Image Map

TÜRKİYE UCUZ EMEK SÖMÜRÜSÜNDE "AVRUPA'NIN ÇİN'İ" OLMA YOLUNDA…

DİSK ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ

HİZMET VE TİCARET SEKTÖRLERİNDE

İSTİHDAM VE REEL ÜCRETLER RAPORU

2010 YILI 2. DÖNEMİ

TÜRKİYE UCUZ EMEK SÖMÜRÜSÜNDE “AVRUPA’NIN ÇİN’İ” OLMA YOLUNDA

HİZMET VE TİCARET SEKTÖRÜNDE DE ÜCRETLER ERİDİ

REEL ÜCRETLERİN EN ÇOK GERİLEDİĞİ SEKTÖRLER % 12 İLE BİLİŞİM VE İLETİŞİM SEKTÖRLERİ

 

Türkiye ekonomisinde kriz sonrasında yaşanan canlanma, reel ücretlerde yaşanan gerileme ve işsizliğin eşlik ettiği bir yoksullaşma dalgası ile besleniyor. Ekonomik krizi, vergi indirimleri, teşvikler vb. ile işten çıkartmalar, ücretsiz izinler gibi işçileri doğrudan etkileyen müdahalelerle büyük oranda hasarsız ve karlı olarak atlatan şirketler, bu dönemi aynı zamanda emek maliyetlerini aşağı çekmek için bir fırsat olarak kullandılar. Yüksek ücretli işçilerin işlerine son verilerek, yerlerine asgari ücretle işçilerin alınması, işten çıkartmaların yaratığı korku ile yasal sınırları da aşan fazla ve yoğun çalışmalara boyun eğdirme, ücretsiz izinler, kısa çalışma ödeneği ile işsizlik fonundan karşılanan işçi ücretleri, ücretlerin kimi sektörlerde sadece reel olarak değil nominal düzeylerde de erimesine neden oldu.

 

45 saatlik çalışma haftası ve 72 saate varan fiili haftalık çalışma süreleri ile ağır çalışma koşullarında çalışan işçiler, aynı zamanda Avrupa ülkelerinin hepsinde var olan en az 30 günlük ücretli izin hakkından da mahrum durumdalar.

 

Yani Türkiye’de işçiler bir yandan düşen ücretler, diğer yandan ise yoğun çalışma süreleri ve yetersiz ücretli izin hakkı ile büyük bir kuşatmanın altındalar. Türkiye’de çalışanları Çin ve Hindistan’da ki gibi ağır çalışma koşullarına mahkûm etmek isteyen hükümet, kazanılmış hakları da gasp etme çabasındadır. İşten çıkartmaların kolaylaşması için kıdem tazminatı yüküne göz dikilirken, bir diğer yandan OECD tarafından yüksek bulunan asgari ücret[1], bölgesel asgari ücret uygulaması ile düşürülmek istenmektedir. İşçi simsarlığının modern biçimi olan, işçi kiralama bürolarının yasal çerçevesinin oluşturulması da yakın dönemde hayata geçirilmesi istenen konular arasındadır.

 

Taşeronlaşma, esneklik uygulamaları, artan işsizlik ve güvencesiz çalışma biçimlerinin gölgesinde, yaşamını sürdürmek için emeğini satmak zorunda olan ücretliler ile kendi başına ayakta kalmaya çaba gösteren, geçimlik çalışanlar için bu sürecin olumsuz etkileri açıkça görülmektedir.

 

Güvencesizlik biçimlerinin yaygınlaşması ve hak kayıpları, ücretlileri sefalette eşitlemeye çalışan bir anlayışın izlerini taşımaktadır. Kayıtdışı ile etkin bir mücadelenin başat bir sorun olarak ele alınmadığı bu süreçte, işçilerin örgütsüzlüğü de, ağır sömürü koşullarını güçlendirmektedir.

 

Araştırma Enstitümüz, Eylül ayında TÜİK Sanayi işgücü girdi endeksleri 2010 yılı II. Dönem verileri üzerinden, reel Brüt ücret R11; maaş endeksini açıklamıştı. Bu raporla da hizmet ve ticaret sektöründeki reel brüt ücret ve maaş endeksini açıklıyoruz.

