DİSK Marmara Bölge Temsilciler Kurulu "Köleliğe Karşı #Direnİşçi" gündemiyle Bursa'da toplandı…
DİSK Marmara Bölge Temsilciler Kurulu 7 Kasım 2013 Perşembe günü Köleliğe karşı #Direnİşçi kampanyası çerçevesinde Bursa’da toplandı. Nilüfer ilçesindeki, Bursa Akademik Odalar Birliği Yerleşkesi’nde yapılan kurulun ana gündemi, kıdem tazminatının fona devrini amaçlayan yasal düzenlemeye karşı mücadele oluşturdu.
Marmara Bölge Temsilcimiz Ayhan Ekinci’nin açtığı toplantıya Genel Başkanımız Kani Beko ve DİSK Mali Daire Başkanımız Alaaddin Sarı katıldı.
Genel Başkanımız Beko, AKP hükümetinin patronların talepleri doğrultusunda işçi sınıfının en önemli kazanımlarından birini, kıdem tazminatı hakkını gasp etmek üzere bir hazırlık içerisinde olduğunu söyledi.
Kani Beko, Çalışma Meclisi’nde, DİSK uzmanlarının kıdem tazminatı konusunda yapılmak istenen değişiklere ilişkin görüşlerini bildirdiğini ve önerilerini sunduğunu hatırlattı. Ancak bunların Çalışma Bakanlığı tarafından görmezden gelindiğini kaydeden Beko, Çalışma Meclisi’nin ardından da, DİSK’ten gizli çeşitli toplantılar yapıldığı haberi aldıklarını kaydetti. Beko, bu tür gizli görüşmeler sonucunda çıkacak olan ve işçi haklarında gerilemelere yol açacak yasal değişikliklere karşı DİSK’in var gücüyle mücadele edeceği söyledi.
Beko, konuşmasında İsveçli sendikacılarla yaptığı görüşmelere de yer vererek, işçi haklarının Türkiye’de, AB ülkelerine kıyasla çok daha geride olduğunu dile getirdi.
Genel Başkanımız Kani Beko konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Kazanılmış hak denilen şeyi korumakla yetinmeyeceğiz; tüm sınıf kardeşlerimiz için hayata geçirmek adına kavga vereceğiz. Kazanılmış hak, geçmiş, bugün ve gelecek demektir. Kazanılmış hak denilen şeyin bizden önceki kuşakların bedel ödeyerek kazandığı, bizim de çocuklarımıza devretmekle sorumlu olduğumuz haklar oluğunu bileceğiz. Onlar için sonuna kadar direneceğiz. Çocuklarımızın emanetini patronlara sermaye etmeyeceğiz!
DİSK olarak itirazlarımızı ve tüm işçilerin kıdem tazminatı alabilmesi için yapılması gerekenleri açıkça ilan ettik. Bir kez daha altını çizerek öneriyoruz:
İşçinin bir gün bile çalışması halinde kıdem tazminatına hak kazanmasının yolu açılmalı, hak kayıplarına neden olan kıdem tazminatı üst sınırı kaldırılmalıdır.
Kıdem tazminatının ödenmesi devletin denetiminde ve yaptırımında olmalı, taşeron çalıştırma ve tüm güvencesiz çalıştırma biçimleri; sendikal barajlar, örgütlenmenin ve grev hakkının önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır.
Direneceğiz çünkü hükümetin amacı her işçinin tazminat alması değildir. Gerçek amaç, her işçinin istenildiği zaman çalıştırılıp istenildiği zaman kapı önüne konulabilecek bir köleye dönüştürülmesidir.
Bu amaç hükümetin belgelerinde açıkça ifade edilmektedir.
Ulusal İstihdam Stratejisi’nde, 4857 sayılı İş Kanun’un gerekçesinde, Orta Vadeli Program’da, fon sisteminin gerekçesi olarak ‘daha fazla esneklik’ gösterilmektedir. Bizim için daha fazla esneklik demek kölelik demektir. Dünyanın en esnek emek piyasalarından biri bu ülkededir.
Sendikalaşma oranında, toplu sözleşmeli işçi oranında son sıralarda bir ülkede yaşıyoruz. Öte yandan kayıtdışı çalıştırmanın ve çalışma sürelerinin en yüksek olduğu ülkelerden birisidir burası. Daha ne kadar esnememizi bekliyorsunuz? Hep söyledik tekrar ediyoruz. İşçi sınıfının esneyecek yeri kalmadı, zorlarsanız kayışlar kopar!
Artık bizim için söz bitmiştir ve eylem zamanıdır. Karşımızda, rant için ormanları bile yağmalayacağını, cami bile yıkacağını açıkça söyleyen bir sermaye iktidarı vardır. Ve AKP iktidarının emeğe karşı, iş güvencemize karşı, çocuklarımıza karşı bu son saldırısının karşısında kimse durmasa da konfederasyonumuz için bu kavga onur kavgasıdır.
Artık her sokak, her meydan, her işyeri bir direniş odağıdır…”
***
Beko’nun ardından Lastik-İş Sendikası Eğitim Dairesi Müdürü Üzeyir Ataman, hükümetin hazırlığını yaptığı kıdem tazminatına ilişkin yasal düzenlemeyle işçi haklarında ne gibi gerilemeler olacağını içeren sunumda bulundu.
Sunumun ardından Marmara Bölgesi’nde, DİSK’e bağlı sendikaların örgütlü olduğu fabrikalardan işyerleri temsilcileri söz alarak, kıdem tazminatlarının yok edilmesine karşı hayatın her alanında mücadeleyi yükselteceklerini belirttiler…