bile etmez. Türk-İş, öteden beri tarım iş kanununun çıkarılmasını müdafaa ediyormuş pozunu alır. Tarım iş kanununun hükümet çıkarmakta yarar görmez. İş kanununun tek işçi çalıştıran işyerlerine teşmilini ister görünen Türk-İş, Kanunun işçi haklarını avutucu, tutucu uyutucu bir politika izler.
12. Türk-İş bütün haklı grevlere karşı çıkmıştır.
Örnekler: Türk-İş, yetkisi olmadığı, hatta kanunda yeri bulunmadığı halde Kıbrıs buhranını ileri sürerek, grevleri durdurma kararı almış, bundan işçiler zarar görmüştür. (10 Ağustos 1964)
Maden-İş’in Mannesmann Boru Fabrikasındaki grevinin başarısızlıkla sonuçlanması için Türk-İş, Ankara’da çeşitli manevralar çevirmiştir.
Petrol-Boru hattı grevi, Türk işçilerine tanınmayan, fakat yabancı işçilere tanınan haklar yüzünden ilan edilmiştir. Yabancı bi
r ortaklığın işverenine karşı grev yapan boru hattı işçilerini Türk-İş suçlamaktan çekinmemiştir, böylece yabancı işverenleri korumuştur. (1 Ekim 1966)
İstanbul’da Bozkurt Mensucat Fabrikası işçileri grevini, işveren kanunsuz diye kötülemeğe kalkmıştır. Türk-İş, işveren ağzı kullanarak “Bu grev hareketinin karşısında olduğunu” açıklamada sanıca görmemiştir.
Mersin’de yabancı şirketler ortaklığına karşı grev yapan Ataş rafinesi işçilerinin karşısına en önce çıkanlar arasında Türk-İş de vardır. Türk-İş Başkanı, greve karşı gelmiş ve grevci işçiler için “Mutlaka hüsrana uğrayacaklardır” diyebilmiştir (Aralık 1964)
Zonguldak maden işçileri 60 kuruşluk zam için grev yapmış, Türk-İş bu grevi komünist tahriki olarak nitelendirilmekten sakınmamış ama iddiasını ispat edememiştir. (Mart 1965)
Paşabahçe şişe ve cam fabrikası işyerinde yapılan grevi Türk-İş rayından çıkarmaya çalışmış ve grevcileri yalnız başına bırakmak kararı almıştır. İşçilerin haklarını savunan sendikaları ise onur kuruluna vererek Türk-İş’ten geçici olarak çıkarmıştır.
13. Türk-İş, kanunları işçiler aleyhine yorumlamış, kanunsuz işler peşine düşmüştür.
Örnekler: Petrol boru hattı grevini kanunsuz bulmuş ve “Türk-İş işçileri kanunsuz yollara sevkeden Türk-İş dışındaki kuruluşlarla mücadelesini daha da hızlandıracaktır.” Demiştir (1 Ekim 1966). Fakat Yargıtay, hükümetin grevi durdurma kararını kanuna aykırı ve grevin kanunu olduğunu ilan etmiştir.
Türk-İş genel sekreteri, Çorumlu işçiler işlerine alınmazlarsa “Kanunsuz olmasına rağmen kanunların çiğnendiği memlekette genel greve gidilecektir” demiştir. (7 Eylül 1966 basını). Böylece kanunda yeri olmayan bir grev yolunu uygulamayı bile göze alanlar, keyfi bir yönetimden yana olduklarını da göstermişlerdir.
14. Türk-İş yöneticileri, işçilerin yaşama mücadelesinde topluca işten çıkarılmalarını ve sefaletin kucağına bırakılmalarını insani hayrette bırakacak bir şekilde savunmuşlardır.
