ASGARİ ÜCRETE BÜYÜMEDEN PAY YOK! (ARALIK DÖNEM RAPORU-2)
DİSK-AR ASGARİ ÜCRET ARALIK DÖNEM RAPORU-2
18 Aralık 2010
Türkiye ekonomisi, 2009 yılında yüzde 4,6’lık küçülme ile dünya ekonomisi içerisinde krizden en fazla etkilenen ülkeler arasında yer almıştır. 2010 yılı için bu olumsuz tablonun dünyadaki diğer ülkelerde olduğu gibi değişmeye başladığı görülmektedir.
2010 yılının üçüncü döneminde gayri safi yurtiçi hasıla değeri bir önceki yılın aynı dönemine göre sabit fiyatlarla %5.5 artış göstermiştir.2010 yılının ilk dokuz aylık döneminde ise bu oran %8.9’dur.
Ancak, ne kriz öncesinde, ne de sonrasında yaşanan ekonomik gelişme halka yansımamıştır. Bu durum, üretilen katma değerin (toplumsal kaynakların) adil bir biçimde dağılmadığının bir göstergesidir. Asgari ücret belirlenmesinde yaşanan bu anlamda iyi bir örnektir.
İşveren ve sermaye temsilcilerinin belirleyiciliği altında alınan Asgari Ücret Tespit Komisyonu kararlarında, işçilerin sözde geçim seviyesi ve enflasyon hedefleri esas alınmakta, ekonomik gelişme bu kararlara yansıtılmamaktadır. Dolayısı ile ekonomik refahın paylaştırılması açısından en önemli araçlardan biri durumunda olan asgari ücret, ciddi bir baskı altındadır.
ASGARİ ÜCRET YERİNDE SAYDI
Nitekim 32 yıllık bir dönem dikkate alındığında (1978 yılından bu yana) Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH) sabit fiyatlarla 3,19 kat artarken, asgari ücretin neredeyse yerinde saydığı görülmektedir. 12 Eylül askeri cuntası ile büyük bir darbe alan asgari ücret, geçen 30 yıllık süreç zarfında 32 yıl öncesindeki seviyelerini ciddi bir biçimde aşma şansını bulamamıştır.
1999 yılına kadar 1978 yılındaki ekonomik gücüne ulaşmayan asgari ücret, bu yılda ulaştığı düzeyi, yüksek enflasyon ortamında yaşanan iki krizle ciddi bir biçimde kaybetmiş, 1978 ve 1999 seviyesine ancak 2004 yılında yeniden ulaşabilmiştir. 2005 yılından bu yana ise asgari ücret yerinde saymaya devam etmektedir.
Öğün başına sadece 2,3 TL gıda harcaması yapılabilen asgari ücretli Türkiye’nin ayıbıdır. Diğer Avrupa ülkeleri ile karşılaştırıldığında en uzun çalışma sürelerine ve en az ücretli izin hakkına sahip olan işçilerimize layık görünen bu ücretin yetersiz olduğu, yapılan bilimsel çalışmalarla da görülmektedir.
Buna karşın ortalama asgari ücretin değeri, torba yasada yapılması düşünülen ve 16-18 yaş arası gençlerin fiili olarak ücretlerinin düşürülmesini amaçlayan düzenleme ile aşağı çekilmek istenmektedir. Yine bölgesel asgari ücret uygulaması ile asgari ücretin az gelişmiş bölgelerde düşürülmesi amaçlanmaktadır.
Hâlbuki asgari ücret ekonomik büyüme oranında bir artış kaydetseydi bugün brüt 2324 TL olacaktı. Komşumuz Yunanistan’da asgari ücret 1764 TL düzeyindedir.
Açlık ve yoksulluk sınırının altında sefalet ücreti olarak belirlenen asgari ücret, insanca yaşanacak bir ücret düzeyine getirilmelidir.
İNSANİ BİR BÜYÜME, ADİL BÖLÜŞÜM
Ekonomik büyümenin, ekolojik dengeyi tahrip eden, toplumsal kaynakların yağmalandığı, gelir dağılımının bozulduğu, işsizliğin arttığı bu biçimiyle sürdürülmeye çalışılması, insani ve sosyal gelişme açısından son derece tehlikelidir. Birleşmiş Milletler İnsani Gelişmişlik İndeksine göre Türkiye, insani gelişmişlik açısından 169 ülke içerisinde 83. sıradadır. Oysa dünyanın en büyük ekonomisine sahip ilk 20 ülke arasında olmaktan gurur duyulmaktadır. İran, Rusya, Sırbistan ve Suudi Arabistan’dan insani gelişmişlik anlamında geri olmamız bu tabloya karşın nasıl açıklanabilir.
