ITUC KESK üyelerine yönelik baskıları protesto etti
Sayın Başbakan
Türkiye dahil 151 ülkede 305 üye sendikaları aracılığı ile 175 milyon işçiyi temsil eden Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu(ITUC), İzmir Ağır Ceza Mahkemesi’nin Eğitim Sen-KESK davasında verdiği nihai karardan duyduğu dehşeti ifade etmek için size yazmaktadır.
ITUC, üyesi olan KESK tarafından, aralarında KESK Genel Başkanı Lami Özgen’in de bulunduğu Eğitim Sen ve KESK üyesi 25 sendikacının terörle mücadele yasası kapsamında 6 yıl 3’er ay hapis cezası aldıkları yönünde bilgilendirildi. Bu karar, sanıkların beraatını isteyen Mahkeme Başkanının da belirttiği gibi, delil yetersizliğine rağmen alınmış bir karardır.
ITUC, sendika üyelerine yöneltilen bu korkunç cezayı kınamaktadır. ITUC, Ceza Mahkemesinin kararına karşı KESK’in itirazını desteklemektedir ve bu davayı yakından takip edecektir.
Bu karar, KESK üyelerinin maruz kaldıkları adli bir tacizin yanı sıra, Türkiye emekçilerinin sesinin kısılması için Türkiye hukuk sisteminin kötüye kullanılmasının da üzücü bir örneğidir. Bu durum maalesef Türkiye sendikalarının içinde faaliyet göstermeye çalıştıkları anti-sendikal çevreyi de anlatmaktadır.
Bu karar, demokrasiye karşı açık bir saldırıdır. ITUC’un her zaman ifade ettiği gibi bu durum aynı zamanda, 87 sayılı ILO Sözleşmesi ( Örgütlenme Hakkına ve Özgürlüğüne Dair), Evrensel İnsan Hakları Beyannamesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi gibi Türkiye’nin imzaladığı çeşitli Uluslararası yasa ve sözleşmelerin de ciddi bir biçimde ihlal edilmesidir.
Bu yıl Haziran ayında yapılan 100.oturumunda, ILO Standartların Uygulanması Komitesi, diğer birçok şeyin yanı sıra, ” örgütlenme ve sendikacıların toplantı yapma özgürlüğü ile ilgili bildirilen yeni iddialardan dolayı duydukları kaygıyı” dile getirmiştir. Türkiye Hükümeti’nden, bu yıl Kasım ayında yapılan ILO Yönetim Kurulu toplantısı öncesinde, sendikal haklara yönelik saygı hakkında bir rapor sunması talep edilerek, ILO’nun teknik yardımından yararlanması istendi.
ITUC, hükümetinizin verilen bu kararı iptal etmesi ve sendikal haklar sicilinizi iyileştirme yönünde bir an önce harekete geçmesi için çağrıda bulunmaktadır.
Sendikal Haklar, İnsan Haklarıdır ve bu haklar ancak şiddetten, baskıdan ve tehditten arındırılmış bir ortamda kullanılabilir. Bu ilkeye saygı duyulmasını sağlamak ise hükümetlerin görevidir.
Sayılarımla,
S. Burrow
Genel Sekreter
ITUC