Örnekler: Anayasada lokavt bir sosyal hak olarak tanınmamıştır. Fakat Türk-İş, işçileri sosyal adalete uygun bir hayat için mücadele ettikleri zaman açlığa mahkum edecek lokavtı savunmuştur. Lokavta karşı çakanları suçlamıştır. Böylece yüzlerce deri işçisi lokavt yüzünden perişan olmuştur. Lokavt da olur görüşünü savunmuştur. Oysa Fransa’da hem de metal sanayini ilgilendiren bir davada, hakim lokavtın greve eşit bir hak olamayacağına ve lokavtın Fransa Anayasasına da aykırı olduğuna karar vermiştir. Bu karardan bir parça alalım:
” Anayasa işçilere grev hakkını tanırken, bunun karşısında lokavtı bir hak olarak tanımaz. Gerçekten, Anayasa işçilere grev hakkını tanırken, onların, ekonomik gücü elinde tutan işverenden bazı tazminatlar isteme hakkını kabul etmiştir. İşverene lokavt hakkı verilmesi işçilerin grev haklarının gasp edilmesi anlamına gelir.” (İMF’nin Aralık 1966 haber bülteni)
15. Türk-İş Maden-İş’in gelişmesini önlemeye, Maden-İş’e karşı sarı sendikalar kurulmasına ve işçi gücünün parçalamaya büyük önem vermiştir.
Örnekler: İzmit’te Boru-İş Sendikasının güçlenmesine elverişli ortamı yaratmıştır.
Karabük’te ihanetle kurulan bir sarı sendikanın Türk-İş’e alınması için yöneticileri kongrelerinde teklif ve telkinlerde bulunmuşlardır.
Ereğli’de Maden-İş’e karşı bir sarı sendika kurulması için direktif vermiştir.
R30;R30;R30;R30;R30;R30;. Ve böylece Türk-İş, bir işçi örgütü olmaktan çıkmıştır.
Türk-İş, içinde kalarak yönetimi işçiden yana olanlara devretmek yolları artık tamamen tıkanmıştır. Türk-İş, çıkarcı sendikacılığın, israfın ve yerli, yabancı sömürücülere hizmetin temsilcisi olmuştur. Bu bakımdan Anayasada yer alan işçi haklarının savunucusu ve işçilerin her bakımdan rahat bir hayata kavuşması mücadelesinin öncülerinden olan Devrimci Sendikalar Türk-İş Konfederasyonu adındaki kuruluşun üyesi kalmaktan utanç duymaktadır. Bir an önce bu duruma son verilmesi için Türk-İş’ten ayrılma kararı alınması gereklidir.
Saygılarımızla,
GENEL YÜRÜTME KURULU
DİSK’İN KURUCU SENDİKALARININ GENEL KURULLARINA SUNDUĞU
DİSK’İN KURULUŞU HAKKINDA RAPOR:
Sayın Delegeler,
Ulusal gelirin hakçasına bölüşülmesi ve işçilerin Anayasada yer alan haklarına ulaşması, ancak özgürlük içinde örgütlenmekle olabilir. Bu bakımdan aynı işkolunda çalışan işçilerin kendi sendikalarında birleşmesi yetmez, bütün işçilerin bir örgüt içinde, tek kalbe sahip vücut gibi çalışması ve bu çalışmanın demokratik bir denetleme ile yürütülmesi gerekir. Bu bakımdan yeni bir işçi konfederasyonu kurulması zorunluluğuyla karşı karşıyayız. Yeni bir işçi konfederasyonu kurulması kararını halen, prensip olarak 20 sendika kabul etmiştir. Böylece bütün Türk işçilerinin ortak çıkarlarını savunacak gerçek bir işçi konfederasyonu kurulması düşünülmektedir. Buna sizin karar vermeniz gerekir. Bu bakımdan, niçin yeni bir konfederasyon kurmak gerektiğini sizlere özet olarak bildirmek isteriz.
Yeni bir işçi konfederasyonu kurulmalıdır. Çünkü:
İşçilerin, birç
ok ortak çıkarlarını elde etmeleri için güçlü bir mücadele gereklidir. Bu mücadeleyi planlamak, yürütmek ve başarıya ulaştırmak, sendikalar arası ortak bir yönetimle sağlanabilir, yani bütün işçiler adına yapılacak ortak çalışma ancak konfederasyon kurmakla gerçekleşir. Bu yüzden içinde sendikalarımızın da bulunduğu 17 sendika, prensip olarak, Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (kısa adı DİSK) kurmayı karar altına aldık.
Bugün üyeliğinden çıkmayı kararlaştırdığımız Türk-İş işçi hak ve çıkarları ile işçi özgürlüklerini savunabilecek bir kuruluş olmadığından, bu amaçları başarmayı kendine öncelikle ilke edinen yeni bir konfederasyon kurmamız artık kaçınılmaz olmuştur.