SEKTÖRLERE GÖRE ÜCRETLER

Krizin başlangıcı olarak kabul edilen 2008 yılının III. Dönemi  (Temmuz, Ağustos, Eylül) baz alındığında, krizin sadece sanayi sektöründe çalışan işçilerin (ücretlilerin) değil aynı zamanda ticaret ve hizmet sektörlerinde ki işçilerin de gelirlerini önemli oranda etkilediği görülmektedir.

 

26 Eylül 2010 tarihinde enstitümüz tarafından açıklanan “SANAYİ’DE İSTİHDAM VE REEL ÜCRETLER” raporuna göre, sanayi sektöründe brüt reel ücretlerde gerileme, krizden 2010 yılının 2. dönemine kadarlık dönemde %5,57 oldu. Ana metal sanayinde bu oran %24 düzeyinde gerçekleşti. Kriz hizmet ve ticaret sektöründe çalışan ücretlilerin de brüt reel ücretlerini etkiledi. Ticaret ve Hizmet sektöründe reel ücretler, söz konusu dönemde %1,31 oranında azalırken, Bilgi ve İletişim sektöründe bu oran %12,42’ye kadar yükseldi. Reel ücretlerde en ciddi gerileme %35 ile Programcılık ve Yayıncılık sektöründe yaşanırken, bu sektörü büro yönetim ve büro destek işleri %28’lik oranla takip etti. Reklamcılık ve piyasa araştırmaları sektöründe çalışanlar da %21’lik reel ücret kaybı ile krizden en çok etkilenenler arasında ilk üç sırada yerini aldı.

 

Toptan ve perakende ticarette, reel ücretlerde gerilemenin yaşandığı sektör, %5,85 ile motorlu kara taşıtlarının ve motosikletlerin satışı olurken, ulaştırma ve depolamada reel ücretlerde gerileme %14,47 ile posta ve kurye faaliyetlerinde, %9,30 ile su yolu taşımacılığında ve %3,38 ile kara taşımacılığında yaşandı.

 

Konaklama ve yiyecek hizmetleri sektöründe de, reel ücretler %9,19 oranında azaldı. Telekomünikasyon sektöründe çalışanlar krizden %9,25, yayımcılık sektöründe çalışanlar %7,77 oranında etkilendi.

 

Buna karşın reel brüt ücretler, aynı dönem için havayolu taşımacılığında %44, motorlu kara taşıtları hariç ticaret işlerinde %4,23, Hukuk, muhasebe ve idari danışmanlık faaliyetlerinde %11 artmıştır.

 

İSTİHDAM KRİZ ÖNCESİNİN %4.8 ORANINDA DÜŞTÜ

Ticaret ve hizmet istihdamı da kriz öncesi rakamlarına ulaşamamıştır. Kriz öncesi (2008 III. Dönem) çalışan her 100 kişiye karşın bugün (2010 II. dönem) 95 kişi bu sektörlerde çalışmaya devam etmektedir. Bu rakam reklamcılık ve piyasa araştırmaları sektöründe her yüz kişiye karşın 77 kişi olarak görülmektedir. Krizin etkisini en çok hissedildiği bu sektörde her 10 çalışandan en az 2’si artık ya işsiz ya da sektör dışıdır. İstihdam faaliyetleri alanında çalışanların %30’u işsizlikle yüzleşmek zorunda kalmıştır. Konaklama işlerinde %14, Bilgisayar Programla işlerinde %8, Büro yönetimi, büro destek ve iş destek faaliyetlerinde %30’luk istihdam kaybı bulunmaktadır. Buna karşın havayolu taşımacılığı sektöründe %8, bilgi hizmet faaliyetlerinde %13’lük istihdam artışı yaşanmıştır.

 

