Image Map

GÜVENCESİZLİK, DENETİMSİZLİK, TEDBİRSİZLİK VE ÖRGÜTSÜZLÜK ÖLDÜRMEYE DEVAM EDİYOR!

DİSK Genel Başkanı Erol Ekici’nin, Gaziantep’te ikisi kayıp, 20’si yaralı ve 8 işçinin ölümüne neden olan iş cinayetine ilişkin açıklaması:

GÜVENCESİZLİK, DENETİMSİZLİK, TEDBİRSİZLİK VE ÖRGÜTSÜZLÜK ÖLDÜRMEYE DEVAM EDİYOR!

 

İşçiler, sorumsuzluğun, vurdumduymazlığın, aşırı kâr hırsının, güvencesizliğin, güvensizliğin, örgütsüzlüğün, tedbirsizliğin, eğitimsizliğin, öngörüsüzlüğün sonucu olarak meydana gelen iş cinayetlerinde yaşamını yitiriyor.

 

Ve bugün Gaziantep’te 4. Organize Sanayi Bölgesi’nde kurulu Güneydoğu Galvaniz Fabrikası’nda asit kazanının aşırı ısınma sonucu patlamasından dolayı 8 işçi feci bir şekilde öldü, 13’ü ağır olmak üzere 20 civarında işçi yaralandı. İki işçinin de kayıp olduğu gelen bilgiler arasında.

 

Patlamanın olduğu fabrikaya giden DİSK Gaziantep Bölge Temsilciliğimiz ve basına “yeterli” ve açıklayıcı bilgi verilmemesi, kimsenin fabrikaya yanaştırılmaması başka kuşkuların doğmasına neden oluyor. Gerek patlamanın olduğu fabrikada ve gerekse Organize Sanayi Bölgesi’nde çalışan işçi sayısının verilmemesi, çelişkili rakamlar dile getirilmesi, bölgede kayıtdışı, sigortasız, kaçak işçilerin yanısıra Suriyeli mülteci işçilerin de çalıştırıldığı yönünde şüpheleri güçlendiriyor. Ki zaten yaralılardan birinin Suriyeli kaçak işçi olduğu medyaya yansıdı. Organize Sanayi Bölgesi’nin 175 bin istihdam kapasiteli olmasına rağmen ancak %1,5 sendikalaşma olduğu, bölgenin genelinde sendika düşmanlığının yaygınlığı, denetimsizliğin had safhada yaşandığı, işçilerin fazla sürelerle çalıştırılmalarından dolayı yorgun oldukları düşünüldüğünde, yeni kaza ve ölümlerin meydana gelebileceğini tahmin etmek zor değil.

 

Hükümet, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı onca tepki ve artık birer katliama dönüşen iş cinayetlerinde, işçilerin çadırlarda, servis araçlarında, işyerinde yanarak, düşerek, ezilerek, elektriğe kapılarak, göçük altında kalarak, barajlarda boğularak öldürülmesine hâlâ seyirci kalıyor!

 

Aslında “seyirci” değiller, iş cinayetlerine kapı açan vahşi ekonomik politikaların bizatihi uygulayıcısı ve katliamların ortağı durumundalar. Rekabet, ucuz emek, daha fazla kâr dürtüsü ve bu amaçla gerçekleştirilen özelleştirmeler, taşeronlaştırmalar, işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerinin piyasalaştırılması, kamusal denetimin ve yaptırımın yetersizliği ve etkisizleştirilmesi, sendikasızlaştırma, örgütsüzleştirme politikaları, kayıtdışı, sigortasız ve fazla çalıştırma sonucunda iş cinayetlerine açıkça davetiye çıkartmaktadır.

 

Türkiye’de işçi sağlığı ve güvenliği sistemi çökmüş durumdadır. İnsan yerine “daha fazla kâr”ı kutsayan, iş kazalarında Avrupa birincisi ve dünya ikincisi; sendikal hak ve özgürlükler konusunda da ILO’nun kara listesinde olan bir ülkeden başka hangi sonuç beklenebilir ki?

 

Önlem almayan, denetim yapmayan, sorumluları cezalandırmayan, işçileri örgütsüz ve yalnız bırakan, “daha çok kâr” için göz göre göre işçileri ölüme sürükleyen AKP Hükümeti bu cinayetlerin birinci derecede sorumlusudur ve bundan yakasını kurtaramayacaktır!..

 

ITUC ETUC