Image Map

Hükümet İşçileri ve İşsizleri Teğet Geçiyor

DİSK Genel Sekreteri Tayfun Görgün’ün, Orta Vadeli Program’a ilişkin yaptığı açıklama:

 

HÜKÜMET BİRKEZ DAHA İŞÇİLERİ VE İŞSİZLERİ TEĞET GEÇİYOR

 

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan bugün 2010-2012 yıllarında hükümetin uygulayacağı politikaların ana hatlarını çizen Orta Vadeli Program’ı açıkladı.

 

Hükümetin programı güvencesiz çalışmanın yaygınlaşmasını, sağlık hizmetlerinin azaltılmasını ve halkın birikimlerinin özelleştirilmesini içeriyor.

 

Programın ekonomik kriz altında ezilen emekçilere işsizlere ve yoksullara vaat ettiği hiç bir şey yoktur. Orta Vadeli Program, 2008’in son çeyreğinden itibaren ülke ekonomisi üzerindeki etkisini açık bir şekilde gösteren krizden hiç bir ders alınmamış olduğunun, hükümetin her türlü uyarı ve öneriye kapalı olduğunun tescil edilmesidir.

 

Krizle birlikte özel sektör yatırımları durmuş, işsizlik ülke tarihinde eşi görülmedik boyutlara ulaşmıştır. Sadece işsizlik olgusuna bakarak bile milyonlarca insanın kaderinin, tek amacı daha fazla kâr etmek olan piyasanın ellerine bırakılamayacağı, kamunun aktif bir rol oynaması gerektiği anlaşılabilir. Ancak hükümet emekçileri, işsizleri ve yoksulları “ekonominin gerekleri” adına kaderleri ile baş başa bırakmaya kararlıdır.

 

Daha da kötüsü, emekçiler için etkin ve kapsamlı bir güvenlik sistemi geliştireceği yerde hükümet sermayenin krizi fırsata çevirmesinin yollarını açmaktadır. Orta Vadeli Program’ın temel hedeflerinden birinin “ekonominin rekabet gücünü ve esnekliğini artıracak yapısal reformları hayata geçirmek” olduğu belirtiliyor. Bu reformların arasında ise “esnek çalışma biçimlerinin yaygınlaştırılması” sayılıyor. Krizin etkilerinin bir süre daha devam edeceği, işsizliğin yüksek seviyelerde seyredeceği çok açık bir biçimde ortada iken, hükümet emekçiye “kırk katır mı kırk satır mı?” diyor. Esnek çalışma, sendikasızlaştırmadır, düşük ücrettir, daha uzun çalışma saatleridir. Kısaca sefalet demektir.

 

Hükümet ve sermaye krizden çıkışın yolunu emekçilerin sömürülmesinde görmektedir. Program’ın öncelikleri arasında istihdamı arttırmak iddiası yer almaktadır ama sunulan politika önerileri gerçekçi ve tutarlı olmaktan çok uzaktır.

 

Orta Vadeli Program’da, mali disiplin adı altında, “sağlık hizmet ve harcamalarının etkinleştirileceği, sosyal yardımlarda yerindeliğin ve harcamalarda etkinliğin sağlanacağı” ifade ediliyor. Bu süslü sözlerin günlük hayata tercümesi “sağlık harcamalarının kısılacağıdır”. Program’da yer alan “kamu yatırımlarının yeniden önceliklendirilerek etkinleştirimesi” hedefini de yine kamu harcamalarının toptan kısılması olarak okumak çok yanlış olmayacaktır. Bu Program, kriz altında ezilen yoksullara hiç bir şey vaat etmediği gibi, en temel hak olan yaşama hakkına da saldırmaktadır.

 

Program, emekçilere hiç bir faydası olmayan eski politikaların değişmeden uygulamada kalacağını gösteren bir belgedir. Önümüzdeki üç yılda da özelleştirmeler (Ziraat Bankası, şeker fabrikaları, elektrik dağıtım şirketleri) devam edecektir, ülkenin toplumsal ve ekonomik yapısı sermayenin önceliklerine göre şekillendirilecektir. Hükümet, emekçiler, yoksullar ve işsizlerin sorunlarını yine piyasanın insafına havale edecektir.

 

Orta Vadeli Program, emekçiler, işsizler ve yoksullar için tam bir hayal kırıklığıdır. 

hak ettiği yeri almalıdır. 

ITUC ETUC