Kuracağımız konfederasyon, yalnız işçi aidatları ve işçilerin bağışlarıyla alışacaktır. İşçi örgütleri dışında, yerli yada yabancı hiçbir kuruluştan bir kuruş almayacaktır. Bugün üyeliğinden ayrıldığımız Türk-İş ne yazık ki, bu tür davranışlarda bulunduğundan, bizim yeni bir konfederasyon kurmamız gereklidir.
Konfederasyonumuz, işçi haklarını en önde savunacak, işçi haklarının ayaklar altına alınmasına asla göz yummayacaktır. Bugün üyeliğinden ayrılmayı şeref bildiğimiz Türk-İş, böyle bir örgüt olmadığı için yeni bir konfederasyon kurmaya mecburuz.
Konfederasyonumuz iç ve dış sömürücülerin Türkiye’de diledikleri gibi at oynatmalarına karşı çıkacak, sömürü düzeni yerine sosyal adaletin gerçekleştirilmesini sağlamaya çalışacaktır. Bugün üyeliğini bıraktığımız Türk-İş iç ve dış sömürücülerin doğrultusunda yürüdüğü için gerçek bir işçi konfederasyonu kurmamız en önde gelen görevimiz olmalıdır.
Konfederasyonumuz işçi sorunlarını cesaretle ve bıkıp usanmadan izleyecek, başarı için çaba harcayarak, politikasını kendi ilkelerine uygun olanlarla eşit işbirliği esasına göre yürütecektir. Bugün üyeliğini reddettiğimiz Türk-İş, böyle bir örgüt olmadığı için yeni bir konfederasyon kurmak işçi çıkarlarının gereğidir.
Konfederasyonumuz işçi sınıfının yurt yönetiminde ağırlığını koymasını ve kula kulluk yürütümü yerine her yönden eşitlik ve kardeşlik düzenini kurmaya amaç edinecek, işçi sınıfının yurt sorunlarında etkin bir rol oynamasını sağlayacaktır. Bugün üyeliğini bıraktığımız Türk-İş, böyle bir anlayıştan yoksun bulunduğu için yeni bir konfederasyon kurmak vatan görevi olmuştur.
Konfederasyonumuz Türkiye’nin bir an önce geri kalmışlıktan kurtarılmasını en başta gelen görevi sayacaktır. Onun için Konfederasyonumuz bir yandan sanayileşmeye, bir yandan üretimin arttırılmasına, bir yandan da kalkınma yükünü gelir esasına göre dağıtmaya dikkat edecektir, bizi bir tarım memleketi ve dış sömürüye açık bir montaj şantiyesi yapmak isteyenlere kesin cephe alacaktır. Bugün üyeliğini bıraktığımız Türk-İş, bu nitelikte bir politikadan yoksun ve iç ve dış sömürücülerin eğilimlerine göre hareket eden bir kuruluş olduğu için yeni bir konfederasyon kurmak halkımıza hizmet olacaktır.
Konfederasyonumuz, işçilerin insanlık onuruna yaraşır bir yaşama ulaşmasını değişmez bir amaç bilecektir, Konfederasyonumuz; yöneticilerin çıkar ocağı değil, kendilerini işçi sınıfının yararına adamış kişilerin görev yeri olacaktır. Bugün üyeliğinden ayrıldığımız Türk-İş ve yöneticileri böyle bir yolun yolcusu olmadıkları için yeni bir konfederasyon kurmakla ekonomik, sosyal ve kültürel mücadelemizi başarıya götürecek bir üst örgüte kavuşmuş olacağız.
Konfederasyonumuz bilimi en geçerli önder ve emeği en yüce değer bilecektir.
Konfederasyonumuz, Anayasada öngörülen köklü dönüşümlerin gerçekleştirilmesiyle Türkiye’nin ve emekçi Türk halkının yüzünün geleceğine inanmaktadır.
Konfederasyonumuz işçilerin kendi sınıflarının bilincine daha hızla erişmesi için önüne dikilen tüm engelleri aşarak başarıdan başarıya koşacak, bütün bu amaçlara ulaşmak için mutlaka bilimi en etkin mücadele aracı yapacak, Anayasanın sözü ve özüyle uygulanmasını ısrarla savunacaktır.
Bütün bunların gerçekleşebilmesi, sizin vereceğiniz karara ve göstereceğiniz bilinçli birliğe, beraberliğe bağlıdır. Kararırınız kutlu olsun
En derin saygılarımızla,
GENEL YÜRÜTME KURULU