DİSK-AR: "Sanayi üretim endeksi sonuçları: Dipten yukarıya çıkış istihdam artışı ile mümkündür!"
DİSK-AR: “Sanayi üretim endeksi sonuçları: Dipten yukarıya çıkış istihdam artışı ile mümkündür!”
Sanayi üretimine ilişkin “Nisan Üretim Endeksi” sonuçları, krize ilişkin iyimser yorumlara ve beklentilere malzeme ediliyor. Halbuki Nisan ayı sonuçları üretimdeki gerilemenin devam ettiğini ortaya koymaktadır. Yorumlara neden olan yegane gelişme, Nisan ayında üretimdeki gerilemenin Şubat ve Mart aylarındaki gerilemeden nispeten daha düşük olmasından başka bir şey değildir.
Bu tür yorumlar niye yapılıyor? En başta gelen neden, para piyasalarındaki spekülatif işlemlere dayanak oluşturmaktır.
Sanayi sektöründe üretim 2009 ilk dört ayında yaklaşık %20 azalmıştır
2008
Ağustos
-3,6
Eylül
-4,3
Ekim
-6,8
Kasım
-13,3
Aralık
-17,6
2009
Ocak
-21,4
Şubat
-23,8
Mart
-20,9
Nisan
-18,5
Kaynak:TÜİK, İmalat Sanayi Aylık Üretim Endeksi Bültenleri
Bu tür yorumlar, yapılıyor diye üretimin artması mümkün değildir. Ama Kriz döneminde gerçeklikle ilginin kopmaması her kesim için önemlidir. Özellikle yanlış ekonomik ve sosyal kararların alınmaması için önem taşımaktadır.
Nisan 2009 Sanayi üretim düzeyi 2008 yılı düzeyinden %18,5 daha düşüktür
Kaynak:TÜİK, İmalat Sanayi Aylık Üretim Endeksi Bültenleri
Soruna daha yakından bakarsak şu olguların öne çıktığını görüyoruz:
1– Sanayi üretiminin son 13 yıllık mevsimsel dalgalanmaları incelediğimizde üretimin şu aylarda artış eğilimine girdiğini görüyoruz: Mart; Mayıs-Haziran; Eylül ve Kasım. Bu nedenle Nisan ayı, konjonktürel olarak, üretimin artış rotasına girdiğine ilişkin saptama yapılacak bir ay değildir.
2- Bu 2008 krizine ilişkin bütün işaretler, krizin uzun süreceğini ve çok dalgalı bir seyir izleyeceğini göstermektedir. Zaman zaman durgunluk uzun bir dönemi kapsayabilir sonra aniden yeniden çöküşler görülebilir. Bu nedenle Nisan ayında üretim Mart’a göre daha küçük oldu diye iyimser yorumda bulunmak, spekülatiftir.
3– Yılın ilk dört ayında üretim ortalama %20 oranında gerilemiştir. Bu gerilemenin işgücü piyasasındaki karşılığı Gerçek işsizliğin Şubat 2009’da 6 milyon 471 bin kişiye çıkmasıdır. Nisan 2009’da muhtemelen (DİSK-AR tahminlerine göre) bu sayı 7 milyon 100 bin kişi olacaktır.
Üretime ilişkin temel sorun, üretim artışa geçtiğinde, yeni istihdam imkânı yaratılıp yaratılmayacağıdır. Çünkü 2002-2008 döneminde GSMH yılda ortalama %6 büyüdüğü halde istihdamdaki artış çok sınırlı kalmıştır. İşgücü bu dönemde yaklaşık 1 milyon 600 bin kişi artarken bu sayının yaklaşık 1 milyon 200 bini istihdam edilmiştir. 400 bin kişi ise (4 milyon 200 bin kişi olan) işsizlik ordusuna dahil olmuştur.
Bu nedenle, büyüme-istihdam denkleminde, istihdamı başa almak gerekmektedir. Bu başa alma ile denklemin çözümü, istihdam artışı sağlayan büyüme biçimine dönüşecektir.
Krizden sonra istihdam üretmeyen, işsizliği azaltmayan üretim artışına kesinlikle son verilmesi gerekmektedir. Ve bu anlayışın bugünden sorgulanmaya başlanmasında büyük yarar vardır. Çünkü uzun sürse bile bir noktada krizden çıkılmış olacaktır.
4– 2009 yılında üretimin artacağına ve kapasite kullanımının yükseleceğine dair ciddi işaretlerden yoksunuz. Olsa olsa, üretim ve kapasite kullanımındaki gerileme hızında bir yavaşlama olabilir. Bu nedenle kriz derinleşirken, sosyal programın hayata geçirilmesi zorunluluk haline gelmiştir.