DİSK-AR: KAPASİTE KULLANIMINDAKİ DÜŞÜŞ İŞÇİ ÇIKARTMAYA ZEMİN OLAMAZ!
Türkiye imalat sanayi kapasite kullanım oranlarının, Aralık ayında düşmüş olması, hiç kuşkusuz krizin reel sektördeki reel sektördeki boyutlarına ilişkin ciddi bir uyarı anlamına geliyor.
Uluslararası ekonomik krizin Türkiye’ye ve reel sektöre, yani sanayiyi etkilememesi zaten mümkün olmazdı. Ancak, kapasite kullanım oranının düşüşü, kamuoyunda sanayi üretiminin bütünsel çerçevesinden kopartılarak ele alındı. Krize ilişkin yanlış değerlendirmelere zemin hazırladı.
Ekte sunduğumuz araştırma, sanayide kapasite sorununu üretim sürecinin bütünlüğü çerçevesinde, yatırım-istihdam-kapasite zemininde ele alıyor. Sanayi ve hizmet sektörlerinde krize ilişkin yaklaşımlarda emeği dışlamanın, onu yoksaymanın “insansız bir üretim süreci” tasavvurunun yanlış olduğunu, dolayısıyla krizden çıkışa hizmet edemeyeceğini açık biçimde gözler önüne seriyor.
DİSK, ekonomik ve toplumsal sorunlara derinleşirken bunu krizin ilk işaretleri olarak ele alıp, kamuoyu ile paylaşmış, gerekli uyarıları yapmıştır.
Konfederasyonumuz, kriz sürecinde yalnızca dolaysız olarak temsil ettiği ücretli çalışanların değil, toplumun büyük çoğunluğuna karşı da sorumlu olduğunun bilinciyle kriz döneminde bilimsel yöntemlere dayalı araştırmalarını sürdürecektir.
Kamuoyuna saygıyla duyururuz.
SANAYİ İÇİN CİDDİ BİR UYARI
İmalat sanayi sektörlerinde kapasite kullanım oranlarının Aralık 2008’de düşmesi, krizin Reel Sektördeki boyutunu ortaya koyan en önemli göstergelerden birisidir.
Tablo:1
2001 Krizi Sonrası ve AKP iktidarı döneminde
Türkiye İmalat Sanayi Kapasite Kullanım Oranları %
|
2002 |
2003 |
2004 |
2005 |
2006 |
2007 |
2008 |
Ocak |
73,9 |
74,9 |
77,2 |
76,3 |
75,4 |
78,3 |
80,5 |
Şubat |
71,0 |
71,9 |
73,4 |
74,9 |
77,2 |
80,1 |
79,3 |
Mart |
75,3 |
78,3 |
82,3 |
80,3 |
80,7 |
82,0 |
81,2 |
Nisan |
73,8 |
75,9 |
76,4 |
80,1 |
82,3 |
81,7 |
81,7 |
Mayıs |
75,7 |
78,6 |
84,3 |
82,4 |
82,6 |
83,3 |
82,4 |
Haziran |
76,4 |
80,4 |
84,5 |
81,5 |
83,1 |
84,0 |
82,3 |
Temmuz |
77,5 |
80,9 |
84,1 |
80,6 |
81,8 |
81,9 |
80,0 |
Ağustos |
76,4 |
79,1 |
81,7 |
80,4 |
79,4 |
80,3 |
76,2 |
Eylül |
79,7 |
83,6 |
84,8 |
82,9 |
82,8 |
83,2 |
79,8 |
Ekim |
80,4 |
80,8 |
83,0 |
82,8 |
82,5 |
83,1 |
76,7 |
Kasım |
77,2 |
79,9 |
83,5 |
81,2 |
83,2 |
82,6 |
72,9 |
Aralık |
76,5 |
80,0 |
84,0 |
80,6 |
81,7 |
81,2 |
64,7 |
YILLIK |
76,2 |
78,7 |
81,6 |
80,3 |
81,1 |
81,8 |
78,1 |
Kaynak: TÜİK, Sanayi İstatistikleri, İmalat Sanayinde Eğilimler
2008 yılı Aralık ayındaki gerileme 2007’ye göre % 20,3 gibi yüksek bir orana sahip. Bu gerileme aynı zamanda son 10 yılın en düşük düzeyini ifade ediyor.
Bu oran, 1994 Mayıs ve Haziran (1994 Mart-Nisan krizi dönemi) ayları 2001 Nisan ve Mayıs (2001 Şubat krizi sonrası) ve 1999 Ağustos-Eylül (Marmara Depremi) sonrasında oluşan kapasite kullanım düzeylerinden de daha düşüktür.
