Kölelik yasalarıyla haklarımızı çalamayacaklar! Her yer direniş, her işçi direnişçi!
DİSK Genel Başkanı Kani Beko’nun 18 Aralık 2013’te gerçekleşen Üçlü Danışma Kurulu toplantısıyla ilgili açıklaması:
KÖLELİK YASALARIYLA HAKLARIMIZI ÇALAMAYACAKLAR! HER YER DİRENİŞ, HER İŞÇİ DİRENİŞÇİ!
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile işçi ve işveren temsilcilerinin bir araya geldiği Üçlü Danışma Kurulu toplantılarından biri dün yapıldı.
Konfederasyonumuz toplantıda, üç işçi sendikaları konfederasyonunun teknik heyetleri tarafından taşeron işçilerin sorunları ile ilgili hazırlanan önerileri Bakanlığa ve işveren örgütlerine yeniden sunmuştur.
DİSK’in, taşeron işçilerin sorunlarını bir nebze olsun azaltacak düzenlemelerin dışında önümüze getirilen düzenlemelere dair tutumu bellidir. Konfederasyonumuz, taşeronlaştırmaya ilişkin sınırların kaldırılmasına, kıdem tazminatı hakkının fona devredilerek yok edilmesine, kiralık işçilik ve diğer esnek-güvencesiz istihdam modellerinin yaygınlaştırılmasına yönelik düzenlemeleri müzakere dahi etmeyeceğini bir kez daha ifade etmiştir.
DİSK, taşeron işçilerin sorunlarının nihai çözümünün ancak ve ancak taşeronlaştırmaya son verilmesi ile mümkün olacağını da net bir biçimde dile getirmiş, milyonlarca taşeron işçinin “asıl işverenin işçisi olma talebini” bir kez daha gündeme taşımış, ayrıca uygulanmayan yargı kararlarının derhal uygulanması gerektiğinin altını çizmiştir.
Konfederasyonumu, kıdem tazminatı ile ilgili olarak meselenin 15 ya da 30 gün meselesi olmadığını, bunun pazarlığını yapmadığını ve yapmayacağını, kıdem tazminatı fonu ya da kıdem tazminatında kazanılmış hakları ortadan kaldıracak, kıdem tazminatının iş güvencesi boyutunu yok edecek, kıdem tazminatını bir hak olmaktan çıkaracak hiçbir düzenlemeyi kabul etmeyeceğini vurgulamıştır. Kıdem tazminatına ilişkin mevcut sorunların çözümüne ilişkin önerilerimiz açık ve nettir. Bu öneriler yaşama geçirildiğinde sorunlar da büyük ölçüde çözülecektir.
DİSK görüşlerini ve önerilerini yazılı olarak Bakanlığa, işçi ve işveren örgütlerine de sunmuştur.
Ancak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, 2 yıldır yinelediği önerilerde ısrar etmiş, taşeronlaştırmanın önünü tümüyle açacak, muvazaayı kaldırarak hileli taşeronluğu koruyacak, kıdem tazminatını fona devrederek yok edecek, kiralık işçiliği yasal hale getirecek önerilerini yeniden sunmuştur. Gerek bu toplantıda gerek 2 yıldır yapılan her toplantıda ifade edilen tüm itirazlara rağmen, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, konuya ilişkin bir taslak hazırlayarak taraflara sunacaklarını ifade etmiştir.
AKP hükümeti, asıl amacının taşeron işçilerin sorunlarını çözmek olmadığını, taşeron işçilerin sorunlarını bahane ve istismar ederek, Türkiye işçi sınıfını, taşerona, kiralık işçiliğe, özetle köleliğe mahkûm etmeyi amaçladığını bir kez daha gözler önüne sermiştir.
Hükümetin hazırlayacağı taslağın içeriği bugünden ortadadır. Hükümetin niyeti açık ve nettir. Hükümet, tüm asıl işlerin taşerona verilmesinin önünü açacak, muvazaalı, hileli, hukuk dışı taşeron uygulamalarına yasal koruma getirecek, kiralık işçilik ve esnekliği dayatacak, kıdem tazminatı hakkımızı yok edecek bir yasayı yaşama geçirmeyi amaçlamaktadır. Hükümetin bir kez daha sanki bir “mutabakat” varmış imajı yaratmaya çalışması da bizim için sürpriz olmayacaktır…
Sonuç olarak;
1) DİSK, hiçbir mutabakatın içinde değildir. Hükümetin önerileri karşısında DİSK için, mutabakat yoktur, mücadele vardır! DİSK, kasım ayından bu yana sürdürdüğü “Köleliğe Karşı #Direnİşçi” kampanyasına devam edecek, Hükümetin gündeme getirdiği ve getireceği her türlü emek düşmanı yasal düzenlemeye karşı direnecektir.
2) Türkiye’de emek örgütleri tarihsel bir sınavın içinden geçmektedir. Eğer kıdem tazminatı, taşeronlaştırma, kiralık işçilik ve esneklikte Hükümet kapıyı bir kez aralarsa, yarın bu kapı tümüyle açılacak, emekçilerin hakları birer birer yok edilecek, emekçiler köleleştirilecektir. Bugün kıdem tazminatı fonunu savunanlar, Hükümet ile 30 gün pazarlığı yapıp fona göz kırpanlar, kiralık işçiliği uygun bulanlar, er ya da geç Türkiye işçi sınıfına hesap verecektir. DİSK, konfederasyonumuza bağlı bir sendikanın üyesi olsun veya olmasın tüm sendikalı işçileri ve sendikasız işçileri, haklarına ve geleceklerine sahip çıkmaya, Diren-İşçi olmaya davet etmektedir. DİSK, sendikasız tüm işçileri DİSK’te örgütlenmeye ve bu mücadeleye omuz vermeye çağırmaktadır.
3) Asgari ücretliye bin TL’yi bile çok görüp, “Asgari ücret bin TL olursa ekonomi ülke batar” demagojileri yapanların ayakkabı kutularına milyonlarını sığdırmaya çalıştığı, yolsuzluğun, rüşvetin, hortumculuğun ortalığa saçıldığı bir ülkede, işçinin, emekçinin, yoksulun payına düşen örgütlenmek, mücadele etmek ve direnmektir. Taşeronun karanlığından kurtulmanın, kıdem tazminatı hakkımızı koruyup geliştirmemizin, “güvenceli iş, insanca yaşam” talebimizi yaşama geçirmemizin, haksızlıktan ve adaletsizlikten, yoksulluktan ve yolsuzluktan, sömürüden ve rüşvetten arındırılmış bir Türkiye’ye ulaşmamızın tek yolu da budur!
Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu, tarihsel sorumluluğunu yerine getirecek, emekten, demokrasiden, özgürlükten, adaletten yana olan tüm güçlerle direnmeye, mücadeleye etmeye devam edecektir!