TÜRKİYE, AVRUPA’NIN YOĞUN ÇALIŞMA VE UCUZ İŞ GÜCÜ DEPOSU

Sonuç olarak kriz, Türkiye’de gerek sanayi gerekse hizmet sektörleri açısından yıkıcı bir etki yaratmıştır. Reel ücretlerde ve istihdam oranlarında yaşanan düşüş bunun somut göstergeleridir. Türkiyeli emekçiler yoğun çalışma sürelerine karşın, düşük ücretlerle çalışmak zorunda bırakılmaktadır. Halkın sefalete itilmesi üzerinden, yaratılan zenginliğin, halka geri dönmediği açıktır. Büyük bedeller ödenerek yaratılan toplumsal servet
in adil bir biçimde dağıtılması, emeklilerin, kadınların, gençlerin, işçilerin aileleri ile birlikte insan onuruna yaraşır bir biçimde yaşayabilecekleri, insancıl bir çalışma rejimine duyulan ihtiyaç her geçen gün daha fazla artmaktadır. İş cinayetlerinin, hak gasplarının gölgesinde, Türkiye dünya genelinde sendikal haklar ve özgürlüklerin en fazla kısıtlandığı ülkelerden biri durumundadır. Türkiye halkına Çin tipi bir çalışma rejimini uygun görenler, ülkeyi açık sömürü alanı haline getirmeye çalışmaktadır. Birileri sürekli zenginleşirken, diğerlerinin yoksullaştığı bir sistem ile övünülecek bir şey yoktur.

 

Esnekliğin bu denli yaygınlaştığı, istihdamın yarısının kayıtdışında olduğu, reel ücretlerin gerilediği, işsizliğin astronomik rakamlara ulaştığı bu süreçte, krizin etkileri ile mücadele diye şirketlere aktarılan kaynak hariç, ortaya konulan somut hiçbir şey yoktur.

 

Esneklik, yoğun çalışma rejimi ve işsizlik hükümet tarafından hepimize dayatılmaktadır. Türkiye halkının, adil bir gelir dağılımı ve insanca bir çalışma yaşamına ihtiyacı vardır.

 

 

TABLO 1

TİCARET VE HİZMET SEKTÖRÜNDE BRÜT REEL ÜCRETLERLE İLGİLİ DEĞİŞİM (2008 III. DÖNEM-2010 II. DÖNEM)

Ticaret – Hizmet   

-1,31%

G – Toptan ve perakende ticaret; motorlu kara taşıtlarının ve motosikletlerin onarımı

1,96%

45 – Motorlu kara taşıtlarının ve motosikletlerin toptan ve perakende ticareti ile onarımı

-5,85%

46 – Toptan ticaret (motorlu kara taşıtları ve motosikletler hariç)

4,23%

47 – Perakende ticaret (motorlu kara taşıtları ve motosikletler hariç)

1,06%

H – Ulaştırma ve depolama

0,09%

49 – Kara taşımacılığı ve boru hattı taşımacılığı

-3,38%

50 – Su yolu taşımacılığı

-9,30%

51 – Hava yolu taşımacılığı

44,28%

52 – Taşımacılık için depolama ve destekleyici faaliyetler

1,31%

53 – Posta ve kurye faaliyetleri

-14,47%

I – Konaklama ve yiyecek hizmeti faaliyetleri

-9,19%

55 – Konaklama

-10,86%

56 – Yiyecek ve içecek hizmeti faaliyetleri

-7,91%

J – Bilgi ve iletişim

-12,42%

58 – Yayımcılık faaliyetleri

-7,77%

59 – Sinema filmi, video ve televizyon programları yapımcılığı, ses kaydı ve müzik yayımlama faaliyetleri

12,40%

60 – Programcılık ve yayıncılık faaliyetleri

-35,14%

61 – Telekomünikasyon

-9,25%

62 – Bilgisayar programlama, danışmanlık ve ilgili faaliyetler

-3,09%

63 – Bilgi hizmet faaliyetleri

-1,10%

M – Mesleki, bilimsel ve teknik faaliyetler

-2,71%

69+702 – Hukuk, muhasebe ve idari danışmanlık faaliyetleri

11,18%

71 – Mimarlık ve mühendislik faaliyetleri; teknik test ve analiz faaliyetleri

-9,31%

73 – Reklamcılık ve piyasa araştırması

-21,15%

74 – Diğer mesleki, bilimsel ve teknik faaliyetler

-7,94%

77 – Kiralama ve leasing faaliyetleri

-13,40%

78 – İstihdam faaliyetleri

-23,03%

79 – Seyahat acentesi, tur operatörü ve diğer rezervasyon hizmetleri ve ilgili faaliyetler

-5,63%

80 – Güvenlik ve soruşturma faaliyetleri

-0,62%

82 – Büro yönetimi, büro destek ve iş destek faaliyetleri

-28,43%

 



[1] Bkz. OECD 2010 Türkiye Raporu

 

 

ITUC ETUC