Fakat, Aralık ayındaki düşüş, ciddi bir uyarı olmakla birlikte, soruna Aylık bazda değil yıl ortalaması düzeyinde bakmak daha doğru olur. Yıl ortalamaları bazında bakıldığında da 2008 yılında da KKO’da gerileme eğilimi görülüyor. Ancak bu düşüş %4,5 gibi daha ılımlı bir rakamı ifade ediyor. Ancak aralık 2008 KKO, önümüzdeki dönemin genel eğiliminin daralma olduğuna dair çok kuvvetli bir işarettir.
SEKTÖREL DURUM
Sektörlere bakıldığında, kapasite kullanımı düşen sektörlerin başında Metal sanayinin geldiğini görüyoruz. Tekstil Sanayi, Mobilya İmalatı da KKO hızla düşen sektörler arasında yer alıyor. görüyoruz. Otomotiv endüstrisinde KKO aralık ayında yarı yarıya düşmüş durumda.
Aralık ayında yalnızca Tütün ürünleri sektöründe kapasite kullanımının arttığı gözleniyor.
Tablo:2
Sektörlerde Kapasite kullanım oranlarındaki değişim %
|
2008’den 2007’ye |
2008 Aralık ayı-2007 Aralık ayı |
IMALAT SANAYI |
-4,5 |
-20,3 |
34-Tasit araclari ve karoser imalati |
-11,7 |
-50,6 |
17-Tekstil urunleri imalati |
-7,1 |
-10,1 |
36-Mobilya imalati |
-5,8 |
-23,9 |
|
|
|
26-Metalik olmayan diger mineral madde imal. |
-4,7 |
-12,6 |
|
|
|
28-Metal esya sanayi (makina ve techizat haric) |
-4,3 |
-18,2 |
27-Ana metal sanayi |
-4,2 |
-23,5 |
21-Kagit ve kagit urunleri imalati |
-4,2 |
-14,3 |
29-Diger Makina ve techizat imalati |
-4,2 |
-11,2 |
22-Basim yayim imalati |
-3,7 |
-5,7 |
19-Deri |
-3,4 |
-9,3 |
23-Kok komuru |
-2,0 |
-36,1 |
32-Radyo Tv vb Araçları |
-1,8 |
-16,9 |
20-Agac ve mant. urun. (mobilya haric) |
-0,9 |
-7,7 |
35-Diger ulasim araclari imalati |
-0,7 |
-0,3 |
16-Tutun urunleri imalati |
2,4 |
16,5 |
33-Tibbi Araçlar İmalatı |
4,5 |
-0,4 |
24-Kimyasal madde urunleri imalati |
7,1 |
-11,3 |
15-Gida urunleri ve icecek imalati |
7,2 |
-4,2 |
25-Plastik-kaucuk urunleri imalati |
7,7 |
-13,1 |
31-Diger Elektrikli makine ve cihazlar imalati |
7,8 |
-11,6 |
18-Giyim esyasi imalati |
15,6 |
-8,4 |
Kaynak: TÜİK, Sanayi İstatistikleri, İmalat Sanayinde Eğilimler
KAPASİTE KULLANIMINDAKİ DÜŞÜŞ İŞÇİ ÇIKARTMAYA ZEMİN OLAMAZR30;
Aralık ayında Kapasite Kullanım Oranlarındaki düşüş, krizin derinleşmekte olduğunun, ciddi bir işaretidir. Fakat bu durum bahane edilerek, çalışma hakkını, sosyal hakları ve sosyal kazanımları ortadan kaldıracak girişimler yapılamaz, yapılmamalıdır.
Her şeyden önce kapasite kullanım oranındaki gerilemenin, üretimde azalmanın bunun ise sipariş ve talepteki gerilemeden kaynaklandığı bir gerçektir. Fakat, bütün bunların sorumlusu, sebatla işinde çalışan işçiler değildir.
Çok önemli ikinci nokta, işçiler kapasite kullanımının artmasına neden olan üretim büyürken özveriyle, sabırla işlerinde çalışmışlar ciroların ve kârların artmasını sağlamışlardır.
Üretim ve KKO artarken, bunun nimetlerinden İşçilerin yararlandığını söylemek Üç nedenle pek mümkün değildir.
Birincisi sanayi sektöründe ücretler reel olarak 2001 krizinden sonra hemen hemen hiç artmamıştır[1].
