Image Map

BİRLİĞİN, DAYANIŞMANIN, MÜCADELENİN, UMUDUN VE DİRENMENİN ADIDIR 1 MAYIS!.. Sömürünün, savaşın, ırkçılığın ve gericiliğin kalesi TAŞERON CUMHURİYETİ'ne karşı ALANLARDAYIZ!

DİSK Genel Başkanı Kani Beko’nun, 1 Mayıs 2013 kutlamalarına ilişkin basın toplantısında yaptığı açıklama:

 

BİRLİĞİN, DAYANIŞMANIN, MÜCADELENİN, UMUDUN VE DİRENMENİN ADIDIR 1 MAYIS!..

Sömürünün, savaşın, ırkçılığın ve gericiliğin kalesi TAŞERON CUMHURİYETİ’ne karşı ALANLARDAYIZ!

 

İşçilerle, yoksullarla, işsizlerle, kadınlarla, gençlerle, dışlanmışlarla, mağdurlarla ve emeğini, alınterini harcayan bütün emekçilerle birlik olmak, dayanışmak ve mücadeleyi yükseltmek için, 1 Mayıs’ta başta TAKSİM 1 MAYIS ALANI olmak üzere ülkenin dört bir yanında buluşuyoruz!

 

Birliğin, mücadelenin, dayanışmanın ve direncin sembolü; işçi sınıfının ve yoksul emekçi halkımızın ekmek, gül ve hürriyet günlerine inancın gülümseyen yüzü

1 Mayıs’ı karşılamaya hazırlanıyoruz…

Türkiye’nin son 10 yılına damgasını vuran AKP Hükümetiyle oluşturulmak istenen “yeni” siyasal rejim emekçi sınıfların sömürüsünü derinleştirdiği gibi aynı zamanda sermaye egemenliğini de pekiştirmiş,

AKP iktidarı eliyle sürdürülen ve emperyalizmin bölgemizdeki yeni politikalarıyla uyumlu olarak uygulanan bu “siyasi proje” işçi ve emekçi kitleler için yıkıcı sonuçlar doğurmuş,

Kamu ağırlıklı, güvenceli, sendikalı istihdam düzeninin yerini işsizliği kronikleştiren bir model, taşeronlaştırma ile birlikte emek gücünün değerinin düşürülmesini hedefleyen ve güvencesiz çalıştırmanın yaygınlaştırıldığı “esnek istihdam” ilişkileri almış,

İşçi sınıfının en büyük genişlemesini yaşadığı bir dönemde sendikalar sermayenin ve devletin bilinçli ve sistemli politikalarıyla zayıflatılmış,

Demokratik hak ve özgürlükler mücadelesinin önemli zeminlerinden ve örgütlenmelerinden olan meslek odaları ve meslek birlikleri bizzat AKP tarafından işlevsizleştirilmeye çalışılmış, baskı uygulanmış,

Eğitimde ve sağlıkta yıkım politikaları devreye konularak, neoliberalizmin ve muhafazakârlığın toplumsal dokulara yerleşmesi hedeflenmiş,

Kadınlar ve üniversite gençliği siyasi iktidarın direkt hedefi haline gelmiştir ve gelecekleri ipotek altına alınmaya çalışılmaktadır,

Vahşi sömürü çarkları işletilerek, işçi sağlığı ve güvenliği sermayenin insafsızlığına terk edilmiş ve iş kazalarındaki artış cinayet ve katliam boyutlarına yükseltilmiştir.

Yani 1 Mayıs 2013 kutlamaları,

İşsizlik ve yoksulluğun kalıcılaştığı,

Emeğin kazanılmış haklarına yönelik ciddi saldırıların,

Güvencesizliğin, esnek çalışma biçimlerinin, taşeronlaştırmanın girdabında çalışma yaşamının tahrip edildiği,

Sendikal hak ihlallerinin sürdüğü,

Ulusal İstihdam Stratejisi adı altında, Özel İstihdam Büroları’na geçici iş ilişkisi kurma yetkisinin verileceği, “kiralık işçilik” olarak bilinen bu istihdam biçiminin işçi sınıfının sendikal, sosyal ve ekonomik hakları açısından çok büyük bir tarihsel gerileme anlamına geldiği,

Emek ve meslek örgütleri üzerindeki baskı ve sindirme operasyonlarının, tutuklama ve gözaltıların artırılarak işlevsiz hale getirilmeye çalışıldığı,

Basını abluka altına alan düşünce ve ifade özgürlüğünün arttığı,

Hak ve özgürlükler alanının giderek daraltıldığı,

Kürt sorununun çözümü konusunda kritik süreçler yaşandığı,

Komşularımızla emperyalist çıkarlar uğruna savaşa sürüklendiğimiz,

Tek adam diktatörlüğünün ve yaşam alanlarının muhafazakârlaştırılmasının adım adım örülmeye başlandığı,

Siyasal iktidarın toplumsal muhalefete karşı artarak süren baskı ve şiddetinin kuşatmasında gerçekleşecektir.

Değerli Basın Emekçileri

 

 

Sendikal hareketin bu yeni dönemi aşacak tarzda örgütlenmesi konusunda sancılar yaşadığı, Türkiye işçi sınıfını ve toplumu tümüyle örgütsüz bırakmayı, toplumu sermayenin hegemonyası altına almayı, emperyalizmin bölgesel jandarması haline gelmeyi, topluma bağnaz bir yaşam modeli dayatmayı amaçlayan iktidara karşı bütünlüklü programa sahip, birleşik bir mücadelenin,

Kürt Sorunu’nda çözüm arayışlarının ön plana çıktığı bu sürecin işçi sınıfı ve emekçi halkların ortak iradesiyle gerçek bir barışa dönüşebileceğinin, işçi sınıfının birliği ve halkların kardeşliği temelinde mücadelenin sürdürülmesi gerektiğinin BİLİNCİYLE 1 MAYIS’A GİDİYORUZ!

Mücadelemizle, işçi sınıfının ve emekçi halklarımızın birliğinden doğan gücümüzle, dayanışma ruhumuzla; ekmek, gül ve hürriyet günlerine inancımızın gülümseyen yüzü 1 Mayıs’ı karşılamaya hazırlanıyoruz…

1 MAYIS’TA ALANLARA OMUZ OMUZA ÇIKIYORUZ!

Değerli Arkadaşlar

DİSK olarak, 1 Mayıs 2013 Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü’nü kardeş sendikalarımız ve meslek örgütleri olarak, en geniş ortak birlikteliği yaratarak kutlamak için, başta Taksim 1 Mayıs Alanı olmak üzere ülkenin dört bir tarafında tüm mağdurlarla, yoksullarla, dışlananlarla, işsizlerle, işçilerle, beyaz yakalı ve mavi yakalı tüm kamu emekçileriyle, mimar ve mühendislerle, doktorlarla, aydınlarla, sanatçılarla, kadınlarla, gençlerle, emeklilerle, basın emekçileriyle, 1 Mayıs alanlarında olacağız.

Bu yıl da her yıl olduğu gibi uluslararası işçi hareketinin temsilcileri 1 Mayıs’ta bizimle birlikte olacak. Filistin, Suriye, Irak, Yunanistan, Almanya, Belçika, Hollanda ve Fransa gibi ülkelerinden sendika yöneticilerinin yanı sıra uluslarar
ası sendikal örgütlerin temsilcileri de Taksim’de düzenlenecek 1 Mayıs etkinliklerine katılacaklar.

 

ITUC ETUC