DİSK-KESK-TMMOB-TTB'DEN ORTAK AÇIKLAMA:
DİSK, KESK, TMMOB ve TTB, AKP’nin baskı politikalarına karşı “Özgür, laik, demokratik ve bağımsız bir Türkiye için şimdi susmanın değil ses çıkarmanın zamanıdır” diyerek, 18 Mart Cuma günü saat 12.30’da İstanbul, Ankara ve İzmir’de eşzamanlı kitlesel basın açıklamaları gerçekleştirecek. Dört Örgüt, 15 Mart 2011 tarihinde bir basın açıklamasıyla, emek-meslek örgütlerine, demokrasi güçlerine, “insandan, emekten ve özgürlüklerden” yanayım diyen siyasal partilere, “Susmayacağız” diyen herkese eyleme katılım çağrısı yaptı.
SUSMAYACAĞIZ!
AKP, sermaye yanlısı ekonomik politikaları ve kendi ideolojisini topluma dayatması doğrultusundaki iki yönlü saldırısını artırarak sürdürmekte; R16;ileri demokrasi’ masallarıyla tüm temel hak ve özgürlükleri ayaklar altına alarak kendi derin devletini yaratmaya çalışmaktadır.
Anayasa referandumu yapılırken, AKP’nin istediği değişimlerin 12 Eylül anayasasından bir farkının olmadığını, yeni bir vesayet sistemi oluşturulacağını ve yeni hak kayıplarına zemin hazırlandığını söylemiştik. Ve aradan uzun bir süre geçmeden görülüyor ki; AKP darbe dönemlerini aratmayan yöntemlerle halka yönelik saldırılarında ve muhalefeti bastırmaya, sindirmeye yönelik baskı politikalarında hız kesmemiştir ve kesmeyecektir de.
İnsanların kendini savunma hakkının dahi elinden alındığı, daha yargılama gerçekleşmeden medya kanallarında suçlu ilan edildiği, sınır tanımaz bir hukuksuzluğun hüküm sürdüğü, adeta kimsenin nefes alamadığı, yeni bir otoriter yönetimin oluşturulduğu bir sürece giriyoruz.
Referandumun hemen ardından;
· Sermayenin istemleri doğrultusunda kabul edilen R16;Torba Yasa’ ile emekçilerin haklarına yönelik yeni saldırılar gerçekleştirildi; buna direnen emekçilerin önlerine barikatlar kuruldu.
· Kürt sorununda, “demokratik açılım” süreci demokratik çözüm kanallarını tıkayan ve bir nevi tasfiye operasyonuna dönüştürülerek, varolan çatışmalı statükoya teslim olundu.
· Düşüncelerini açıklayan, AKP’nin düzenini ve cemaati eleştiren gazeteciler R16;terör örgütü’ üyeliğinden gözaltına alınarak tutuklandı.
· Üniversitelerde söz ve karar hakkını, bilimsel, parasız ve anadilde eğitimi savunan öğrenciler polis şiddeti ve iktidarın tehditleri ile sindirilmeye çalışıldı.
AKP, kendi medyasını, polisini, yargısını yaratarak herkesi dinleyen ve izleyen büyük bir gözaltı düzeni, kendisine biat eden bir toplum yaratmaya çalışıyor. Cezaevlerinde tecrit uygulanırken ve hasta tutsaklar ölüme terk edilirken AKP politikalarına karşı çıkan herkes şimdi sıranın ne zaman kendisine geleceğini düşünüyor.
Evet, sözün bittiği yerdeyiz!
Şimdi ya ses çıkararak demokrasi ve özgürlüklerimizi savunacağız ya da sıranın kendimize gelmesini bekleyerek suskunluk içinde boğulacağız.
Her geçen gün büyüyen bu karanlığa ve baskılara karşı özgür, demokratik ve bağımsız bir Türkiye için şimdi susmanın değil ses çıkarmanın zamanıdır. Şimdi birlikte ses çıkarmanın zamanıdır.
Emek ve meslek örgütlerine, demokrasi güçlerine, “İnsandan, emekten ve özgürlüklerden yanayım” diyen siyasal partilere, “Susmayacağız!” diyen herkese çağrımızdır:
İstanbul‘da Taksim Gezi Parkı’nda, Ankara‘da Sakarya Meydanı’nda, İzmir‘de Konak’ta 18 Mart 2011 Cuma günü saat 12.30 da eş zamanlı olarak, birlikte yapacağımız kitlesel basın açıklamamıza katılarak sesimizi birleştirelim, büyütelim.
Hep birlikte haykıralım: SUSMAYACAĞIZ! DİRENECEĞİZ!
DİSK R11; KESK R11; TMMOB – TTB