İkincisi 2001 krizinden sonra sanayi üretimi fiziki olarak %51 oranında büyümüştür.
Üçüncüsü sanayi üretimindeki bütün bu artış-büyüme-genişleme sayısı çok sınırlı bir oranda yılda ortalama binde 7 gibi (2001-2008) istihdamla sağlanmıştır.
Yani 2001’den sonra sanayide kapasite büyümüş, üretim artmış ama bu işçilere istihdam artışı veya reel ücret artışı yoluyla yansımamıştır. Üstelik bu dönemde sanayide üretim için çalışılan saat yılda ortalama %1,4 oranında artmıştır.
Dolayısıyla, 2001-2008 arasında ve çoğunluğu AKP iktidarı altında ve IMF ile DB direktiflerinin harfiyen uygulandığı yıllar boyunca üretimin nimetlerinden yararlanamayan işçilerin, şimdi kapasite daralmasının, üretimdeki küçülmenin bedelini tek başına ödemesi, işinden edilmesi hiçbir şekilde kabul edilemez.
SORUNU BÜTÜNSEL OLARAK ELE ALMAK
Türkiye imalat sanayinin Üretim fiziki hacmi her yıl büyümektedir. Büyüme hızına ilişkin şu iki gösterge yeterince açıklayıcı kabul edilebilir. Birincisi İmalat sanayinin fiziki çevirici güç
kapasitesi (sabit sermayeyi harekete geçiren) yılda ortalama %7 oranında artmaktadır. İkincisi ise sanayi sabit sermayesine yıl içinde yapılan ilave yatırım ortalaması elde edilen katma değerin % 6’sına ulaşıyor.
Dolayısıyla, krizin derinleşmeye başladığı 2008’e gelindiğinde sanayi üretim kapasitesi, 2001 kriz yılından sonra önemli ölçüde büyümüş durumdaydı. Bu artışı, Türkiye İmalat sanayisine yapılan sabit sermaye yatırımlarını incelediğimizde de görüyoruz.
Tablo:3
Türkiye Sanayisinde Yatırım Miktarı %
|
Cari yatırım Milyar TL |
Sabit Yatırım Milyar TL |
2001 |
5.942.595,0 |
15.649.034,6 |
2002 |
9.508.916,1 |
16.681.595,7 |
2003 |
16.171.811,4 |
22.595.082,8 |
2004 |
26.124.655,7 |
32.854.267,3 |
2005 |
31.179.847,9 |
36.226.586,9 |
2006 |
39.921.309,7 |
42.436.352,2 |
2007 |
44.672.573,3 |
44.672.573,3 |
2008 |
51.560.952,1 |
46.036.564,4 |
Kaynak: DPT Temel Ekonomik Göstergeler
Ancak bütün bu yatırım artışı, istihdam artışı ile paralel bir seyir izlememiştir. Tam tersine, istihdamı sınırlı sayıda artırmak, buna karşılık sabit sermaye yatırımlarını hızla genişletmek böylece verimliliği çok hızlı biçimde yükseltmek temel sanayi (işletme politikası) olarak kullanılmıştır.
Tablo: 4
Türkiye Sanayisinde Yatırım (Sabit Değerler) ve İstihdam artış hızı
%
2001 |
Reel Sabit Sermaye |
|
2002 |
6,6 |
0,6 |
2003 |
35,4 |
1,9 |
2004 |
45,4 |
2,0 |
2005 |
10,3 |
-0,7 |
2006 |
17,1 |
-0,7 |
2007 |
5,3 |
2,1 |
2008 |
3,1 |
-0,3 |
Kaynak:DPT Temel Ekonomik Göstergeler
Türkiye’de genel olarak bütün sektörlerde ve özel olarak sanayi sektöründe sendikalaşma oranının çok küçüktür. Bu durumun da etkisiyle üretimde kuralsız, yasaları hiçe sayan, sosyal haklara saygı gösterilmeyen bir süreç hakim hale gelmiştir. Bu ise, yatırımlar ve istihdam bakımından olumsuz sonuçlara da yol açmıştır. Düşük ücretli, emek-yoğun üretime imkân verecek tercihler yatırımları sınırlamış, kuralsız, güvencesiz, uzun süreli istihdam ise işsizliğin artışını hızlandırmıştır.
[1] Bu bölümde ifade edilen artış oranları 2008-2001 dönemine aittir. 2008 yılına ait sanayiye ait çeşitli göstergelerin çoğu henüz 12 aylık olarak yayınlanmadığından geçici olarak kabul edilmelidir.