Image Map

DİSK YÖNETİM KURULU: AKP HÜKÜMDARLIĞINA KARŞI DİRENECEĞİZ!

DİSK YÖNETİM KURULU:

AKP HÜKÜMDARLIĞINA KARŞI DİRENECEĞİZ!

Mücadeleci gerçek sendikacılığın tasfiye edilmesine izin vermeyeceğiz!

 

Toplu sözleşme düzenini ve sendikal hakları düzenleyen, fakat bir sosyal sınıfın başka bir sosyal sınıf üzerinde tahakkümünü kurmaya yönelik içerik taşıyan yasa bugün yine TBMM gündeminde.

 

İşçi sınıfının hak ve özgürlüklerini savunun ve koruyan bir örgütlenme olarak Konfederasyonumuz, işçilerin yaşam standartlarını aşağı çeken, çalışanları köleleştiren, özgürlükler ve demokrasi açısından hiçbir yarar sağlamayan “Toplu İş İlişkileri Yasa Tasarısı” konusunda itirazlarını ve taleplerini dile getirmek üzere gittiği TBMM kapısında polis maskesi takmış AKP şiddetiyle karşılaştı.

 

Paraya tapan, dini imanı para olan, sendikalar yasasını sendikasızlaştırma yasasına dönüştürenler, bu yasanın geçmesi için ellerinden geleni yapmakta hiçbir sakınca görmemiş, “Milletin Meclisi”ne derdini anlatmaya gelen işçileri sokmamak için artık bir yöntem olarak benimsedikleri devlet terörünü işçiden de esirgememişlerdir.

 

İşçilere barikatlar kurulmuş, saatlerce gaz sıkılmış, milletvekilleri, sendika yöneticileri ve işçiler tartaklanmış, devletin resmi kolluk güçlerince ağıza alınmayacak küfürlerle rencide edilmişlerdir. Toplumun demokrasi ve özgürlükler isteyen tüm kesimlerine karşı faşizan saldırılarla güç gösterisi yapan AKP iktidarının demokrasiyle bir ilgisinin olmadığı, çıkardığı kölelik yasalarından da, uyguladığı baskı ve yıldırma politikalarından da yeteri kadar açıktır. Ve halka yaptıkları eziyetlerin, çektirdikleri bu acıların yanlarına kalacağını düşünüyorlarsa yanılmaktadırlar. Er ya da geç, yaptıklarının hesabını tarih karşısında vereceklerdir.

 

Onlar ne kadar saldırırlarsa saldırsın, yaratmak istedikleri güvencesiz topluma ne kadar mahkum etmeye çalışırlarsa çalışsınlar, susmayacağımızı, yılmayacağımızı ve hükümdarlıklarına karşı sonuna kadar direneceğimizi unutmasınlar.

 

Gerçek mücadeleci sendikal anlayışı tasfiye etmek ve örgütlülüğünü ortadan kaldırmak için hazırlanan bu yasanın 6,5 milyon işçi için, yani tüm kayıtlı ücretli çalışanların yüzde 58’i için fiili toplusözleşme yasağı anlamına geldiğini; 12 Eylül askeri cuntasından miras alınan ve dünyanın hiçbir ülkesinde karşılığı olmayan, işçi-işveren ilişkisine devletin müdahale etmesi anlamına gelen sendikal barajların arkasına sığınmak isteyenler olduğunu; üstelik bütün bunları demokrasi maskesi adı altında yaptıklarını sözün hükmü bitene kadar anlatmaya devam edeceğiz.

 

Yasaksız, barajsız, ILO sözleşmeleri ve Avrupa Sosyal Şartı ile uyumlu,

sendikal hak ve özgürlükleri gerçek anlamda güvence altına alan, 12 Eylül’ün yarattığı tahribatı silmeye olanak sağlayacak sendikal bir mevzuatı bu ülke emekçilerinin hak ettiğine inanıyor ve demokratik bir yasanın çıkması için mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğimizi ilan ediyoruz.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

ITUC ETUC