Büyüme ve kalkınma, herkesin zenginleştiği, kaynakların adilce bölüşüldüğü, çevreye dost, insana yakışır bir çalışma yaşamının hâkim olduğu bir büyüme olmalıdır, yoksa servetin birilerinin elinde hızla toplandığı, çalışma koşullarının ağırlaştığı, çevrenin tahrip edildiği, haksızlıklar üzerine yükselen bir büyüme değil.
ASGARİ ÜCRET YÜKSELMELİ
Asgari ücret, işçinin ailesi ile birlikte gıda, konut, giyim, sağlık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçlarını günün fiyatları üzerinden asgari düzeyde karşılamaya yetecek ücrettir. Sosyal Güvenlik Kurumu verilerine göre, sigortalı ücretlilerin yaklaşık yarısı asgari ücret düzeyinde gelire sahip. Asgari ücret zammı aileleri ile birlikte 20 milyon kişiyi doğrudan etkiliyor.
Asgari ücretin, bir işçinin ailesi ile birlikte asgari olarak temel ihtiyaçlarını karşılayacak, işçiyi kimseye muhtaç etmeyecek bir düzeyde belirlenmesi ve sefaletin son bulması için;
1. Asgari ücret, işçinin ailesi ile birlikte tüm zorunlu ihtiyaçlarını karşılayacak biçimde, insan onuruna yakışan bir düzeyde tespit edilmelidir.
- Asgari Ücret Tespit Komisyonu işçilerin ağırlığı artırılarak demokratikleştirilmeli, emek örgütlerinin katılımı konusundaki sınırlandırmalar kaldırılmalıdır.
- Görüşmeler kamuoyuna açık hale getirilmeli, anlaşmazlık durumunda işçilerin üretimden gelen güçlerini kullanabilecekleri yasal zeminler oluşturulmalıdır.
- Asgari ücret net olarak belirlenmeli. Asgari ücret üzerinden alınan vergiler kaldırılmalıdır.
5. Asgari ücretin herkese bölge, yaş, işkolu vb. ayrımı yapılmaksızın aynı oranda belirlenmesi esas alınmalı, bölgesel asgari ücrete uygulanması yolundaki girişimlerden uzak durulmalıdır.
- Asgari ücret gelir dağılımını düzenleyici yönde belirlenmeli ve ekonomik büyümeden pay almalıdır.
- Evlerde yapılan işler için de asgari ücret uygulamasına gidilmelidir.
ARAŞTIRMANIN YÖNTEMİ
Araştırmada büyüme oranları için TÜİK 2007 yılı öncesi GSMH verileri ile GSYİH 2007 yılı sonrası verileri, asgari ücret için ÇSGB asgari ücret istatistikleri esas alınmıştır. Enflasyon oranları için 1994 sonrası için 1994 yılı endeksi esas alınmış, daha önceki yıllar için ilgili dönem serileri kullanılmıştır. Reel asgari ücret verileri, enflasyon serisi ile asgari ücret artış oranlarının endekslenmesi ile oluşturulmuştur. 2010 büyüme oranları için TCMB beklenti anketi uygun ortalama verileri, 2010 aralık ayı enflasyon oranı için ise son 5 yıllık kasım, aralık ayı değişim oranları dikkate alınarak hesapladığımız oran alınmıştır.
Yıllar
GSMH Endeksi
Asgari Ücret Endeksi
1978
100
100
1979
101
91
1980
98
48
1981
103
56
1982
106
52
1983
111
64
1984
119
60
1985
124
53
1986
132
56
1987
145
57
1988
147
56
1989
150
58
1990
164
65
1991
164
75
1992
175
82
1993
189
87
1994
177
68
1995
192
64
1996
205
77
1997
222
85
1998
231
77
1999
217
97
2000
231
83
2001
209
72
2002
225
77
2003
239
79
2004
262
102
2005
282
104
2006
296
102
2007
310
102
2008
313
100
2009
298
103
2010
319
104
Kaynak: TÜİK ve ÇSGB verileri üzerinden tarafımızca hesaplanmıştır.